Reflü

Tüp mide ameliyatı sonrası reflü, bazı durumlarda düzelebilir. Reflüyü iyileştiren faktörler arasında: - Kilo kaybı: Ameliyat sonrası karın içi basıncın azalması. - Mide asidi üretiminin azalması: Mide fundus kısmının çıkarılmasıyla asit üretiminin düşmesi. - Gıdaların daha hızlı boşalması: Midenin daha çabuk boşalması, asit reflüsünü azaltır. Ancak, ameliyat sonrası reflü şikayetleri devam edebilir veya artabilir. Bu durumun nedenleri arasında: - Ameliyat hatalarının gözden kaçırılması: Mide fıtığının fark edilmemesi veya yetersiz cerrahi müdahale. - Midenin fazla dar yapılması: Mide içi basıncın artması. - Midenin kendi etrafında dönmesi: Twist olarak adlandırılan durum. Reflü şikayetlerinin yönetimi için doktor kontrolünde ilaç tedavisi, diyet düzenlemeleri ve yaşam tarzı değişiklikleri uygulanabilir.

Reflü ameliyatı, her cerrahi işlem gibi bazı riskler taşır. Yaygın riskler şunlardır: - Enfeksiyon: Kesilerden kaynaklanabilir, ancak nadirdir. - Kanama: Operasyon sırasında veya sonrasında oluşabilir. - Yutma güçlüğü: Ameliyat sonrası geçici olarak görülebilir. - Gaz ve şişkinlik: Mide kapakçığının sıkılaştırılmasıyla ortaya çıkabilir. Deneyimli bir cerrah ve uygun hasta takibi, komplikasyon riskini azaltır.

Reflü ameliyatı, reflü hastalığının kesin çözümü olarak kabul edilir. Ancak, her cerrahi işlemde olduğu gibi reflü ameliyatının da riskleri ve komplikasyonları olabilir. Reflü ameliyatı kararı, bir genel cerrahi uzmanı tarafından verilmelidir.

Reflü için en iyi çorbalar arasında şunlar öne çıkmaktadır: 1. Mısır Çorbası: Hafif ve sindirimi kolay bir seçenektir. 2. Patates Çorbası: Mideyi rahatlatıcı bir etkiye sahiptir, krema ile zenginleştirilmemelidir. 3. Havuç Çorbası: Yüksek lif ve vitamin içeriği ile dikkat çeker, süt veya krema eklenmeden hazırlanmalıdır. 4. Kabak Çorbası: Düşük asidik yapısı sayesinde reflü semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir. 5. Mercimek Çorbası: Yüksek lif içeriği ile sindirimi kolaylaştırır ve protein kaynağıdır. Çorba tariflerinde tuz ve baharat oranını azaltmak, asidik gıdalardan kaçınmak ve çorbaları ılık olarak tüketmek önemlidir. Herhangi bir beslenme değişikliği yapmadan önce bir doktora danışmak önerilir.

Gastroözofageal reflü, özofajit olmadan mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması durumunu ifade eder. Eğer reflü uzun süre tedavi edilmezse, yemek borusunda iltihaplanma ve diğer ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Reflü hastaları, rafine şekerler ve glisemik indeksi yüksek şekerlerden kaçınmalıdır. Kullanılabilecek şekerler arasında, doğal ve lifli meyveler bulunan şeftali, elma, muz, armut ve kavun yer alır.

Reflü yastığı her bebeğe kullanılmaz, çünkü bu yastığın kullanımı bazı riskler taşıyabilir. Reflü yastığının kullanımı konusunda dikkat edilmesi gerekenler: - Bebeklerin güvenliği: Yastıkların üzerindeki bebeklerin boğulma riski bulunmaktadır. - Uzun süreli kullanım: Uzun süreli yastık kullanımı, bebeklerin omurga gelişimini olumsuz etkileyebilir. - Alışkanlık geliştirme: Bebekler, yastıkta uyumak için alışkanlık geliştirebilir ve bu durum, ilerleyen dönemlerde uyku sorunlarına yol açabilir. Alternatif yöntemler de mevcuttur, örneğin bebeklerin beslenme sonrası dik pozisyonda tutulması ve yatağın eğimli bir pozisyonda olması. En uygun çözümü bulmak için bir uzmana danışılması önerilir.

