ViralEnfeksiyonlar

Hayır, corona virüsü tamamen yok olmamıştır. Dr. Mehmet Öz'ün açıklamalarına göre, corona virüsü yaz sonuna kadar, en geç Haziran ayına kadar devam edecek. Dünya Sağlık Örgütü, corona virüslerinin zaman zaman yeni türlerle yeniden ortaya çıkabileceğini belirtmektedir.

HIV, maymunlardan insana bulaşmıştır. HIV'in atası olan virüs, maymunlardaki SIV (Simian Immunodeficiency Virus) olarak adlandırılır. HIV'in maymunlardan insana nasıl geçtiğine dair bazı hipotezler şunlardır: Maymun eti tüketimi: Maymunların etinin besin olarak tüketilmesi sırasında bulaşma gerçekleşmiş olabilir. Maymun ısırığı: Virüsü taşıyan bir maymunun insanı ısırmış olması ihtimali de bulunmaktadır. Evcil maymunlar: Evcil maymunlardan bulaşma olasılığı da düşünülmektedir. Avcı hipotezi: Kesimi yapılan maymunun kanından bulaşma gerçekleşmiş olabilir. Çocuk felci aşısı: 1950'li ve 1960'lı yıllarda yaygın olan çocuk felci aşısı (oral polio vaccaniation) aracılığıyla bulaşma ihtimali üzerinde de durulmaktadır.

RSV ve RSV4 arasındaki temel farklar şunlardır: - RSV: Solunum sinsityal virüsüdür ve solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan yaygın, bulaşıcı bir virüstür. - RSV4: Aprilia'nın RSV4 motosiklet serisini ifade eder. Bu seri, 4 silindirli motorlara sahip yüksek performanslı motosikletler içerir. Örneğin, RSV4 1100 Factory modeli, Öhlins Smart EC 2.0 elektronik süspansiyon sistemi ve Brembo Stylema fren kaliperleri gibi üst düzey donanımlara sahiptir. Özetle, RSV bir virüs, RSV4 ise bir motosiklet serisidir.

Kabakulak, kulakların önündeki parotis isimli tükürük bezlerinin şişmesi ile karakterize, viral kökenli bulaşıcı bir enfeksiyondur. Kabakulak hastalığının bazı nedenleri: Virüs: Hastalığa, paramiksovirüs ailesine mensup bir RNA virüsü olan kabakulak virüsü neden olur. Bulaşma: Öksürme, hapşırma, ortak kullanılan eşyalar (çatal, bıçak gibi) yoluyla yayılır. Risk faktörleri: Bağışıklık sisteminin zayıf olması, uluslararası seyahat, kalabalık ortamlarda bulunma ve aşısız olmak kabakulak riskini artırır. Kabakulak belirtileri arasında ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve çiğneme zorluğu bulunur. Tedavi, belirtileri hafifletmeye yöneliktir; kesin bir tedavisi yoktur.

Bebeklerde en tehlikeli virüs olarak RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs) gösterilebilir. Diğer tehlikeli virüsler arasında hepatit A, B ve C ile rotavirüs de bulunmaktadır. Virüslerden korunmak için hijyen kurallarına dikkat etmek, kalabalık ortamlardan uzak durmak ve gerekirse maske kullanmak önemlidir.

Likenlerin oluşumunu ve gelişimini tetikleyen bazı faktörler şunlardır: Işık: Likenler fotosentez yapabildiği için ışığa ihtiyaç duyar. Su ve nem: Likenler kuruduklarında uyku haline geçer ve fotosentezi durdurur; ıslandıklarında ise tekrar canlanır ve büyümeye başlar. Besinler: Likenler, mantar ve alglerin karşılıklı iş birliği sayesinde besin ihtiyaçlarını karşılar. Substrat (alt tabaka): Likenler, ağaçlar, kayalar, toprak gibi çeşitli yüzeylerde büyüyebilir. Atmosfer koşulları: Likenler, ağır metallere ve asit yağmuruna karşı dayanıklıdır; bu sayede kirli ortamlarda da yaşayabilir. Likenler, bu faktörlerin uygun olduğu ortamlarda yavaş yavaş gelişir.

