Tutum

Attitude kelimesi, İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Tutum, görüş, düşünce: Bir şey veya biri hakkında duygu veya düşünce, ayrıca bu düşüncenin davranışlara yansıması. Davranış, tavır: Agresif veya saygısız davranış, birine karşı işbirliği yapmayan tutum. Pozisyon, konum: Bir uzay aracının veya uçağın, rüzgar veya yere göre konumu. Duruş: Dansta veya sanatta vücudun veya vücut parçalarının pozisyonu. Ayrıca, "attitude" kelimesi, "Attitude Determination and Control" ifadesinin kısaltması olarak da kullanılır.

Taraflı tutum, bir kişinin veya grubun bir konuya veya olaya taraf olması ve bu tarafı desteklemesi anlamına gelir. Taraflı tutum, tarafsızlık ilkesine aykırıdır ve objektiflikten uzaktır. Taraflı tutumun etkileri arasında iletişim sorunları, anlaşmazlıklar ve hatta çatışmalar yer alabilir.

Bir ilişkinin nereye gittiğini anlamak için şu işaretlere dikkat edilebilir: Uzun sohbetler: Derin ve uzun sohbetler, duygusal bağın güçlü olduğunu gösterebilir. Ortak hedefler: Partnerin ortak hedefler belirlemeye istekli olması, ilişkiyi uzun vadeli olarak gördüğünü gösterebilir. Plan yapma: Birlikte plan yapmak, ilişkinin geleceği olduğunu işaret edebilir. Güven artışı: Partnerin, ilişkideki güvenin arttığına dair yorumları, ilişkinin olumlu yönde ilerlediğini gösterebilir. Gelecek hayalleri: Geleceği birlikte hayal edebilmek ve gelecekle ilgili planlarda uyum, ilişkinin güçlü olduğunu gösterir. Ayrıca, ilişkinin nereye gittiğini anlamak için şu sorular sorulabilir: "Bu ilişkide seni en çok ne mutlu ediyor?". "Birlikte yaşlanma fikrine nasıl bakıyorsun?". "İlişkide aşk mı daha önemli yoksa arkadaşlık mı?". "Bu ilişkiyi birkaç yıl sonra nerede görüyorsun?". Ancak, her ilişki farklıdır ve en doğru değerlendirmeyi yapmak için dürüst bir öz değerlendirme yapmak önemlidir.

Otobüste bir kıza yaklaşırken şu adımlar izlenebilir: Göz teması kurmak: Otobüste otururken veya ayakta, kısa bakışmalarla göz teması kurulabilir. Yakınlaşmak: Hedeflenen kişiye iki koltuk mesafesinde durulmalı, ne çok yakın ne de çok uzak durulmalıdır. Sohbet başlatmak: Sohbeti başlatacak bir unsur yaratılmalı ve verilecek cevap düşünülmelidir. İlgi göstermek: Kişinin söylediği veya mırıldandığı her harf dikkate alınmalı ve ona göre tepki verilmelidir. Numara istemek: İlk konuşma sırasında numara istenmemeli, zamanla muhabbet ilerledikçe bu adım atılabilir. Ayrıca, kızın rahatsız olduğunu hissedilirse geri çekilmek önemlidir.

Uyku rutininin kaç günde oturacağı kişiden kişiye değişebilir. Ancak, bir uyku rutini oluşturmak ve düzenli hale getirmek için genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasında bir süre gereklidir. Uyku rutini oluştururken, her gün aynı saatte yatıp kalkmak, uyku öncesi rahatlatıcı aktiviteler yapmak ve uyku ortamını optimize etmek önemlidir.

Yaşlıya yönelik tutumlar ve etkileyen etmenlerin incelenmesi, bireylerin yaşlılara karşı olan yaklaşımlarını ve bu tutumları şekillendiren faktörleri araştırmayı amaçlar. Bu konuda yapılan bir çalışma olan "Yaşlıya Yönelik Tutumlar ve Etkileyen Etmenlerin İncelenmesi" başlıklı makale şu bulguları ortaya koymuştur: Yaşlıya yönelik tutumlar olumlu yöndedir. Bireylerin yaşı arttıkça yaşlıya yönelik olumsuz tutumları da artmaktadır. Gelir ve eğitim düzeyi arttıkça yaşlıya yönelik olumlu tutumlar artmaktadır. Evinde yaşlı birey bulunanların, yaşlı bir bireyle yaşamayı isteyenlerin ve huzurevi ziyareti yapmış olanların yaşlıya yönelik tutumları daha olumludur. Bu tür çalışmalar, yaşlılara yönelik inanç ve tutumların toplumsal bütünleşmeden sunulan hizmetlere kadar birçok konuyu etkilediğini ortaya koyar.

