Tutum, bir kişinin kararlarında, hükümlerinde, davranışlarında, proje ve planlarında ortaya çıkan, kişisel etkenlerden bağımsız olma durumudur. Tarafsızlık ise, genel anlamıyla taraf tutmama, yansız kalma, belirli bir zaman ve mekânda belirlenmiş tutum ve düşünceler arasında tercih yapmama halidir. Tarafsızlık, aynı zamanda şu anlamlara da gelebilir: Davranışsal tarafsızlık: Bir olaya katılmak istememek ya da bilinçli biçimde katılmamak. Felsefi tarafsızlık: Yeryüzündeki her şey birbiriyle ilişkili olduğundan ve insanın yaşama karşı sorumluluğu bulunduğundan, tarafsız kalmanın da bir seçim ya da karar olması. Sosyolojik tarafsızlık: Çoğunluğun fikrine, davranışına, etkinliğine rıza göstermek, aykırı olmamak, normların içinde kalacak tarzda düşünmek ve davranmak. Bilimsel tarafsızlık: Bilimsel araştırma yöntemi açısından bakıldığında, deney ve gözlem kanıtlama gibi çalışmaların tarafsız bir bakış açısı gerektirmesi. Hukuki tarafsızlık: Sözleşmenin kurulmasında hakem görevi gören kişi ve kurumların, ve asıl olarak da yargı erkinin tarafsızlığını ifade etmesi. Siyasi tarafsızlık: Parlamento çatısı altında alınan karar ve yürütülen işlemlerin, meclis başkanlığı tarafından tarafsız biçimde sevk ve yönetimi.