Şiir

Huzur veren şiirlere "pastoral şiir" denir.

Yılmaz Erdoğan, şiirlerinde çeşitli türlerde eserler vermiştir: Lirik şiir: "Ben Yandım" adlı eseriyle bu türde önemli bir şiir yazmıştır. Deneme şiiri: "Hüzünbaz Sevişmeler" adlı kitabında bu tarzda şiirler bulunmaktadır. Aşk şiirleri: "Hijyenik Aşklar" adlı kitabı, romantik ve aşk temalı şiirlerinden oluşur. Toplumsal şiirler: Şiirlerinde genellikle bireysel duygu ve düşüncelerin yanı sıra toplumsal meselelere de değinmiştir.

"Dağ Başını Duman Almış" şiiri, Ali Ulvi Elöve tarafından yazılmıştır.

Pastoral şiire örnek olarak aşağıdaki eserler gösterilebilir: 1. Theokritos - "Dağlar, çiçekler ve vadiler": "Dağlar, çiçekler ve vadiler, Güneş ışığıyla dolu pınarlar; Ey doğa, senin içinde barış bulur ruhlar". 2. Faruk Nafiz Çamlıbel - "Han Duvarları": "Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı; Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları. Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...". 3. Cahit Külebi - "Tokat’a Doğru": "Sarı çiçek, mor menekşe, bir de beyaz yonca; Derken kırmızı güller açılır, mis gibi ıtır kokar". 4. Behçet Necatigil - "Pencere": Bu şiirde, kırsal alanlardaki doğal güzelliklerin portresi çizilir. 5. Ahmet Arif - "Anadolu": Bu eserde, Anadolu insanının yaşamı, doğanın içinde eritilerek ve özgün bir dil kullanılarak pastoral unsurlar taşır.

“Ben Sana Mecburum” şiirinin teması, karşılıksız sevgiliye duyulan aşk ve bunun getirdiği yalnızlık duygusu olarak belirlenmiştir.

Safahat ve İstiklal Marşı aynı şey değildir. Safahat, Mehmet Akif Ersoy'un 1911-1933 yılları arasında yayımladığı yedi şiir kitabından oluşan bir eserdir. İstiklal Marşı ise, Mehmet Akif Ersoy tarafından 1921 yılında yazılan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin milli marşı olan şiirdir.

Bentler, şiirde üç veya daha fazla dizeden oluşan ve anlam bütünlüğü barındıran bölümler olarak ikiye ayrılır: 1. Terkib-i Bent: Divan edebiyatında kullanılan bir bent türüdür. 2. Terci-i Bent: Yine Divan edebiyatında yer alan diğer bir bent çeşididir.

Çanakkale'yi en güzel anlatan şiirlerden biri, Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" adlı eseridir. Diğer önemli Çanakkale şiirleri arasında şunlar da yer alır: "Dur Yolcu" - Necmettin Halil Onan. "Çanakkale" - Faruk Nafiz Çamlıbel. "Bu Vatan Kimin?" - Orhan Şaik Gökyay.

"Akşam Yine Akşam" şiiri, Ahmet Haşim tarafından yazılmış olup, bir günün sonunda duyulan özlem ve huzur arayışını anlatır. Şiirde işlenen temalar şunlardır: - Doğa ve Zaman: Akşamın gelişi, doğanın dönüşümü ve günün sona ermesi. - İçsel Yolculuk: Şairin iç dünyasındaki dalgalanmalar ve geçmişle yüzleşme. - Hayal ve Gerçek: Gerçek dünyadan uzaklaşma arzusu ve hayallere dalma isteği. Şiirin son dizesinde, şairin "göllerde bir kamış olma" dileği, bu özlemin ve dinginlik arayışının bir sembolüdür.

Turgut Uyar şiirlerinde toplumsal ve bireysel temaları bir araya getirir. Şiirlerinde işlediği başlıca konular: - Aşk ve yalnızlık: Sevilen kişinin yokluğu ve ruhsal derinlik. - Doğa: Doğa, insan üzerindeki etkileri ve bir yansıma olarak değerlendirilir. - Varoluşsal sorular: İnsanın kötülüğe meyilli doğası, modernite ve kent yaşamı gibi sorunlar. - Anlamsızlık ve yabancılaşma: Modern yaşamın getirdiği anlamsızlık ve insanın bu dünyadaki yeri. Uyar, şiirlerinde sade ve anlaşılır bir dil kullanırken, imgeler ve metaforlarla zenginleştirilmiş bir anlatım tercih eder.

