ToplumcuGerçekçilik

Toplumcu gerçekçilikte kullanılan anlatım teknikleri şunlardır: 1. Realizm ve Natüralizm Etkileri: Eserlerde realizm ve natüralizmin etkileri görülür. 2. Diyalog Kullanımı: Roman ve hikayelerde diyaloglar aracılığıyla karakterlerin bölgesel ağızlarına göre konuşturulması. 3. Anlatılan Şeyler Önemli: Anlatım tekniklerinden çok, anlatılanların önemine vurgu yapılır. 4. Toplumsal Konular: Eserlerde köy, kasaba, mahalle ve fabrikaların mekan olarak seçilmesi, köyden kente göç, işsizlik gibi toplumsal sorunların işlenmesi. 5. İdeolojik Söylem: Yazarlar genellikle kendi ideolojik söylemlerini eserlerine yansıtırlar.

Maksim Gorki'nin "Ana" romanı, birkaç önemli nedenden dolayı önemlidir: 1. Toplumcu Gerçekçiliğin Başyapıtı: "Ana", toplumcu gerçekçi edebiyat türünün en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. 2. Devrimci Mücadele: Roman, Rusya'daki devrimci işçi sınıfının mücadelesini anlatır ve işçi sınıfının bilinçlenmesi ile devrimci hareketin yükselişini konu alır. 3. Ana Karakterin Dönüşümü: Pelageya Nilovna'nın, oğlunun etkisiyle sıradan bir anneden halkın "anası"na dönüşme süreci, bireysel ve toplumsal değişimin güçlü bir sembolüdür. 4. Tarihsel ve Sosyal Bağlam: Eser, 1905 Devrimi'nin hemen öncesindeki toplumsal ve politik ortamı yansıtır ve zengin ile fakir arasındaki uçurumları eleştirir. 5. Etkisi: Dünya çapında birçok dile çevrilmiş ve sosyalist ülkelerde büyük bir popülerlik kazanmıştır.

Metin İlkin, toplumcu gerçekçi edebiyat akımına mensuptur.

Marko Paşa dergisi, toplumcu-gerçekçi anlayış doğrultusunda oluşan bir siyasi mizah gazetesine aittir.

Cevdet Kudret, toplumcu gerçekçi edebiyat akımından etkilenmiştir.

"Sesini Kaybeden Şehir" şiiri, toplumcu gerçekçi edebiyat akımına aittir.

“Ses” adlı hikaye, toplumcu gerçekçi edebiyat akımına aittir.

Can Yücel, toplumcu gerçekçi edebi akıma mensuptur.

"Harika Çocuk" hikayesi, toplumcu gerçekçi bir anlayışla işçi ve köylünün, dar gelirli memurların, işsizlerin ve sokaktaki adamın sorunlarını yansıtmaktadır. Hikaye, çalışmak zorunda kalan küçük bir çocuğun bir tamircinin yanında çırak olarak çalışmasını konu almaktadır.

Küçük çocuk hikayesi, toplumcu gerçekçi bir anlayışla yazılmıştır.

Orhan Kemal, toplumcu gerçekçi ve Marksizm edebi akımlarına mensuptur.

Marksist açıdan Türk romanı, sosyalist ideolojinin ve toplumcu gerçekçilik akımının etkisiyle yazılmış Türk romanlarını ifade eder. Bu tür romanlarda, köy ve kırsal hayat tematik olarak işlenmiş, köy kökenli yazarlar tarafından sosyalist değerler ve sömürü düzeni eleştirisi yapılmıştır. Bu bağlamda, İbrahim Tatarlı ve Rıza Mollof'un "Marksist Açıdan Türk Romanı: Hüseyin Rahmi'den Fakir Baykurt'a" adlı eseri, söz konusu romanları marksist eleştiri çerçevesinde ele alan bir kaynaktır.

Köylü hikayeleri, genellikle köy hayatının sorunlarını, sınıflar arasındaki çatışmaları ve insanın doğasındaki saf iyilik ve merhamet gibi temaları işler. Örneğin, Fyodor Dostoyevski'nin "Köylü Marey" adlı hikayesi, yazarın sürgün yıllarında yaşadığı travmalarla yüzleşirken, çocukluğunda unutamadığı bir köylü ile olan karşılaşmasını anlatır. Diğer yandan, toplumcu gerçekçi edebiyatta köylü hikayeleri, daha çok Anadolu köy ve kasabalarının ekonomik ve toplumsal değişimden kaynaklanan sorunlarını ele alır.

Attila İlhan, toplumcu gerçekçi olarak kabul edilir çünkü edebiyatı sadece bireysel duyguların ifadesi değil, aynı zamanda toplumsal değişimin bir aracı olarak görmüştür. İlhan, şiirlerinde sosyal adaletsizlikler, sınıf çatışmaları ve halkın yaşam mücadelesi gibi konuları gerçekçi bir dille ele almış, umut aşılamaktan ve dayanışmayı vurgulamaktan geri durmamıştır.

Toplumcu gerçekçilik temsilcileri, iki ana gruba ayrılır: 1. Köy kökenli yazarlar: Köy sorunlarını ve Anadolu insanının yaşamını ele alan yazarlar. 2. Kent sorunlarını işleyen yazarlar: Kent insanının ve büyük şehirlerin sorunlarını konu alan yazarlar.

Oya Baydar, toplumcu gerçekçilik akımına mensup bir yazardır.

Toplumcu gerçekçi şiirin özellikleri şunlardır: 1. Gerçekçilik: Şiir, gerçek yaşamı yansıtır ve bireylerin yaşadığı zorlukları, toplumsal sorunları ve sınıf çatışmalarını somut bir şekilde ele alır. 2. Sosyal İçerik: Sosyal adalet, eşitlik, işçi hakları gibi konuları ön plana çıkarır. 3. Basit ve Anlaşılır Dil: Geniş kitlelere ulaşmayı hedefler, bu nedenle dil sade ve anlaşılırdır. 4. Toplumsal Eleştiri: Şiirlerde toplumda var olan adaletsizlikler, ayrımcılıklar ve sömürü ilişkileri eleştirilir. 5. Serbest Nazım: Şiir tekniği olarak serbest nazım tercih edilir, kafiye ve redif kullanılmaz. 6. Hitabet Üslubu: Şiirlerde kitleleri harekete geçirmeyi amaçlayan söylev (hitabet) üslubundan yararlanılır. 7. Fütürizm Etkisi: Fütürizm akımının etkileri görülür, paralel, simetrik akışlar ve kırılmalar kullanılır.

“Benim Meskenim Dağlardır” şiiri, Toplumcu Gerçekçi edebiyat akımına aittir.

Toplumcu-gerçekçi edebiyatın temsilcileri arasında öne çıkan bazı şair ve yazarlar şunlardır: Şairler: 1. Nâzım Hikmet. 2. Ahmed Arif. 3. Rıfat Ilgaz. 4. Attila İlhan. Yazarlar: 1. Kemal Tahir. 2. Fakir Baykurt. 3. Orhan Kemal. 4. Yaşar Kemal.

Reşat Enis, toplumcu gerçekçilik ve doğalcı yazın akımlarının Türkiye'deki önemli temsilcilerinden biridir.