Evet, grip (influenza) ve influenza aynı anda bulaşabilir. İnfluenza, halk arasında grip olarak bilinen ve influenza virüslerinin vücuda girmesiyle meydana gelen bir hastalıktır. İnfluenza virüsü, öksürme, hapşırma veya enfekte bir yüzeye dokunma yoluyla yayılabilir.

Homojen zayıf granüler boyanma, genellikle Sjögren sendromu ve lupus gibi otoimmün hastalıklarda görülür. Sjögren sendromu'nda benekli boyanma gözlenirken, lupus'ta homojen, granüler boyanma vardır. Ayrıca, sağlıklı kişilerde de ANA (antinükleer antikor) pozitifliği görülebilir, ancak bu durum hastalık belirtisi olmadıkça dikkate alınmaz. Not: Hastalık teşhisi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

HMRV hastalığı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, HMPV (Human Metapneumovirus) hakkında bilgi mevcuttur. HMPV, solunum yolu hastalığına neden olan, grip veya soğuk algınlığı benzeri belirtilerle karakterize bir virüstür. HMPV, enfekte bir kişinin öksürmesi veya hapşırmasıyla yayılan damlacıklarla veya kontamine yüzeylerle temas yoluyla bulaşır.

Kuş gribi ile domuz gribi arasındaki bazı farklar şunlardır: Virüs türü: Kuş gribi, H5N1 virüsünden, domuz gribi ise H1N1 virüsünden kaynaklanır. Bulaşma: Kuş gribi genellikle kuşlardan insanlara bulaşır, domuz gribi ise domuzlardan insanlara ve insanlar arasında bulaşabilir. Ölüm oranı: Kuş gribinde ölüm oranı %60'a kadar çıkabilirken, domuz gribinde bu oran %2'den azdır. Yaygınlık: 2003'ten beri 500'den az kuş gribi vakası görülürken, domuz gribi 2009'da salgın haline gelmiştir. Belirtiler: Her iki grip türü de benzer belirtiler (ateş, boğaz ağrısı, öksürük vb.) gösterir, ancak domuz gribi daha ağır seyredebilir.

Sinsityal hücre, genellikle viral enfeksiyonlarda görülen, tek bir hücre zarı içinde çok sayıda çekirdek bulunmasıyla belirgin olan ve hücrelerin kaynaşmasıyla ortaya çıkan bir hücre türüdür. Bu hücre türü, aynı zamanda bağışıklık fonksiyonunda önemli rol oynadıkları timus ve pankreas gibi dokularda da bulunabilir.

Bronşiolite neden olan başlıca virüsler şunlardır: Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV). Rinovirüs. Parainfluenza. Adenovirüs. İnfluenza (grip) virüsü. Koronavirüs. Bu virüsler, hasta kişilerin aksırmaları, konuşmaları ve öksürmeleri sırasında havaya karışır ve solunum yoluyla bulaşır.

AÖ hastalığının neden olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, "AÖ" kısaltmasının kullanıldığı bazı hastalıklar şunlardır: Akalazya. Aplastik anemi. Hastalık teşhisi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

İnfluenzanın (grip) A tipi, B ve C tiplerine göre daha tehlikeli kabul edilir. İnfluenza A: Mevsimsel salgınlara ve pandemilere neden olabilen en yaygın grip türüdür. İnfluenza B: Yalnızca insanları etkiler, ancak tip A'ya kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen ciddi hastalıklara yol açabilir. İnfluenza C: Genellikle çocuklarda hafif enfeksiyonlara neden olur ve büyük salgınlara yol açmaz. Özellikle beş yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü yetişkinler, hamileler ve kronik sağlık sorunları olan bireyler influenza kaynaklı ciddi komplikasyonlar açısından yüksek risk altındadır.