GÖRH (Gastroözofageal Reflü Hastalığı) hastaları bazı yiyecek ve içeceklerden kaçınmalıdır: 1. Alkol ve asitli içecekler: Soda, gazlı içecekler, kahve, çay. 2. Baharatlı ve yağlı yiyecekler: Acılı yiyecekler, sarımsak, soğan, domates, narenciye. 3. İşlenmiş gıdalar: Çikolata, sucuk, salam, sosis, kızarmış et ve tavuk. 4. Kızartmalar ve yüksek yağlı yiyecekler: Tereyağı, margarin, krema. 5. Aşırı kafein içeren içecekler: Enerji içecekleri. Bu yiyecekler reflü semptomlarını kötüleştirebilir. Her bireyin tepkisi farklı olabileceğinden, kişisel bir diyet planı için bir uzmana danışmak önemlidir.

Gaviscon şurup, yemeklerden sonra ve yatmadan önce içilmelidir. Ayrıca, doktorun önerdiği şekilde ve günde 4 defaya kadar kullanılabilir.

Evet, reflü sürekli yutkunma yapmasına neden olabilir. Reflü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması durumudur ve bu durum boğazda gıcık hissi ve yabancı cisim ya da kitle hissi gibi şikayetlere yol açar.

Esopro (esomeprazol) mide asidine bağlı reflü, mide yanması ve mide ekşimesi gibi semptomları hafifletmek için kullanılır. Ayrıca Esopro şu durumlarda da etkili olabilir: - Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD): Midede aşırı asit üretimi olan kronik bir durum. - Peptic ülser hastalığı: Mide ve on iki parmak bağırsağındaki ülserlerin tedavisi. - Helicobacter pylori eradikasyonu: Mide enfeksiyonlarının tedavisinde. - Özofagus iltihabı: Yemek borusunda iltihaplanma gibi sorunların azaltılması. Esopro sadece doktor reçetesi ile kullanılmalıdır.

Reflü hastaları aşağıdaki besinleri tüketmemelidir: 1. Yağlı ve kızarmış yiyecekler: Patates kızartması, soğan halkası, tereyağı, tam yağlı süt, peynir, dondurma. 2. Baharatlı besinler: Acı ve keskin tatlara sahip baharatlar, yemek borusunu tahriş edebilir. 3. Asitli içecekler: Alkol, kahve, çay, gazlı içecekler, narenciye suları. 4. İşlenmiş gıdalar: Sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünleri. 5. Kuru baklagiller: Nohut, mercimek, kuru fasulye. Bu besinler reflü semptomlarını kötüleştirebilir. Kesin bir diyet planı için bir doktora danışmak önemlidir.

Reflü, gastrit ve ülser ameliyatları farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir: 1. Reflü Ameliyatı: Mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasını engellemek için yapılır. 2. Gastrit Ameliyatı: Gastrit tedavisinde ilk etapta ilaç tedavisi ve diyet önerilir. 3. Ülser Ameliyatı: Ülser tedavisinde diyet ve ilaç tedavisi önemlidir. Ameliyat kararı ve yöntemi, hastanın durumuna göre genel cerrahi uzmanı tarafından belirlenir.

Bebek reflü yatağı, 0-6 ay arası kullanıma uygundur.

Evet, mide reflüsü ses tellerinde nodül oluşumuna neden olabilir. Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, ses tellerine ulaşarak tahrişe yol açar ve bu tahriş ses tellerinde nodüllerin gelişmesine katkıda bulunur.

KOAH öksürüğü, doğrudan ses kısıklığına yol açabilir. Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması (reflü), KOAH'ın bir belirtisi olabilir ve bu durum ses tellerinde hasar oluşturarak ses kısıklığına neden olabilir.

Evet, dahiliye doktoru reflüye bakabilir. Reflü şikayetiyle öncelikle dahiliye bölümüne başvurulması önerilir. Dahiliye uzmanları, sindirim sistemi organlarına ait hastalıkların teşhis ve tedavisinde görev alırlar.