• Buradasın

    RiskYönetimi

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Çeşitlendirme stratejisi nedir portföy yönetiminde?

    Çeşitlendirme stratejisi, portföy yönetiminde riski azaltmak ve potansiyel getirileri artırmak amacıyla farklı varlık sınıflarına, sektörlere veya coğrafi bölgelere yatırım yaparak portföyü dağıtma yöntemidir. Portföy çeşitlendirmesinin temel bileşenleri: - Varlık sınıfları: Hisse senetleri, tahviller, gayrimenkul, nakit ve emtialar gibi. - Sektörel çeşitlendirme: Yatırımları teknoloji, sağlık hizmetleri, tüketim malları gibi çeşitli sektörlere yaymak. - Coğrafi çeşitlendirme: Uluslararası piyasalara yatırım yaparak riski farklı ekonomilere dağıtmak. Çeşitlendirme stratejileri türleri: - Stratejik çeşitlendirme: Uzun vadeli, risk toleransını ve yatırım hedeflerini yansıtan portföy oluşturma. - Taktiksel çeşitlendirme: Kısa vadeli piyasa koşullarına odaklanarak varlık tahsisatlarını değiştirme. - Dinamik çeşitlendirme: Piyasa koşullarındaki ve kişisel finansal durumdaki değişikliklere yanıt olarak portföyü düzenli olarak ayarlama.

    Reasurance nasıl çalışır?

    Reasürans, bir sigorta şirketinin üstlendiği risklerin bir kısmını veya tamamını başka sigorta şirketlerine devretmesi sürecidir. Bu sistem şu şekilde çalışır: 1. Anlaşma Yapılması: Sigorta şirketi ve reasürör arasında reasürans anlaşması yapılır. 2. Risk Devri: Sigorta şirketi, belirli bir prim karşılığında risklerini reasürörlere devreder. 3. Hasar Tazminatı: Eğer risk gerçekleşirse, hasar tazminatı reasürör tarafından karşılanır ve sigorta şirketine ödeme yapılır. Reasürans türleri iki ana kategoriye ayrılır: - Trete Reasürans: Belirli bir dönem için yapılan ve birden fazla poliçeyi kapsayan genel bir anlaşmadır. - İhtiyari Reasürans: Belirli bir sigorta veya risk için özel olarak yapılan anlaşmadır.

    Harici garantinin avantajları nelerdir?

    Harici garantinin avantajları şunlardır: 1. Dış Ticaret Esnekliği ve Güven: Yurtdışına olan borç ve taahhütlerin banka garantisi altına alınması, firmalara dış ticaret işlemlerinde esneklik ve güven sağlar. 2. Risk Azaltma: Garanti, tarafların sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkabilecek riskleri ortadan kaldırır. 3. Kolay ve Basit Ödeme Yöntemi: Akreditiflere nazaran daha basit ve kolay bir ödeme yöntemidir. 4. Finansman İmkanı: İşlem öncesinde veya sonrasında sağlanabilen finansman imkanı sunar.

    KYC nedir?

    KYC (Know Your Customer), "Müşterini Tanı" anlamına gelen bir süreçtir. KYC'nin temel amaçları: - Yasal uyumluluk: Suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesini sağlamak. - Risk yönetimi: Yüksek riskli müşterileri ve işlemleri tespit ederek operasyonları ve itibarı korumak. - Müşteri güveni: Müşterilere güvenli bir ortam sunarak güveni artırmak. KYC süreci genellikle müşteri bilgilerinin toplanması, kimlik ve adres doğrulaması, gelir kaynağı ve iş profili gibi detayların incelenmesi gibi aşamaları içerir.

    Rapor onaylanmazsa ne olur?

