SosyalKurallar

Dirseklerin masaya konması, sofrada saygısızlık olarak algılanır.

"Erkekliğin 100 Kuralı" adlı kitapta yer alan bazı kurallar şunlardır: 1. Mangal adamı olmak. 2. Mastürbasyonla ilgili espri yapmamak. 3. Birayı kafaya dikmeyi bilmek, ama dikmemek. 4. Fazla konuşmamak. 5. En azından bir tane çok iyi gey arkadaşa sahip olmak. 6. Sutyeni yardım almadan çözmek. 7. Köpeğin tost makinesinden büyük olması. Bu kurallar, Jeff Wilser'ın kendi deneyimlerine dayanarak oluşturduğu kurallardır.

Teyzem ve eniştemle tatile gitmek mümkündür, ancak bazı kurallara dikkat edilmelidir. 1. Aynı odada yalnız kalınamaz: İslam'a göre, enişte ve baldızın aynı odada yalnız kalması uygun değildir. 2. Uygun kıyafetle birlikte olunmalı: Misafirlik kurallarına uyularak, el ve yüz dışında örtülü olunmalıdır. 3. Tokalaşma ve el öpme caiz değildir: Enişte ve baldızın tokalaşmaları ve ellerini öpmeleri de caiz değildir. Bu kurallara uyulduğunda, teyzemin oğlu ve eniştemle birlikte tatil yapmak dinen bir sakınca taşımaz.

Sofraya hep birlikte oturmak, yemekte uyulması gereken görgü kurallarından biridir.

Çin'de bazı önemli görgü kuralları şunlardır: 1. Selamlaşma: Çin'de genellikle basit bir baş selamı veya el sıkışma ile selamlaşılır. 2. Dil Kullanımı: "Ni hao" (merhaba) ve "ni hao ma" (nasılsın?) gibi temel Çince selamlar öğrenmek, iyi bir izlenim bırakır. 3. Kişisel Alan: Çin'de kişisel alan kavramı farklıdır; kalabalık yerlerde insanların birbirine yakın olması yaygındır. 4. Yemek Adabı: Yemek çubuklarını kaseye koymamak veya doğrudan yiyeceklerin içine sokmamak gibi kurallara dikkat edilmelidir. 5. Hediyeler: Hediye verirken kırmızı ambalaj kullanmak gelenekseldir ve hediye iki elle sunulmalıdır.

Hukuk kuralları ve toplumsal kurallar arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Yaptırım: Hukuk kuralları, devlet tarafından güvence altına alınmış ve devlet yaptırımına tabi kılınmış yazılı kurallardır. 2. Kaynak: Hukuk kuralları, toplumun ortak değerlerinden değil, beşeri bir iradeden doğar. 3. Kapsam: Hukuk kuralları, toplumun tüm bireylerini kapsar ve genel nitelik taşır.

Enişte ve baldızın dans etmesi, İslam'a göre bazı sınırlamalara tabidir. Enişte ve baldız arasında sıhriyet yönünden geçici bir mahremiyet vardır. Ancak, tokalaşma, yalnız kalma, el öpme ve sınırları ihlal edecek derecede gülüşme ve konuşma gibi durumlar caiz değildir.

"Adaba ve ahlaka mugayir tavır" ifadesi, töreye, usullere ve ahlaki kurallara aykırı olan, ahlaka yakışmayan davranışlar anlamına gelir.

Ahlak kurallarına üç örnek şunlardır: 1. Yalan söylememe kuralı. 2. Başkalarına zarar vermeme prensibi. 3. Yardımseverlik kuralı.

"Ayıp etmek" bir insana, toplumun ahlak kurallarına aykırı bir şekilde davranmak anlamına gelir.

Protokol ve görgü kuralları arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Kapsam ve Amaç: - Görgü kuralları, genel olarak sosyal davranışı yöneten normlar ve gelenekler bütünüdür. - Protokol, daha resmi ve uluslararası düzeyde, devlet ve diplomasi alanındaki törenlerde ve resmi ilişkilerde uygulanması gereken kurallar bütünüdür. 2. Yasal Yaptırım: - Görgü kurallarının yasal bir yaptırımı yoktur, çiğnendiğinde toplum tarafından hoş karşılanmaz. - Protokol kuralları, yasal metinlere de yansıyabilir ve uyulması zorunluluk taşır.

"Ahlâka mugayir davranış ve tutumlardan uzak durman gerekir" ifadesi, ahlâka aykırı, uymayan ve doğru olmayan davranışlardan kaçınman gerektiği anlamına gelir.

Kadının yolculuk şartları, İslam dinine göre şu şekildedir: 1. Mahrem Eşlik: Bir kadın, yanında kocası veya kendisine nikahı haram olan erkeklerden bir mahremi bulunmadıkça, yolculuğa çıkamaz. 2. Mesafe Sınırı: Yolculuk, en az üç günlük veya bir gecelik mesafeye olamaz. 3. Hac İbadeti: Varlıklı bir kadın için hac farz olduğunda, yanında mahremi yoksa bu ibadeti yerine getirmesi caiz değildir. Günümüzde, şehirler arası veya uluslararası yolculuklarda, kadının güvenli bir şekilde seyahat edebilmesi için mahremi ile birlikte olması tavsiye edilmektedir.

