Reflü

Reflü ameliyatı, bazı hasta gruplarında uygulanması uygun olmayan bir tedavi seçeneğidir. Mutlak kontrendikasyonlar arasında genel anesteziye uygun olmama ve kontrolsüz kanama bozuklukları yer alır. Göreceli kontrendikasyonlar ise şunlardır: - Aşırı obezite; - Önceki üst karın ameliyatları; - Özofagus hareket bozuklukları; - Kısa özofagus; - Şiddetli özofagus motilite bozuklukları; - İleri yaş ve fiziksel zayıflık. Ayrıca, özofagus kanseri olan hastalar genellikle cerrahiden ziyade onkolojik tedaviye ihtiyaç duyarlar. Reflü ameliyatı öncesi, hastanın sağlık durumu ve kişisel özellikleri dikkatle değerlendirilmeli, ayrıntılı bir inceleme yapılmalıdır.

Mide kapakçığının bozulması durumunda aşağıdaki sağlık sorunları ortaya çıkabilir: 1. Reflü Hastalığı: Mide asidinin yemek borusuna kaçması, kronik asidik yanma ve reflü semptomlarına yol açar. 2. Yutma Güçlüğü: Yutkunurken zorluk çekme ve boğazda bir şey varmış hissi. 3. Boğaz Ağrısı ve Öksürük: Yemek borusunun uzun süre mide asidiyle karşı karşıya kalması, boğaz ağrısı ve öksürüğe neden olabilir. 4. Diş Çürükleri: Acı, ekşi ve yoğun baharatlı gıdaların reflü şikayetlerini tetiklemesi. Bu durumlar, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve tedavi gerektirebilir.

Mide ülseri, doğrudan yemek borusu hastalığı yapmaz, ancak dolaylı olarak etkileyebilir. Mide ülseri, mide asidinin mide duvarına zarar vermesi sonucu oluşan açık yaralardır.

Reflü ve gastrit arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Tanım: - Gastrit: Mide zarının iltihaplanmasıdır. - Reflü: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır, gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) olarak da bilinir. 2. Belirtiler: - Gastrit belirtileri: Mide ağrısı, bulantı, kusma, şişkinlik ve iştahsızlık. - Reflü belirtileri: Göğüste yanma hissi, ağızda asidik tat, yutma zorluğu ve sürekli öksürük. 3. Tedavi: - Gastrit tedavisinde mide zarını koruyucu ilaçlar ön plandadır. - Reflü tedavisinde ise asit azaltıcı ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri daha etkilidir. Her iki durum da ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, belirtiler gözlemlendiğinde bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir.

Reflüye iyi gelen tatlılar arasında şunlar bulunmaktadır: 1. Az yağlı kurabiyeler. 2. Kırmızı meyankökü. 3. Jöle. 4. Düşük yağlı muz ekmeği. 5. Düşük yağlı kabak keki. Ayrıca, lifli gıdalar ve bitki çayları da reflüye iyi gelir. Ancak, her bireyin reflü hassasiyeti farklı olabileceğinden, en uygun tatlı seçeneklerini belirlemek için bir doktora danışmak önemlidir.

En sağlıklı uyku pozisyonu, genellikle sol tarafa yatmak olarak kabul edilir. Diğer sağlıklı uyku pozisyonları şunlardır: - Sırt üstü uyumak: Omurga hizasını korumak ve bel ağrılarını azaltmak için faydalıdır. - Cenin pozisyonu: Dizleri karnına çekerek yan yatmak, solunum yollarını açık tutarak rahat bir uyku sağlar. Yüzüstü uyumak ise uzmanlar tarafından önerilmez, çünkü bu pozisyon boyun ve omurga üzerinde baskı oluşturur ve nefes almayı zorlaştırır.

Tüp mideliler sakız çiğnememelidir çünkü sakız, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasını kolaylaştırabilir ve reflü gibi sindirim sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, sakız çiğnemek hava yutmaya neden olarak gaz oluşumuna ve hızlı acıkmaya yol açabilir.

Atipik reflü belirtileri, mideyle ilgili şikayetlerin yanı sıra boğaz ve ses tellerini etkileyen semptomları da içerir. Bu belirtiler şunlardır: Kronik boğaz ağrısı; Ses kısıklığı veya seste çatallanma; Yutkunma güçlüğü; Geçmeyen öksürük. Ayrıca, atipik reflüde mide asidi kaçağı her zaman yüksek olmayabilir, ancak boğazdaki örtücü epitelin hasar görmesi şikayetlere yol açar. Reflü belirtileri yaşadığınızda, kesin tanı ve uygun tedavi için bir doktora başvurmanız önemlidir.

Evet, reflü ağız kokusuna neden olabilir. Reflü hastalığında, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu ağızda kötü bir koku oluşabilir.