    Rapor onaylanmazsa çeşitli olumsuz sonuçlar ortaya çıkar: 1. İletişim kopuklukları yaşanır, ekip üyeleri projelerin ilerleyişi hakkında yeterince bilgiye sahip olmaz. 2. Hedeflerin belirsizleşmesi nedeniyle koordinasyon kaybolur ve projelerin başarısı riske girer. 3. Performans değerlendirmeleri yapılamaz, bu da çalışanların motivasyonunu düşürür. 4. Finansal kaynaklar etkin kullanılamaz, bütçe planlamasında aksamalar olur. 5. Yasal riskler doğabilir, çünkü bazı raporlar şirketlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi için kritik öneme sahiptir. 6. İdari para cezaları uygulanır, işveren gerekli düzeltmeleri yapmadığı takdirde cezai yaptırımlarla karşılaşabilir.

    ESG kriterleri neden önemli?

    ESG kriterleri, şirketler ve yatırımcılar için önemlidir çünkü: 1. Risk Yönetimi: Çevresel ve sosyal faktörleri dikkate alarak gelecekteki riskleri daha iyi yönetmeye yardımcı olur. 2. Yatırımcı Talebi: Günümüzde birçok yatırımcı, sadece finansal getiri değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik performansına da odaklanmaktadır. 3. Toplumsal Beklentiler: Tüketiciler ve toplum, şirketlerden çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini beklemektedir. 4. Uzun Vadeli Başarı: ESG kriterlerine uyum, şirketlerin uzun vadeli sürdürülebilirliğini ve başarısını artırır. 5. Yasal Uyum: Birçok ülkede yasal düzenlemelere ve politikalarına uyum sağlamak için ESG performansı önemlidir.

    İSG ne iş yapar?

    İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uzmanları, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için çeşitli görevler üstlenirler. Bu görevler arasında: 1. Risk Değerlendirmesi: İş yerindeki potansiyel tehlikeleri tespit etmek ve bu tehlikeleri ortadan kaldırmaya yönelik planlar hazırlamak. 2. Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları: Çalışanlara iş güvenliği, acil durum yönetimi, ilk yardım ve kişisel koruyucu ekipman kullanımı gibi konularda eğitimler vermek. 3. Kaza Önleme ve Acil Durum Yönetimi: Yangın, patlama, doğal afet gibi acil durumlar için planlar hazırlamak ve tatbikatlar düzenlemek. 4. Denetim ve Gözetim: İş yerindeki güvenlik tedbirlerinin ve ekipmanların düzenli olarak kontrol edilmesini sağlamak. 5. Mevzuat Uyumunun Sağlanması: İş yerinin ulusal iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygunluğunu sağlamak. Bu faaliyetler, iş yerlerinde güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmayı amaçlar.

    Sigorta sektörü nasıl bir sektör?

    Sigorta sektörü, bireylerin ve işletmelerin çeşitli risklere karşı korunmasını sağlayan finansal bir sektördür. Sektörün temel özellikleri: - Risk Analizi: Sigorta şirketleri, müşterilerin risk durumlarını değerlendirerek uygun prim miktarlarını belirler. - Prim Tahsilatı: Müşteriler, belirli aralıklarla prim ödemesi yapar ve bu primler sigorta şirketinin gelir kaynağını oluşturur. - Tazminat Ödemesi: Poliçede belirtilen risklerin gerçekleşmesi durumunda sigorta şirketi, sigortalı kişiye tazminat öder. 2024 yılı itibarıyla sektördeki bazı trendler: - Dijitalleşme: Sigorta işlemleri online olarak yönetilebilir hale geldi, bu da müşteri memnuniyetini ve operasyonel verimliliği artırdı. - Yapay Zeka ve Veri Analitiği: Risklerin daha doğru bir şekilde değerlendirilmesini ve kişiselleştirilmiş poliçelerin sunulmasını sağladı. - Sürdürülebilirlik: Yeşil sigorta poliçeleri ve çevre dostu uygulamalar yaygınlaştı. - Mevzuat Değişiklikleri: Yeni regülasyonlar ve yasal düzenlemeler, sektördeki şeffaflığı ve güveni artırdı.

    Acil durum planı neleri kapsar?

