SözcükAnlamları

Rezillik ve rüsvalık kavramları, TDK'ya göre şu anlamlara gelir: Rezillik: Rezil, kepaze olma durumu. Rüsvalık: Rüsva olma durumu, ayıplanacak bir duruma düşme. Rüsva kelimesi ise kötülükle şöhret bulmuş, rezil, kepaze kimse anlamına gelir. Örnek cümleler: "Aman dikkat! Kızı almaya alacaksın. Rüsvaylık istemem" (Kemal Tâhir). "Yoksa siz Kitabʼın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyâmet gününde ise en şiddetli azâba itilmektir" (el-Bakara, 85).

Siyo kelimesi bir kısaltma değildir. "Siyo" aslında "söyle" kelimesinin kısaltması olarak kullanılsa da, günümüzde özellikle sosyal medya ve gençler arasında yaygın olarak "senin için" anlamında kullanılan bir terimdir.

"Yetinmek" kelimesinin zıt anlamlıları şunlardır: Açgözlülük etmek; Doymamak; Gözü doymamak; Tamah etmek. Ayrıca, "yetinmemek" ve "tahammül etmemek" de zıt anlamlı olarak değerlendirilebilir.

Progresif ve progresyon terimleri genellikle benzer anlamlar taşır, ancak farklı bağlamlarda kullanılırlar. Progresif, "ilerleyici" veya "ilerlemeci" anlamına gelir ve genellikle bir sürecin veya durumun kademeli olarak gelişmesini ifade eder. Progresyon ise, bir hastalığın şiddetinde, klinik bulgularında veya vücut üzerindeki olumsuz etkilerinde artma gözlenmesi durumudur. Özetle, progresif daha genel bir terim olup, progresyon ise spesifik olarak hastalık bağlamında kullanılır.

Münakale, Arapça kökenli bir kelime olup, "bir şeyi bir yerden bir yere aktarma" veya "ulaşım" anlamına gelir. Ayrıca, bankacılıkta firmaya belirli bir işlem türü için tahsis edilmiş limitlerin başka bir işlem için kullanılmasına verilen isimdir.

Enigmatik insan, gizemli, anlaşılması zor, muammalı veya esrarengiz bir kişiliğe sahip olan insan anlamına gelir. "Enigmatik" kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Enigma (bilmece) ile ilgili veya onu andıran; Açıklama veya hesaplaması zor olan.

Mümeyyiz, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırt edebilen kişi anlamına gelir. Mümeyyizlik ise şu anlamlara gelebilir: Fıkıh terimi. Eğitim terimi. Eski dönem memuru. Mümeyyizenin ne iş yaptığına dair bir bilgi bulunamamıştır.

"Supervise" ve "oversee" arasındaki temel fark, denetimin kapsamı ve seviyesidir: Supervise, daha doğrudan bir denetim seviyesini ifade eder ve genellikle belirli bir grup insanın veya projenin günlük operasyonlarını yönetmeyi, ilerlemeyi izlemeyi ve geri bildirim sağlamayı içerir. Oversee ise daha geniş bir denetim alanını kapsar ve genellikle daha üst düzey bir rolü ifade eder; bu rol, genel süreci izlemeyi, stratejik planlama yapmayı ve projenin veya faaliyetin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlamayı içerir. Ayrıca, "supervise" günlük dilde daha yaygın olarak kullanılırken, "oversee" daha çok resmi veya profesyonel ortamlarda tercih edilir.

Dil ve lisan kelimeleri anlam bakımından eş anlamlıdır, ancak kullanım alanları ve tarihsel bağlamları farklıdır. Dil, genel anlamda konuşma ve iletişim için kullanılan işaretler sistemini ifade eder. Lisan, genellikle insanın konuştuğu, ulusal veya etnik gruplara özgü, daha çok sözlü ve yazılı anlamda kullanılan doğal dilleri belirtmek için tercih edilir. Günümüzde "dil" kelimesi daha yaygın ve gündelik konuşma dilinde kullanılırken, "lisan" kelimesi daha resmi, edebi ve klasik bir hava taşır.

Neşe ve mutluluk arasındaki temel fark, neşenin genellikle dışsal nedenlerden kaynaklanması ve sürdürülebilir olmamasıdır. Neşe: Geçici ve anlık bir duygudur. Dışsal olaylar veya durumlarla ortaya çıkar. Sürdürülebilir olmadığı için sona erer. Mutluluk: Daha kalıcı ve sürdürülebilir bir duygudur. İçsel huzur ve tatmin hissiyle ilişkilidir. Yaşam tatmini ve genel memnuniyeti kapsar.