Ahlakın toplumsal yönü, toplumun ortak değerleri doğrultusunda bireylerin davranışlarını düzenleyen yazılı olmayan kurallar bütünüdür. Bu kurallar, toplumun kültürüne, inancına ve geleneklerine dayanır ve şunları içerir: Büyüklere saygı: Büyüklerle konuşurken saygılı bir üslup kullanmak, yaşlılara yer vermek. Yardımlaşma ve dayanışma: İhtiyaç sahiplerine yardım etmek, toplumsal dayanışmayı güçlendiren etkinliklere katılmak. Mahremiyete saygı: Başkalarının özel hayatına ve eşyalarına saygı göstermek. Trafik kurallarına uyum: Trafikte yayalara yol vermek, korna kullanımında gereksiz gürültüden kaçınmak. Hoşgörü ve empati: Farklı düşüncelere ve yaşam tarzlarına saygı göstermek. Bu kurallar, toplumsal düzenin sağlanmasında ve huzurlu bir ortamın oluşturulmasında önemli bir rol oynar.

Japonya'da ayıp olarak kabul edilen bazı davranışlar şunlardır: 1. Toplu taşımada yüksek sesle konuşmak veya telefonda görüşmek. 2. Ayakkabıyla eve veya iç mekanlara girmek. 3. Çubukları pirince dikey olarak saplamak (bu davranış sadece cenazelerde yapılır). 4. Burnu toplum içinde silmek. 5. Kırmızı ışıkta geçmek (yaya geçitlerinde bile). 6. Fiziksel temas kurmak (selamlaşırken tokalaşmak yerine baş eğmek tercih edilir). 7. Sokakta yemek yemek. 8. Duyguları aşırı belirtmek (Japon kültüründe duygular genellikle içe dönük yaşanır). Bu davranışlar, Japon kültürünün bir parçası olan saygı ve uyum kurallarına aykırıdır.

Süt ablalık, bir çocuğun başka bir annenin sütünü emmesiyle gerçekleşir ve bu durum, emen çocuk ile süt annesi ve onun çocukları arasında bir akrabalık bağı oluşturur. Süt ablalıkla ilgili temel kurallar: - Emme süresi: Çocuk, iki yaşına kadar annesinden başka bir kadını emmiş olmalıdır. - Akrabalık çevresi: Süt emme, sadece emen çocuğun kardeşlerini değil, aynı zamanda süt annesinin ve süt babasının tüm çocuklarını da kapsar. - Evlenme yasağı: Süt kardeşler ve onların torunları arasında evlilik haramdır.

Toplumdaki yazılı ve yazısız kurallara 2 örnek şunlardır: Yazılı Kurallar: 1. Anayasa Kuralları: Devletin en önemli yazılı kurallarından biridir ve hak ve özgürlükleri korur. 2. Trafik Kuralları: Kırmızı ışıkta durmamak, yayalara yol vermemek gibi kurallar yazılı kurallara örnektir. Yazısız Kurallar: 1. Büyüklere Saygılı Davranmak: Toplumda büyüklere saygılı, küçüklere sevgili davranmak yazısız bir kuraldır. 2. Toplu Taşıma Adabı: Toplu taşıma araçlarında yüksek sesle konuşulmaması, yaşlılara yer verilmesi gibi kurallar yazısız kurallara örnektir.

İnsan iletişimlerini düzenleyen toplumsal kurallara örnekler şunlardır: 1. Görgü Kuralları: Toplum içinde saygı ve incelik kurallarını içerir. 2. Gelenek ve Görenekler: Toplumun uzun zaman boyunca oluşturduğu ortak davranış kurallarıdır. 3. Ahlak Kuralları: Toplumda iyilik ve kötülük hakkında oluşan değer yargılarına göre yapılan davranışları düzenler. 4. Hukuk Kuralları: Toplumun birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallardır.

İşte 10 tane toplumsal yasa örneği: 1. Trafik Kuralları: Hız sınırları, trafik işaretleri ve öncelik kuralları gibi düzenlemeler. 2. Çevre Koruma Yasaları: Doğal kaynakların ve çevrenin korunmasını amaçlayan yasal düzenlemeler. 3. İş Yasaları: İşçi haklarını koruyan, çalışma saatlerini düzenleyen ve iş yerinde güvenliği sağlayan yasalar. 4. Eğitim Yasaları: Eğitim sistemi ve öğrenci haklarına yönelik yasal düzenlemeler. 5. Aile Hukuku: Boşanma, evlat edinme, miras ve evlilik gibi aile ilişkilerini düzenleyen yasalar. 6. Sağlık Yasaları: Sağlık hizmetlerini düzenleyen yasalar, sağlık kuruluşlarının standartlarını belirler. 7. Tüketici Koruma Yasaları: Tüketici haklarını ve güvenliğini koruyan yasal düzenlemeler. 8. İnsan Hakları Yasaları: İnsan haklarını koruyan yasalar, ayrımcılığı önler ve temel özgürlükleri güvence altına alır. 9. Toplum Güvenliği Yasaları: Suç önleme, polis yetkileri ve kamu güvenliği ile ilgili yasal düzenlemeler. 10. Mülkiyet Yasaları: Mülkiyet haklarını düzenleyen yasalar, mülkiyetin edinilmesi, kullanılması ve devri ile ilgili kuralları içerir.

Adab-ı muaşerette oturuş şekli şu kurallara dikkat edilerek belirlenmelidir: 1. Dizüstü oturma: Namaz, Kur'an okuma ve ilim meclislerinde diz üstü oturma şekli daha uygundur. 2. Bağdaş kurarak oturma: Peygamber Efendimiz'in sıkça yaptığı bir oturuş şeklidir. 3. Çömelerek oturma: "İhtifâz" veya "ik'a" olarak adlandırılan bu oturuş şekli de kabul edilir. 4. Ayak ayaküstüne atmamak: Bu oturuş şekli kibre sebep olabileceği için uygun görülmemiştir. 5. Koltukta yatar gibi oturmamak: Otururken koltuğu sarsmadan ve dik bir şekilde oturmak gereklidir. Ayrıca, iki kişi arasında oturmak gerektiğinde, onların müsaadesini almak önemlidir.