Sosyalizm

Lenin, aşağıdaki temel ilkeleri savunmuştur: 1. Marksizm-Leninizm: Lenin, Marksizmin çağın gereklerine göre uyarlanması gerektiğini savunmuş ve bu anlayışa Leninizm adını vermiştir. 2. Proletarya Diktatörlüğü: Lenin'e göre, sosyalist devrim için proletaryanın (işçi sınıfının) devrimci bir öncü parti önderliğinde iktidarı ele geçirmesi gereklidir. 3. Emperyalizm Karşıtı Mücadele: Emperyalizmin kapitalizmin en yüksek aşaması olduğunu ve dünya çapında işçi sınıfının sömürülmesini artırdığını savunmuştur. 4. Kendi Kaderini Tayin Hakkı: Ezilen ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkını desteklemiş ve bu hakkın demokratik olarak kullanılmasını savunmuştur. 5. Planlı Ekonomi: Üretim araçlarının devlet kontrolünde kamulaştırılmasını ve planlı bir ekonomi modelini savunmuştur. Lenin'in politikaları, Sovyetler Birliği'nin kuruluşunda ve sosyalist hareketlerin dünya genelinde yayılmasında büyük etki yaratmıştır.

Doğu ve Batı Almanya arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Siyasi Sistem: Doğu Almanya, sosyalist bir rejim altında tek parti yönetimi ile yönetilirken; Batı Almanya, çok partili bir demokrasiye sahipti. 2. Ekonomi: Doğu Almanya, devlet planlamasına dayalı bir ekonomi modeline sahipken, Batı Almanya serbest piyasa ekonomisini benimsedi. 3. Başkent: Doğu Almanya'nın başkenti Doğu Berlin, Batı Almanya'nın başkenti ise Bonn'du. 4. Berlin Duvarı: 1961 yılında Doğu Almanya, Batı ile olan sınırını korumak amacıyla Berlin Duvarı'nı inşa etti. 5. Birleşme: 1989 yılında Doğu Almanya'da başlayan protestolar ve halk hareketleri sonucunda Berlin Duvarı 9 Kasım 1989'da yıkıldı ve 1990 yılında Doğu ve Batı Almanya resmi olarak birleşti.

"Hurá" (1989) filmi, komünist rejim altında yaşamış bir emeklinin hayatını anlatıyor. Filmde, bir dede, çırak madenden mahkumluğa ve ardından emekliliğe uzanan yaşam öyküsünü paylaşıyor.

Abdi İpekçi, sosyalist (demokratik-sol, sosyal-demokrat), Kemalist (Atatürkçü) ve laik siyasi görüşleri savunmuştur.

Blanqui, çeşitli konularda farklı görüşler öne sürmüş olsa da, genel olarak şu fikirleri savunmuştur: 1. Özel Mülkiyetin Kaldırılması: Blanqui, özel mülkiyetin kaldırılması ve toplumsal zenginliğin onu üretenlere ait olması gerektiğini savunmuştur. 2. Devrimci Komünizm: Sosyalizmin, küçük bir grup profesyonel devrimcinin iktidarı ele geçirmesi ve ardından bu gücü kullanarak sosyalizmi uygulamasıyla mümkün olabileceğini savunmuştur. 3. İşçi Sınıfının Rolü: Geleceğin toplumunun inşasında işçi sınıfının belirleyici rol oynaması gerektiğini vurgulamıştır. 4. Eğitim ve Aydınlanma: Yoksulluğun asıl nedeninin cehalet olduğunu düşünerek, kitlelerin eğitilerek kendi kararlarını verebilir hale gelmesi gerektiğini savunmuştur. Blanqui'nin düşünceleri, Marx ve Engels gibi diğer sosyalist teorisyenlerden farklı olarak, daha çok siyasal devrim ve iktidarın ele geçirilmesi üzerine odaklanmıştır.

Enternasyonalist solcu ifadesi, sosyalizmi veya sosyal demokrasiyi savunan ve aynı zamanda enternasyonalist olan kişiyi ifade eder. Enternasyonalizm, farklı uluslardan insanlar arasında daha fazla politik veya ekonomik iş birliğini savunan bir ilkedir.

