Pozitivizm

Klasik bilim anlayışı, temellerini Auguste Comte'un fikirlerinde bulan pozitivist bilim anlayışı olarak tanımlanır. Bu anlayışa göre bilimin özellikleri şunlardır: - Olgusallık: Bilim, dış dünyadaki gerçeklikle ilgili bir araştırma etkinliğidir. - Tek bir yöntem: Tüm bilimler, matematiğin dilini kullanarak aynı yöntemi izlemelidir. - Birikimli ilerleme: Bilimsel bilgi, her adımda önceki hataların geride bırakılmasıyla birikimli olarak ilerler. - Nedensellik: Bilimsel açıklama, neden-sonuç ilişkileri kurularak yapılır. - Nesnellik: Bilim, kişisel eğilim, istek ve önyargılardan arınmış olmalıdır. Klasik bilim anlayışı, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yetersiz görülmüş ve eleştirilmiştir.

Durdygylyç adlı bir kişinin hangi akıma mensup olduğu hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Émile Durkheim adlı sosyolog, pozitivist akıma mensuptur ve sosyolojiyi "kesin bir bilim" olarak yerleştirmek için çalışmıştır.

Orhan Okay, Ahmet Midhat Efendi'yi "Batı Medeniyeti Karşısında Ahmet Midhat Efendi" adlı eserinde şu şekilde anlatmaktadır: 1. Medeniyet Anlayışı: Ahmet Midhat Efendi'nin, Şark ve Garp medeniyetleri hakkındaki görüşlerini ele alır ve bu konuda haklı veya haksız olup olmadığının tartışmasını yapmaz. 2. Eğitim ve Öğretim: Yazar, eğitim ve öğretim ile halka hizmeti romancılığının temel düsturu haline getirdiğini vurgular. 3. Çok Yönlülüğü: Ahmet Midhat Efendi'nin, Türk ve dünya tarihi ile ilgilendiğini, çeşitli alanlarda eserler verdiğini ve "Hâce-i Evvel" olarak anıldığını belirtir. 4. Pozitivizm ve Materyalizm: Ahmet Midhat Efendi'nin, devrin diğer aydınları gibi sosyal ve ferdi karakter taşıyan fikirlere zaman zaman ilgi duyduğunu, ancak materyalizm konusunda bazı yönleriyle çağdaşlarından ayrıldığını ifade eder.

Auguste Comte, pozitivizm adını verdiği düşünce sistemini savunur. Bu sisteme göre: 1. Doğru bilgi sadece bilimsel bilgidir ve bu bilgiye ancak deneycilik (ampirizm) ile ulaşılabilir. 2. Toplum, doğa olayları gibi değişmez yasalara tabidir ve bu yasalar gözlem, analiz ve karşılaştırma gibi bilimsel ilkelerle ortaya çıkarılmalıdır. 3. Din ve metafizik yaklaşımlar objektif değildir çünkü olaylara önyargılarla eğilirler. 4. İnsanlık tarihi, gelişmelerin tarihidir ve toplum daha mükemmele doğru gitmektedir. 5. Sosyoloji, modern toplumun rehberi olmalı ve toplumların düzen içerisinde ilerlemelerini sağlamalıdır.

Pozitivizm bilgi görüşü hakkında açıklama yapılmaktadır.

Pozitivizme göre sanat akımı, gerçekliğin nesnel olarak tasvir edilmesini amaçlayan gerçekçilik (realizm) akımıdır.

Pozitivizm ve Realizm akımları, bilim felsefesi alanında farklı yaklaşımları temsil eder. Pozitivizm, yalnızca gözlemlenebilir ve ölçülebilir olguların bilimsel bilgiye temel oluşturabileceğini savunur. Realizm ise, insan zihninden bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu savunan felsefi bir görüştür.

Pozitivizmin kurucusu Auguste Comte'dur.

Pozitivizmin kurucusu Auguste Comte'dur.

Pozitivizm, 19. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkmıştır. Bu felsefi akım, Fransız düşünür Auguste Comte tarafından geliştirilmiştir.

Rudolf Carnap'ın "Dünyanın Mantıksal Yapısı" (The Logical Structure of the World/Die Logische Aufbau der Welt) adlı eserini yazdığı yıl 1928'dir. Bu eser, Viyana Çevresi Pozitivizmi adlı felsefi akımın bir parçasıdır.

Barış Özcan'ın takviminde 13 ayın olmasının nedeni, pozitivizm akımıyla ortaya atılan bir düşünce biçimi olan 13 aylı takvim fikridir. Bu takvim, her biri 28 gün süren 13 aydan oluşur ve Haziran ve Temmuz ayları arasına ek bir ay (SOL) eklenir.

Olgucu kelimesi, soyut şeyler yerine somut olguları örnek alan kişi anlamına gelir. Aynı zamanda, olguculukla ilgili olan ve olguculuk yanlısı olan kimse, yani pozitivist anlamında da kullanılır.

Pozitivist felsefenin bazı önemli temsilcileri şunlardır: 1. Auguste Comte: Pozitivizmin kurucusu olarak kabul edilir ve pozitif bilimin insanlığın ilerlemesi için en önemli araç olduğunu savunmuştur. 2. Herbert Spencer: Toplumsal evrim anlayışını benimseyen ve toplumların belirli yasalar çerçevesinde evrimleştiği görüşünü geliştirmiştir. 3. John Stuart Mill: Comte'un fikirlerinden etkilenmiş, ancak pozitivizmi etik ve toplumsal yönleri de içerecek şekilde genişletmiştir. 4. Emile Durkheim: Sosyolojinin bağımsız bir bilim dalı olarak tanınmasında büyük rol oynamış ve toplumsal olguların bilimsel yöntemlerle incelenmesi gerektiğini savunmuştur. 5. Rudolf Carnap: 20. yüzyılın pozitivist filozoflarından biri olup, dilin anlamının mantıksal analizle belirlenebileceğini savunmuştur.

Comte, bilginin kaynağının yalnızca bilimsel yöntemlerle elde edilen olgular olduğunu kabul eder. Bu yaklaşım, pozitivizm olarak adlandırılır.

"Comte" kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Tarihsel ve Soylu Unvan: Fransızca kökenli bir terim olup, "kont" anlamına gelir ve bir bölgenin veya toprak parçasının feodal lordu olarak kullanılır. 2. Felsefi Akım: Auguste Comte'un başını çektiği pozitivizm veya olguculuk, doğru bilginin yalnızca bilimsel bilgi olduğunu ve bu bilgiye ampirizm (deneycilik) ile ulaşılabileceğini savunan bir düşünce akımıdır.

Şafak Ural, pozitivizm akımına mensuptur.

Ahmet Rıza, Batıcılık ve pozitivizm akımlarına mensuptur.

Olgunculuk akımı, Auguste Comte tarafından ortaya atılan ve pozitivizm olarak da bilinen bir felsefe çığırıdır. Bu akıma göre, bilginin temeli sadece bilimsel ve olgusal verilere dayanmalıdır. Olgunculuk, toplumsal olay ve olguları anlamak için deney ve gözleme dayalı bir yaklaşım sunar ve sosyolojinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Auguste Comte, pozitivizm adlı felsefi akımın kurucusudur.