"Tırvevesit" kelimesinin anlamı bulunamadı. Ancak, "travesti" kelimesinin anlamı hakkında bilgi verilebilir. Travesti, genellikle cinsel haz almak amacıyla karşı cinsin kıyafetlerini giyen kişidir.

"FIFA oynayalım diyecektim, kanka" ifadesi, arkadaşlarla FIFA oyunu oynamak için yapılan bir davet anlamına gelebilir. FIFA, "Federation Internationale de Football Association" ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçe'de Uluslararası Futbol Federasyonu anlamına gelir.

Prolog, bir edebî eserin başında yer alan, genellikle hikâyeyi açmak ve ilgi çekmek için kullanılan yazı parçasıdır. Prolog ve epilog terimlerinin diğer anlamları: Tiyatro: Prolog, tiyatro oyunlarında konu ve olaylar hakkında ön ve hazırlayıcı bilgiler verilen ve ilk perde olma özelliği de taşıyan bölümdür. Bilgisayar programlama: Prolog, bir işlevin başlangıcında, bağımsız değişken yazmaçlarını giriş adreslerine kaydeden ve yığını hazırlayan kod bölümüdür.

Siren ve ek fiil kavramları farklı alanlarda kullanılan terimlerdir. Siren: Genellikle uyarı veya dikkat çekme amacıyla kullanılan, yüksek ses çıkaran bir cihazdır. Örneğin, yangın alarmları veya polis araçları siren kullanır. Ek fiil: Türkçede isimlerin ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olarak kullanılmasını sağlayan, ayrıca basit zamanlı fiillere eklenerek onları birleşik zamanlı yapan çekim ekleridir. Ek fiiller dört kipe göre çekimlenir: 1. Geniş zaman: "-dır, -dir, -dur, -dür". 2. Görülen (bilinen) geçmiş zaman: "-dı, -di, -du, -dü". 3. Duyulan (öğrenilen) geçmiş zaman: "-mış, -miş, -muş, -müş". 4. Şart: "-se". Örnekler: "Kapıyı açan annemdi" (ek fiil: "-di"). "Hava güzelse yürüyüşe çıkalım" (ek fiil: "-se").

Bulmacada tek tohumlu meyve, "aken" olarak yanıtlanır. Aken, kabuğu çatlamamış meyve kabuğuna verilen botanik terimdir.

Düşünmeden konuşan ve bu nedenle sarf ettiği sözlerle birilerinin üzülmesine neden olan kişilere patavatsız denir. Ayrıca, psikiyatride düşünmeden konuşan insanları tanımlamak için mitomani terimi de kullanılır.

Şûra ve meşveret kelimeleri, "danışma", "görüş alışverişinde bulunma" anlamlarına gelir. Şûra, aynı zamanda "üzerinde ortaklaşa görüş beyan edilen iş" veya "görüş bildiren kimseler topluluğu" anlamında da kullanılır. Meşveret, İslam'da müminlerin maddi ve manevi sorumluluğu gerektiren konularda ehil kişilere danışması anlamına gelir. Şûra Suresi olarak bilinen 42. surede, istişare tavsiye edilir ve bu, Müslümanların bir karar alma yöntemi olarak belirtilir.

Amintire ve memorie arasındaki temel fark, memorienin bilişsel bir süreç olarak bilgi depolama ve hatırlama yeteneğini ifade etmesi, amintirenin ise bu hatıraların içeriği, genellikle duygusal veya nostaljik bir bağlamda olması ile ilgilidir. Memorie: Teknik veya bilimsel bağlamlarda kullanılır. Örneğin, "memorie RAM" (bilgisayarların geçici veri depolama belleği) veya "memorie celulară" (biyolojide hücrelerin tuttuğu bellek). Amintire: Kişisel, duygusal veya nostaljik bağlamlarda kullanılır. Örneğin, "amintire din copilărie" (çocukluk anıları) veya "amintire nostalgică" (nostaljik anılar).

Yardım eden kişiye genellikle şu isimler verilir: Yardımsever. Yardımcı. Destekçi. Ensar. Ayrıca, yardım eden kişilere “muîn”, “müsteân”, “nasîr” gibi kelimeler de kullanılabilir.

El etek öpen kişiye dalkavuk veya yalaka denir. "El etek öpmek" deyimi, güçlünün karşısında eğilip bükülen, zengin ya da nüfuzlu kişilere yaltaklanan ve onların her sözünü ve davranışını beğenen kişiler için kullanılır.