Türkiye'de çeşitli komünist hareketler ve partiler bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır: 1. Türkiye Komünist Partisi (TKP): 1920 yılında kurulmuş, Türkiye'deki ilk komünist partidir. 2. Türkiye Komünist Hareketi (TKH): 2014 yılında TKP'nin fraksiyonlarından ayrılarak kurulmuştur. 3. Emek Partisi (EMEP): 1996 yılında kurulmuş, işçi sınıfı mücadelesini temel alan bir partidir. 4. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP): Komünist ideolojiye dayanan ve anti-emperyalist, anti-kapitalist bir çizgide olan partidir. 5. Sol Parti (eski adıyla Özgürlük ve Dayanışma Partisi - ÖDP): Sol ve sosyalist prensipler üzerine kurulu bir partidir. Bu partiler dışında, yasa dışı faaliyet gösteren ve Marksist-Leninist ilkeleri benimseyen başka komünist örgütler de mevcuttur.

Sosyalist Enternasyonal'in amacı, sosyalist ve sosyal demokrat partilerin uluslararası düzeyde işbirliği yapmasını sağlayarak siyasi tutum ve faaliyetleri koordine etmektir. Diğer amaçlar arasında: - İnsan hakları ve demokrasinin savunulması; - Sosyal adalet ve eşitliğin sağlanması; - Barış ve uzlaşmanın teşvik edilmesi; - Çevrenin korunması yer alır.

"Din, bunalmış mahlukun iç çekişi" ifadesi, Karl Marx'a ait bir sözdür ve şu şekilde tamamlanır: "Din halkın afyonudur". Bu söz, din kavramının, acı çeken ve umutsuz insanlar için bir teselli ve onaylayıcı bir rol üstlendiğini ifade eder.

Çekiç sembolü, komünizmin simgesi olarak kabul edilir ve Orak ve Çekiç figüründe yer alır. Bu sembol, bir orağın çekiç üzerine çapraz olarak yatırılmasıyla oluşur ve Marksizm-Leninizm, Marksist-Leninist partiler veya sosyalist devletler için küresel olarak tanınabilir bir sembol haline gelmiştir.

Sosyalistler, genellikle sosyalist partilere oy verirler. Türkiye'de 2023 genel seçimleri için Sosyalist Güç Birliği İttifakı adı altında SOL Parti, Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Devrim Hareketi ve Türkiye Sosyalist İşçi Partisi gibi partiler bir araya gelmiştir.

Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), sosyalist bir siyasi görüşe sahiptir.

Clara Zetkin, devrimci sosyalist ve Marksist-Leninist Alman politikacı ve kadın hakları savunucusu olarak önemli bir figürdür. Önemli katkıları şunlardır: - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü: 1910 yılında Kopenhag'da düzenlenen kadınlar konferansında 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirerek bu günün uluslararası bir anma günü olmasını sağlamıştır. - Sosyalist kadın hareketi: Sosyal demokrat kadın hareketini geliştirmeye çalışmış, 1891'den 1917'ye kadar SDP'nin kadın gazetesi Die Gleichheit'in editörlüğünü yapmıştır. - Savaş karşıtı faaliyetler: I. Dünya Savaşı sırasında Karl Liebknecht, Rosa Luxemburg ve diğer etkili SDP politikacılarıyla birlikte savaş karşıtı bir duruş sergilemiş, bu nedenle defalarca tutuklanmıştır. - Komünist Parti üyeliği: 1920'den 1933'e kadar Reichstag'da Almanya Komünist Partisi'ni temsil etmiş, Lenin ile "Kadın Sorunu" üzerine bir görüşme gerçekleştirmiştir.

Ernesto "Che" Guevara'nın birçok kitabı bulunmaktadır. Bazı öne çıkan eserleri şunlardır: 1. "Motosiklet Günlükleri" (The Motorcycle Diaries). 2. "Gerilla Savaşı" (Guerrilla Warfare). 3. "Sosyalizm ve İnsan" (Socialism and the Human Being). 4. "Gerçekçi Ol İmkansızı İste" (Be Realistic, Demand the Impossible). Ayrıca, mektupları ve diğer yazıları da yayımlanmıştır.

