Şiir

Garipçiler (Birinci Yeni) ve Orhan Veli'nin bazı eserleri: Garip (Kitap). Vazgeçemediğim (Şiir). İstanbul'u Dinliyorum (Şiir). Dalgacı Mahmut (Şiir). Cımbızlı Şiir (Şiir). Dedikodu (Şiir). Ben Orhan Veli (Şiir). Garip akımının özellikleri: Ölçü ve kafiyeye karşı çıkmışlardır. Günlük konuşma dilini şiire uygulamaya çalışmışlardır. Mecaza, süse ve yapaylığa karşı çıkıp sadeliğe/yalınlığa önem vermişlerdir. Halk şiirinin anlatım ve deneyimlerinden faydalanmışlardır. O güne kadar şiirde kullanılmayan bazı sözcükleri kullanmışlardır. Sıradan insanlar şiire konu olmuştur. Yaşama sevinçlerini şiire yansıtmışlardır.

Victor Hugo'nun "Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?" şiiri, insan duygularının karmaşıklığını ve geleneksel yargıları sorgulamayı anlatır. Şiirde ele alınan bazı temalar: Gözyaşı: Gözyaşının yalnızca acının değil, içsel zenginlik ve derin bir ruh haliyle de bağlantılı olabileceği vurgulanır. Sevgi: Fiziksel güzelliğin aşk için gerekli olmadığı, içsel güzelliklerin daha önemli olduğu belirtilir. Özlem: Özlemin, fiziksel mesafeden ziyade duygusal bir uzaklık olduğu ifade edilir. Geleneksel Kavramlar: "Ağlamak", "sevmek", "hasret", "hırsızlık" gibi kavramlar sorgulanır ve bunların her zaman geleneksel anlamıyla ifade edilmemesi gerektiği gösterilir. Şiir, duyguların dışa vurulma zorunluluğu olmadığını, bazen hislerin sessizce de yaşanabileceğini anlatır.

Milli Edebiyat döneminde en çok kullanılan şiir türü dörtlüklerle yazılan, halk edebiyatı nazım biçimlerini kullanan şiirlerdir. Bu dönemde ayrıca Batı'dan alınan sone, terza-rima gibi nazım biçimleri de kullanılmıştır. Milli Edebiyat döneminde kullanılan diğer şiir türleri arasında manzum hikâyeler ve saf (öz) şiir anlayışı ile yazılan şiirler de bulunmaktadır.

Varsağı, özel bir ezgiyle söylenen koşma nazım şeklidir. Varsağı'nın bazı özellikleri: Hece ölçüsü: Genellikle 8'li hece ölçüsü kullanılır. Ünlemler: "Bre", "hey", "hey gidi" gibi ünlemler içerir. Konu: Yaşamdan ve talihten şikayet gibi konular işlenir. Mahlas: Şiirin sonuna doğru mahlas kullanılır. Dörtlük sayısı: Genellikle 3-5 arasında, nadiren daha fazla olabilir. Kafiye şeması: bbba, axaxa, ccca şeklinde olur. Benzerlik: Semai ile benzerlik gösterir, ancak semaiden farklı bir ezgisi vardır. Temsilciler: Karacaoğlan ve Dadaloğlu en önemli temsilcilerindendir.

"Akıncılar" şiiri, Yahya Kemal Beyatlı'ya aittir.

Türk edebiyatının en güzel şiiri olarak değerlendirilebilecek bir eser yoktur, çünkü bu, kişisel zevklere göre değişiklik gösterebilir. Ancak, Türk edebiyatının en sevilen şiirlerinden bazıları şunlardır: Yahya Kemal Beyatlı - Sessiz Gemi. Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim. Nazım Hikmet - Tahir İle Zühre. Cahit Sıtkı Tarancı - Otuz Beş Yaş. Özdemir Asaf - Lavinia. Daha fazla örnek için onedio.com ve soylentidergi.com gibi siteler ziyaret edilebilir.

"Ah İstanbul" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli eserlere atıfta bulunabilir. Cengiz Özkan'ın Albümü: "Ah İstanbul", 2001 yılında Kalan Müzik tarafından çıkarılan, Cengiz Özkan'ın bir albümüdür. Şarkı: Ayrıca, Sezen Aksu'nun "İstanbul İstanbul Olalı" adlı şarkısının bilinen yanlış adı da "Ah İstanbul"dur. Şiir: Sultan Mustafa'nın "Ah İstanbul" adlı bir şiiri de bulunmaktadır. Ancak, "Ah İstanbul" ifadesinin belirli bir kişiye veya olaya yazıldığına dair bilgi mevcut değildir.

Zaman ve saat konulu şiirlere aşağıdaki örnekler verilebilir: Zamanın Sesi. >Tık tak eder saatler, Durmaz akar dakikalar. Her an yeni bir başlangıç, Günler bize armağanlar. Saatin Dansı. >Yelkovan koşar hızla, Akrep ona yetişemez. Dakikalar birer yıldız, Zaman asla beklemez. Vaktinde Oyna, Vaktinde Dinlen. >Sabah erken uyanırım, Saatime bir bakarım. Güne başlamadan önce, Zamanımı planlarım. Geri Dönmeyen Zaman. >Saat döner, zaman akar, Dün geçmiş, bugün var. Her an kıymetli bir an, Boşa gitmezse ne güzel. Saatin Öğrettikleri. >Saat bana fısıldıyor, “Vaktinde ol, unutma!” Ne zaman ne yapacağım, Hep bana hatırlatıyor. Ayrıca, zaman konulu şiirlere ulaşmak için antoloji.com sitesi ziyaret edilebilir.

