SözcükAnlamları

"Pişirirsen aş olur, pişirmezsen kuş olur" bir atasözüdür. Pişirirsen aş olur: Emek verilir, özen ve sabır gösterilir ise değerli bir sonuç elde edilir. Pişirmezsen kuş olur: Çaba gösterilmezse sonuç hayal kırıklığı olabilir. Ayrıca, bu atasözü bir bilmecenin cevabı olarak da kullanılır ve cevabı "yumurta"dır.

Evet, asfalt ve yol eş anlamlıdır, çünkü "yol" kelimesinin eş anlamlılarından biri "asfalt"tır. Yol kelimesinin diğer eş anlamlılarından bazıları: defa; erkân; ezgi; hat; kere; kez; minval; muamele; racon; reviş.

Müdahene, birine hoş görünmek ve ondan çıkar sağlamak amacıyla dalkavukluk yapmak demektir. Müdahene ve müdanasızlık arasındaki fark: Müdahene, genellikle maddi menfaatler için dinden taviz vermek olarak görülür ve İslam dinine göre haram kabul edilir. Müdanasızlık, inandığı ilkeler doğrultusunda hareket eden, başkalarına boyun eğmeyen bir tutumu ifade eder. Örnekler: "Müdahene eden, kabrinden maymun ve hınzır şeklinde kalkar" hadisi, gücü yettiği halde haram işleyene mani olmayan ve dalkavukluk yapan kişiler için kullanılır. Müdanasız bir kişi, başkalarının parasına, malına tamah etmez; elinde olanlarla yetinmesini bildiği için kimseye dalkavukluk etmek zorunda kalmaz.

Sitüasyon, Fransızca ve İngilizce "situation" (konumlama, konum, durum) sözcüğünden türetilmiş bir kelime olup, Türkçe'de "konumlama, konum, durum" anlamına gelir. Bu kelime, ilk kez 1931 yılında "diplomalı bir mühendis, güzergâh tayini, tarama usulü, harita ahzı, sitüasyon, nirengi teşkili" ifadesinde kullanılmıştır.

Kayınbaba ve "köy ağası" kavramları farklı anlamlara sahiptir. Kayınbaba, bir erkeğe göre karısının, bir kadına göre kocasının yani evli çiftlerin eşlerinin babası için kullanılan bir terimdir. "Köy ağası" ise, köyde malı, toprağı çok olan, sözü dinlenen kişiyi ifade eder.

Hayır, lololino ve lololono aynı değildir. Lololino, Şili'deki Lolol şehrinden türetilmiş bir sıfattır. Lololono ise, deneme sınavları, çıkmış sorular, konu özetleri ve videolar sunan bir öğrenme yönetim sistemi olan LOLONOLO'nun adıdır.

Açgözlülüğün diğer adları şunlardır: doymazlık; gözü doymazlık; harislik; tamahkârlık; tamah.

Bulmacada "şaşılacak şey" anlamına gelen bazı yanıtlar şunlardır: ÜFKUHE; GARİBE; UCUBE; ACİBE.

Fasan konsome ifadesi, Türkçe kaynaklarda ve sözlüklerde yer almamaktadır. Ancak, konsome genel olarak Fransız mutfağına ait, şeffaf ve tortusuz bir çorba türüdür. Konsome yapmak için et suyu veya kemik suyu, yumurta beyazı, kıyma ve çeşitli sebzeler kullanılır. Eğer "fasan konsome" belirli bir bölgesel veya özel bir tarif ise, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

Evet, "tipik" ve "karakteristik" eş anlamlıdır. "Karakteristik" kelimesi, bir kimse veya nesneye özgü olan, tipik anlamına gelir.

Asalet ve ariyet farklı anlamlara sahiptir: 1. Asalet: Soyluluk, asillik anlamına gelir. 2. Ariyet: Bir malın menfaatini, kullanımını bedelsiz olarak başkasına verme anlamına gelir.

