Semptomlar

Vertigo atağının süresi, atağın tipine, sebebine ve şiddetine göre değişkenlik gösterir. Birkaç saniye süren vertigo atakları olabilir. Günler hatta haftalar süren vertigo atakları da görülebilir. Eğer vertigo belirtileri yaşıyorsanız, kesin teşhis ve tedavi için bir doktora başvurmanız önemlidir.

Anemi (kansızlık) belirtileri şunlardır: 1. Aşırı yorgunluk ve halsizlik. 2. Nefes darlığı. 3. Ciltte solukluk. 4. Baş dönmesi ve baş ağrısı. 5. Çarpıntı ve hızlı kalp atışı. 6. El ve ayaklarda üşüme ve karıncalanma. 7. Tırnakların kırılgan hale gelmesi. 8. Konsantrasyon bozukluğu. 9. Agresif ve sinirli olma. Bu belirtiler, aneminin türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Kesin tanı ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Zihin karışıklığı ve bulanıklık gibi belirtiler için nöroloji bölümüne bağlı bir doktora başvurmak gerekmektedir.

Göz altı morlukları çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir, bunlar arasında: 1. Anemi: Kandaki kırmızı kan hücrelerinin veya hemoglobinin yetersizliği nedeniyle ortaya çıkar. 2. Tiroid Hastalıkları: Hipotiroidizm ve hipertiroidizm, metabolizmayı etkileyerek göz altı morluklarına yol açabilir. 3. Böbrek Hastalıkları: Böbreklerin düzgün çalışmaması, vücutta sıvı birikimi ve ödem yaparak göz altı morluklarını tetikler. 4. Alerjiler: Histamin salınımı kan damarlarının genişlemesine ve cildin şişmesine neden olur. 5. Yaşlanma: Cilt incelmesi ve kolajen üretiminin azalması, kan damarlarının daha belirgin hale gelmesine yol açar. Eğer göz altı morlukları devam ederse, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Bronşitte balgam rengi genellikle sarı veya yeşil olabilir.

Kansızlık (anemi) belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve kansızlığın şiddetine bağlı olarak farklılık gösterebilir. İşte en yaygın kansızlık belirtileri: Genel halsizlik ve yorgunluk. Soluk cilt ve mukoza zarları. Nefes darlığı. Baş dönmesi ve baş ağrısı. Kalp çarpıntısı veya hızlı nabız. Soğuk eller ve ayaklar. Başta kulak çınlaması. Kansızlık şüphesi varsa veya belirtileriniz varsa bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

Serbest T3 ve serbest T4 hormonlarının yüksek olması durumunda, aşağıdaki sağlık sorunları ortaya çıkabilir: - Serbest T3 yüksekliği (hipertiroidizm) durumunda: kilo kaybı, aşırı terleme, hızlı kalp atışı, sinirlilik, ishal, kemik erimesi, gergin ve öfkeli hissetme gibi belirtiler görülebilir. - Serbest T4 yüksekliği durumunda: sinirlilik hali, açıklanamayan kilo kaybı, uyku bozukluğu, göz bebeklerinde büyüme, ağız kuruluğu, sık susama isteği, erkeklerde meme büyümesi, kadınlarda regl azalması ve cinsel istekte azalma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler ciddi sağlık sorunlarına işaret edebileceğinden, bir doktora başvurulması önerilir.

Nefroloji bölümüne aşağıdaki durumlarda gidilmesi önerilir: 1. Sık idrara çıkma veya idrar yaparken zorluk: Normalden daha sık veya daha az idrara çıkma, idrar yaparken ağrı veya zorluk böbrek sorunlarının belirtisi olabilir. 2. İdrarda kan veya köpük görülmesi: Bu durum, böbrek fonksiyonlarındaki bir bozukluğu işaret edebilir ve acil tıbbi değerlendirme gerektirir. 3. Yüksek tansiyon (hipertansiyon): Özellikle kontrol altına alınamayan yüksek tansiyon, böbrek hastalıklarının bir belirtisi olabilir. 4. Şişlik (ödem): Ayak bilekleri, eller, yüz veya vücudun diğer bölgelerinde oluşan şişlikler, böbreklerin sıvı dengesini düzgün şekilde düzenleyemediğini gösterebilir. 5. Aşırı yorgunluk ve halsizlik: Böbrek fonksiyonlarındaki azalma, vücuttaki toksinlerin birikmesine yol açabilir ve bu durum aşırı yorgunluk ve halsizlik hissi yaratabilir. 6. Geçmişte böbrek hastalığı geçirmiş olmak: Önceden böbrek hastalığı geçirmiş olan kişiler, düzenli olarak nefroloji kontrollerine gitmelidir. 7. Diyabet veya ailede böbrek hastalığı öyküsü: Diyabet hastaları ve ailesinde böbrek hastalığı öyküsü olan kişiler, böbrek sağlıklarını düzenli olarak kontrol ettirmelidir. Bu belirtilerden herhangi birini yaşayan veya risk faktörlerine sahip olan kişilerin bir nefroloji uzmanına danışması önerilir.

