• Buradasın

    SosyalDeğişim

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Bilgi toplumu nedir kısaca özet?

    Bilgi toplumu, bilginin merkezi önem taşıdığı, üretim ve ekonomik faaliyetlerin bilgiye dayalı olarak gerçekleştiği bir toplum yapısını ifade eder. Bu toplumda öne çıkan bazı özellikler şunlardır: - Teknolojik altyapı: Bilgisayar ağları, telekomünikasyon sistemleri ve internet gibi gelişmiş teknolojiler kullanılır. - Eğitim ve beceri gereksinimleri: Bireylerin sürekli öğrenme ve yeni beceriler kazanma zorunluluğu vardır. - İletişim ve ağlar: İnternet ve diğer iletişim araçları, insanlar arasındaki etkileşimi ve bilgi paylaşımını kolaylaştırır. - Çalışma biçimleri: Uzaktan çalışma ve serbest çalışma gibi yeni iş modelleri yaygınlaşır.

    Ashoka'nın değişim öncüsü kimdir?

    Ashoka'nın değişim öncüsü, sosyal girişimci Nevzat Taşçı'dır.

    Modernizasyon çeşitleri nelerdir?

    Modernizasyon çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: 1. Teknolojik Modernizasyon: Bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve otomasyon araçları gibi yeni teknolojilerin benimsenmesi. 2. Ekonomik Modernizasyon: Geleneksel endüstrilerden hizmete dayalı ekonomilere geçiş ve yeni pazarların gelişimi. 3. Siyasi Modernizasyon: Demokratik kurumların kurulması ve sivil özgürlüklerin genişletilmesi gibi siyasi sistemlerin reformu. 4. Sosyal Modernizasyon: Kadınların ve azınlık gruplarının güçlendirilmesi, eğitim ve kültürel alışverişin teşvik edilmesi gibi sosyal norm ve değerlerdeki değişiklikler. 5. Kültürel Modernizasyon: Çeşitliliğin kutlanması ve yaratıcılık ile yenilikçiliğin desteklenmesi gibi yeni kültürel uygulamaların ve değerlerin benimsenmesi.

    Rude Awakening 1989 ne anlatıyor?

    Rude Awakening (1989) filmi, 1960'lı yıllarda FBI'dan kaçmak için ormana giden iki hippinin, 1980'lerde New York'ta ortaya çıkmalarını anlatıyor. Geri döndüklerinde, eski arkadaşlarının zengin yuppilere dönüştüğünü görürler. Filmde Cheech Marin, Eric Roberts, Julie Hagerty gibi oyuncular rol almıştır.

    Beyaz Zabamlaklar Ülkesi ne anlatıyor?

    "Beyaz Zambaklar Ülkesi" kitabı, Finlandiya'nın eğitim sistemini değiştirerek kendini nasıl yukarı taşıdığını anlatır. Eserde, 1800'lerin son döneminde Finlandiya halkının cehaleti yenmek için verdiği mücadele ve başta Johan Vilhelm Snelman olmak üzere ülkedeki aydınların çabaları ele alınır. Kitapta anlatılanlara göre, Finlandiya aydınından köylüsüne, subayından memuruna, din adamlarından öğretmenlerine kadar herkesin birlikte çalışmasıyla çok iyi yerlere gelir.

    Aktif hareketlilik nedir?

    Aktif hareketlilik, bir kişinin veya grubun fiziksel, sosyal, ekonomik veya kültürel alanlarda etkin bir şekilde hareket etme yeteneğini ifade eder. Bu kavram, aşağıdaki boyutları kapsar: - Fiziksel hareketlilik: Fiziksel olarak bir yerden diğerine geçiş yapabilme yeteneği. - Sosyal hareketlilik: Sosyal yapı içinde sınıf, meslek veya statü değişimleri. - Ekonomik hareketlilik: Gelir artışı, iş değişimi veya kariyer gelişimi gibi ekonomik durum üzerindeki değişimler. - Kültürel hareketlilik: Kültürel etkinliklere, değer sistemlerine ve normlara katılım. Ayrıca, spor alanında aktif hareketlilik, kas aktivitesi ile hareketin uygulanması anlamına gelir.

    18 ve 19 yüzyıllarda Avrupa'da yaşanan gelişmeler nelerdir?

