SosyalKurallar

Apartmanda yapılmaması gerekenler şunlardır: Gürültü yapmak: 22.00 ile 06.00 saatleri arasında ve iş günleri sabah erken ile gece geç saatlerde yüksek sesle konuşma, müzik dinleme, televizyon izleme ve enstrüman çalma gibi aktivitelerde bulunmak yasaktır. Ortak alanlara çöp atmak: Asansör, merdiven ve koridor gibi ortak alanlara çöp bırakılamaz. Balkon ve pencerelerden yemek artıkları ve çöp atmak: Balkon ve pencerelerden yemek artıkları, kırıntılar ve şişe gibi çöpler atılmamalıdır. Yanıcı ve patlayıcı maddeler bulundurmak: Bodrum ve kiler gibi alanlarda yangın güvenliğini tehlikeye atacak maddeler tutulmamalıdır. Tadilat yapmak: Hafta sonları, resmî ve genel tatil günlerinde matkap gibi aletlerle gürültü yaratacak tadilat işlemleri yapılmamalıdır. Taşıyıcı duvarları kırmak: Daire içinde bulunan taşıyıcı duvarların kırılması yasaktır. Balkonları orijinal rengin dışında bir renge boyamak: Balkonların bina bütünlüğünü bozacak şekilde orijinal rengin dışında bir renge boyanması yasaktır. Apartman dış kapısını açık bırakmak: Apartman dış kapısı, kiler ya da bahçe kapısı yabancıların izinsiz girmesini önlemek amacıyla her zaman kapalı tutulmalıdır. Özel eşyaları ortak alanlarda bırakmak: Ortak kullanım alanlarında kişisel eşyalar bırakılmamalıdır.

Protokol ve görgü kuralları arasındaki temel farklar şunlardır: Kullanım Alanı: Protokol kuralları daha çok resmi işlerde ve resmi ilişkilerde uygulanırken, görgü kuralları sosyal yaşamda geçerlidir. Yasal Yaptırım: Görgü kurallarının çiğnenmesi durumunda yasal bir yaptırım yoktur, ancak toplum tarafından hoş karşılanmaz. Kapsam: Protokol, resmi törenlerde, resmi yazışmalarda, resmi kabul ve ziyaretlerde, karşılama ve uğurlama usullerinde uyulması gereken kuralları kapsar. Her iki kural türü de toplumsal ilişkileri düzenleme ve nezaket ortamını koruma işlevine sahiptir.

Centilmenlik kuralları şunlardır: Saygılı olma. Nazik davranışlar. İncelikli olma. Dürüstlük. Kadınlara saygı. Yardımseverlik. Hoşgörü. Ayrıca, centilmenlik sözleşmesi gibi etik ve iyi niyet temelli anlaşmalar da centilmenlik kuralları arasında sayılabilir.

Âdâb-ı muâşeret, herhangi bir ülkeye ait olmayıp, toplumların inanç, örf, âdet ve geleneklerinden beslenen bir kurallar bütünüdür. Her toplumun âdâb-ı muâşeret anlayışı birbirinden farklı olabilir.

Sosyal kurallar, toplum içinde uyumu sağlamak ve düzeni korumak amacıyla konulmuş çeşitli kurallardan oluşur. Bu kurallar şunlardır: Hukuk kuralları. Din kuralları. Ahlaki kurallar. Örf ve adet kuralları. Görgü kuralları. Bu kurallar, toplumlara ve kültürlere göre farklılık gösterebilir.

Teyze, anne yokken evde kalabilir, ancak bu durumda bazı kurallara dikkat edilmelidir: Aynı odada yalnız kalmaları caiz değildir. Uygun olmayan kıyafetlerle bulunmaları uygun değildir. Laubalilik sayılabilecek tavırlardan kaçınılmalıdır. Genel olarak, misafirlik kurallarına uyularak aynı evde bulunmalarında bir sakınca yoktur.

Beş toplumsal kural: 1. Hukuk Kuralları: Toplumda düzeni sağlamak için devlet tarafından konulan ve yaptırımları olan kurallar. 2. Din Kuralları: İlahi bir irade tarafından koyulan ve uhrevi müeyyidesi bulunan emir ve yasaklar. 3. Ahlak Kuralları: Toplumda iyilik ve kötülük hakkında değer yargılarına göre belirlenen kurallar. 4. Örf ve Adet Kuralları: Toplum tarafından uzun süredir uygulanan ve uyulması zorunlu kabul edilen kurallar. 5. Görgü Kuralları: Nezaket ve kibarlığı gerektiren, toplumda hoş olmayan davranışlardan kaçınmayı öğütleyen kurallar.