    Acil durum planı, herhangi bir iş yerinde meydana gelebilecek olağanüstü durumlara karşı hazırlanan bir rehberdir ve aşağıdaki unsurları kapsar: 1. Acil Durumun Tanımlanması: Yangın, deprem, sel, patlama, zehirli madde sızıntıları, iş kazaları gibi olası acil durumlar belirlenir. 2. Ekiplerin Oluşturulması ve Görev Dağılımı: İş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve acil durum ekipleri için görev ve sorumluluklar belirlenir. 3. Acil Durum İletişimi: Acil durumda, işletme içi ve dışı iletişimin nasıl sağlanacağı, acil durum numaraları ve güvenli bölge iletişim bilgileri belirlenir. 4. Tahliye Planı: Çalışanların güvenli bir şekilde iş yerini terk etmeleri için tahliye yolları ve acil çıkış noktaları belirlenir. 5. İlk Yardım ve Müdahale Prosedürleri: İlk yardım ekipmanları ve talimatları belirlenir, ilk yardım eğitimi almış personelin listesi tutulur. 6. Ekipman ve Kaynaklar: Yangın söndürücüler, güvenlik elbiseleri, acil durum ışıkları gibi kaynaklar listelenir ve ulaşım yolları belirlenir. 7. Acil Durum Tatbikatları: Planın etkinliğini test etmek için düzenli tatbikatlar yapılır. Acil durum planları, zamanla değişebilecek koşullar ve yeni risklerle güncellenmelidir.

    Ürün ve mal sigortası neleri kapsar?

    Ürün ve mal sigortası, farklı sigorta türleri kapsamında çeşitli riskleri kapsar: 1. Ürün Sorumluluk Sigortası: Üretilen veya satılan ürünlerin kullanımı sırasında üçüncü şahıslara verebileceği bedensel yaralanmaları ve maddi zararları kapsar. 2. Eşya Sigortası: Deprem, sel, su baskını, hırsızlık, yangın gibi risklere karşı kişisel kullanıma yönelik eşyaları, değerli eşyaları, elektronik cihazları ve kıymetli evrakları korur. 3. E-ticaret Sigortası: Siber saldırı, ürün temelli hasarlar ve iş kesintisi gibi unsurları kapsar.

    Boğa gelirse ne yapmalıyız?

    Boğa piyasası geldiğinde yapılması gerekenler şunlardır: 1. Kazananlara Yatırım Yapın: Değeri artan varlıklara erken yatırım yaparak, fiyat yükseldikçe kazancınızı arttırabilirsiniz. 2. Fazla Hırstan Kaçının: İyi araştırma yapmak ve her varlığın kazanç sağlayacağı yanılgısına kapılmamak önemlidir. 3. Düzenli Kâr Alımı Yapın: Fiyatlar yükselirken arada bir kâr alımı yaparak riskinizi azaltabilirsiniz. 4. Duygularınıza Kapılmayın: Mantıklı kararlar almak zor olabilir, bu yüzden yatırım stratejinize sadık kalmaya çalışın. Ayrıca, boğa ağrısını geçirmek için önerilen yöntemler arasında sıcak su torbası, ağrı kesiciler, hafif egzersizler ve bitkisel çaylar bulunmaktadır.

    Fraud riski ne demek?

    Fraud riski, bir kişinin veya kuruluşun haksız kazanç sağlamak amacıyla yanlış bilgi verme, hile yapma veya başkalarını aldatma yoluyla gerçekleştirdiği yasa dışı eylemlerden kaynaklanan potansiyel tehdittir. Bu tür riskler, işletmelere finansal kayıplar ve itibar zedelenmesi gibi ciddi sorunlar yaşatabilir.

    Akredifte risk kime ait?

    Akreditifte risk, çeşitli taraflar arasında paylaşılır: 1. Genel Riskler: Bu riskler tüm taraflar tarafından taşınır ve ülke riski, sahtekarlık riski ve hukuki riskleri içerir. 2. İthalatçının (Amirin) Riskleri: Ürüne ait riskler (malların teslim edilmemesi, düşük kalite vb.), döviz kuruna ait riskler ve amir bankanın görevini yerine getirememe riski gibi riskleri kapsar. 3. İhracatçının (Lehtarın) Riskleri: Akreditif şartlarına uyamama, amir bankadan geç ödeme alma veya hiç ödeme alamama ve akreditifi banka harici bir kurumun açması gibi riskleri içerir. 4. Bankaların Riskleri: Amir bankanın amirin iflas etme riski, teyit bankasının amir bankanın ödeme yapmama riski gibi riskleri vardır.