    18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa'da yaşanan bazı önemli gelişmeler şunlardır: 1. Nüfus Artışı ve Şehirleşme: Avrupa'nın nüfusu arttı ve şehirler büyüdü. 2. Sanayi Devrimi: İngiltere'de başlayan Sanayi Devrimi, üretim yapısında ve ekonomide büyük değişiklikler getirdi. 3. Sermaye Birikimi: Sömürgecilik sayesinde sermaye birikimi oluştu ve bu, sanayi yatırımlarının artmasını sağladı. 4. Eğitim ve Okuryazarlık: Sanayileşme, okuryazarlığın ve eğitimin yaygınlaşmasını sağladı. 5. Taşıma ve Haberleşme: Buharlı lokomotifler ve buharlı gemiler gibi ulaşım araçları gelişti, bu da maliyetleri düşürdü ve dünya ekonomisinin bütünleşmesine katkıda bulundu. 6. Sosyal Yapı: İşçi sınıfı ortaya çıktı ve işçi mücadelesi, sendikacılık ve sosyalizm gibi akımlar doğdu. 7. Bilimsel Gelişmeler: Bilim ve teknik alanda büyük ilerlemeler yaşandı, bu da bilimsel araştırmaların ve icatların artmasına yol açtı.

    Evina Kürd filmi ne anlatıyor?

    "Evîna Kurd" filmi, Rojava Film Komünü tarafından üretilen ve Rojava Devrimi sonrası Kuzey ve Doğu Suriye'deki toplumsal değişimleri konu alan bir TV dizisidir. Dizi, 2017 ve 2018 yıllarında, kökleri 1925'teki Şeyh Said isyanına dayanan bir ailenin hayatını anlatmaktadır.

    Toplumsal gelişme nedir kısaca?

    Toplumsal gelişme, bir toplumda sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik alanlarda ileriye doğru bir değişmeyi ifade eder.

    Kazak ve Kırgızlarda göçebelerden ayrılıp şehre yerleşenlere ne denir?

    Kazak ve Kırgızlarda göçebelerden ayrılıp şehre yerleşenlere "catak" denir.

    2. Sanayi Devrimi nedir?

    İkinci Sanayi Devrimi, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar süren ve dünya genelinde büyük ekonomik, toplumsal ve teknolojik değişimlere yol açan bir dönemdir. Temel unsurları: - Yeni enerji kaynakları: Elektrik, petrol ve içten yanmalı motorlar. - Kitle üretim teknikleri: Montaj hattı ve bilimsel yönetim. - İletişim ve ulaşım gelişmeleri: Telefon, telgraf, demiryolları ve buhar gemileri. - Kimya endüstrisindeki ilerlemeler: Sentetik ürünler ve gübreler. Sonuçlar: - Küresel ticaret: Uluslararası ticaretin hızlanması ve küresel pazarların oluşması. - Büyük sanayi şirketleri: Devasa sanayi şirketleri ve holdinglerin ortaya çıkması. - Sosyal değişimler: Şehirleşme, işçi hakları ve sendikaların kurulması.

    Meral Özbek arabesk kültür bir modernleşme ve popüler kimlik örneği ne anlatıyor?

    Meral Özbek'in "Arabesk Kültür: Modernleşme ve Popüler Kimlik Örneği" başlıklı makalesi, arabesk müziğin Türk modernleşmesini nasıl karakterize ettiğini ele alır. Özbek'e göre arabesk, gelişmekte olan ülkelerde görülebilecek bir modernleşme sancısının Türkiye'deki yansımasıdır. Özbek, arabeskin resmi kültür politikalarının halka uzak oluşu, serbest piyasa belirleyiciliği, ilerleyen teknoloji ve kültür endüstrisi gibi faktörlerin etkisiyle oluştuğunu savunur.

    II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Türk kadını nasıl bir değişim geçirmiştir?

