• Buradasın

    Semptomlar

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Dış hemoroid nasıl anlaşılır?

    Dış hemoroid belirtileri genellikle anüs çevresinde ortaya çıkar ve şunları içerir: 1. Ağrı: Dışkılama sırasında veya sonrasında şiddetli ağrı. 2. Kaşıntı ve rahatsızlık: Anüs bölgesinde kaşıntı, yanma ve rahatsızlık hissi. 3. Şişlik ve yumru: Anüs çıkışında ele gelen şişlik veya yumrular. 4. Kanama: Tuvalet kağıdında veya dışkıda parlak kırmızı damlalar veya lekeler. 5. Dışkı çıkarma zorluğu: Bağırsak hareketleri sırasında tıkanıklık veya zorluk. Dış hemoroid teşhisi için bir doktora başvurmak önemlidir. Doktor, fizik muayene ve gerekirse ek tetkikler yaparak doğru teşhisi koyar.

    Enfeksiyon hastalıkları belirtileri nelerdir?

    Enfeksiyon hastalıklarının belirtileri, mikroorganizmanın türüne ve etkilediği bölgeye göre değişiklik gösterebilir. İşte bazı yaygın belirtiler: Ateş: Vücudun mikroplarla savaşmaya başladığını gösterir. Halsizlik ve yorgunluk: Bağışıklık sisteminin enfeksiyonla mücadele etmesinden kaynaklanır. Baş ağrısı ve kas ağrıları: Özellikle viral enfeksiyonlarda sıkça görülür. Öksürük ve burun akıntısı: Solunum yolu enfeksiyonlarının belirtisi olabilir. İshal ve kusma: Sindirim sistemi enfeksiyonlarında ortaya çıkar. Ciltte kızarıklık veya şişlik: Bakteriyel enfeksiyonlarda yaygın olarak görülür. Bu belirtiler hafif seyredebileceği gibi, ciddi komplikasyonlara da yol açabilir. Enfeksiyon şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

    Akciğer enfeksiyonunda balgam rengi nasıl olur?

    Akciğer enfeksiyonunda balgam rengi, enfeksiyonun türüne bağlı olarak değişir: 1. Yeşil-sarı balgam: Akciğerlerde bir enfeksiyon olduğunu gösterir ve kalın, yapışkan bir kıvama sahiptir. 2. Kırmızı-pembe balgam: Solunum yollarında kanamaya bağlı olarak öksürükle kanlı balgam çıkar. 3. Kahverengi balgam: Kanın beklemesi sonucu oluşur ve genellikle pas rengini andırır. 4. Siyah balgam: Sigara içenlerde veya mantar enfeksiyonlarında görülür. Balgam rengindeki değişiklikler, enfeksiyonun şiddetini ve altta yatan hastalığı işaret edebilir. Kesin teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

    Parmak neden uyuşur ve karıncalanır?

    Parmaklarda uyuşma ve karıncalanma, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Sinir Sıkışması: Karpal ve kubital tünel sendromu gibi durumlar, sinirlerin sıkışması sonucu parmaklarda uyuşma ve karıncalanmaya yol açar. 2. Diyabet: Yüksek kan şekeri seviyeleri, diyabetik nöropati olarak adlandırılan sinir hasarına neden olabilir. 3. Vitamin Eksiklikleri: B12, B6, D vitamini gibi vitaminlerin eksikliği sinir iletimini bozarak parmaklarda uyuşma ve karıncalanmaya yol açabilir. 4. Dolaşım Bozuklukları: Ellere yeterli oksijen gitmemesi, parmaklarda uyuşma ve soğukluk hissine neden olabilir. 5. Omurilik Hastalıkları: Multiple skleroz (MS) gibi hastalıklar, sinir sistemini etkileyerek el ve parmaklarda his kaybına yol açabilir. Bu belirtiler devam ederse, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.

    Vücutta aşırı mukus neden olur?

    Vücutta aşırı mukus üretimi, alerji, astım, soğuk algınlığı gibi durumlara karşı vücudun verdiği bir tepki olarak ortaya çıkabilir. Aşırı mukus üretiminin diğer nedenleri arasında şunlar yer alır: Enfeksiyonlar. Kronik solunum hastalıkları. Çevresel faktörler. Genetik faktörler. Aşırı mukus üretimi rahatsızlık veriyorsa, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.

    Genel cerraha ne zaman gidilir?

