Teori

Üç çeşit minör vardır: 1. Doğal minör. 2. Armonik minör. 3. Melodik minör. Ayrıca, her major tonun ilgili bir minör tonu olduğu gibi, her minör tonun da ilgili bir major tonu vardır.

"Hüküm varlık ve yokluk bakımından illeti iledir" ifadesi, usulcülerin hüküm-illet ilişkisini açıklamak için kullandıkları bir sözdür. Bu sözden kastedilen, illet ile hüküm arasındaki ilişkidir. Usulcülere göre, illetin varlığı, gerçekte hükmün varlığını zorunlu olarak gerektirmez. Ancak, fıkıh usulünde illet, kıyasın esası, odak noktası ve en önemli rüknüdür.

Müzikte dört temel terim şunlardır: 1. Nota: Müzikal sesleri simgeleyen ve porte adı verilen beş çizgi üstüne veya aralığa yazılan sembol. 2. Ritim: Seslerin ve sessizliklerin zaman içinde belirli bir düzende organizasyonu. 3. Tempo: Müzik parçasının çalınma hızı, genellikle dakikadaki vuruş sayısı (BPM) ile ölçülür. 4. Tonalite: Bir eserin hangi anahtar veya dizide yazıldığını belirtir, eserin genel hissiyatını ve yapısını etkiler. Bu terimler, müzik teorisi, performans ve kompozisyon gibi alanlarda önemli bir rol oynar.

Caz akorları, genellikle pop veya rock akorlarından daha karmaşıktır ve geleneksel müzik teorisinin kurallarını çiğneyebilir. Bazı caz akor ilerlemeleri: ii-V-I: Caz standartları arasında en popüler ilerlemelerden biridir. I-IV: Garip görünse de, majör 4'lüden minör 4'lüye geçmek bir akor ilerlemesi olarak kullanılabilir. Imaj7-II7-iim7: "The Girl From Ipanema" ve "Take the A Train" gibi şarkılarda kullanılan bir ilerlemedir. Caz akorları, modülasyon (anahtar değişimi) ve uyumsuzluk (gerilim yaratma) gibi tekniklerle de karakterizedir.

B7 (Si dominant yedili) akoru, Si majör akorunun dominantıdır. Bu akor, Si temel notası üzerine büyük üçlü, küçük üçlü ve küçük üçlü eklenerek oluşturulur.

Si bemol dem sesi, klasik batı müziğinde si bemol notası üzerine kurulan majör gamda yer alan bir sestir. Si bemol dem sesi, kalından inceye doğru şu sesleri içeren gamın bir parçasıdır: si bemol; do; re; mi bemol; fa; sol; la. Eksen (tonik) sesi si bemol, alt çeken (sub dominant) sesi mi bemol ve çeken (dominant) sesi ise fa'dır. Si bemol dem sesi, aynı zamanda si bemol minör gamının üçüncü notasıdır.

Vergi teorisi, kamu maliyesi içinde vergilemenin tarihsel gelişimini, vergilendirmenin meşruluğunu ortaya koymaya çalışan düşünceleri, vergilendirmenin amaçlarını, verginin temel unsurlarını, vergileme ilkelerini, vergi tekniğini ve vergi tasnifleri ile bu tasnifler kapsamında gündeme gelen vergi türlerini inceleyen bir alandır. Vergi politikası ise vergi yükünün kapsamı, adaletli dağılımı ve vergi gelirleri ile yapılacak harcamalar gibi konuları içerir. Vergi teorisi ve politikası, vergi politikalarının oluşturulmasında ve vergi sistemlerinin analizinde rehberlik eder.

İzafiyet Teorisi'ni herkesin anlaması zordur, çünkü bu teori, zaman, mekan ve hareketin birbirine bağlı ve göreceli olduğunu açıklar ve bu kavramlar sezgisel olarak anlaşılması kolay değildir. Teori, Albert Einstein tarafından ortaya konmuştur ve özel ile genel görelilik olarak iki kısımdan oluşur. İzafiyet Teorisi'nin öngörüleri, yapılan deneylerle doğrulanmıştır, ancak bu teoriyi anlamak için fizik bilgisi ve kavramlarına hakim olmak gereklidir.

Müzikte bona çalışması yapmak için şu adımlar izlenebilir: 1. Nota isimlerini ve yerlerini öğrenme. 2. Yavaş tempo belirleme. 3. Melodisiz okuma. 4. Elle tempo tutma. 5. Teknik egzersizler yapma. Bona çalışması sırasında solfej yapılmamalı, normal konuşma tonunda çalışılmalıdır. Bona çalışması için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: Uygulamalı Müzik Teorisi (Nail Yavuzoğlu); Notaları Öğreniyorum (Diğdem Elvan Gezek); Ritm ve Zaman Duygusunun Temelleri (Övünç Yaman, Fernand Fortaine); Bona, Temel Müzik Teorisi (Senfoni Müzik Evi); Bona, Nota Okuma ve Öğrenme Metodu (Haydar İldan); Bona ve Müzik Teorisi Notları (Vicdan Tabakoğlu). Bona çalışması hakkında daha fazla bilgi almak için bir müzik eğitmenine danışılması önerilir.

Ekonomik insan (homo economicus), bazı ekonomik teorilerde insanları tasvir etmek için kullanılan bir terimdir. Bu terim, insanların şu özelliklere sahip olduğunu ifade eder: Kusursuz akılcılık. Sınırsız bilişsel kapasite. Mükemmel bilgi. Dar çaplı kişisel çıkarlar. Fayda ve kârı maksimize etmeye odak. Tercih tutarlılığı. Bu model, neoklasik ekonomi yaklaşımının temel taşlarından biridir, özellikle mikroekonomide.