    Portföy yönetimi ne iş yapar?

    Portföy yöneticisi, yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşmalarını sağlamak amacıyla çeşitli finansal araçlardan oluşan bir yatırım portföyünü yönetir. Bu kapsamda aşağıdaki görevleri yerine getirir: Portföy oluşturma: Müşterinin risk profiline ve yatırım hedeflerine uygun portföy oluşturur. Piyasa analizleri: Piyasa analizleri yaparak yatırım fırsatlarını belirler ve finansal araçların performansını izler. Risk yönetimi: Yatırım portföyünde gerekli değişiklikleri yaparak riskleri minimize eder. Raporlama: Portföy performansını değerlendirir ve müşteriye raporlar sunar. İletişim: Müşteri ile düzenli olarak iletişimde kalarak, yatırım stratejileri hakkında bilgilendirir. Strateji güncelleme: Ekonomik ve finansal trendleri takip ederek portföy stratejilerini günceller. Portföy yöneticileri genellikle banka, yatırım şirketleri ve fon yönetim şirketleri gibi finansal kuruluşlarda çalışırlar.

    Psikososyal risk etmenleri nelerdir?

    Psikososyal risk etmenleri, bireylerin duygusal ve zihinsel sağlığını, sosyal etkileşimlerini ve yaşam kalitesini etkileyen bir dizi psikolojik ve sosyal etmenleridir. Başlıca psikososyal risk etmenleri şunlardır: 1. İşin İçeriği: İşin çeşitliliğinin az olması, işin çalışanın yeteneklerine uygun olmaması, iş ile ilgili belirsizliklerin yüksek olması. 2. İş Programları: Vardiyalı çalışma sistemi, esnekliğe uygun olmayan çalışma programları, son anda çıkan fazla mesai programları, gece çalışması veya saatlerce tek başına çalışma zorunluluğu. 3. İş Yükü: Fazla çalışma saatleri, zaman baskısının fazlalığı, iş bitiş tarihlerinin oluşturduğu stres. 4. Çevre ve Ekipman: Çalışma koşullarının yetersizliği, ekipman eksikliği, yetersiz aydınlatma ve fiziksel alan. 5. Kurum Kültürü: İşveren ile çalışan arasındaki iletişim yetersizliği, bir sorun anında çözüme yönelik kurumsal desteğin yetersiz kalması, kişisel gelişimin önemsenmemesi. 6. Kişiler Arası Sosyal İlişkiler: Sosyal veya fiziksel izolasyonun gerçekleşmesi, işveren ve çalışan arası ilişkilerin olumsuz olması, çalışma ortamı içerisinde sosyal desteğin yetersiz olması. 7. Görev Tanımı: Rol belirsizliği, iş ve rol çatışmaları. 8. Kariyer Gelişimi: Terfilerin olmaması veya hak edilen terfinin verilmemesi, ücretlerin düşük olması, iş güvencesinin sağlanmaması, işin sosyal değerinin düşüklüğü. 9. Yaşam Etkileşimi: İş ve ev yaşamındaki uyumsuzluklar, iş hayatının iş dışı yaşam için yeterince alan bırakmaması. 10. Ayrımcılık ve Önyargı: Irk, cinsiyet, din veya diğer kültürel faktörlere dayalı ayrımcılık ve önyargı. 11. Mobbing ve Zorbalık: İş yerinde kişilere karşı sürekli uygulanan kötü muamele, aşağılama veya taciz etme.

    Kiralık depolarda sigorta var mı?

