RuhsalBozukluklar

Boyutsal yaklaşım, nesnelerin veya durumların kategorik olarak keskin ayrımlardan ziyade sürekli bir boyut olarak değerlendirilmesini ifade eder. Bu yaklaşım, özellikle psikiyatride ruhsal bozuklukların tek bir hastalığın farklı klinik görünümleri olduğunu öne sürer. Boyutsal ölçüm ise, nesnelerin fiziksel boyutlarının (uzunluk, genişlik, yükseklik, çap vb.) ölçülmesi ve değerlendirilmesi sürecidir ve endüstriyel üretim, kalite kontrol ve mühendislik gibi alanlarda kullanılır.

Melankoli ve "melancholic" kavramları farklı anlamlara sahiptir: - Melankoli: Ruhsal bir bozukluk olarak tanımlanan, derin üzüntü, toplumdan soyutlanma ve depresyon hali. - "Melancholic": Bu kelimeyse, melankoli eğilimine sahip olan kişiyi tanımlayan bir sıfattır; hüzünlü, karamsar ve düşünceli bir kişiliği ifade eder. Dolayısıyla, melankoli ve melancholic aynı şey değildir.

Aptallık bir hastalık değildir, zihinsel bir tercih, bir inat, bir yaşam biçimidir. Psikoloji, aptallığın bir hastalık değil, bir zihin durumu olduğunu söylemektedir. Aptallık, çoğunlukla Sistem 1’in (hızlı, sezgisel, duygusal) aşırı kullanımından kaynaklanır. Aptallık, aynı zamanda doğuştan gelen bir kusur değil, bazı durumlarda insanların kasıtlı olarak aptallaştırılması veya kendi rızalarıyla aptallaştırılmalarına izin vermeleri sonucu ortaya çıkan sosyolojik bir sorundur.

DSM-5'te yaş sınırı, bazı bozuklukların tanı ölçütlerinde değişiklik göstermiştir: - "Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu" için 17 yaşından küçükler için 6 tanı ölçütü, 17 yaşından büyükler için ise 5 tanı ölçütü yeterli görülmektedir. - "Sosyal Anksiyete Bozukluğu" için ise tanı ölçütlerinde yaş sınırı belirtilmemiştir.

Psikanaliz ve psikopatoloji arasındaki ilişki, psikopatolojinin ruhsal bozuklukları ve anormal davranışları inceleyen bir alan olması, psikanalizin ise bu bozuklukları anlamak ve tedavi etmek için kullanılan bir yöntem olmasıdır. Psikopatoloji, duygu, düşünce ve davranış bozukluklarını araştırır ve bu tür durumların bireyin yaşamında işlev bozukluklarına yol açtığını ve kendisi ile çevresinde sıkıntı yarattığını belirtir. Psikanaliz ise Sigmund Freud tarafından geliştirilen ve bireyin bilinçdışı süreçlerini, çocukluk deneyimlerini ve bastırılmış dürtülerini inceleyerek ruhsal bozuklukları açıklamaya çalışan bir kuramdır.

Psikotik nevroz, kişinin gerçeklik algısının bozulduğu ağır bir zihinsel durumdur. Nevroz ise daha hafif seyreden ruhsal bozuklukları tanımlayan genel bir terimdir. Psikotik nevroz ve diğer psikolojik rahatsızlıkların teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önerilir.

En korkunç hastalıklar arasında yer alanlar, genellikle genetik mutasyonlar veya beyin fonksiyon bozukluklarından kaynaklanır. İşte bazı örnekler: 1. Taş Adam Sendromu (FOP): Vücuttaki yumuşak dokunun kemik yapısına dönüşmesiyle karakterize genetik bir hastalıktır. 2. Yürüyen Ölü Sendromu (Cotard Sendromu): Hastaların kendilerini ölü hissetmeleri ve bu nedenle yeme içme gibi insani ihtiyaçlarını karşılamamaları durumudur. 3. Soğuk Alerjisi (Soğuk Ürtikeri): Soğuk havanın veya soğuk suyun vücutta kızarıklık ve kabartılar yaratması, ölümcül tehlikelere yol açabilecek bir alerjik reaksyondur. 4. Vampirler Sendromu (Xeroderma Pigmentosum): Derinin UV ışınlarına karşı aşırı hassas olması ve cilt kanseri riskinin artması durumudur. 5. Epilepsi ve Şizofreni: Kalıtım ve çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan, ciddi ruhsal bozukluklardır. Bu tür hastalıkların tedavisi genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve bazen cerrahi müdahaleleri içerir.