Ayıp, bir toplumda uyulması gereken ahlaki kurallara aykırı hareket eden ve toplum tarafından benimsenmeyen, utanç veren hâl ve hareketlerin bütünüdür. Ayrıca, "ayıp" kelimesi farklı bağlamlarda da kullanılabilir, örneğin: Şiir: "Ayıp Bize (Ne Yapsalar)" adlı bir şiir, Maraşlı Meftuni tarafından yazılmıştır. Şarkı: "Ayıp" adlı bir şarkı, "The Ayılar" grubu tarafından seslendirilmiştir.

Japon kültüründe adabı muaşeret, belirli kurallar ve normlar çerçevesinde şekillenir ve saygı, nezaket üzerine kuruludur. Bazı örnekler: Selamlaşma: Japonya'da selamlaşırken eğilmek yaygındır; eğilmenin derecesi saygının derecesini belirtir ve genellikle tokalaşmak yerine tercih edilir. Yemek Adabı: Restoranlarda bireysel tabak yerine ortak bir tabak kullanımı yaygındır. Toplumsal Normlar: Toplu taşıma araçlarında sessiz kalmak, telefon kullanmamak ve yer vermek gibi davranışlar, hem kişisel hem de toplumsal saygıyı gösterir. Konuşma: Topluluk içinde, özellikle de masada burun temizlemek, tuvaletle ilgili konularda konuşmak ve iştah kapatıcı diğer konularda konuşmak kötü bir davranış olarak kabul edilir. Gürültü: Geğirmek ve yüksek sesle konuşmak kötü bir davranış olarak görülür.

Kapı çalınca yapılması gerekenler şunlardır: 1. İzin İstemek: Kur'an-ı Kerim'de belirtildiği gibi, bir eve girmeden önce sahiplerinden izin almak gerekir. 2. Kendini Tanıtmak: Kapı çalan kişinin kendini tanıtması, hem ev sahibi hem de kendisi için faydalıdır. 3. Uyarıda Bulunmak: Namaz kılarken kapı çaldığında, erkeğin "Subhanallah" demesi veya kadının sağ elinin içini sol elinin dışına vurarak namazda olduğunu belirtmesi önerilir.

Çorba içerken tabağa eğilmemek, görgü kurallarına uygun bir davranış olarak kabul edilir. Ayrıca, çorbanın son damlalarını almak için tabağı eğmek yerine, kaşıkla nazikçe sıyırmak, çorbanın dibinin sıyrılmak için tabağın altının çizilmesini önler.

Apartmanda yasak olan bazı davranışlar şunlardır: Gürültü yapmak: 22.00 ile 06.00 saatleri arasında ve dinlenme saatlerinde (iş günleri 06:00 – 07:00, 20:00 – 22:00; pazar ve tatil günleri) komşuları rahatsız edecek gürültülerden kaçınılmalıdır. Ortak alanlara çöp atmak: Asansörlere, merdiven boşluklarına ve ortak alanlara çöp atılmamalıdır. Evcil hayvan beslemek: Evcil hayvanların apartman içinde serbest bırakılması ve apartman içinde tüy dökmesi veya temizlik açısından sorun oluşturması yasaktır. Balkondan eşya silkelenmek: Balkonlardan, yalnızca temizlik günü dışında hiçbir eşya silkelenecek şekilde dışarıya atılmamalıdır. Tadilat yapmak: Hafta sonu tatilleri ve resmi tatillerde tadilat yapılmamalıdır. Bina dışına çamaşırlık asmak: Bina dışına çamaşırlık veya benzeri aparatlar asılmamalıdır. Parlayıcı, patlayıcı ve yanıcı maddeler bulundurmak: Apartman içerisinde parlayıcı, patlayıcı ve yanıcı maddeler olmamalıdır. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu'na göre, apartmanda huzursuzluk çıkarmak veya kurallara uymamak "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" olarak kabul edilir ve bu durum suç teşkil eder.

Baldızın hal ve hareketlerinin nasıl olması gerektiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "baldız baldan tatlıdır" deyimi, aile bağlarının güçlenmesi, ortak sorumlulukların paylaşılması ve nesiller arası bilgi aktarımı gibi nedenlerle ortaya çıkmıştır. Ayrıca, baldız ve enişte arasındaki ilişkilerin dini ve hukuki açıdan dikkatli olunması gereken bir konu olduğu, sosyal mesafenin korunması gerektiği de belirtilmiştir. Daha fazla bilgi için bir uzmana danışılması önerilir.