    Kiralık depolarda sigorta uygulaması mevcuttur. Bu sigorta, genellikle depolama sigortası veya eşya depolama sigortası olarak adlandırılır. Depolama sigortası, depo içerisinde yer değiştirme, istifleme, yükleme ve boşaltma sırasında üçüncü şahıslara ait emtialarda oluşabilecek fiziksel hasarları teminat altına alır. Bu sigortayı, depolama hizmeti sunan firmalar rutin olarak müşterilerine önerir ve uygular.

    Ev sigortasında hangi ek teminatlar olmalı?

    Ev sigortasında olması gereken ek teminatlar şunlardır: 1. Hırsızlık Teminatı: Evinize zorla girilmesi sonucu çalınan eşya ve maddi kayıpları kapsar. 2. Elektronik Cihaz Teminatı: Televizyon, bilgisayar, beyaz eşyalar gibi elektronik cihazların arızalanması veya zarar görmesini kapsar. 3. Cam Kırılması Teminatı: Kapı, pencere ve cam eşyaların kırılması sonucu oluşan masrafları karşılar. 4. Alternatif Konaklama Teminatı: Deprem, yangın veya su baskını gibi nedenlerle ev oturulamaz hale geldiğinde, geçici konaklama masraflarını karşılar. 5. Üçüncü Şahıs Sorumluluk Teminatı: Evinizde meydana gelen bir olay nedeniyle üçüncü şahıslara zarar vermeniz durumunda masrafları karşılar. Bu teminatlar, sigorta poliçesinin kapsamını genişleterek daha fazla risklere karşı koruma sağlar.

    GİAD ne iş yapar?

    GİAD kısaltmasının iki farklı anlamı olabilir: 1. Group Internal Audit Division (GIAD), genellikle şirketlerde iç denetim ve risk yönetimi görevlerini yerine getiren bir birimdir. 2. Kuzey Kıbrıs Genç İş İnsanları Derneği (GİAD) ise, Kuzey Kıbrıs'taki genç iş insanlarının bir araya gelerek kurdukları bir gönüllü kuruluştur.

    Kii ne işe yarar?

    KII (Key Impact Indicator), "Ana Etki Göstergesi" anlamına gelir ve çeşitli alanlarda kullanılır: 1. İşletme ve Proje Yönetimi: Hedeflerin başarısını etkileyen kritik başarı faktörlerini ölçmek için kullanılır. 2. Risk Yönetimi: Etkili kararlar almak için kritik risklerin ve etkilerin ölçülmesini sağlar. 3. Performans Değerlendirmesi: Performansı değil, doğrudan iş sonuçlarına olan etkileri değerlendirmeye çalışır. 4. Finans: Ekonomik durgunluk veya döviz kuru dalgalanmalarının şirket gelirlerine etkisi gibi durumlarda kullanılır. 5. Müşteri Deneyimi: Şikayetlerin müşteri kaybına veya ürün teslimatındaki gecikmelerin müşteri sadakatine etkisi gibi alanlarda önemlidir. Ayrıca, KYC (Know Your Customer) ise "Müşterini Tanı" anlamına gelir ve finansal kurumlar başta olmak üzere birçok işletme için müşteri doğrulama ve dolandırıcılık önleme amacıyla kullanılır.

    Marjin çağrısı gelirse ne olur?

    Marjin çağrısı geldiğinde yatırımcı için olası sonuçlar şunlardır: 1. Ek nakit yatırma: Yatırımcı, özkaynaklarını minimum gereksinime geri getirmek için hesabına daha fazla nakit yatırabilir. 2. Varlık satma: Marjin seviyesini karşılamak için elindeki bazı varlıkları satabilir. 3. Pozisyon tasfiyesi: Aracı kurum, yatırımcıya bilgi vermeden pozisyonlarını tasfiye edebilir ve bu işlem için komisyon talep edebilir. 4. Yasal takip: Marjin çağrısını yerine getirmeyen yatırımcıdan zarar için dava açılabilir. Marjin çağrısı, yatırımcının teminat olarak tuttuğu varlık tutarının minimum değerin altına düşmesi durumunda gerçekleşir ve bu, yatırım için büyük bir risk oluşturabilir.