Tutukluluk

Kadınlar koğuşunda yatanlar, kadın cezaevlerinde tutulan hükümlü ve tutuklu kadınlardır.

Tutuklanan kişi, aşağıdaki durumlarda serbest bırakılabilir: 1. Tutukluluk süresinin dolması: Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok 1 yıldır ve bu süre zorunlu hallerde 6 ay daha uzatılabilir. 2. Hakim veya mahkemenin kararı: Tutuklanan kişi, her aşamada salıverilmesini isteyebilir ve bu talep, hakim veya mahkeme tarafından 3 gün içinde karara bağlanır. 3. Tutuklama kararının kaldırılması: Tutuklama kararına karşı itiraz edilebilir ve bu itiraz, kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından bir üst hakimlik tarafından incelenir.

Tutukluluğun gözden geçirilmesi en geç 30 günde bir yapılır.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kritik açıklamaları şu tarihlerde yapılmıştır: 1. 3 Nisan 2025: Özgür Özel, partisinin genel merkezinde seçim süreciyle ilgili açıklamalarda bulunmuştur. 2. 17 Nisan 2025: Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret ettikten sonra, Can Atalay krizi ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a yönelik sert tepkiler içeren açıklamalar yapmıştır. 3. 4 Mayıs 2025: AKM'de uğradığı fiziki saldırı sonrası, saldırı hakkında ilk açıklamayı yapmıştır.

Taksirli suçlardan hükümlüler ve tutuklular, seçmen kütüğüne kayıtlı olduklarına dair belge vermeleri durumunda oy kullanabilirler.

Hükmen tutuklu ifadesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bağlamında, ilk derece mahkemesi tarafından mahkumiyet kararı verilen kişinin, bu karardan sonra geçen süreyi tutukluluk süresi olarak değerlendirmemesi anlamına gelir. AİHM'ye göre, tutukluluk süresinin makul olup olmadığının değerlendirilmesinde, temyiz aşamasında geçen süre dikkate alınmaz ve bu süre tutukluluk süresine dahil edilmez.

Evet, ara kararla tahliye kararı verilebilir. Bu karar, ceza davası sırasında mahkeme tarafından, yargılama süreci devam ederken sanığın tutukluluk hâlinin sonlandırılması için alınır. Ara kararla tahliye kararı verilebilmesi için bazı koşulların oluşması gerekir, bunlar arasında: delillerin toplanmış olması ve kaçma veya delilleri karartma ihtimalinin kalmaması; tutukluluk süresinin makul sınırları aşması; sanığın sağlık durumunun kötüleşmesi gibi insani sebepler. Tahliye kararına savcı itiraz edebilir ve üst mahkeme, sanığın tutuklu kalıp kalmayacağına karar verir.

AİHM, hükmen tutukluluğu, yani kişinin hüküm verilmeden önce tutuklu kalmasını, şu kriterlere göre değerlendirmektedir: 1. Makul Şüphe: Kişinin bir suç işlediğine dair makul bir şüphenin bulunması gerekmektedir. 2. İlgili ve Yeterli Gerekçe: Tutukluluğun devamı için sadece makul şüphe değil, aynı zamanda tutukluluğun gerekli olduğuna dair amaca uygun ve yeterli gerekçelerin sunulması şarttır. 3. Ölçülülük: Tutukluluk, tutuklamaya alternatif diğer kontrol tedbirlerinin yetersiz kalması halinde son çare olarak uygulanmalıdır. 4. Adil Yargılanma Hakkı: Uzun süren tutukluluk hallerinde, adil yargılanma hakkının ihlal edilip edilmediğinin denetlenmesi gerekmektedir. AİHM'e göre, bu koşulların yerine getirilmemesi tutukluluğun hukuka aykırı olması anlamına gelir ve hak ihlallerine yol açabilir.

Tutuklanan bir kadının ne kadar süre yatacağı, aldığı cezaya ve infaz düzenlemelerine bağlı olarak değişir. Genel olarak, Türkiye'de ceza hukuku gereği, ağır suçlardan hüküm giyen bir kişi cezasının dörtte birini cezaevinde geçirdikten sonra koşullu salıverilme hakkına sahip olur. Ayrıca, denetimli serbestlik süresi de dikkate alınmalıdır; cinsel istismar suçundan hüküm giyen bir kişi için bu süre genellikle 5 yıl olarak belirlenmiştir. Kesin bir süre vermek mümkün olmadığından, hukuki danışmanlık almak en doğru yoldur.

Evet, engelli bir tutuklu tahliye edilebilir. Tutuklu bir kişinin tahliye edilebilmesi için aşağıdaki durumlardan birinin oluşması gerekmektedir: Delillerin karartılması veya kaçma şüphesinin ortadan kalkması. Suçun vasıf ve mahiyetinin tutuklama ile tevfik edilemeyecek derecede hafif olması. Sanığın 65 yaşından büyük olması veya ağır bir hastalığının bulunması. Yasal azami tutukluluk süresinin aşılması. Ayrıca, Adli Tıp Kurumu veya tam teşeküllü hastaneden alınacak rapor ile de sağlık sorunları nedeniyle tahliye kararı alınabilir.

Tutukluluk itiraz dilekçesi, kararı veren sulh ceza hakimliğine verilir.

