Uygarlık

Sümer şehir devletlerinin yıkılmasına neden olan faktörler şunlardır: 1. İç Çatışmalar ve Güç Mücadeleleri: Şehir devletleri arasındaki sürekli çatışmalar ve güç mücadeleleri, birliklerini zayıflattı. 2. Tarım Sisteminin Bozulması: Yetersiz sulama teknikleri ve bozulan tarım sistemi, gıda kıtlığına ve kıtlığa yol açtı. 3. Çevresel Bozulma: Çevresel değişiklikler ve değişen ticaret yolları, Sümer şehir devletlerini olumsuz etkiledi. 4. İstilalar: Akadlılar ve Babilliler gibi çeşitli komşu halkların istilaları, Sümer'in büyük şehir devletlerinin çöküşüne neden oldu. Bu çoklu baskılar, Sümer uygarlığının yıkılmasına ve yeni imparatorlukların yükselişine yol açtı.

Uygarlık süreci, Alman sosyolog Norbert Elias tarafından ortaya atılan bir teoridir. Elias'a göre uygarlık süreci, şu ana hatlarla karakterize edilir: - Merkezi otoritelerin güçlenmesi: Bireylerin davranışları üzerindeki kontrolün artması. - Sosyal yaşamın daha düzenli ve öngörülebilir hale gelmesi: Toplumsal normların ve beklentilerin değişimi. - Duygusal tepkilerin kontrolü: Bireylerin şiddet ve fiziksel eylemleri daha fazla kontrol etmesi, bunun sonucunda şiddetin toplumsal bir tabu haline gelmesi. - Özel ve kamusal alan ayrımının netleşmesi: Bireylerin cinsel yaşamları ve bedensel fonksiyonlarına yönelik tutumlarının daha özel hale gelmesi. Ayrıca, uygarlık süreci, teknolojinin gelişimi ve sanat, bilim gibi alanlardaki ilerlemelerle de ilişkilidir.

Punt Krallığı, eski Mısırlılara ait bir uygarlıktır.

Mezopotamya uygarlığı, Sümerler ile başlamıştır.

Tarihin ilk gelişimi, tarım, yazı, din ve yönetim sistemlerinin ortaya çıkmasıyla şekillenmiştir. Önemli adımlar şunlardır: 1. Tarımın Başlaması: Yabani tahılların ve bitkilerin toplanması, insanların bilinçli olarak bazı türleri ekmesiyle tarımsal üretimin temellerini atmıştır. 2. Yazının İcadı: İlk yazı örnekleri, Mezopotamya'da Sümerler tarafından M.Ö. 3200 civarında geliştirilmiştir. 3. Şehir Devletlerinin Kurulması: Sümerler, şehir devletleri (site) şeklinde örgütlenmişlerdir. 4. Hukukun Oluşumu: İlk yazılı kanunlar, Sümer Kralı Urgakina tarafından oluşturulmuştur. Bu gelişmeler, insanlığın ilerlemesine büyük katkılar sağlamış ve modern uygarlıkların temelini atmıştır.

Demir Çağı'nın sona ermesinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. Ege Göçleri: M.Ö. 1200 yıllarında meydana gelen Ege Göçleri (deniz kavimleri göçü), Eski Tunç Çağı'nın parlak uygarlıklarının ortadan kalkmasına ve Anadolu, Mezopotamya ve Mısır bölgesinin yoksullaşmasına yol açtı. 2. Yeni Uygarlık Atılımları: M.Ö. IX. yüzyıldan itibaren Asurluların Mezopotamya'da yeniden egemenlik kurmaları ve ardından Phryg, Lydia ve Urartu devletlerinin kurulması ile yeni bir uygarlık atılımı gerçekleşti. 3. Demir Teknolojisinin Yaygınlaşması: Demirin daha yaygın ve ucuz bir metal olması, toplumların demir teknolojisini daha geniş çapta kullanmasını sağladı.

İyonyalıların maddi değeri, deniz ticareti ve kolonizasyon faaliyetleri sayesinde oldukça yüksektir. İyonya, Akdeniz ve Karadeniz'de kurdukları koloniler ve ticaret merkezleri ile zenginleşmiş bir uygarlık olarak bilinir. Ayrıca, İyonyalıların matematik, felsefe ve tıp gibi alanlarda yaptıkları katkılar da maddi olmayan ancak uzun vadede büyük değer taşıyan entelektüel miraslar olarak kabul edilir.

Fantastik gezegen, genellikle bilim kurgu türünde, aksiyonun çoğunun egzotik yerlilerin veya karasal kolonistlerin yaşadığı bir veya daha fazla oldukça egzotik gezegendeki maceralardan oluştuğu bir alt türü ifade eder. Bu türdeki eserler, farklı uygarlıkların teması, karşılıklı anlayışın zorlukları ve felaket sonuçları gibi temaları işleyebilir. Örnek olarak, Frank Herbert'in "Dune" ve Edgar Rice Burroughs'un "Barsoom" (Mars) eserleri gösterilebilir.

Örenyeri terimi, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların kalıntılarının bulunduğu bölgeleri ifade eder. Ayrıca, örenyeri kelimesi şehir veya ev yıkıntısı, kalıntı anlamında da kullanılır.