Normal dışı davranış, çoğunluğun kabul ettiği, yer, zaman ve duruma uygun olmayan davranışlardır. Bu tür davranışlar şu özelliklerle de tanımlanabilir: - İstatistiksel olarak seyrek görülmesi. - Bireyin günlük yaşamını olumsuz etkilemesi ve işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırması. Normal dışı davranışlar, ruhsal bozuklukların belirtisi olabilir ancak her anormal davranış hastalık veya bozukluk olarak kabul edilmez.

Psikiyatride "en zor vaka" kavramı, kişiden kişiye değişebilecek bir değerlendirmedir çünkü her hastalığın zorluk derecesi farklı olabilir. Psikiyatride zor vakalar arasında şunlar yer alabilir: Şizofreni: Düşünce bozuklukları, halüsinasyonlar ve gerçeklikten kopma ile karakterizedir. Bipolar bozukluk: Mani ve depresyon dönemleri arasında geçişler yaşanır, stabilizasyon sağlanması zor olabilir. Sınırda kişilik bozukluğu (Borderline Personality Disorder): Duygusal istikrarsızlık, ilişkilerde zorluklar ve kendine zarar verme davranışları ile belirgin bir bozukluktur. Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB): İstenmeyen düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri azaltmak için yapılan tekrarlayıcı davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterizedir. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB): Ciddi bir travma sonrası gelişir ve sürekli olarak travmatik anılar, kabuslar ve anksiyete ile seyredebilir.

Evet, “manik depresif” ve “bipolar” aynı bozukluğu ifade eder. Daha önce “manik depresyon” olarak adlandırılan bu durum, 1980 yılında DSM-3 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) tarafından bipolar bozukluk olarak yeniden sınıflandırılmıştır.

A4 Psikiyatri'de bulunan bazı bölümler: Genel Psikiyatri. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi. Yaşlılık Psikiyatrisi (Geriyatrik Psikiyatri). Bağımlılık Psikiyatrisi. Adli Psikiyatri. A4 Psikiyatri'de ayrıca konsültasyon-liyezon psikiyatrisi ve psikoonkoloji gibi alanlar da bulunmaktadır. A4 Psikiyatri'nin tam bölüm listesine dair güncel bilgi için kuruluşun resmi web sitesi ziyaret edilmelidir.

Eksitasyon, çeşitli durumlarda görülebilir: 1. Psikiyatrik bozukluklar: Manik epizodlar, hipomani veya bazı psikoz türleri gibi ruhsal bozuklukların bir parçası olarak ortaya çıkar. 2. Stres ve travma: Stres, travma, uyku eksikliği ve bazı ilaçların yan etkileri eksitasyonu tetikleyebilir. 3. Kuduz hastalığı: Kuduz hayvanın ısırmasını izleyen 14-90 gün içinde, hastalığın saldırgan döneminde eksitasyon görülür. Bu durumlar, bireyin ruh halinde ani ve belirgin bir artışı ifade eder.

DSM-5 Düzey 1 Kesitsel Anketi, Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından geliştirilen, ruhsal bozuklukların teşhisinde kullanılan transdiagnostik bir ölçüm aracıdır. Bu anket, 13 psikiyatrik alanı kapsayan 23 sorudan oluşur ve bu alanlar arasında depresyon, öfke, mani, anksiyete, somatik belirtiler, intihar düşünceleri, psikoz, uyku sorunları, hafıza ve madde kullanımı yer alır. Anketin amacı, klinik değerlendirmelere ek olarak, tedavi ve prognoz üzerinde önemli etkisi olabilecek ek alanları belirlemek ve semptomların zaman içindeki değişimini takip etmektir.