Tutuklunun hastaneye sevki, aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilir: 1. Kurum Hekimi Muayenesi: Tutuklunun hastaneye sevki, ilk olarak kurum hekimi tarafından uygun görülür. 2. En Yakın Devlet veya Üniversite Hastanesi: Tutuklu, bulunduğu yere en yakın Devlet veya üniversite hastanesine sevk edilir. 3. Sağlık Kurulu Raporu: Acil ve yaşamsal tehlike durumunda, biri hastalığın uzmanı olmak üzere iki uzman hekimin imzaladığı ve hastane başhekiminin onayladığı sağlık kurulu raporu gereklidir. 4. Tedavinin Devam Etmesi: Tutuklunun bu hastanelerde kontrol ve tedavisinin devam edip etmeyeceğinin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi gerekir; aksi halde tutuklu ait olduğu kuruma iade edilir.

Tutuklama kararına itiraz dilekçesinde olması gerekenler şunlardır: 1. Başlık ve Adres Bilgileri: Dilekçenin en üst kısmına kendi adınız, adresiniz ve iletişim bilgileriniz yazılmalıdır. 2. Konu Başlığı: "Tutukluluğa İtiraz" gibi net bir konu başlığı kullanılmalıdır. 3. Hitap: Dilekçeyi hangi mahkemeye hitap ettiğinizi belirtin, genellikle "Sayın Hakim" veya "Sayın Mahkeme Başkanı" gibi hitaplar kullanılır. 4. Giriş Paragrafı: Neden tutuklu olduğunuzu ve bu duruma neden itiraz ettiğinizi özetleyin. 5. İtiraz Nedenleri: Tutukluluğa itiraz etme sebeplerinizi ayrıntılı bir şekilde açıklayın, iddiaları destekleyecek delillerin eksikliği ve kaçma riski gibi noktaları belirtin. 6. Kendi Durumunuzun Açıklaması: Tutukluluğunuzun aile yaşamı, iş durumu veya kişisel yaşamınız üzerindeki etkilerini açıklayın. 7. Talep: Tutukluluğunuzun derhal kaldırılmasını veya alternatif olarak kefaletle serbest bırakılmanızı talep edin. 8. İmza: Dilekçenizi imzalayarak ve tarihleyerek bitirin. 9. Ekler: Varsa kimlik veya diğer belgeleri ekleyin. Ayrıca, bir avukatın dilekçeyi hazırlamanıza ve hukuki süreçte sizi temsil etmenize yardımcı olması önerilir.

Adli Tıp Kurumunda kalabilecek kişiler şunlardır: 1. Tutuklu ve tutuksuz kişiler: Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na göre gözlem kararı verilmiş olanlar. 2. Hukuk mahkemelerince gözlemi gerekli görülen kimseler: Hukukî ehliyetleri bakımından gözlem altına alınmaları gereken kişiler. 3. Adli tıpla ilgili olaylarda bilirkişi olarak görevlendirilenler: Adli tıp uzmanları, hemşireler, hastabakıcılar ve diğer personel. Ayrıca, Adli Tıp Kurumunda geçici olarak misafir kişiler de kalabilir, bunlar genellikle hükümlü ve tutuklularla mevcutlu gönderilmesi gerekenlerdir.

Ceza davasında tutukluluğun değerlendirilmesi, en geç otuzar günlük süreler içinde hakim veya mahkeme tarafından resen yapılır.

Ebrar Sitesi davalarında tutuklu olanlar şunlardır: 1. Tevfik Tepebaşı: Ebrar Sitesi'nin kurucusu ve aynı zamanda sitenin B Blok'unun müteahhidi. 2. Atilla Öz: Lalezar Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi. Diğer tutuksuz sanıklar ise Salih Tepebaşılı, Ahmet Doğan, Meliha Teker ve firari Mustafa Timurbanga'dır.

Taner Tolga Tarlacı, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde işlediği suçlar nedeniyle tutuklanmış ve 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu nedenle serbest bırakılmamıştır.

Tutuklu olan kişinin dışarı çıkabilmesi belirli koşullara bağlıdır. 1. İzinler: Tutuklulara, mazeret izni, özel izin veya iş arama izni gibi belirli durumlarda dışarı çıkma izni verilebilir. 2. Cezaevi Dışına Çıkma Yasağı: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 292. maddesine göre, tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu, kişinin kamu görevlilerince yakalandıktan sonra tutukevinden, kapalı veya açık cezaevinden veya gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçması durumunda oluşur. 3. Olağanüstü Durumlar: Güvenlik açısından tehlike oluşturabilecek durumlarda (doğal afet, yangın, ayaklanma gibi) ziyaret ve görüşmeler ertelenebilir.

Açık görüşte hükümlü ve tutuklular, belgelendirilmek kaydıyla aşağıdaki yakınlarıyla görüşebilirler: eş; anne, baba; büyükanne, büyükbaba; çocuk, torun; kardeş. Ayrıca, hükümlü ve tutuklu, üç kişiyi daha ziyaretçi olarak bildirebilir ve bu kişilerle de açık görüş yapabilir.

Eski Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara, 8 Ocak 2025 tarihinde tutuklandıktan sonra, 10 Ocak 2025 tarihinde cezaevinden çıktı.

Tutuklunun salıverilme istemi, hakim veya mahkeme tarafından karara bağlanır.