Japon gribi olarak belirtilen iki farklı durum bulunmaktadır: 1. Japon ensefaliti: Bu hastalık, Flaviviridae grubundan arbovirüsler tarafından neden olur ve genellikle hafif veya asemptomatiktir. 2. Favipiravir: Bu ilaç, Japonya'da grip tedavisinde kullanılan bir antiviral ilaçtır ve COVID-19 tedavisinde deneysel olarak incelenmiştir. Her iki durum da farklı sağlık riskleri taşır ve doğru bilgi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

İnfluenzanın (grip) kesin nedeni, influenza virüsleridir. İnfluenza virüsleri, A, B, C ve D olmak üzere dört ana türe ayrılır. İnfluenza A. İnfluenza B. İnfluenza C. İnfluenza D. İnfluenza virüsleri, genellikle havada asılı kalan damlacıkların solunum yoluyla alınması veya yüzeylere bulaşmış damlacıklara temas yoluyla bulaşır.

Bu ifade, Yakın Doğu Üniversitesi Moleküler Mikrobiyoloji Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Buket Baddal'a aittir. Doç. Dr. Baddal, 1 Aralık 2024 ile 16 Ocak 2025 tarihleri arasında Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne başvuran üst solunum yolu enfeksiyonu vakalarının %78,3’ünde İnfluenza A virüsünün tespit edildiğini açıklamıştır.

H1N1 ve H3N2 arasındaki temel fark, influenza virüsünün yüzeyinde bulunan hemaglutinin (H) ve nöraminidaz (N) proteinlerinin kombinasyonudur. H1N1: İlk kez 2009 yılında Meksika'da ortaya çıkan ve "domuz gribi" olarak da bilinen A(H1N1)pdm09 virüsüdür. İnsanlar arasında hızla yayılarak küresel bir pandemiye neden olmuştur. Mevsimsel grip aşıları H1N1 virüsünü de içermektedir. H3N2: İlk olarak 1968 yılında Hong Kong'da ortaya çıkmıştır. A tipi grip virüslerinin en sık görülen alt tiplerinden biridir. Yüksek oranda varyasyon gösterebildiği için mevsimsel grip aşıları her yıl yenilenir. H1N1 ve H3N2, insanlarda en sık görülen influenza A tipi virüs alt tipleridir.

Domuz gribi ve soğuk algınlığını ayırt etmek için şu belirtilere dikkat edilebilir: Ateş: Domuz gribinde genellikle 38°C'nin üzerinde ani başlayan yüksek ateş görülürken, soğuk algınlığında ateş genellikle düşük seyreder veya hiç görülmez. Kas ve eklem ağrıları: Domuz gribinde şiddetli kas ve eklem ağrıları varken, soğuk algınlığında bu ağrılar daha hafiftir veya hiç görülmeyebilir. Halsizlik: Domuz gribinde aşırı yorgunluk ve halsizlik görülürken, soğuk algınlığında bu durum daha hafif seyreder. Burun akıntısı ve tıkanıklığı: Her iki hastalıkta da burun akıntısı veya tıkanıklığı olabilir, ancak domuz gribinde genellikle burun tıkanıklığı da görülür. Öksürük ve boğaz ağrısı: Her iki hastalıkta da öksürük ve boğaz ağrısı olabilir, ancak domuz gribinde öksürük genellikle balgamsızdır ve göğüste yanma hissine neden olabilir. Doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

HIV'in şempanzeden insana geçişinin nedeni, insanların şempanzeleri avlayarak etlerini yemesi olarak düşünülmektedir. Bilim insanlarına göre bu bulaşma, 1800'lü yılların sonunda gerçekleşmiş ve HIV, Afrika'dan dünyaya yayılmıştır.