Sömürgecilik

Christopher Columbus'un yaptığı keşiflerin önemi şu şekilde özetlenebilir: 1. Amerika'nın Keşfi: Columbus'un 1492'de Amerika'ya ulaşması, Avrupa'nın Amerika kıtasını keşfetmesini ve kolonileştirmesini sağlamıştır. 2. Kültürel Etkileşim: Keşifler, Avrupa ile Amerika arasında kültürel, bitki örtüsü ve hayvan örtüsü alışverişini başlatan Columbian Exchange'i tetiklemiştir. 3. Ekonomik Etki: Amerika'dan Avrupa'ya altın, gümüş, şeker gibi ürünlerin getirilmesi, Avrupa ekonomisine büyük katkıda bulunmuştur. 4. Tarihsel Dönüşüm: Keşifler, dünya siyasi ve ekonomik gücünü Avrupa'nın lehine değiştirmiş, yeni ticaret yollarının açılmasına zemin hazırlamıştır. 5. Tartışmalar: Columbus'un keşifleri, yerli halkların sömürülmesi ve yok edilmesiyle ilgili eleştirilere de yol açmıştır.

Sömürgeci ülkeler arasında tarih boyunca öne çıkanlar şunlardır: 1. Britanya İmparatorluğu: 19. yüzyılda en büyük sömürgeci güçtü ve Hindistan, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda gibi geniş bir coğrafyayı kapsayan kolonilere sahipti. 2. Fransa: Kuzey Afrika (Cezayir, Tunus, Fas), Batı Afrika, Madagaskar ve Güneydoğu Asya'da (Vietnam, Kamboçya, Laos) büyük kolonilere sahipti. 3. İspanya: Latin Amerika'da (Meksika, Peru, Kolombiya) ve Filipinler gibi Asya'da sömürge imparatorluğuna sahipti. 4. Portekiz: Brezilya, Angola, Mozambik ve Hindistan'da kolonileri bulunuyordu. 5. Belçika: Özellikle Kongo Serbest Devleti'ni sömürgeleştirmiş ve burada büyük insan hakları ihlalleri yaşanmıştır. 6. Hollanda: Endonezya, Surinam ve Karayipler gibi bölgelerde sömürge yönetimi kurmuştu. 7. Almanya: 19. yüzyılın sonlarından itibaren Afrika'da (Namibya, Togo, Kamerun) ve Pasifik'te (Samoa) koloniler kontrol etmişti. 8. İtalya: Kuzey Afrika'da (Libya, Eritre, Somali) ve diğer bölgelerde sömürge yönetimleri kurmuştu.

İngiliz ve İngiliz sömürgesi arasındaki fark şu şekildedir: - İngiliz: İngiltere'yi ve onun vatandaşlarını ifade eder. - İngiliz sömürgesi: İngiltere'nin sömürge imparatorluğu kapsamında ele geçirdiği ve yönettiği toprakları ve bu topraklarda yaşayan yerli halkları ifade eder.

Britanya'nın dünyanın en büyük imparatorluğu olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Deniz Gücü: Britanya, denizlere hakim olarak ticaret yollarını kontrol etti ve bu da ona zenginlik ve diğer uluslarla rekabette avantaj sağladı. 2. Sanayi Devrimi: 18. ve 19. yüzyıllarda yaşanan Sanayi Devrimi, Britanya'nın ekonomik büyümesini hızlandırdı ve sanayi ürünlerini dünya çapında ihraç etmesini sağladı. 3. Sömürgecilik: Britanya, koloniler kurarak ham maddelere erişim sağladı ve bu da hem ekonomik hem de siyasi gücünü artırdı. 4. Kültürel Etki: İngiliz dili ve kültürü dünya genelinde yayıldı, eğitim sistemleri ve hukuki yapılar birçok ülkede örnek alındı. Bu faktörler bir araya geldiğinde, Britanya İmparatorluğu, tarihin en geniş ve etkili imparatorluklarından biri haline geldi.