Ölü At Teorisi, iş dünyasında ve liderlikte kullanılan bir yönetim anlayışıdır. Bu teori, artık işe yaramayan bir stratejiye veya sürece bağlı kalmanın faydasız olduğunu anlatır. Ölü At Teorisi'nin bazı örnekleri: Mevcut bir yöntemin etkili olmadığını bilip yine de ısrar etmek. Sonuç vermeyen projelere sürekli kaynak yatırmak. Hedeflere ulaşmayan çalışanların performansını artırmaya yönelik yanlış stratejilere tutunmak. Değişime direnen bir kültürü sürdürmek. Teorinin temel varsayımları: Batık maliyet yanılgısı: Geçmişte yapılan büyük yatırımlar nedeniyle, kötü bir projeden çıkmak yerine devam etmeyi mantıklı görmek. İtibar kaygısı: Başarısız olduklarını kabul etmenin prestij kaybına yol açacağından endişelenmek. Kurumsal direnç: Çalışanlar ve yöneticilerin alışkanlıklarını değiştirmekte zorlanması. Psikolojik bağlılık: Özellikle projeyi başlatan kişilerin, duygusal olarak projeye bağlı olması.

İkiz asal sayıların sonsuz olmasının nedeni, matematikçilerin bu yönde bir varsayıma sahip olmasıdır. Bu varsayım, farkı yalnızca 2 olan asal sayı çiftlerinin sonsuz sayıda olduğunu öne sürer. Ancak, bu varsayımın kesin bir kanıtı henüz bulunmamaktadır.

Ekonomi sorularının nasıl çözüldüğüne dair bilgi bulunamadı. Ancak, ekonomi soruları çözmek için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: YouTube. Quizlet. Onedio. smmmonline.com.

Kuantum fiziğine göre ölüm yoktur; en azından "kuantum ölümsüzlüğü" teorisi bu yönde bir iddia ortaya koymaktadır. Bu teoriye göre, evren her an bir kuantum olayının farklı ihtimallerine göre bölünür ve her durumda hayatta kalınan bir versiyon her zaman vardır. Ancak bu teori, bilimsel olarak kanıtlanmamıştır ve birçok sorunu beraberinde getirmektedir.

Müzikte E ve F şu anlamlara gelebilir: Nota. Perde. Anahtar. Müzikte E ve F'nin ne anlama geldiği, kullanıldığı bağlama göre değişebilir.

En doğru yaşlanma teorisi konusunda kesin bir görüş bulunmamaktadır, çünkü yaşlanma sürecini tam olarak açıklayan tek bir teori mevcut değildir. Yaşlanma teorileri iki ana kategoriye ayrılır: programlı yaşlanma teorileri ve hasar teorileri. Programlı yaşlanma teorileri, yaşlılığın ne zaman başlayacağını belirleyen genetik bir saat olduğunu savunur. Hasar teorileri, yaşlanmanın hücre ve genetik materyaldeki hasardan kaynaklandığını öne sürer. Yaşlanma süreci, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşimiyle gerçekleşir ve bu nedenle farklı teoriler, bu sürecin farklı yönlerini açıklamaya çalışır.

Psikolojide çelişkili davranış, bir kişinin çelişkili inanç, fikir, değer veya tutumlara sahip olması ve bunlardan birine veya daha fazlasına karşı çıkan bir eyleme katılması durumunda ortaya çıkan durumdur. Bu durum, kişide psikolojik stres ve rahatsızlık yaratır. Bilişsel çelişki kuramının bazı örnekleri: Bir kişinin, partisinin yolsuzluk yaptığını bilmesine rağmen aynı partiyi desteklemeye devam etmesi. Pahalı bir bilgisayar alan kişinin, bilgisayarın performansı düşük olduğunda bunu kabul etmeyip olumlu özelliklerini düşünmeye çalışması.

Kesintili denge teorisi, 1972 yılında paleontolog Niles Eldredge ve Stephen Jay Gould tarafından ortaya atılmıştır. Teoriye göre dünyada bir denge seviyesi devam ederken, çok büyük bir değişiklik veya yok olma olayı gerçekleşir.

Bir makamdan diğerine geçişe "modülasyon" veya "geçki" adı verilir. Modülasyon, bir müzik terimidir. Geçki ise, herhangi bir makamda dolaşılırken ayrı kaidelere bağlı olarak başka bir makama geçiş yapmak anlamına gelir.

Kromatik ve diatonik ses kavramları, müzik teorisinde farklı türlerdeki yarım sesleri ifade eder. Diatonik Ses: Diatonik yarım ses, isimleri farklı olan iki nota arasındaki yarım sestir. Diatonik türde, notalar tam ve yarım sesler sırasıyla derecelenir. Kromatik Ses: Kromatik yarım ses, isimleri aynı olan iki nota arasındaki yarım sestir. Kromatik türde, notalar kromatik ve diatonik yarım sesler sırasıyla derecelenir. Kromatik ve diatonik ayrıca şu müzik aletlerini de ifade edebilir: Kromatik Armonika: 10-12-14 delik arasında değişen sayılara sahip olup, her ton şarkıyı üfleyerek veya çekerek çalabilme imkanı sunar. Diatonik Armonika: 10 delik içerir ve genellikle blues ve rock müzisyenleri tarafından kullanılır.