Çitlembik (cımlacık olarak da bilinir) çeşitli faydalara sahiptir: 1. Mide ve Karın Ağrıları: Çitlembik, mideyi rahatlatıcı ve karın ağrılarını azaltıcı etkiler gösterir. 2. İştah Açıcı: Kilo almak isteyenlere yardımcı olabilir, iştah açıcı özellikleri vardır. 3. Öksürük: Ölçülü kullanıldığında öksürüğü kesmeye yardımcı olur. 4. Böbrek Sağlığı: Böbreklerin sağlıkla çalışmasına destek olur. 5. İdrar Söktürücü: İdrar söktürücü özellikler gösterir. 6. Saç Sağlığı: Saç rengine iyi gelir ve saç renginin açılmasını geciktirir. Çitlembik yağı ise sivilce ve akne gibi cilt problemlerinden kurtulmak için kullanılabilir. Ancak, çitlembik kullanmadan önce alerjik bir bünyeye sahip olunup olmadığının kontrol edilmesi ve bir doktora danışılması önerilir.

Laktoz intoleransı, genellikle tehlikeli bir durum değildir, ancak semptomları günlük yaşamı etkileyebilir. Geçici belirtiler arasında şişkinlik, mide bulantısı, ishal ve karın ağrısı yer alır. Uzun süreli devam eden dehidrasyon ise vücutta sıvı kaybına, elektrolit dengesizliğine ve kilo kaybına neden olabilir. Doğru tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kalpte sorun olduğunda ağrı genellikle göğsün ön bölgesinde hissedilir. Diğer hissedilen bölgeler ise çene, sırt, kollar ve mide olabilir. Kalp ağrısı ciddi bir durumun belirtisi olabileceğinden, herhangi bir şüphe durumunda hemen tıbbi yardım almak önemlidir.

Theraflu Forte, soğuk algınlığı ve grip gibi viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının varlığında aşağıdaki semptomların giderilmesinde kullanılır: ateş; baş ağrısı; burun akıntısı; vücut kırıklığı ve ağrı. Etkin maddeleri: parasetamol, fenilefrin hidroklorür, klorfeniramin maleat. Kullanım şekli: yetişkinler için 6 saat ara ile 1 tablet önerilir. Önemli uyarılar: doktorun bilgisi dışında kesinlikle doz miktarı yükseltilmemelidir; alkolle birlikte alınmamalıdır, karaciğer hasarına yol açabilir; 12 yaş altı çocuklar kullanmamalıdır. Yan etkileri arasında uyku hali, kabızlık, ishal, mide bulantısı gibi durumlar da bulunabilir.

Katarakt başlangıcının belirtileri genellikle hafif ve yavaş gelişimlidir. İşte bazı yaygın belirtiler: Bulanık veya sisli görme. Işık hassasiyeti. Renklerin solması. Gece görüş sorunları. Çift görme. Bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde, bir uzmana başvurulması önerilir.

Dalakta sorun olması durumunda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bazı olası sonuçlar: 1. Karın ağrısı ve rahatsızlık: Dalak büyümesi veya iltihaplanması karın bölgesinde ağrıya neden olabilir. 2. Yorgunluk ve halsizlik: Dalak işlevlerinin bozulması, vücudun enerji seviyesini düşürerek yorgunluğa yol açabilir. 3. İştahsızlık ve kilo kaybı: Dalak sorunları iştahı azaltarak kilo kaybına sebep olabilir. 4. Kanama eğilimi ve morarma: Dalak, kan hücrelerinin depolanmasında rol oynar; sorunlar kanama eğilimine yol açabilir. 5. Sık enfeksiyon geçirme: Dalak, bağışıklık sisteminin bir parçası olarak enfeksiyonlarla savaşır; sorunlar enfeksiyon riskini artırabilir. Teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.