Başarıcı yaklaşım, başarı elde eden, bu konuda yetkinliği olan kişi veya nesne anlamında kullanılır. Başarıcısının bazı belirgin özellikleri: Hedef belirleme yeteneği. Motivasyon ve öz disiplin. Başarıcı yaklaşım örnekleri: Kendi kendini yönetme. İtirazları öngörme. Problem yönetimi. Başarıcı olmak için gerekenler: Planlama ve strateji geliştirme yeteneği. Sürekli öğrenme isteği. Başarıcı olmanın avantajları: Kişisel tatmin ve öz güven artışı. Sosyal ilişkilerde güçlenme. Kariyer fırsatlarına erişim kolaylığı.

Profesyonel ve aşırı profesyonel arasındaki fark, kişinin işine olan yaklaşımı ve tutumuyla ilgilidir. - Profesyonel: Bir kişi, belirli bir alanda uzmanlaşarak, bilgi ve becerilerini sürekli geliştirerek, işlerini yüksek standartlarda ve etik kurallara uygun şekilde yerine getirir. - Aşırı Profesyonel: Bu terim, profesyonelliğin sınırlarını aşarak, işine aşırı derecede bağlı ve bazen de takıntılı bir şekilde davranan kişileri tanımlar. Aşırı profesyoneller, işlerini kişisel yaşamlarına ve diğer alanlara aşırı derecede entegre ederler, bu da iş-yaşam dengesini bozabilir. Özetle, profesyonellik normal ve beklenen bir tutum iken, aşırı profesyonellik bu sınırların ötesine geçer ve olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Araçsallık işlevi, bir aracın veya cihazın belirli bir işlevi veya işlevler dizisini gerçekleştirme yeteneğini ifade eder. Bilim felsefesinde araçsallık, başarılı bir bilimsel kuramın, doğanın gözlemlenemeyen nesne, özellik veya süreçlerine ilişkin doğru ya da yanlış gibi bir yargıda bulunmayacağını ifade eder. Ayrıca, "araçsallık" kelimesi, insanların veya toplumun, araçlar veya teknoloji yoluyla etkileşime girmesi ve bu etkileşimin sonucunda ortaya çıkan durumu ifade etmek için de kullanılır.

Tutum ve davranış arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Tutum, bir kişinin bir nesne, fikir veya kişi hakkında yaptığı genel değerlendirmedir ve bilişsel, duygusal ve davranışsal öğeleri içerir. Davranış, bir kişinin başka varlıklara veya durumlara karşı nasıl davrandığını ifade eder. Tutum ve davranış arasındaki ilişki her zaman doğrudan ve tutarlı olmayabilir. Bu durum, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir: Tutumun spesifik olması. Tutumun kişisel çıkarla ilintisi. Sosyal ortam. Tutumun gücü.

Namazlıkta tercih edilebilecek renkler, sade ve dikkat dağıtmayan tonlardır. İşte bazı öneriler: 1. Beyaz: Temizlik ve saflığı simgeler, huzur yaratır. 2. Mavi: Sakinlik ve huzuru temsil eder. 3. Yeşil: Manevi huzur ve bereketi simgeler. 4. Krem ve Bej: Şıklığı ve sadeliği yansıtır. Ayrıca, aşırı canlı ve dikkat çekici renklerden kaçınılmalıdır.

İşlevsel olmayan tutumlar, insanların çocukluk döneminden başlayarak kendileri, diğerleri ve dünya hakkında geliştirdikleri, hatalı bilişleri içeren kalıcı ve mutlak inançlardır. Bu tutumlar genellikle şu özelliklerle karakterize edilir: - Aşırı genelleme: "Tüm erkekler aynı, hiçbirine güvenilmez" gibi genellemeler yapmak. - Felaketleştirme: Basit bir ağrıyı kalp krizi belirtisi olarak değerlendirmek. - Kişiselleştirme: Başarısızlığı tamamen kendine yüklemek. - Olumluları yok sayma: Başarıları küçümsemek veya görmezden gelmek. - Etiketleme: Kendini veya başkalarını sert ve olumsuz etiketlerle tanımlamak. Bu tür tutumlar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.