Uşi Antlaşması, birkaç önemli nedenden dolayı tarih açısından büyük bir öneme sahiptir: 1. Osmanlı İmparatorluğu'nun Toprak Kaybı: Antlaşma, Osmanlı'nın Trablusgarp ve Bingazi'yi kaybederek Kuzey Afrika'daki varlığının sona ermesine yol açtı. 2. İtalyan Sömürgeciliği: Antlaşma, İtalya'ya Trablusgarp ve Bingazi'yi işgal etme fırsatı verdi ve böylece İtalyan sömürgeciliğinin başlangıcını işaret etti. 3. 12 Adalar Sorunu: Antlaşma gereği İtalya, 12 Adaları geçici olarak elinde tutacak ve Balkan Savaşları bittikten sonra Osmanlı'ya geri verecekti. 4. Uluslararası İlişkiler: Uşi Antlaşması, İtalyan tarihinde "Lozan Antlaşması" olarak geçer ve bu, farklı devletler arasındaki isim karışıklıklarını önlemek için Türk tarihinde de aynı şekilde anılmaya başlandı.

Hindistan ve Asya'nın ayrılmasının temel nedeni, İngiltere'nin sömürge yönetiminin sona ermesi ve Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasıdır. 1947 yılında, Hindistan ve Pakistan iki ayrı devlet olarak bağımsızlığını ilan etti.

Lagaan filmi, 1893 yılında İngiliz sömürgesi altındaki Hindistan'da geçen bir hikayeyi anlatır. Filmde, Champaner köyünün çiftçileri, yoksulluk ve kuraklık nedeniyle ağır vergiler (lagaan) altında ezilmektedir. Bu sırada, İngiliz Hint Ordusu subayı Yüzbaşı Andrew Russell, köylülere bir kriket maçı teklif eder. Film, spor aracılığıyla İngiliz sömürgeciliğine karşı direnişi ve köylülerin dayanışma, umut ve cesaret dolu mücadelelerini konu alır.

Britanya'nın 19. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Deniz Gücü: Britanya, denizlerde etkin bir şekilde seferler düzenleyerek ticaret yollarını kontrol etti ve bu da ona zenginlik sağladı. 2. Sanayi Devrimi: 18. yüzyılın sonlarına doğru başlayan sanayi devrimi, üretim yöntemlerini değiştirerek Britanya'nın ekonomik büyümesini hızlandırdı. 3. Kolonileşme: Hindistan ve Karayipler gibi önemli sömürge bölgeleri, Britanya'ya hammadde sağladı ve imparatorluk piyasasına ürünlerin satılmasını mümkün kıldı. 4. Diplomatik Başarılar: Britanya, diğer devletlerle yaptığı anlaşmalarla bölgedeki nüfuzunu artırdı ve bazen barışçıl yollarla da toprak edinimi gerçekleştirdi. Bu faktörler, Britanya'nın dünya üzerindeki etkisini artırarak küresel bir güç haline gelmesini sağladı.

Emperyal ve sömürge kavramları birbiriyle ilişkili ancak farklı anlamlara sahiptir: 1. Emperyal: Bir ülkenin diğer ülkeleri etkileme ve kaynaklarından yararlanma politikası anlamına gelir. 2. Sömürge: Bir devletin başka bir ülkede kurduğu yerleşim yeri veya koloni anlamına gelir.

Coğrafi Keşiflerin beş önemli sonucu: 1. Yeni ticaret yollarının bulunması: İpek ve baharat yollarının önemi azaldı, deniz ticareti kara ticaretinden daha karlı hale geldi. 2. Sömürgecilik ve kolonizasyon: İspanya, Portekiz, İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler Amerika, Afrika ve Asya'da koloniler kurarak büyük bir sömürge imparatorluğu kurdular. 3. Ekonomik büyüme: Avrupa'ya büyük miktarlarda altın, gümüş ve değerli madenler getirilmesi sonucu Avrupa ülkeleri zenginleşti. 4. Kültürel etkileşim: Farklı kültürlerin karşılaşması, bilgi ve teknoloji transferi, Rönesans ve Aydınlanma hareketlerine katkıda bulundu. 5. Dinî yayılma: Hristiyanlık dini yeni keşfedilen yerlerde yayıldı, kilise Avrupa kültürünü bu bölgelere taşıdı.