Gastroenteroloji ve reflü farklı kavramlardır, ancak gastroenteroloji reflü hastalığını da kapsar. Gastroenteroloji, sindirim sistemi hastalıklarının teşhis ve tedavisiyle ilgilenen tıbbi bir uzmanlık alanıdır. Reflü ise, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan bir sindirim sistemi hastalığıdır.

Evet, ağızdan gelen acı su genellikle mide asididir.

Gaviscon ve Gaviscon Plus arasında seçim yaparken, her iki ürünün de farklı özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır: - Gaviscon: Mide yanması, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve reflü semptomlarını hafifletmek için kullanılır. - Gaviscon Plus: Gaviscon'un tüm özelliklerine ek olarak, potasyum bikarbonat içerir, bu da asidi daha hızlı nötralize etmesini sağlar. Sonuç olarak, Gaviscon genel olarak hafif semptomlar için yeterli olabilirken, Gaviscon Plus daha ciddi rahatsızlıklar için daha uygun bir seçenek olabilir. En doğru kararı vermek için bir doktora danışılması önerilir.

Reflü için engelli raporu almak üzere Genel Cerrahi bölümünden randevu alınması gerekmektedir.

Mide gaz kaçağı, doğrudan reflüye neden olmaz ancak dolaylı yollarla reflüyü tetikleyebilir. Reflü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşur ve bu durumun temel nedeni alt özofagus sfinkterinin zayıflamasıdır. Ayrıca, fazla gaz yutmak mideyi gererek reflüyü artırabilir.

Evet, reflü nefes darlığı yapabilir. Mide asidinin yemek borusuna kaçması, bronşlardaki dokuları uyararak nefes darlığına yol açabilir.

Famodin, etkin maddesi famotidin olan bir ilaçtır ve mide asidi ile ilgili sorunların tedavisinde kullanılır. Başlıca kullanım alanları şunlardır: Ülser tedavisi: Mide ve ince bağırsaktaki ülserleri iyileştirir ve tekrarlamasını önler. Reflü hastalığı: Mide asidinin yemek borusuna geri aktığı durumlarda kullanılır. Hazımsızlık ve mide yanması: Mide asidinin neden olduğu rahatsızlık belirtilerini giderir. Zollinger-Ellison Sendromu: Pankreas ve ince bağırsakta tümörlerin oluştuğu nadir bir hastalığın tedavisinde kullanılır. Famodin'i kullanmadan önce bir doktora danışmak gereklidir, çünkü ilacın yan etkileri ve kontrendikasyonları olabilir.

Reflüsü olan kişilerin Antep fıstığı tüketmesi önerilmemektedir. Antep fıstığı, yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemine faydalı olsa da, aşırı tüketimi bazı bireylerde gaz ve şişkinlik gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Reflü hastalarının, mide asidini artıran ve sindirimi zor olan yiyeceklerden kaçınmaları tavsiye edilir.

Reflü öksürüğü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşan reflü hastalığı ile ilişkilidir. Reflü öksürüğünün özellikleri: - Genellikle yemekten hemen sonra ya da uyku esnasında daha belirgin hale gelir. - Öksürük, mide yanması ile birlikte görülebilir. - Öksürük krizlerini önlemek için baş yüksekliği artırılmalı ve ağır yemeklerden kaçınılmalıdır. Tedavi yöntemleri: - Mide asidini baskılayan ilaçlar kullanılır. - Yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet düzenlemeleri önerilir. Eğer öksürük uzun süre devam ediyorsa veya başka belirtilerle birlikte görülüyorsa bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Evet, Barrett özofagusu kanser öncüsü olarak kabul edilir. Barrett özofagusu, mide asidi ve diğer içeriklerin özofagusa kaçması sonucu reflü hastalığının uzun süreli etkileri ile gelişir.

Arinna, etkin maddesi pantoprazol olan bir ilaçtır ve "proton pompası inhibitörü" olarak adlandırılan bir ilaç grubuna dahildir. Başlıca kullanım alanları: Reflü özofajit: Mide asidinin yemek borusuna kaçmasına bağlı yemek borusunda iltihaplanma. Gastro-özofajial reflü hastalığı (GÖRH). Helicobacter pylori (H.pylori) bakterisinin neden olduğu mide ve oniki parmak bağırsağı ülserleri: Bu bakterinin yok edilmesi ve ülserlerin tekrarının önlenmesi amacıyla, uygun iki antibiyotikle birlikte kullanılır. Peptik ülser: Mide ve oniki parmak bağırsağı ülserleri. Zollinger Ellison Sendromu: Midede aşırı asit oluşumuna neden olan hormon üreten pankreas tümörleri. İlacı kullanmadan önce bir doktora danışmak gereklidir.