"Yağmur" şiirinin teması, genel olarak doğa ve duygular olarak belirlenmiştir. Tevfik Fikret'in "Yağmur" şiirinde ise tema, yağmurun insan üzerindeki etkileri ve doğanın güzellikleri olarak öne çıkar.

"Bir Ayrılış Hikayesi" şiiri, Nazım Hikmet'e aittir.

Tevfik Fikret'in üç büyük şiiri şunlardır: 1. "Sis". 2. "Tarih-i Kadim". 3. "Ferda".

"İnsan İnsan" şiiri, Fazıl Say tarafından Muhyiddin Abdal'ın bir şiiri üzerine bestelenmiştir.

Abdurrahim Karakoç'un 368 şiiri bulunmaktadır.

Mehlika Sultan şiiri, iki farklı şair tarafından kaleme alınmıştır: Yahya Kemal Beyatlı ve Mehlika Sultan adında bir Osmanlı şairi. Yahya Kemal Beyatlı'nın "Mehlika Sultan" şiiri, yedi gencin Mehlika Sultan'a olan aşkını ve bu aşkın onları götürdüğü hayal dünyasını anlatır. Mehlika Sultan adlı Osmanlı şairinin şiirleri ise aşk ve tutku temalarını işler, doğa tasvirleri ve sembolik imgeler kullanır.

"Seni Seviyorum" şiiri, Nazım Hikmet'e aittir.

"Karanfil kokuyor cigaram" dizesi, Ahmed Arif'in "İçerde" adlı şiirine aittir.

Ahenk unsurları, edebiyat eserlerinde dilin ses, ritim ve uyum açısından estetik bir etki yaratmak amacıyla kullanılan çeşitli öğelerdir. İşte bu unsurların bazıları: 1. Uyak (Kafiye): Mısra sonlarında benzer seslerin tekrarlanmasıyla oluşan ahenk unsuru. 2. Redif: Anlam ve görev yönünden aynı olan ek ya da kelimelerin mısra sonlarında tekrar etmesi. 3. Aliterasyon: Şiirde ya da metinde belirli bir sesin art arda tekrarlanmasıyla oluşturulan ahenk unsuru. 4. Asonans: Metindeki ahengi, belirli ünlü harflerin tekrar edilmesi ile sağlayan teknik. 5. Ölçü (Vezin): Şiir yazarken hece sayısının ya da aruz kalıplarının kullanılması, şiire belirli bir ritim kazandırır. 6. Tekrar Sanatı (İade): Metinde bir kelime veya ifadenin birden fazla kez tekrarlanarak ahenk sağlanması. 7. Anlam ve Ritmik Uyum: Duyguların ve kelimelerin ritimle uyumlu akışı, melodik yapı.

Ahenk unsurları, edebiyat eserlerinde dilin ses, ritim ve uyum açısından estetik bir etki yaratmak amacıyla kullanılan çeşitli öğelerdir. İşte bu unsurların bazıları: 1. Uyak (Kafiye): Mısra sonlarında benzer seslerin tekrarlanmasıyla oluşan ahenk unsuru. 2. Redif: Anlam ve görev yönünden aynı olan ek ya da kelimelerin mısra sonlarında tekrar etmesi. 3. Aliterasyon: Şiirde ya da metinde belirli bir sesin art arda tekrarlanmasıyla oluşturulan ahenk unsuru. 4. Asonans: Metindeki ahengi, belirli ünlü harflerin tekrar edilmesi ile sağlayan teknik. 5. Ölçü (Vezin): Şiir yazarken hece sayısının ya da aruz kalıplarının kullanılması, şiire belirli bir ritim kazandırır. 6. Tekrar Sanatı (İade): Metinde bir kelime veya ifadenin birden fazla kez tekrarlanarak ahenk sağlanması. 7. Anlam ve Ritmik Uyum: Duyguların ve kelimelerin ritimle uyumlu akışı, melodik yapı.