Kardashev Tip 4 uygarlığının mümkün olup olmadığı konusunda kesin bir görüş yoktur. Rus astrofizikçi Nikolai Kardashev tarafından önerilen Kardashev ölçeğine göre, Tip 4 uygarlığı evrenin tamamındaki enerjiye hükmedebilen ve kontrol edebilen bir uygarlık olarak tanımlanmaktadır. Ancak, bu tür bir uygarlığın varlığı ve yetenekleri tamamen varsayımsal olup, mevcut bilimsel anlayışın sınırları dışında kalmaktadır.

Temeddün kelimesi, "uygarlaşma", "medenileşme" anlamına gelir.

Milat öncesi dünyada yaşanan bazı önemli olaylar şunlardır: MÖ 8500-7000: Ortadoğu'da çiftçiliğe geçiş. MÖ 3500-3000: Dicle-Fırat ve Nil vadilerinde uygarlığa geçiş. MÖ 4000-3000: Uygarlığın Sümer'de doğuşu. MÖ 3000: Sabanın icadıyla tarımda hayvan gücünden yararlanmanın yolunun bulunması. MÖ 2000: Mezopotamya çevresindeki bölgelerde taşra uygarlıklarını kurmaya başlayan toprak aristokrasilerinin doğması. MÖ 1700: Hammurabi tarafından insanlığın ilk yasa derlemelerinin çıkarılması. MÖ 1300: Alfabenin Suriye ve Filistin'de yaygınlaşması. MÖ 1000: Ortadoğu uygarlığının iki uç bölgesinde (Filistin ve İran'da) verimli düşünce akımlarının doğuşu. MÖ 6. yüzyıl: Lidya Krallığı'nda sikke paranın dolaşıma konması. MÖ 500 dolayları: Çin uygarlık biçiminin temel öğelerinin ortaya çıkışı.

Mezopotamya uygarlıkları, MÖ yaklaşık 12.000 yılında, Neolitik Devrim zamanında kurulmaya başlamıştır.

Mastabalar, Antik Mısır uygarlığında ölülerin anısına ve mezarın yerini belli etmek amacıyla yapılırdı. Pratik bir sebep olarak ise, mastaba yapmanın kuma gömülen ölünün rüzgarlarla üzerinin açılmasını önlemek gibi bir amacı vardı.

Kardaşev ölçeğine göre en gelişmiş uygarlık, Tip 3 uygarlığıdır. Bu uygarlık, galaksisinin tüm enerjisini kullanabilme yeteneğine sahiptir.

Gök Medrese, Anadolu Selçuklu uygarlığına aittir.

Müzikle tedavi ilk olarak Türkler tarafından uygarlıkta uygulanmıştır.

"Yılanların Meclisi" romanı, Turgay Cüneyt Gündüz tarafından yazılmış ve Cinius Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Konusu: - Yer kabuğunun derinliklerinde yatan sırrın, gökyüzünden gelen titreşimlerin eseri olup olmadığı sorgulanır. - Büyük bir depremin vurduğu on şehirde, diplomasız ama dehasıyla icatlar üreten Ceyhun, tarih öncesi uygarlıklarla temas kurulmasını sağlayacak bir savaşı başlatmıştır. - Ceyhun, bu yolculukta yalnız değildir; İstanbul cinlerinin Hüddamı Ali ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Binbaşı Onur Kılıç onunla birliktedir. - Ceyhun, bir yandan Türkiye'yi depremle vuran güçlerin peşine düşerken, diğer yandan kendini bulma mücadelesine girişir. - HAARP ve chemtrails hakkında yaptığı araştırmalar, depremin sır perdesini araladıkça, Ceyhun insanlık tarihini yeniden yazabilecek gerçeklerin farkına varır. - Ancak bu gerçek, beraberinde ölümcül bir tehdit de getirmektedir. Roman, Ceyhun'un, sadece kendi ülkesinin kaderini değil, tüm insanlığı kurtarmak için bir yol bulma çabalarını anlatır.

Olmekalar, Mezoamerika'nın MÖ 1500 ila 400 yılları arasında hüküm sürmüş eski bir uygarlığını temsil eder. Olmekaların temsil ettiği bazı unsurlar: - Dini İnançlar: Olmekalar, doğaüstü dünya, kozmik düzen ve bereketin kaynakları gibi karmaşık kavramlara sahiplerdi. - Sanat ve Mimari: Anıtsal heykeller, özellikle devasa başlar, karmaşık sanat formları ve sofistike toplumsal yapılar Olmekaların sanat ve mimarisinin temel özellikleridir. - Kültürel Etki: Olmek uygarlığı, sonraki Mezoamerikan kültürleri (Maya, Aztek, Zapotek) üzerinde derin bir etki bırakmıştır.

Harappan Uygarlığı, aynı zamanda İndus Vadisi Uygarlığı olarak da bilinir, M.Ö. 3300 ile 1300 yılları arasında kuzeybatı Hindistan ve Pakistan topraklarında var olmuş bir Bronz Çağı toplumudur. Öne çıkan özellikleri: - Şehir Planlaması: İyi yapılandırılmış yerleşim yerleri, ızgara planlı sokaklar, gelişmiş drenaj ve su dağıtım sistemleri. - Tarım: Buğday, arpa, pirinç ve pamuk gibi ürünlerin yetiştirilmesi. - Teknoloji ve El Sanatları: Seramik, mühür, takı ve bronz aletlerin üretimi. - Ticaret: Mezopotamya, Orta Asya ve Pers Körfezi ile yapılan kapsamlı ticaret. Uygarlığın çöküşüne çevresel değişiklikler, istilalar ve ekonomik zorluklar yol açmıştır.