    Genel cerraha gidilmesi gereken bazı durumlar şunlardır: 1. Şiddetli ve ani karın ağrısı: Apandisit, safra kesesi taşları, pankreatit gibi acil cerrahi müdahale gerektirebilecek durumlar. 2. Sürekli ve kronik karın ağrısı: Sindirim sistemi hastalıkları veya tümörler gibi daha uzun süreli araştırma gerektiren durumlar. 3. Hızla büyüyen veya ağrılı kitleler: Cilt altı kitleleri, lipomlar veya diğer yumuşak doku tümörleri. 4. Meme kitleleri: Meme kanseri veya benign meme hastalıklarının değerlendirilmesi. 5. Uzun süreli kabızlık veya ishal: Bağırsak tıkanıklığı veya inflamatuvar bağırsak hastalıkları. 6. Açıklanamayan kilo kaybı: Sindirim sistemi kanserleri veya diğer ciddi hastalıklar. 7. Kasık, göbek veya ameliyat sonrası bölgelerde şişlik ve ağrı: Fıtık varlığının değerlendirilmesi ve tedavisi. 8. Rektal kanama: Hemoroid, fissür veya kolon kanseri gibi durumların araştırılması. 9. Kanlı kusma veya dışkı: Mide veya bağırsak kanamalarının incelenmesi. 10. Ciddi yaralanmalar: Trafik kazaları, düşmeler veya diğer travmalar sonucu oluşan yaralanmaların değerlendirilmesi. Bu belirtiler varsa, vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır.

    Sol kulakta çınlama ve basınç neden olur?

    Sol kulakta çınlama ve basınç hissi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. İşitme Kaybı: İşitme kaybı, kulakta hasar veya enfeksiyon nedeniyle oluşabilir ve bu durum çınlama ve basınç hissine yol açabilir. 2. Stres ve Anksiyete: Beyindeki sinirlerin aşırı uyarılması, stres ve anksiyete nedeniyle kulak çınlamasına neden olabilir. 3. Kulak Enfeksiyonu: Kulak enfeksiyonu, kulakta ağrı, ateş ve sıvı birikmesi gibi belirtilerle birlikte çınlamaya sebep olabilir. 4. Yüksek Tansiyon: Yüksek tansiyon, kulaklarda basınç hissi ve çınlama gibi belirtilere yol açabilir. 5. Kulak Zarı Perforasyonu: Kulak zarının delinmesi, kulakta ağrı, işitme kaybı ve çınlamaya neden olabilir. Bu belirtiler ciddi bir sağlık sorununun işareti olabileceğinden, bir doktora başvurulması önerilir.

    Kemikte sorun olduğu nasıl anlaşılır?

    Kemikte sorun olduğunu anlamak için aşağıdaki belirtiler dikkate alınabilir: 1. Ağrı: Zedelenmiş bölgede yoğun bir ağrı hissi oluşur. 2. Şişlik: Yaralanma alanında şişlik ve ödem gelişebilir. 3. Morarma: Kanama olursa mavi veya mor lekeler oluşabilir. 4. Hareket kısıtlılığı: Zedelenmiş bölgedeki hareket kabiliyeti kısıtlanabilir. 5. Deforme olma: Kırık veya ciddi zedelenmelerde kemikte görünür bir deformasyon meydana gelebilir. 6. Isı artışı: Zedelenmiş bölgede ısı artışı hissedilebilir. Kesin teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

    Fiziksel ve duygusal araz ne demek tıpta?

    Fiziksel ve duygusal araz terimleri tıpta farklı anlamlar taşır: 1. Fiziksel Araz: Tıpta genellikle semptom anlamında kullanılır ve hastaların şikayet ettiği belirtileri ifade eder. 2. Duygusal Araz: Psikolojik bağlamda, duygusal acı veya travma anlamına gelir.

    Sekmek neden olur?

    Sekme (kas seğirmesi) çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Aşırı Egzersiz: Kasların fazla gerilmesi veya aşırı kullanılması sekmeye yol açabilir. 2. Uykusuzluk: Uyku yoksunluğu, beyindeki nörotransmitterlerin çalışma şeklini etkileyerek kas seğirmesine neden olabilir. 3. Kafein Alımı: Fazla kafein tüketimi sinir sistemini uyararak kas spazmlarına yol açabilir. 4. Elektrolit Dengesizliği: Kalsiyum ve magnezyum gibi elektrolitlerin eksikliği kas seğirmesini tetikleyebilir. 5. Stres ve Kaygı: Psikolojik stres, kas gerginliğini artırarak sekmeye neden olabilir. 6. Bazı İlaçlar: Kullanılan bazı ilaçlar yan etki olarak kas seğirmesine yol açabilir. Eğer sekme sürekli hale gelirse veya günlük yaşamı etkilerse, bir uzmana danışmak önemlidir.