İçselleştirmek kelimesi, bir kanı ya da tutumun kişilik özelliği olacak ölçüde benimsenerek özümlenmesi anlamına gelir. Ayrıca, edinilen bilgiyi özümseyerek günlük hayatta kullanılabilir hale getirmek olarak da tanımlanabilir.

Kasiyere parası yetmeyen kız, iki farklı senaryoda farklı davranışlar sergilemiştir: 1. Sosyal deney senaryosu: TRT1'de yayınlanan "Sen Olsan Ne Yapardın?" programında, aldığı ürünlerin ücretini ödeyemeyen ve kredi kartı bakiyesi yetersiz kalan bir kadın oyuncu, kasiyere tekrar çekim yapmasını rica etmiştir. 2. Gerçek olay: Ankara'da bir markette, sosyal medya üzerinden canlı yayın yapan bir kişi, daha fazla para ve takipçi kazanmak amacıyla kasiyere saldırmış ve elindeki soda şişesini fırlatmıştır.

Bisiklet bakımı kullanım yoğunluğuna bağlı olarak farklı sıklıklarda yapılabilir: - Günlük bakım: Her kullanımdan sonra temizlik ve zincir yağlaması önerilir. - Haftalık bakım: Lastik basıncı kontrolü ve frenlerin doğru çalışıp çalışmadığının kontrolü yapılmalıdır. - Aylık bakım: Tüm bileşenler gözden geçirilmeli, aşınma veya hasar belirtileri aranmalı ve gerekirse ayarlamalar yapılmalıdır. - Yıllık bakım: En az yılda bir kez bisiklet bir tamirciye götürülerek genel bir bakım yaptırılmalıdır.

Kurumlu tavır, kendisini çok yüksek gören, çok beğenmiş ve gururlanarak kasılan bir tutumu ifade eder.

Optimizm ve iyimserlik kavramları genellikle eş anlamlı olarak kullanılsa da, aralarında bazı farklar vardır: - Optimizm, genel olarak hayata ve olaylara pozitif bir bakış açısı ile yaklaşma eğilimidir. - İyimserlik ise, bireyin kendine ve çevresine olan güveni, umudu ve beklentileri ile ilgilidir. Özetle, optimizm daha geniş bir kavram olup, iyimserliği de içine alır.

Kızların yengeye karşı tutumu, saygı ve anlayış temelinde şekillenmelidir. İşte bazı öneriler: 1. Nazik ve anlayışlı olmak: Yenge ile iletişimde nazik ve anlayışlı davranmak, ilişkinizi güçlendirecektir. 2. Açık iletişim: Duygularınızı ve düşüncelerinizi samimi bir şekilde paylaşmak, sağlıklı bir iletişim kurmanıza yardımcı olur. 3. Zaman geçirmek: Yengeyle birlikte vakit geçirmek ve ortak ilgi alanları bulmak, birbirinizi daha iyi tanımanıza katkıda bulunur. 4. Destek olmak: Yengenin hayatındaki zorlu durumlarla başa çıkmasına yardımcı olmak, onun yanında olduğunuzu hissettirir. 5. Tartışmaları sağlıklı çözmek: Karşılıklı saygı ve anlayışla tartışmaları çözmek, ilişkinizin ilerlemesine yardımcı olur.

Çevrenin tutumlar üzerindeki etkisi iki ana şekilde ortaya çıkar: sosyal etki ve sosyal öğrenme. 1. Sosyal Etki: Bireyin inanç, tutum, duygu ve davranışlarının çevresi tarafından değiştirilmesi sürecidir. 2. Sosyal Öğrenme: Bireylerin başkalarının davranışlarını gözlemleyerek ve bu davranışların sonuçlarını değerlendirerek tutum geliştirmeleri sürecidir. Ayrıca, kültürel faktörler de tutumların şekillenmesinde önemli bir rol oynar; bireyin büyüdüğü toplumun değerleri ve normları, onun tutumlarını etkiler.

"Damlaya damlaya göl olur" atasözü, tutumlu ve sabırlı olma davranışına örnek olarak verilebilir. Bu atasözü, küçük birikimlerin zamanla büyük yatırımlara ve fırsatlara dönüşebileceğini ifade eder. Ayrıca, bu atasözü gereksiz harcamalardan kaçınmayı ve aile bütçesine, ülke ekonomisine katkı sağlamayı da öğütler.