    II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Türk kadını önemli sosyal, siyasal ve kültürel değişimler geçirmiştir. Başlıca değişimler şunlardır: 1. Eğitim: Tanzimat Dönemi'nde kız idadî ve rüştiyeleri açılmış, kadınlar eğitim almaya başlamıştır. 2. Çalışma Hayatı: Savaş koşulları nedeniyle kadınlar ilk kez memur olarak çalışmaya başlamışlardır. Bu durum, kadınların hak arama ve kendilerini kanıtlama isteklerini artırmıştır. 3. Giyim Kuşam: Geleneksel ve tek tipleştirici çarşaf ve peçeden uzaklaşılarak daha modern bir giyim tarzı benimsenmiştir. 4. Hukuk: Cumhuriyet Dönemi'nde kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik önemli yasal düzenlemeler yapılmış, kadınlara medeni haklar verilmiştir.

    Türklerin 12 hayvanlı takvimi neden terk edildi?

    Türklerin 12 hayvanlı takviminin terk edilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. İslamiyetin Kabulü: Türklerin İslamiyeti kabul etmesiyle birlikte, hicri (kameri) takvim gibi İslam dünyasında yaygın olan takvimler kullanılmaya başlanmıştır. 2. Yerleşik Hayata Geçiş: Türklerin yerleşik hayata geçmesi ve tarım faaliyetlerinin önem kazanması, güneş yılını esas alan miladi takvimin tercih edilmesine yol açmıştır. 3. Stratejik ve Ekonomik Kaygılar: Diğer devletlerle ilişkileri kolaylaştırmak ve stratejik avantajlar sağlamak amacıyla farklı takvimlerin kullanılması düşünülmüştür.

    Dünya'nın sanayi devrimi sonrası teknoloji devrine geçiş ile hayat akışı hızlanmıştır.

    Sanayi Devrimi sonrası teknoloji devrine geçiş, dünya genelinde yaşam akışını hızlandırmıştır. Bu süreçte yaşanan bazı önemli gelişmeler şunlardır: 1. Makineleşme ve Seri Üretim: Buhar gücü ve diğer makinelerin kullanımı, üretim süreçlerini hızlandırmış ve seri üretimi mümkün kılmıştır. 2. Ulaşım ve İletişim: Buharlı lokomotifler ve gemiler, malların ve bilgilerin daha hızlı taşınmasına olanak tanımış, bu da ticaretin ve kültürel alışverişin artmasına yol açmıştır. 3. Bilimsel ve Teknolojik İnovasyonlar: Buhar makinesi, elektrik, içten yanmalı motor gibi icatlar, üretim ve günlük yaşamda devrim yaratmıştır. 4. Kentleşme ve İş Gücü: Kırsaldan şehirlere göç hızlanmış, fabrika işleri için daha fazla iş gücü sağlanmıştır. 5. Ekonomik Büyüme: Üretim maliyetlerinin düşmesi ve ticaretin küreselleşmesi, ekonomik büyümeyi tetiklemiştir.

    İstanbul 1950'de nasıldı?

    1950 yılında İstanbul, siyasi ve sosyal değişimlerin etkisiyle önemli bir gelişim ve dönüşüm süreci yaşamıştır. Öne çıkan özellikler: - Nüfus Artışı: 1950'de başlayan göç dalgasıyla İstanbul hızlı bir nüfuslanma süreci yaşamış, bu da şehrin mekânsal büyümesinin ana sebebi olmuştur. - Sanayi ve Konut: Sanayinin gelişimi, sanayi tesislerinin çevresinde gecekonduların ortaya çıkmasına neden olmuş, Zeytinburnu gibi ilk gecekondu sahaları bu şekilde oluşmuştur. - Ulaşım: Karayolu ulaşımı ve köprülerin inşası, şehrin doğu-batı yönlü gelişiminde belirleyici olmuş, İstanbul çizgisel bir gelişim göstermiştir. - Kültürel Hayat: Dans, bale kursları açılmış, gazino ve kulüplerde tango ve caz orkestraları yer almış, Zeki Müren gibi sanatçılar popüler olmuştur. - Moda: Şıklık ve güzellik tutkusu hakim olmuş, Audrey Hepburn, Grace Kelly ve Marilyn Monroe gibi isimlere özenilmiştir.

    19. yüzyılda modernleşme ve karşıtları nelerdir?