    Mide ağrısına hangi hastalıklar neden olabilir?

    Mide ağrısına neden olabilecek bazı hastalıklar şunlardır: 1. Gastrit: Mide zarının iltihaplanması. 2. Ülser: Mide veya onikiparmak bağırsağında oluşan yaralar. 3. Reflü: Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması. 4. Helicobacter pylori enfeksiyonu: Midede bakteri kaynaklı enfeksiyon. 5. İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS): Karın ağrısı, şişkinlik ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir. 6. Gıda zehirlenmesi: Bozuk gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkar. 7. Safra kesesi hastalıkları: Safra taşları veya safra kesesi iltihabı. 8. Pankreatit: Pankreasın iltihaplanması. Bu belirtiler ciddi sağlık sorunlarının işareti olabileceğinden, mide ağrısı devam ederse bir doktora başvurulması önerilir.

    Riboflavin eksikliği nelere yol açar?

    Riboflavin (B2 vitamini) eksikliği çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir: Cilt sorunları: Ağız köşelerinde çatlaklar, dilde şişme ve kızarıklık, boğazda yanma hissi, gözlerde ışığa karşı hassasiyet. Saç dökülmesi: Ciltteki kolajen üretiminin azalması nedeniyle. Anemi: Oksijen taşıma kapasitesinin azalması, yorgunluk, soluk cilt ve genel halsizlik ile kendini gösterir. Nörolojik sorunlar: Baş ağrıları, sinir bozuklukları ve nörolojik bozulmalar. Göz sağlığı: Kornea üzerindeki zarar, görme bozuklukları ve katarakt oluşumu. Teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

    Kalp ağrısına hangi hastalıklar neden olur?

    Kalp ağrısına neden olan bazı hastalıklar şunlardır: 1. Kalp Krizi (Miyokard İnfarktüsü): Kalbe giden kan akışının tıkanması sonucu oluşur. 2. Anjin: Kalbe giden kan damarlarındaki tıkanıklıklardan kaynaklanan göğüs ağrısı. 3. Perikardit: Kalbi çevreleyen kesenin iltihabı. 4. Kardiyomiyopati: Kalp kası hastalığı. 5. Aort Diseksiyonu: Kalpten çıkan en büyük damar olan aortun yırtılması. Ayrıca, gastrointestinal sistem hastalıkları, akciğer hastalıkları ve kas-iskelet sistemi sorunları da kalp ağrısına benzer semptomlar gösterebilir. Kalp ağrısı şüphesi durumunda, kesin teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önemlidir.

    Depresyonda olan bir insan nasıl davranır?

    Depresyonda olan bir insan, çeşitli duygusal, fiziksel ve davranışsal değişiklikler gösterebilir: Duygusal Durum: Sürekli üzüntü ve umutsuzluk hissi; İçsel boşluk ve değersizlik duygusu; Duygularını paylaşmada zorluk çekme. Fiziksel ve Davranışsal Değişiklikler: Uyku düzeninde bozukluk (uykusuzluk veya aşırı uyuma); İştahta değişiklik (iştah kaybı veya aşırı yeme); Fiziksel yorgunluk ve enerji kaybı; Sosyal izolasyon ve sosyal aktivitelerden kaçınma. Düşünsel Belirsizlikler: Konsantrasyon eksiklikleri ve karar vermede zorluk; İntihar düşünceleri ve kendine zarar verme eğilimleri. Depresyon belirtileri yaşıyorsanız, bir uzmana danışmanız önemlidir.

    Alyuvar eksikliği nelere yol açar?

    Alyuvar (kırmızı kan hücresi) eksikliği, yani anemi, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir: 1. Yorgunluk ve halsizlik: Organlara yeterli oksijen taşınamaması nedeniyle enerji seviyeleri düşer. 2. Nefes darlığı: Özellikle egzersiz sırasında solunum güçlüğü yaşanabilir. 3. Baş dönmesi ve baş ağrısı: Beyne yeterince oksijen gitmemesi bu semptomlara neden olur. 4. Soluk cilt: Cilt rengi soluklaşır. 5. Göğüs ağrısı: Kalp, azalan oksijen nedeniyle daha fazla çalışır ve bu da göğüs ağrısına yol açabilir. 6. Bacak krampları: Kaslara yetersiz oksijen gitmesi kramplara neden olabilir. Anemi tedavi edilmezse, hipoksi adı verilen oksijen yetersizliği ortaya çıkar ve bu durum tüm organlarda strese yol açar.

    Soğuk ayaklar konusu nedir?