"Dönüşüm" (The Convert) filmi, 19. yüzyıl başlarında Yeni Zelanda'daki bir sömürge kasabasına gelen Munro'nun hikayesini anlatıyor. Munro, kendini Maori kabileleri arasındaki uzun süredir devam eden bir çatışmanın tam ortasında bulur.

Ekvator halkı İspanyolca konuşuyor çünkü Ekvator, resmi dili İspanyolca olan ülkelerden biridir. Bu durum, 1778 yılından sonra İspanya tarafından sömürge bir ülke olarak ilan edilmesiyle ilgilidir.

Surinamlıların kökeni, tarih boyunca çeşitli etnik grupların göçü ve kolonizasyon süreçleriyle şekillenmiştir. Başlıca köken grupları şunlardır: 1. Afrikalılar: 17. ve 18. yüzyıllarda köle ticareti yoluyla Surinam'a getirilmiş ve daha sonra iç kesimlere kaçarak kendi toplumlarını oluşturmuşlardır. 2. Hintliler: 19. yüzyılda Britanya Hindistanı'ndan gelen sözleşmeli işçiler ve onların soyundan gelenler. 3. Cavalılar: Hollanda Doğu Hint Adaları'ndan (modern Endonezya) gelen işçiler. 4. Kreoller: Avrupalı (çoğunlukla Hollandalı) ve Yahudi sömürgecilerin köleleştirilmiş Afrikalılarla karışımından oluşan topluluk. 5. Yerli halk: Aravak, Karayip ve diğer yerli kabileler. Ayrıca, Surinam'da Çinli, Lübnan asıllı ve Yahudi topluluklar da bulunmaktadır.

Bacurau filmi, Brezilya'nın yarı kurak taşrasındaki bir köye dönen Teresa'nın hikayesini anlatıyor. Filmde işlenen ana temalar arasında sömürgecilik karşıtı mücadele ve yakın geleceğin temsili yer alıyor. Diğer önemli olaylar: - Kasabanın lideri Carmelita'nın ölümü. - Kasabanın haritalardan silinmesi ve suya erişimin engellenmesi. - Yabancı bir çiftin kasabada görülmesi ve su hakları anlaşmazlığı.

Portekizce konuşan ülkelerin aynı olmasının nedeni, Portekiz'in sömürgecilik faaliyetleri ve bağımsızlık sonrası politikalardır. 16. yüzyıldan itibaren Portekiz, çeşitli bölgeleri sömürgeleştirmiş ve bu bölgelerde Portekizce dilini yaymıştır. Ayrıca, 1996 yılında kurulan "Portekizce Konuşan Ülkeler Topluluğu" (CPLP), bu ülkeler arasındaki birliği ve ortak çalışmayı öngörmektedir.

İspanya, sömürge imparatorluğu statüsüne 16. yüzyılda denizaşırı sömürgeleştirme ve keşif faaliyetleriyle ulaştı.

Şili'de İspanyolca'nın konuşulmasının nedeni, İspanyol sömürgeciliğidir. Günümüzde Şili'de İspanyolca, resmi dil olarak kabul edilmektedir.

Yeraltı Demiryolu, 19. yüzyılın başından ortasına kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde, Afrikalı-Amerikalı kölelerin özgür eyaletlere, Kanada'ya ve Nova Scotia'ya kaçmaları için kuruldu. Bu ağ, kölelik karşıtları ve onlara yardım eden insanlar tarafından, kaçakçılara güvenli yollar ve evler sağlamak amacıyla oluşturuldu.

Avrupalı devletlerin keşfettikleri yerleri egemenlikleri altına alarak zenginleşmesi, sömürgecilik anlayışının ortaya çıkmasında etkili olmuştur.

1700'lü yıllarda Ontario Gölü'nde Iroquois yerleşimleri bulunmaktaydı. Ayrıca, Fransız ve İngiliz ticaret karakolları da göl çevresinde faaliyet göstermekteydi.