Toplumda uyulması gereken bazı ahlak kuralları: Büyüklere saygı: Yaşça büyük olanlara hürmetle davranmak, nazik ve anlayışlı olmak. Küçüklere sevgi ve şefkat: Küçüklere karşı sevgi dolu ve şefkatli davranmak. Misafirperverlik: Eve gelen misafire ikramda bulunmak, onu en iyi şekilde ağırlamak. Dürüstlük ve güvenilirlik: Doğru ve dürüst olmak, verilen sözü tutmak. İyilik yapma: Yardımsever olmak ve muhtaçlara yardım etmek. Temiz olmak: Hem bedeni hem de çevreyi temiz tutmak. Sabırlı ve hoşgörülü olmak: Zorluklara karşı sabırlı davranmak, farklılıklara karşı hoşgörülü olmak.

Bazı ülkelerin yemek görgü kuralları: İtalya: Makarna gibi uzun makarnaları çatala sararak yemek gerekir, kesmek veya kaşıkla yemek kabalık olarak görülür. Çin: Yemek çubukları dik olarak batırılmamalı, kase üzerine yatırılmalıdır. Tayland: Çoğu yemek kaşıkla yenir, çatal sadece kesmek veya servis yapmak için kullanılır. Hindistan: Misafirlikte ev sahibine teşekkür etmek, resmi ve uzak bir ilişki kurulduğunu gösterebilir. Brezilya: Hamburger ve patates kızartması gibi yiyecekler elle yenmemelidir. Japonya: Erişte veya çorba yerken şapırdatmak rahatsız edici değildir. Güney Kore: Yemek yemeye başlamadan önce masadaki en yaşlı kişinin başlamasını beklemek gerekir. Mısır: Masada değilse tuz ve biber istenmemelidir, bu, yemeği hazırlayana kötü bir izlenim verebilir.

Toplumsal ve ahlaki kurallar arasındaki temel farklar şunlardır: Kaynağı: Toplumsal kurallar (etik), toplumun kabul ettiği doğrulara dayanır ve çoğunluğun kabullendiği davranışları ifade eder. Ahlaki kurallar, bireyin içsel değerleri ve vicdanıyla ilgilidir; evrensel bir doğruyu arar. Yaptırım: Toplumsal kuralların yaptırımları, toplumdan gelen kınama gibi manevi tepkilerdir. Ahlaki kuralların yaptırımları ise kişinin kendi vicdanında hissettiği pişmanlık veya toplumda görülen ayıplama ve kınamadır. Kapsamı: Toplumsal kurallar, toplumun tamamını kapsar. Ahlaki kurallar, bireyi kapsar. Yazılı olup olmaması: Toplumsal kurallar, genellikle yazılı kurallardır. Ahlaki kurallar, yazılı olmayan kurallardır.

Toplumsal düzenin en önemli kuralı, hukuk kurallarıdır. Hukuk kuralları, devlet tarafından güvence altına alınmış ve devlet yaptırımına tabi olan kurallardır.

Toplumda uyulması gereken üç temel kural şunlardır: 1. Saygı ve Nezaket: İnsanların birbirlerine saygı göstermeleri, hoşgörülü ve nazik davranmaları önemlidir. 2. Dürüstlük: Doğru ve dürüst olmak, güven ilişkilerinin oluşmasına yardımcı olur. 3. Yardımlaşma ve Dayanışma: Zor durumda olanlara destek olmak, toplumun refahını artırır.

Toplumsal kurallar önemlidir çünkü: 1. Düzeni sağlar: Toplumun uyumlu ve huzurlu bir şekilde yaşayabilmesi için gerekli olan düzeni kurar. 2. Çatışmaları önler: Bireylerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerinde çatışmaları azaltarak denge sağlar. 3. Dayanışmayı artırır: Ortak değerler ve davranışlar etrafında dayanışmayı güçlendirir. 4. Hak ve özgürlükleri korur: Bireylerin hak ve özgürlüklerini kullanarak aynı zamanda sınırlayarak, herkesin güvenliğini ve eşitliğini sağlar. 5. Kültürel kimliği korur: Toplumun kültürel normlarını ve geleneklerini koruyarak, toplumsal sürekliliği sağlar.

Evet, âdâb-ı muâşeret ve adap aynı anlama gelir. Âdâb-ı muâşeret, "insana toplum içerisinde yaşamak için gerekli olan nezaket kurallarını öğreten, insani ilişkilerde uyulacak şekil ve ölçüleri ortaya koyan ve şahsı toplum içerisinde saygı ve hürmete layık kılan davranış şekilleri" olarak tanımlanır. Adap ise, "edep" kelimesinin çoğuludur ve iyi ahlâk, güzel terbiye, utanma, zarâfet, usluluk, insanlara kavlen ve fiilen güzel davranışta bulunmak gibi anlamlara gelir.