    Soğuk ayaklar konusu, ayakların normalden daha soğuk olması durumunu ifade eder ve bu durumun çeşitli nedenleri olabilir. Soğuk ayakların bazı yaygın nedenleri: - Dolaşım problemleri: Kan akışının azalması, ayakların soğumasına yol açabilir. - Sinir hasarı: Diyabet gibi sağlık sorunları, sinir hasarına neden olarak ayaklarda soğukluk hissine yol açabilir. - Metabolizma: Vücut metabolizmasının yavaşlaması, ısı üretimini azaltarak ayakların soğuk hissetmesine neden olabilir. - Hormonal değişiklikler: Tiroid bezinin yetersiz çalışması gibi hormonal dengesizlikler, vücut ısısını etkileyebilir. - Çevresel faktörler: Soğuk hava, yetersiz giyinme veya ıslak ayakkabılar da ayakların soğumasına katkıda bulunabilir. Soğuk ayaklar sürekli hale gelirse veya ağrı, uyuşma gibi belirtilerle birlikte görülürse, bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

    Sol kulak çınlaması neyin habercisi olabilir?

    Sol kulak çınlaması, çeşitli sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Bu durumlar arasında: Yüksek tansiyon: Damar sistemi üzerindeki baskı, kulakta çınlama hissi yaratabilir. Meniere hastalığı: İç kulakta sıvı birikimine yol açarak çınlamaya neden olabilir. Akustik nöroma (tümörler): İşitme sinirlerinde gelişen tümörler kulakta çınlama yaratabilir. Stres ve anksiyete: Psikolojik faktörler, çınlamanın şiddetini artırabilir. Diğer kronik hastalıklar: Diyabet, tiroid bozuklukları gibi sistemik hastalıklar da çınlama ile ilişkilendirilebilir. Eğer sol kulak çınlaması şiddetli veya sürekli ise, bir uzmana başvurulması önerilir.

    Bacak misafiri neden olur?

    Bacak misafiri olarak adlandırılan durum, bacaklarda istemsiz titreme veya sarsıntı olarak tanımlanır. Bu durumun birkaç olası nedeni vardır: 1. Stres ve Anksiyete: Stres altında veya kaygılı olduğunda bacaklarda titreme görülebilir. 2. Yetersiz Beslenme: Magnezyum, potasyum ve kalsiyum eksiklikleri kasların normal işlevini etkileyerek sismeye neden olabilir. 3. Fiziksel Aktivite: Aşırı egzersiz veya yorgunluk durumlarında kaslarda istemsiz kasılmalar meydana gelebilir. 4. Nörolojik Durumlar: Parkinson hastalığı gibi nörolojik bozukluklar bacaklarda sarsıntıya yol açabilir. 5. İlaç Yan Etkileri: Bazı ilaçların yan etkileri arasında kas sarsıntıları yer alabilir. Eğer bacak misafirliği sürekli hale gelirse, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.

    Karaciğerin kötü olduğunu gösteren belirtiler nelerdir?

    Karaciğerin kötü durumda olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: 1. Sarılık: Cilt ve gözlerde sararma, bilirubin pigmentinin fazlalığından kaynaklanır. 2. Koyu renkli idrar: İdrarın koyu turuncu veya kehribar rengine dönmesi. 3. Sık görülen morarma ve kanamalar: Karaciğer, kan pıhtısı için gerekli proteinleri üretemediğinde ortaya çıkar. 4. Karın şişliği: Siroz nedeniyle kan akışını yavaşlaması ve sıvı birikmesi sonucu oluşur. 5. Beyin fonksiyonlarında bozulma: Karaciğer yetmezliği, beyin sisi ve bilişsel bozukluklara yol açabilir. 6. Kötü ağız kokusu: Karaciğer hasarının açıklayıcı bir işareti olabilir. Bu belirtiler varsa, bir doktora başvurulması önerilir.

    İburamin Zero tablet ne işe yarar?

    İburamin Zero tablet, soğuk algınlığı, grip ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarının varlığında aşağıdaki semptomların giderilmesinde kullanılır: ateş; baş ağrısı; burun akıntısı; vücut kırıklığı ve ağrıları. Etkin maddeleri ibuprofen ve klorfeniramin maleat olan bu ilaç, doktor tavsiyesi ve önerdiği dozajda kullanılmalıdır. Yan etkileri arasında mide bulantısı, kusma, mide ağrısı, hazımsızlık, ishal, baş ağrısı, baş dönmesi, uykusuzluk gibi durumlar yer alır. Kontrendikasyonları arasında ise hamilelik, emzirme, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı gibi kronik hastalıklar bulunur.