Tanım

Terapötik, kelime anlamı olarak "tedavi edici" demektir. Ayrıca, terapötik bir kişinin kendini rahat hissettiği ortamı tanımlamak için de kullanılır. Terapötik terimi, aynı zamanda terapötik doz, terapötik ilişki ve terapötik yaklaşım gibi ifadelerde de yer alır. Terapötik doz: Tedavi sürecinde ilacın en düşük etkili dozunu ifade eder. Terapötik ilişki: Terapist ile hasta arasındaki güvene dayalı ilişkiyi tanımlar. Terapötik yaklaşım: Hastanın kendini baskı altında hissetmeyeceği, tedaviye uygun ortamın hazırlanması anlamına gelir.

Otorite, herhangi bir konuda bir şeyin yeterliliğine herkesi inandırarak, bir kişinin kendine sağladığı itaat ve güven; hâkimiyet ve emretme kudreti; yaptırım koyma ve kullanma gücüdür. Otorite, farklı bağlamlarda çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir: Siyasi otorite: Bir ülkenin hükümeti, devlet başkanı ve parlamentosu gibi yapılar tarafından temsil edilir. Sosyal otorite: Topluluk içindeki önde gelen kişilerin sahip olduğu otorite türüdür. Dini otorite: Dinin liderlerinin sahip olduğu otorite türüdür. Ünlü sosyolog Max Weber, otoriteyi üç ana gruba ayırarak incelemiştir: Geleneksel otorite: İktidar kaynağı gelenekler veya yerleşik inançlardır. Karizmatik otorite: Liderin olağanüstü niteliklerinden doğar. Hukuksal (demokratik) otorite: İktidarın kaynağı akıl ve kurallardır.

Lehdar, hukuki anlamda bir terim olup, genellikle bir hak ya da yarar sağlayan kişi ya da tarafı tanımlar. Bazı durumlarda lehdarın anlamları: Sigorta poliçelerinde: Sigortadan faydalanan kişi. Bankacılıkta: Banka hesapları veya finansal işlemlerle ilgili olarak, bir hesabın ölüm veya başka bir durumla sonlanması halinde o hesap üzerinden yarar sağlama hakkına sahip kişi. Tapu işlemlerinde: Taşınmaz mal alım satımında, mülk üzerindeki hakları kullanma yetkisine sahip kişi. Çeklerde: Çekin ödeme yükümlülüğünü yerine getirecek taraf, genellikle çekin alacaklısı. Bireysel emeklilikte: Emeklilik sözleşmesinin yararlanıcısı.

Kopça, bulmacalarda aşağıdaki kelimelerden biri olarak yanıtlanabilir: Agraf (5 harfli); Çıtçıt (6 harfli); Kanca (5 harfli); Tutturmalık (11 harfli).

Ekonomi, insanların sınırsız ihtiyaçlarını kıt kaynaklarla en verimli şekilde nasıl karşılayabileceklerini inceleyen bir sosyal bilim dalıdır. Üretim, tüketim, dağıtım ve ticaret gibi süreçleri kapsayan ekonomi, bireylerin ve toplumların ekonomik kararlarını analiz eder.

İş güvenliği, çalışanların işyerinde sağlık ve güvenlik açısından karşılaşabilecekleri tehlikelerin ortadan kaldırılmasını amaçlayan çalışmaları ifade eder. Daha kapsamlı bir tanımla iş sağlığı ve güvenliği (İSG), insanların iş yerinde güvenliği, sağlığı ve refahı ile ilgilenen multidisipliner bir alandır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile anayasal bir temele dayandırılan bu kavram, iş yerinde meydana gelebilecek olumsuz durumlar ya da uzun dönemde işçilerde meydana gelebilecek meslek hastalıklarına karşı tedbir almayı sağlar.

Tevkif kelimesi, Arapça kökenli olup "durdurmak", "alıkoymak" ve "tutuklamak" anlamlarına gelir. Tevkif kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Vergi tevkifatı: Vergi tahsilatını güvence altına almak ve vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla, verginin alıcı veya satıcı tarafından kısmen ya da tamamen kesilerek ödenmesi işlemi. Tevkifhane: Tutukevi ve hapishane.

Tağşiş, değerli madenlerin içerisine daha değersiz olanlarına katılarak gerçek değerinin düşürülmesi işlemidir. Tağşiş kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin, mevzuata veya izin verilen özelliklerine aykırı olarak üretilmesi; bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma.

Kökleşik bulmacada "klasik" olarak yanıtlanır. Kökleşik kelimesi, "alışılmış olan, yenilik getirmeyen, geleneksel" anlamlarına gelir.

Konsept kelimesi, Fransızca kökenli olup, farklı anlamlara sahiptir: Kavram. Anlayış, görüş. Tarz. Düzen. Ayrıca, konsept kelimesinin kullanıldığı bazı alanlar şunlardır: Mimari. Sanat. Reklamcılık. Otomotiv. Kurumsal kimlik. Mekan tasarımı. Konsept arabalar.