    19. yüzyılda modernleşme ve karşıtları şu şekilde özetlenebilir: Modernleşme: 1. Tanzimat Reformları: Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat Dönemi'nde (1839-1876) yapılan reformlar, merkezileşme, batılılaşma ve modernleşme çabalarını içeriyordu. 2. Yeni Teknolojiler: Sanayi Devrimi ile birlikte üretim ve ulaşım alanlarında yaşanan gelişmeler, modernleşmenin hızını artırdı. Karşıtları: 1. Geleneksel Kurumlar: Modernleşme hareketlerine karşı çıkan kesimler, yeniçeriler ve medreseler gibi geleneksel kurumların savunucularıydı. 2. Muhafazakar Bürokratlar: Reformların yeterince hızlı ve kapsamlı olmadığını düşünen, daha muhafazakar olan birinci kuşak devlet adamları da modernleşmeye karşı muhalefet ettiler. 3. Ayrılıkçı Hareketler: Gayrimüslim tebaanın ayrılıkçı milliyetçi hareketleri, Müslüman çoğunluğun modernleşme çabalarına karşı çıkmasına neden oldu. 4. Halk Kitleleri: Modernleşme genellikle halkın isteklerine dayandırılmadığı için, geniş halk kitleleri tarafından desteklenmedi.

    Kuresellesmenin siyasal ve toplumsal etkileri nelerdir?

    Küreselleşmenin siyasal ve toplumsal etkileri şunlardır: Siyasal Etkiler: 1. Uluslararası İşbirlikleri: Küreselleşme, uluslararası işbirliklerini artırarak dünya genelinde daha fazla barış ve istikrar sağlayabilir. 2. Devlet Egemenliğinin Azalması: Küresel ekonomik bağlantılar ve uluslararası kuruluşlar, ulus devletlerin karar alma süreçlerini etkileyebilir ve egemenliklerini sınırlayabilir. 3. Yeni Siyasal Aktörler: Sivil toplum örgütleri ve hükûmet dışı kuruluşlar, dünya siyasal arenasında önemli roller üstlenebilir. Toplumsal Etkiler: 1. Kültürel Etkileşim: Farklı toplumların yaşam biçimleri, değerleri ve inanç sistemleri birbirleriyle daha fazla temas kurar, bu da kültürel çeşitliliğin artmasına neden olabilir. 2. Göç ve Demografik Hareketlilik: Küreselleşme, insanların daha iyi yaşam koşulları için ülkeler arası göç etmesini teşvik eder, bu da çok kültürlü toplumların ortaya çıkmasına yol açar. 3. Sosyal Hareketler: Bireyler, dünya çapındaki sosyal ve politik meseleler hakkında daha bilinçli hale gelir ve insan hakları, çevre sorunları gibi konularda küresel hareketlerin bir parçası olabilirler.

    Küreselleşme ve sosyoloji arasındaki ilişki nedir?

    Küreselleşme ve sosyoloji arasındaki ilişki, küreselleşmenin toplum üzerindeki etkilerini inceleyen sosyoloji disiplini üzerinden kurulur. Küreselleşme, dünyanın birbirine bağlı hale gelmesi ve kültürel, ekonomik ve siyasi sınırların aşınması sürecidir. Sosyoloji, küreselleşmenin bu değişimlerini analiz ederek, küreselleşmenin sosyal etkilerini anlamaya çalışır.

    Edebiyat toplumu nasıl şekillendirir?

    Edebiyat, toplumu çeşitli şekillerde şekillendirir: 1. Toplumsal Ayna: Edebiyat, içinde bulunduğu toplumu yansıtır ve okuyucularına farklı kültürler, toplumlar ve tarihsel dönemler hakkında fikir verir. 2. Sosyal Değişim Katalizörü: Edebiyat, sosyal meselelere ve adaletsizliklere ışık tutarak, marjinal grupların sesini duyurur ve baskın anlatılara meydan okur. 3. Empati ve Anlayışın Köprüsü: Farklı bakış açıları ve deneyimler sunarak klişelere meydan okur, hoşgörü ve kabullenmeyi teşvik eder. 4. Sanatsal İfade Aracı: Edebiyat, kendine özgü dili ve üslubuyla bir sanatsal ifade biçimidir ve okuyucuların varsayımlarına ve beklentilerine meydan okur. 5. Kültürel Mirası Koruma: Nesilden nesile aktarılan halk hikayeleri ve mitler aracılığıyla farklı kültürlerin inançları, değerleri ve geleneklerini korur.