Ruzname, Farsça kökenli bir kelime olup "günlük" anlamına gelir. Osmanlı literatüründe çeşitli anlamlar taşır: Günlük olayların yazıldığı defter. Gündem. Olayların zaman sırasına göre yazıldığı defter. Gazete (gündelik çıkan). Padişahların günlük faaliyetlerinin kaydedildiği tarihi eser. Bürokraside günlük gelir ve giderlerin kaydedildiği defter. Müneccimlerin yıllık takvimleri.

Hal kelimesinin eş anlamlıları: Tavır; Vaziyet; Durum; Tutum. Hal kelimesinin zıt anlamlısı yoktur.

Ayaksız at, Türk mitolojisinde ve bazı halk inanışlarında rastlanan, fiziksel olarak ayakları olmayan veya ayakları işlevsiz bir at figürüdür. Bu figürün bazı özellikleri: Hareket kabiliyeti: Ayaklarının olmaması, onun hareket kabiliyetini kısıtlasa da, bazı efsanelerde uçabilir veya olağanüstü hızda hareket edebilir. Sembolik anlamı: Ayaksız at, genellikle güç, özgürlük, ruhani yolculuk ve farklı bir boyuta geçiş gibi kavramları sembolize eder. Mitolojik kökenleri: Şamanizmle bağlantılı inanışlarda, ruhani yolculuklarda rehberlik eden veya kutsal varlıklarla iletişimi sağlayan bir sembol olarak görülür. Ayrıca, "ayaksız at" deyimi, Türkçede mecazi bir anlam taşır ve bir durumun eksik, yetersiz veya tamamlanmamış olduğunu belirtmek için kullanılır.

İrredantizm ve irredentizm terimleri genellikle aynı anlamda kullanılır ve bir ulusun, etnik veya tarihsel bağları nedeniyle kendisine ait olduğunu iddia ettiği ancak başka bir devlet tarafından kontrol edilen bir bölge ya da toprak parçasını geri almak için politik veya askeri baskı uygulama felsefesini ifade eder. İrredento kelimesi ise "kurtarılmamış" veya "kurtarılmamış bölge" anlamına gelir ve bu terim, irredantizm kavramının İtalyanca kökenini oluşturur. Dolayısıyla, irredantizm ve irredentizm arasındaki fark, terimlerin kökeni ve kullanımıyla ilgilidir; ancak temelde aynı anlamı taşırlar.

Uysal ve yumuşak başlı kişiye "halîm" veya "amenable" denebilir. Halîm: Arapça kökenli bir kelime olup, yumuşak huylu, sakin, nefsini hakim olan kimse anlamına gelir. Amenable: İngilizce bir kelime olup, uysal, kolay yola gelen, ikna edilebilen kimse anlamına gelir.

Tutumlu kelimesinin zıt anlamlıları şunlardır: Müsrif; Savurgan; Cebi delik; Bedharç.

Maskülen, kelime anlamı olarak "eril, erkeksi özellikler taşıyan" demektir. Bu terim, genellikle bir kişinin ya da bir şeyin daha erkeklere özgü algılanan tavır, tarz, duruş veya görünümler sergilemesi anlamında kullanılır. Maskülen kelimesi, moda dışında; konuşma, iş yapış şekli ve kültürel kodlarla da ilişkilendirilebilir. Ayrıca, "masküler" kelimesi, (muscular'dan) adaleli, kaslı anlamına da gelir.

Kesmik kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Bir tür lor peyniri: Sütün peynir mayası veya asitli bir madde ile bekletilerek pıhtılaşması sonucu oluşan, taze, asitli bir süt ürünüdür. Kesilmiş sütün koyu bölümü: Başakla karışık iri saman: Taş gibi sertleşmiş toprak parçası: Harmanda dövüldükten sonra taneli kalmış başak:.

İngilizcede "woman" ve "girl" arasındaki fark şu şekildedir: Woman: Yetişkin kadın anlamına gelir. Girl: Genç kadın, özellikle çocuk veya genç yetişkin anlamına gelir. Bu kelimeler arasındaki sınır bazen belirsiz olabilir.