"Depremler Oluyor Beynimde Dışarda Siren Sesi Var" dizeleri, Ahmet Kaya'nın "İçimde Ölen Biri" adlı şiirine aittir. Aynı zamanda, bu dizeler Haluk Levent'in seslendirdiği "İçimde Ölen Biri" şarkısında da yer almaktadır.

Edip Cansever'in "Biz Ne Garip Şeyleriz" şiiri, insanın karmaşık ve çelişkili doğasını anlatır. Şiirde, insanın hem dolu hem de avuntulu olduğu, yaşamın içindeki anlam arayışının ölümde gözlemlendiği ve bu süreçte yaşanan sıkıntıların vurgulandığı görülür. Ana temalar: Yalnızlık ve Yabancılaşma: İnsan, kendine, çevresine ve duygularına yabancılaşmıştır. Ölüm ve Yaşam: Ölüm, yaşamın içinde diyalektik bir ilişki içinde ele alınır. Anlam Arayışı: Hayatın içindeki anlamsızlık ve bu anlam arayışının zorlukları işlenir. Şiirde, insanın bir bütünün parçası olduğu ve bu parçaların uyumsuzluğunun yazı ve şiirle bir ölçüde yamalandığı ifade edilir.

Dize, diğer adıyla mısra, manzum yazıların (şiir) her bir satırına verilen isimdir. Özellikleri: Genel olarak belirli bir ölçüye göre oluşturulur, ancak ölçüsü olmak zorunda değildir. Bütün şiirler dizeler halinde düzenlenir ve bu yönüyle en küçük nazım birimi olarak kabul edilir. Bağımsız dize kavramı vardır; bu, herhangi bir şiire bağlı olmayan, tek başına anlam ifade eden dizeleri ifade eder. Seçkin dize, bağımsız nitelikte ya da bir şiire bağlı, güzel anlamlı, kolay ezberlenebilen ve hatırlanabilen dizeleri tanımlar.

Kemalettin Kamu'nun en ünlü şiiri, "Gurbet" olarak kabul edilir. Bu şiir, işgal altındaki bir ülkede yaşayan bir şairin, kendi memleketinde bile gurbette gibi hissetmesini sade bir dille anlatır. Kemalettin Kamu'nun diğer tanınmış şiirleri arasında "Hicret", "Bingöl Çobanları", "Türk’ün İlâhisi" ve "Çankaya" da bulunur.

"Canım" akrostiş şiiri, Mustafa Ermişcan'a aittir.

Kemalettin Kamu'nun edebi kişiliği şu şekilde özetlenebilir: Edebî Unvanları: "Gurbet Şairi" ve "Vatan Şairi" olarak tanınır. Şiir Temaları: Şiirlerinde yurt sevgisi, gurbet, aşk, yalnızlık ve toplumsal temalar işlemiştir. Şiir Ölçüsü: Başlangıçta aruz ölçüsünü kullanmış, daha sonra Millî Edebiyat akımının etkisiyle hece ölçüsüne yönelmiştir. Dil ve Üslup: Sade, akıcı ve ahenkli bir dil kullanmıştır. Etkilendiği Şairler: Fuzuli, Nedim, Yahya Kemal ve Faruk Nafiz Çamlıbel'den etkilenmiştir. Eserleri: "Hicret", "Hicret Akşamları", "Bingöl Çobanları", "Türk’ün İlâhisi", "Gurbet", "İzmir Yollarında" gibi eserleri bilinir. Yayınları: Varlık, Oluş, Türk Yurdu, Ülkü, Çığır, Dergâh, Şebab, Genç Yolcular gibi dergilerde şiirleri; Hâkimiyeti Milliye ve Yenigün gazetelerinde yazıları yayımlanmıştır. Eserlerinin Toplanması: Şiirleri, Rifat Necdet Evrimer tarafından 1949 yılında "Kemalettin Kamu, Hayatı, Şahsiyeti ve Şiirleri" kitabında toplanmıştır.

Vatan ile ilgili bazı şiirler: Arif Nihat Asya - Bayrak. Nazım Hikmet - Memleketimi Seviyorum. Halit Fahri Ozansoy - Vatan Destanı. Mehmet Emin Yurdakul - Cenge Giderken. Cahit Sıtkı Tarancı - Memleket İsterim. Turgut Uyar - Türkiyem. Abdurrahim Karakoç - Anadolu. Şebap Teker - Vatan. Cahit Külebi - Yurdum. Ziya Gökalp - Vatan. Ayrıca, Orhan Veli Kanık'ın "Vatan İçin" ve Attila İlhan'ın "Türkiye" şiirleri de vatan temalı önemli eserler arasındadır.

En güzel aşk ve sevgi şiirinin hangisi olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, bazı sevilen aşk şiirleri şunlardır: Gülten Akın - "Seni Sevdim". Cemal Süreya - "Sevgilim". Nazım Hikmet - "Seni Düşünmek". Aşk şiirleri, farklı şairler tarafından çeşitli duygularla kaleme alınmıştır; bu nedenle en güzel aşk şiiri, kişisel tercihlere göre değişebilir.

"Hep aynı hikâye, gönlüm düşünce aşka" sözleri, Sezen Aksu'ya aittir. Şarkı, Sezen Aksu'nun 1988 yılında çıkan "Sezen Aksu '88" albümünde yer almakta olup, bestesi Onno Tunç'a aittir.

Edip Cansever'in "Gül Kokuyorsun" şiirinin teması güzellik ve sevgidir. Şiirde gülün kokusu, şairde hem hüzün hem de coşku uyandırır. Ayrıca şiirin bir diğer teması da umuttur.

"Hani Benim Gençliğim" şarkısı, Yusuf Hayaloğlu tarafından yazılmıştır. Müzik ise Ahmet Kaya'ya aittir.

"Hasretinden Prangalar Eskittim" şiiri, Ahmed Arif'e aittir.