Zimmerwald Solu, 5-8 Eylül 1915'te İsviçre'nin Zimmerwald kentinde düzenlenen ilk uluslararası sosyalist konferansta Lenin'in öncülük ettiği devrimci enternasyonalist grubu ifade eder. Bu grup, dünya savaşının emperyalist niteliğini ortaya koyan bir bildiriyi kabul etmiş ve savaş harcamalarına oy veren burjuva hükümetlerine katılan sosyalistleri kınamıştır.

Sosyalist Mücadele İnisiyatifi iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Sosyalistinisiyatif.wordpress.com: Bu sitede, Turgutlu'da yaşayan devrimcilerin, ideolojik olarak farklı düşünmelerine rağmen sınıf mücadelesini yürütmek amacıyla asgari müşterekler çerçevesinde ortaklaştıkları bir sosyalist inisiyatiften bahsedilmektedir. 2. Sosyalistmucadele.com: Bu platform, sosyalist mücadeleyi hedefleyen bir inisiyatif olarak tanımlanmaktadır.

Marksist açıdan Türk romanı, sosyalist ideolojinin ve toplumcu gerçekçilik akımının etkisiyle yazılmış Türk romanlarını ifade eder. Bu tür romanlarda, köy ve kırsal hayat tematik olarak işlenmiş, köy kökenli yazarlar tarafından sosyalist değerler ve sömürü düzeni eleştirisi yapılmıştır. Bu bağlamda, İbrahim Tatarlı ve Rıza Mollof'un "Marksist Açıdan Türk Romanı: Hüseyin Rahmi'den Fakir Baykurt'a" adlı eseri, söz konusu romanları marksist eleştiri çerçevesinde ele alan bir kaynaktır.

Paris Komünü'nün tarihi önemlidir çünkü: 1. İlk İşçi İktidarı: 1871'de kurulan Paris Komünü, işçi sınıfının iktidarı ele geçirdiği ilk örnek olarak kabul edilir. 2. Sosyal ve Demokratik Reformlar: Komün, kilise ile devletin ayrılması, öz denetim, kiranın hafifletilmesi, çocuk işçiliğinin kaldırılması gibi ilerici politikalar uygulamıştır. 3. Marksist ve Anarşist Etkiler: Karl Marx ve Friedrich Engels, Komün'ü proletarya diktatörlüğünün bir örneği olarak görmüş ve ondan teorik dersler çıkarmışlardır. 4. Ekim Devrimi'ne Etki: Komün'ün deneyimi, daha sonraki sosyalist ve devrimci hareketlere, özellikle 1917'deki Ekim Devrimi'ne ilham kaynağı olmuştur.

Marx'ın "Felsefenin Sefaleti" adlı eseri, anarşizmin en yetkin filozoflarından biri olarak kabul edilen Fransız düşünürü Proudhon'un fikirlerini eleştirmektedir. Eserde ele alınan konular şunlardır: 1. Kullanım ve değişim değeri: Marx, Proudhon'un bu konudaki görüşlerini ve para teorisini eleştirir, Proudhon'un ütopik formüller ürettiğini savunur. 2. Diyalektik anlayış: Proudhon'un diyalektik anlayışını sığ bulur ve her ekonomik kategorinin iyi ve kötü yanlarının birlikte ele alınmasını, bu çelişkinin çözümüne insan kavrayışının ötesinde bir şey olarak bakılmasını eleştirir. 3. Tarihsel materyalizm: Marx, tarihsel materyalist anlayışını açıklar ve toplumsal ilişkilerin üretici güçlere bağlı olduğunu, yeni üretici güçler için insanların kendi üretim biçimlerini değiştirmeleri gerektiğini vurgular. 4. Devrim ve reform: Proudhon'un devrimi reddedip ekonomik reformlar yoluyla sosyalizme gidilebileceğini savunmasını eleştirir, devrimin toplumsal değişimin zorunlu bir parçası olduğunu öne sürer.

Orhan Kemal'in sosyalist bir siyasi görüşe sahip olduğu düşünülmektedir.