Sol kulak çınlaması, tıbbi literatürde tinnitus olarak adlandırılır ve çeşitli anlamlar taşıyabilir: 1. Kültürel ve Spiritüel Anlamlar: Bazı inanç sistemlerine göre, sol kulak çınlaması kötü bir haberin habercisi veya birinin arkanızdan sizinle ilgili konuştuğunu gösterir. 2. Tıbbi Açıklamalar: Sol kulak çınlamasının fiziksel nedenleri arasında işitme kaybı, kulak enfeksiyonları, yüksek tansiyon, stres ve anksiyete yer alır. Teşhis ve Tedavi: Çınlamanın nedenini belirlemek için bir uzmana danışmak önemlidir. Tanı süreci genellikle fiziksel muayene, işitme testleri ve görüntüleme testlerini içerir.

Ağız kokusu, çeşitli hastalıkların habercisi olabilir. İşte bazıları: Böbrek hastalıkları: Üre ve amonyak benzeri bir ağız kokusu böbrek rahatsızlıklarını işaret edebilir. Diyabet: Tatlı aseton kokusuna benzeyen bir ağız kokusu, diyabet sorununu gösterebilir. Karaciğer hastalıkları: Nefes, çürümüş veya kokmaya başlayan bir doku ya da kan kokusu şeklinde olabilir. Akciğer enfeksiyonları: Çürümüş et kokusu şeklindeki bir ağız kokusu akciğer enfeksiyonlarını düşündürür. Trimetilaminuria: Bozuk balık kokusu tarzında bir ağız kokusu bu metabolizma hastalığının belirtisi olabilir. Eğer ağız kokusu uzun süre devam ederse, bir diş hekimine veya ilgili uzmana başvurmak önemlidir.

Sağ kulak çınlaması, çeşitli sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Başlıca nedenler şunlardır: 1. İşitme kaybı: Yaşlanma veya gürültüye maruz kalma sonucu işitme kaybı çınlamaya yol açabilir. 2. Kulak enfeksiyonları: Orta veya iç kulak enfeksiyonları çınlamaya neden olabilir. 3. Stres ve anksiyete: Psikolojik faktörler çınlamayı tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. 4. Yüksek tansiyon ve diyabet: Bu sağlık sorunları da çınlamayı etkileyebilir. 5. İlaç yan etkileri: Özellikle yüksek dozda aspirin kullanımı çınlamaya sebep olabilir. Teşhis ve tedavi için bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması önerilir.

Ateş, bazı durumlarda tehlikeli olabilir: 1. Yüksek değerler: Yetişkinlerde 39,4 derece ve üzeri ateşler ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. 2. Uzun süre devam etmesi: Ateşin 3 günden fazla sürmesi tıbbi tedavi gerektirebilir. 3. Eşlik eden belirtiler: Ateşle birlikte bulantı, kusma, nöbet, nefes darlığı, göğüs ağrısı veya halüsinasyon gibi belirtiler varsa acil servise başvurulmalıdır. 4. Bağışıklık sistemi zayıf olanlar: Küçük çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde ateş daha riskli olabilir. Ateşin tehlikeli olup olmadığını kesin olarak belirlemek için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Demir eksikliğinin en belirgin belirtisi yorgunluk ve halsizlik hissidir. Diğer önemli demir eksikliği belirtileri şunlardır: - Ciltte solgunluk: Demir, kırmızı kan hücrelerinin sağlıklı bir şekilde işlev görmesini sağlar ve bu nedenle cilt renginde değişikliklere neden olabilir; - Nefes darlığı: Kalbin daha fazla çalışması sonucu ortaya çıkar; - Baş ağrısı ve baş dönmesi: Beyne yeterince oksijen taşınamaması nedeniyle oluşur; - İştahsızlık: Besin maddelerinin metabolize edilmesini ve enerji üretimini etkileyebilir.

Kaşıntı, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve bazen ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. İşte bazı olası nedenler: 1. Alerjik Reaksiyonlar: Polen, toz, hayvan tüyleri, deterjanlar ve gıdalar gibi maddelere karşı duyarlılık kaşıntıya yol açabilir. 2. Cilt Hastalıkları: Egzama, sedef hastalığı, ürtiker, mantar enfeksiyonları ve uyuz gibi cilt rahatsızlıkları kaşıntıya neden olabilir. 3. Kuru Cilt: Ciltte nem eksikliği, özellikle soğuk hava ve sıcak suya maruz kalma sonucu kaşıntıya yol açabilir. 4. Böbrek ve Karaciğer Hastalıkları: Böbrek yetmezliği ve karaciğer hastalıkları gibi sistemik hastalıklar vücutta yaygın kaşıntıya neden olabilir. 5. Stres ve Kaygı: Psikolojik faktörler de kaşıntıya yol açabilir. Kaşıntı devam ederse veya şiddetlenirse, bir doktora başvurulması önerilir.