Şarlatan kelimesi, TDK'ya göre iki farklı anlama gelir: 1. Çok konuşarak karşısındakinin kafasını karıştıran, geveze, lafazan. 2. Yalancı, kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse. Ayrıca, veteriner hekimlik tarihi ve deontoloji terimleri sözlüğüne göre, şarlatan, hekimlik ehliyeti olduğunu iddia eden, bilim, vicdan, etik ve deontoloji gibi değerleri yok sayarak kısa zamanda ün ve varlığa ulaşmak için her türlü yola başvurarak hekimlik pratiği yapan kişidir.

Replika, herhangi bir ürünün birebir kopyalanarak üretilmiş sürümüdür. Replika kelimesinin diğer anlamları: kopya; taklit ürün; orijinal olmayan ürün. Replika ürünler, genellikle sahtecilik amacıyla üretilir ancak tarihi amaçlarla veya orijinal sürümün korunması için de üretilebilir.

Makroekonomi, bir ülkenin veya bölgenin genel ekonomik performansını inceleyen ve büyük ölçekli ekonomik değişkenlere odaklanan bir ekonomi dalıdır. Makro muhasebe hakkında ise bilgi bulunmamaktadır. Makroekonomi ile mikroekonomi arasındaki farklar şu şekilde özetlenebilir: Ölçek farkı: Makroekonomi, ekonominin genel performansını ve büyük ölçekli değişkenleri incelerken, mikroekonomi bireysel tüketiciler, firmalar ve pazarlarla ilgilenir. Konu farkı: Makroekonomi, ekonomik politikaların ve dış şokların genel ekonomik performans üzerindeki etkilerini incelerken, mikroekonomi bireysel tüketici ve üretici kararlarının pazar üzerindeki etkilerini analiz eder. Yöntem farkı: Makroekonomi, genellikle büyük veri setleri ve ekonomik modeller kullanarak analiz yaparken, mikroekonomi daha küçük veri setleri ve analitik araçlar kullanır.

Aslına dayalı olarak ifadesi, "esastan" anlamına gelir ve "aslına dayalı olarak" bulmaca sorusunun cevabıdır. Esastan kelimesi, TDK'ye göre "aslına dayalı olarak" demektir.

Deste, aynı türden 10 tane varlığın bir araya gelerek oluşturduğu topluluktur. Deste kelimesinin diğer anlamları: Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri; Elli iki karttan oluşan iskambil kâğıdı; Yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları derecelerden biri.

Akit, Arapça kökenli bir kelime olup "sözleşme" veya "anlaşma" anlamına gelir. Hukuki bir terim olarak akit, kişiler ve kurumların karşılıklı irade beyanlarına dayanan, hukuki bir sonuç doğuran işlem olarak tanımlanır. Akit, farklı alanlarda çeşitli türlere ayrılır: Borç akitleri; Kira akitleri; Alım-satım akitleri; Emanet akitleri.

Vakıf, bir veya birden fazla kişinin, belirli bir mülk veya parayı, belirli ve sürekli bir amaca tahsis etmesiyle oluşan müessesedir. Arapça kökenli olan vakıf kelimesi, "durmak, hareketsiz kalmak, malı ve mülkü hayır işine adamak, mülkü bağlamak" anlamlarına gelir. Vakıflar, toplumun yararına yönelik çalışmalar sürdüren kuruluşlar olarak da tanımlanabilir. İslam hukukunda ise vakıf, "bir malı, menfaati ammeye ait olmak üzere herkesin faydalanması için Allah’ın mülkü hükmüne koyarak üstündeki mülkiyet hakkını kaldırma" anlamına gelir.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre sağlık, sadece hastalık veya sakatlığın olmayışı değil, aynı zamanda fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.

Bakı, bir bölgedeki dağların Güneş ışınlarını alış yönü veya Güneş'e bakış kısmı olarak tanımlanabilir. Bakı ile ilgili bazı özellikler: Kuzey Yarım Küre: Yengeç Dönencesi'nin kuzeyinde, dağların güney yamaçları bakı yönündedir. Güney Yarım Küre: Oğlak Dönencesi'nin güneyinde, dağların kuzey yamaçları bakı yönündedir. Dönenceler arası: Bakı yönü, Güneş ışınlarının yere dik düştüğü tarihe göre değişebilir. Etkileri: Güneşlenme süresi, güneş ışınlarının geliş açısı, ısı birikimi ve tarım ürünlerinde olgunlaşma süresi gibi faktörleri etkiler.

İmitasyon, gerçeğe yakın, taklit, sahte, kopya, replika, klon anlamlarına gelir. Herhangi bir ürünün gerçek olmayıp, gerçeğe yakın yapılması imitasyon başlığı altında ele alınır.