Metaforlar

"A patı a patı" ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Müzik ve Dans Terimi: "A patı" ifadesi, hızlı ve tıkır tıkır ayak sesi anlamına gelen bir dans müziği türünü ifade edebilir. 2. Şarkı Sözleri: "Rose Apt" adlı şarkıda geçen "apatı patı" ifadesi, "apartman dairesi" anlamına gelir ve şarkıda içki oyunu ve yüksek apartman metaforları kullanılarak söylenmiştir.

Victor Hugo'nun "Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?" şiiri, insan duygularını ve hayatın derin anlamlarını sorgulayan dizelerden oluşur. Şiirde işlenen bazı temalar şunlardır: - Gözyaşı: Hugo, gözyaşının sadece acının değil, aynı zamanda içsel zenginlik ve derin bir ruh haliyle de bağlantılı olabileceğini vurgular. - Sevgi: Sevmek için fiziksel güzelliğin gerekli olmadığı, önemli olanın kalbin güzelliği olduğu ifade edilir. - Hasret: Hasretin, fiziksel uzaklıktan öte, içsel bir özlem olduğu söylenir. - Hırsızlık: Maddi değerlerin çalınmasının yanı sıra, saadetin çalınmasının da bir tür hırsızlık olduğu ima edilir. Şiir, geleneksel kavramları sorgulayan soruları ve kullandığı metaforlarla, duyguların fiziksel göstergelerin ötesinde ifade edilebileceği mesajını verir.

"Tünelin ucunda ışık var mı?" ifadesi, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Metaforik Anlam: Zamanın ve mekânın doğrusal bir tünel olarak tahayyül edildiği durumlarda, ışık genellikle gelecekte bir umut simgesi olarak görülür. 2. Ekonomik Anlam: Bazı uzmanlar, ekonomik kriz dönemlerinde "tünelin ucunda ışık" ifadesini, iyileşme ve çıkışa işaret eden sinyaller için kullanır.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Çile" şiirinde edebi sanatlar olarak aşağıdaki unsurlar öne çıkmaktadır: 1. Tasavvufi Temalar: Şiir, tasavvufi düşünceleri ve mistik bir anlayışı işlemektedir. 2. Sembolik İmgeler ve Metaforlar: Varoluşun anlamını sorgulatan sembolik imgeler ve metaforlar kullanılmıştır. 3. Felsefi Derinlik: İnsanın ruhsal ve düşünsel yolculuğunu, hayatın anlamını arayan bir felsefe ile ele almıştır. 4. Duygusal Yoğunluk: Şiir, duygusal yoğunluğu ve anlatım gücüyle dikkat çekmektedir. 5. Hece Ölçüsü: Şiirde hece ölçüsü başarılı bir şekilde kullanılmıştır.

Duvarlardaki insanlar, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: 1. Platon'un Mağara Alegorisi: Bu felsefi metinde, mağaradaki insanlar toplumun sıradan bireylerini, zincirleri ise onları sınırlayan kuralları simgeler. 2. Modern Metaforlar: Duvarların üzerindeki resimler ve yazılar, şehrin hafızasını, yaşanmışlıkları ve duyguları yansıtır. Bu bağlamda duvarlar, insanların iç dünyalarını ve hikayelerini anlatan bir metafor olarak kullanılır. 3. Hapishane Metaforu: Duvarların, hem koruma hem de sınırlama işlevi görmesi nedeniyle, hapishâne ve içindeki insanları da simgelediği düşünülür.

Matrix'te kırmızı hap ve mavi hap, iki farklı yaşam tarzını ve bilinç düzeyini temsil eder. - Kırmızı hap, gerçek dünyanın acımasız gerçekliğini keşfetmeyi seçmeyi, yani Matrix'in bir simülasyon olduğunu anlamayı simgeler. - Mavi hap ise, mevcut durumu kabul etmeyi ve bilinçsiz bir şekilde simülasyonda yaşamaya devam etmeyi temsil eder. Bu seçim, aynı zamanda gerçeği arzulamak ve cehalet içinde kalmak arasındaki metaforik bir ayrımı da ifade eder.

Var Olmayan Ülke ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. J. M. Barrie'nin Kurgusal Dünyası: "Var Olmayan Ülke" (Neverland), Peter Pan ve arkadaşlarının yaşadığı hayali bir yerdir. 2. Ahmet Ümit'in Kitabı: "Var Olmayan Ülke" aynı zamanda Ahmet Ümit'in bir kitabının adıdır.

Zombi görüntüsü, popüler kültürde genellikle şu şekilde tasvir edilir: Hareketli ceset: Modern tasvirlerde zombiler, bilim kurgu yöntemleri (mantarlar, radyasyon, hastalıklar vb.) ile yeniden canlandırılmış ölü bedenler olarak gösterilir. Akılsız ve aç: Zombiler, insan eti veya beyni düşkünü, zekadan yoksun, sadece temel içgüdülerle hareket eden yaratıklar olarak tasvir edilir. Sosyal metafor: Bazı tasvirlerde zombiler, ayrımcılığa uğramış grupları temsil eder ve insan-zombi ilişkisi, cinsel özgürlük ve tabuların yıkılması metaforu olarak kullanılır. Ayrıca, vudu inancına göre zombiler, bir insanın büyüyle canlandırılması sonucu kendi istekleri dışında başka birinin emirlerini yerine getiren köleler olarak da görülebilir.

"Sardunyalar benim arkadaşım" dizesi, Parla Şenol'un "Sardunyalar" şarkısında geçmektedir ve sadelik ve huzur içinde yaşama temasını anlatır. Şarkının sözleri, bireyin geçmişe veda edip yalancı dostluklardan uzak durarak kendine yetebilmesi gerektiğini vurgular.