Ruhsal bozukluklar, çeşitli fiziksel hastalıklara yol açabilir. İşte bazı örnekler: 1. Baş Ağrısı: Stres ve kaygı, migren ataklarını tetikleyebilir. 2. Alzheimer: Demans ve alzheimer gibi hastalıklar, psikolojik bozukluklarla ilişkilendirilir. 3. Diyabet: Derin keder ve üzüntüler, kortizol hormonunun salgılanmasını artırarak diyabete neden olabilir. 4. Kalp Krizi: Aşırı stres, kalp ve damar hastalıklarına yol açabilir. 5. Göz Hastalıkları: Stres, retina hasarına ve görme kayıplarına neden olabilir. 6. Cinsel Problemler: Çocukluk travmaları ve psikolojik nedenler, cinsel işlev bozukluklarına yol açabilir. 7. Mide Sorunları: Stres, reflü, ülser ve hazımsızlık gibi mide rahatsızlıklarını tetikleyebilir. Ruhsal bozuklukların tedavisi, psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemleri içerir.

Halüsinasyon, çeşitli psikolojik rahatsızlıklarda ortaya çıkabilir, bunlar arasında: Şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar; Bipolar bozukluk; Borderline kişilik bozukluğu; Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB); Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı. Ayrıca, uykusuzluk ve migren gibi durumlar da halüsinasyona yol açabilir. Halüsinasyon belirtileri fark edildiğinde, bir nörolog veya psikiyatrist ile görüşmek önemlidir.

Sudeck atrofisi, sigara içenlerde doğrudan bir neden olarak belirtilmemiştir. Ancak, bu durumun gelişiminde predispozan faktörler arasında menopoz dönemindeki kadınlarda sigara içmek de yer almaktadır. Sudeck atrofisi, genellikle travma, enfeksiyon, kötü huylu tümörler, miyokard enfarktüsü, felç gibi çeşitli faktörlerin sonucu olarak ortaya çıkar.

Dürtü kompulsiyon spektrumu, obsesyon (dürtü) ve kompulsiyon (zorlantı) olarak adlandırılan iki ana bileşenden oluşan bir spektrumdur. Obsesyon, bireyin zihnine istem dışı giren, rahatsız edici ve mantıksız düşünceler, görüntüler veya dürtülerdir. Kompulsiyon ise obsesyonların yarattığı rahatsızlığı gidermek için yapılan tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Bu spektrum, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) gibi ruhsal bozuklukların temelini oluşturur ve tedavi yöntemleri genellikle bilişsel davranış terapisi ve ilaç tedavisini içerir.

Evet, organik olmayan ruhsal bozukluklar engelli raporu alabilir. Bu tür bozukluklar, engelli sağlık kurulu raporunda diğer hastalıklarla birlikte değerlendirilebilir ve bireyin işlevselliğini etkileyen durumlar olarak kabul edilir. Engelli raporu almak için, tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kuruluna başvurmak ve gerekli belgeleri sunmak gerekmektedir.

DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Beşinci Baskı) tanı kriterleri çeşitli ruhsal bozukluklar için belirlenmiştir. İşte bazı örnekler: 1. Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) Tanı Kriterleri: - Farklı Kişiliklerin Varlığı: Birey birden fazla farklı kişiliği benimser. - Sürekli Kontrol Eksikliği: Kişilikler arasında kontrol eksikliği yaşanmalıdır. - Hafıza Kaybı: Alterler arası geçişler sırasında hafıza kaybı yaşanmalıdır. - İşlevselliği Etkileme: Semptomlar günlük yaşamı olumsuz etkilemelidir. 2. Sosyal Anksiyete Bozukluğu Tanı Kriterleri: - Toplumsal Korku: Kişi, başkalarınca değerlendirilebileceği durumlarda belirgin bir korku veya kaygı duyar. - Olumsuz Değerlendirme Korkusu: Kişi, olumsuz olarak değerlendirilebilecek bir şekilde davranmaktan korkar. - Klinik Anlamda Sıkıntı: Korku, kaygı veya kaçınma klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya neden olmalıdır. 3. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Tanı Kriterleri: - Dikkatsizlik Belirtileri: Ayrıntılara yeterince dikkat etmeme, görevlere odaklanmada zorluk, unutkanlık gibi belirtiler. - Hiperaktivite ve Dürtüsellik Belirtileri: Kıpırdanma, yerinde duramama, aşırı konuşma gibi belirtiler. - En Az 6 Ay Süre: Belirtiler en az 6 aydır mevcut olmalı ve iki veya daha fazla ortamda görülmelidir.

Bazofobi — sinirsel veya ruhsal bozukluktan ileri gelen yürüyememe hastalığı ve yürürken düşme korkusudur.