"Kent Metaforları" (Morphologie) kitabı, Oswald Mathias Ungers tarafından yazılmış ve aşağıdaki konuları ele almaktadır: 1. İmgeler, Metaforlar ve Analojiler: Ungers, tasarım ve düşünme süreçlerinde imgeler, metaforlar, modeller ve analojilerin kullanımını savunur. 2. Kentsel Ölçekli Planlar ve Doğal İmgeler: Kitapta, kentsel ölçekli plan ve şemalar ile doğal ve gündelik imgelerin eşleştirildiği 57 görsel çift yer alır. 3. Yaratıcı Düşünme Yöntemi: Ungers, bütünüyle pragmatik çıkış noktalarından ziyade daha yaratıcı bir düşünme yöntemine geçmeyi önerir. Kitap, okuru, sunulan görsel eşleştirmeleri yeni bir gözle okumaya davet eder.

"Redd - Plastik Çiçekler ve Böcek" şarkısı, askere gitmeden önce kaydedilen akustik bir stüdyo albümü olan aynı adlı eserde yer almaktadır. Şarkının sözleri Doğan Duru'ya, müzikleri ise Doğan Duru ve Berke Hatipoğlu'na aittir. "Plastik Çiçekler ve Böcek" ifadesi, uyumsuz bir dünyada gerçekliğin ne olduğu ve sahte bir güneşin olduğu bahçede yetişen plastik çiçekler ve böcekler gibi metaforlarla anlatılmaktadır.

"Espresso" şarkısı, Amerikalı şarkıcı Sabrina Carpenter tarafından yazılmış ve pop, funk ve dans unsurlarını içermektedir. Şarkının teması öz güven olarak belirlenmiştir. Ayrıca, şarkıda kahve metaforları da kullanılmaktadır; Carpenter, kendisini bir kahve içeceğine benzeterek, erkeklerin onunla birlikteyken uyuyamadıklarını ve onu düşünmekten kendilerini alamadıklarını anlatmaktadır.

"Gelincik" filminde "gelincik" metafor olarak kullanılmıştır ve gerçek bir karakter değildir.

Temsilli anlatım, edebi metinlerde gerçek dünyayı yansıtma amacı güden, imgeler ve sembollerle dolu bir anlatım biçimidir. Bu anlatım türünde, yazar gerçekliği aşarak olayları, kavramları veya duyguları daha derin ve anlamlı bir şekilde ifade eder. Temsilli anlatım, okuyucuların hayal gücünü harekete geçirerek metnin daha etkileyici ve akılda kalıcı olmasını sağlar.

Ahmet Kaya'nın "Beni burada arama" demesi, "Şafak Türküsü" şarkısının sözlerinde geçen bir ifadedir ve doğrudan bir neden belirtmemektedir. Şarkının genel teması, özlem, umut ve yaşamın zorlukları üzerine kuruludur. Bu bağlamda, "beni burada arama" ifadesi, belki de yokluğu veya ayrılığı vurgulayan bir metafor olarak yorumlanabilir.

Mesnevi'de kabak, "Kabak Hikayesi" adlı metaforik anlatımda yer almaktadır ve bu hikayede farklı semboller taşımaktadır: 1. Nefs Terbiyesi: Kabak, insan ile nefsi arasında "mesafe" işlevi görerek, kişinin nefsinin zararlarından korunup onun faydalı yönlerinden istifade edebilmesini temsil eder. 2. Mürşidsiz Yola Çıkmanın Sonucu: Hikayedeki kadın, mürşidsiz işe kalkışmayı sembolize eder ve bu durumun nasıl hüsrana dönüştüğünü gösterir. 3. Soyut Anlamların İfadesi: Tasavvuf düşüncesinde metaforlar, soyut anlamları ifade etmek için sıkça kullanılır ve bu bağlamda kabak, aklın isteklerle arana bir kalkan yapmaması durumunu simgeler.

Sıcaklık dili, ilişkileri ve algıları nasıl değerlendirdiğimizi anlatan bir metafor olarak kullanılır. Örneğin, bir kişi için "sıcak duygular" ifade etmek, "sıcak bir karşılama" veya "soğuk davranmak" gibi deyimlerle ilişkilendirilir.

"Morphologie: Kent Metaforları" kitabı, mimar Oswald Mathias Ungers tarafından 1982 yılında yayımlanmıştır. Ungers, bu eşleştirmelerde izlediği yöntemi şöyle açıklar: "Bu seçkide gösterilen kent görüntüleri, işlevlere ve ölçülebilir kriterlere göre analiz edilmemiştir; bunun yerine, fikirler, imgeler, metaforlar ve analojilere dikkat çekmesi gereken kavramsal bir düzeyde yorumlanmıştır". Kitap, yaratıcı bir düşünme yöntemini ve imge, metafor ve analojilerle tasarlamayı ele alır.

"Acid Rain" Avenged Sevenfold şarkısı, "Planets" parçasının devamı niteliğinde olup, gezegenlerin çarpışması sonrası sevgilisiyle birlikte uzaya fırlatılan bir aşk hikayesini anlatır. Şarkının sözleri şu temaları işler: - Hayatın kıymeti ve zamanın değeri; - Savaşın kaybedildiğini kabullenmek, ancak önemli olan kişinin yanında olmak; - Yıkıcı olmasına rağmen bir kurtuluş ve yenilenme metaforu olarak görülen asit yağmuru.

Pergel metaforu, Mevlana Celaleddin Rumi'ye aittir.