Patoloji

İEAH (İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi) patoloji raporu almak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Örnek Alımı: Hastadan biyopsi, ameliyat veya sıvı aspirasyonu ile örnek alınır. 2. Laboratuvar Süreci: Örnekler laboratuvarda işlenir, dondurulur, doku takibine alınır ve sıvılar yayma preparatlar haline getirilir. 3. Mikroskopik İnceleme: Patolog, örneği mikroskop altında inceler ve bulguları kaydeder. 4. Rapor Hazırlama: Patolog, inceleme sonuçlarını yorumlayarak raporu yazar. Raporun içeriği genellikle şu bölümleri içerir: hasta bilgileri, klinik bilgiler, makroskopik ve mikroskopik bulgular, tanı, yorum ve öneriler. Raporun hazırlanma süresi, örneğin türüne ve laboratuvarın yoğunluğuna bağlı olarak 3-7 gün arasında değişir.

Antrumda patolojik bulgu, midenin antrum bölgesinde (midenin alt kısmı) meydana gelen anormal değişiklikleri ifade eder. Bu durum genellikle aşağıdaki sağlık sorunlarıyla ilişkilidir: Gastrit: Mide zarının iltihaplanması. Helicobacter pylori enfeksiyonu: Bu bakterinin midede çoğalması ve mide astarında tahrişe neden olması. Mide ülseri: Mide antrumunda oluşan ülserler. Safra reflüsü: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması. Belirtiler arasında karın ağrısı, bulantı, kusma, iştah kaybı ve şişkinlik yer alabilir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Torasik özofagus orta ve distal kesiminin dilate görünümde olması, yemek borusunun belirli bir bölümünün normalden daha genişlemiş olduğunu ifade eder. Bu durum, özofagus dilatasyonu olarak adlandırılır ve çeşitli patolojik durumların sonucu ortaya çıkabilir.

İmmünopatoloji, bağışıklık reaksiyonları sonucu meydana gelen bozukluk veya durumları inceleyen bilim dalıdır.

Patolojik süreç ve patogenez terimleri, hastalıkların oluşumu ve gelişimi ile ilgili kavramları ifade eder. Patogenez, bir hastalığın kaynağı ve gelişmesi sırasında organizmada meydana gelen değişiklikler bütünüdür. Patolojik süreç ise, hastalık bilimi olan patolojinin incelediği konuları kapsar ve dört ana başlıkta toplanır: 1. Etioloji: Hastalıkların başlangıç nedenleri. 2. Morfolojik değişiklikler: Hücre, doku ve organlardaki yapısal bozukluklar. 3. Fonksiyonel bozukluklar: Morfolojik değişikliklerin organ ve dokuların işlevleri üzerindeki etkileri. 4. Klinik önem: Hastalığın klinik açıdan önemli noktaları.

Metaplasia ve displazi arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Değişim Türü: - Metaplasia, bir tür hücrenin başka bir tür hücre ile yer değiştirmesi anlamına gelir. - Displazi, hücrelerin düzensiz büyümesi ve morfolojik değişiklik göstermesi olarak tanımlanır. 2. İlerleme: - Metaplasia genellikle benign (iyi huylu) olarak kabul edilir ve geri döndürülebilir. - Displazi, premalign bir lezyondur ve kanserleşme riski taşır, ancak her zaman kansere ilerlemez. 3. Nedenler: - Metaplasia, kronik tahriş veya iltihaplanma gibi çevresel stres faktörlerine yanıt olarak ortaya çıkar. - Displazi, genellikle HPV enfeksiyonu, sigara içme, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanır.

Akciğer röntgeninde siyah lekeler çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve genellikle patolojik durumların göstergesi olarak yorumlanır. Bu lekelerin bazı olası nedenleri şunlardır: Hava içeren kitleler: Kist veya absesler gibi hava ile dolu kitleler röntgende siyah lekeler olarak görünür. Büyümüş lenf düğümleri: Lenfoma veya diğer maligniteler nedeniyle büyümüş lenf düğümleri akciğerlerde siyah leke olarak algılanabilir. Akciğer enfeksiyonları: Pnömoni veya tüberküloz gibi enfeksiyonlar, akciğer dokusunda hava boşlukları oluşturarak siyah lekelerle gösterilebilir. İnterstisyel akciğer hastalıkları: Pulmoner fibrozis gibi hastalıklar akciğerlerdeki dokuda değişiklikler yaratır ve bu da röntgen görüntüsünde farklılıklar oluşturur. Bronşektazi: Bronşların genişlemesi ve iltihaplanmasıyla karakterizedir ve röntgende siyah lekeler şeklinde görülebilir. Kesin teşhis için bu lekelerin değerlendirilmesi, uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır.

Zeminin nekroinflamatuar reaksiyonu, hücre zedelenmesi veya doku hasarı sonucunda ortaya çıkan inflamatuar reaksiyon ve nekroz süreçlerinin bir arada görülmesidir. İnflamatuar reaksiyon, vücudun yabancı maddelere karşı koruyucu bir tepkisi olup, bölgede sıcaklık, kızarıklık, şişme ve ağrı ile kendini gösterir.

Medotomy Patoloji Konu Kitabı 402 sayfadan oluşmaktadır.

Otopsiye giren kişi, cesedin diseksiyon yoluyla ayrıntılı bir şekilde incelenmesini görür. Bu inceleme sırasında: 1. Vücudun dış görünümü incelenir, yara, iz veya belirgin değişiklikler tespit edilir. 2. İç organlar çıkarılarak her biri ayrı ayrı incelenir ve olası patolojik bulgular kayıt altına alınır. 3. Kan, idrar ve doku örnekleri alınarak laboratuvar testleri için hazırlanır. 4. Bulgular özenle belgelenir, fotoğraflanır ve otopsi raporunda yer almak üzere saklanır. Otopsi süreci, adli tıp uzmanı veya uzman bir patolog eşliğinde gerçekleştirilir.

Mesaneye indentasyonu olan prostat, prostat bezinin mesane üzerinde baskı oluşturması veya deformasyona yol açması anlamına gelir. Bu durum genellikle prostat büyümesi veya kanser gibi patolojik durumlarla ilişkilidir ve idrar akışını etkileyebilir.

Whipple triadı, tıpta insülinoma varlığını gösteren üç klinik belirtinin bir araya gelmesi olarak tanımlanır. Bu belirtiler şunlardır: 1. Açlık, baş dönmesi ve terleme atakları. 2. Saldırılar sırasında şiddetli hipoglisemi. 3. Glikoz verildikten sonra atakların geçmesi. Whipple triadı, ilk olarak Amerikalı cerrah Allen O. Whipple tarafından tanımlanmıştır.

Difüzyonu kısıtlı alan, yani su moleküllerinin hareketinin kısıtlandığı bölgeler, tehlikeli olabilir çünkü bu durum genellikle hücre şişmesi, tümör veya iskemi gibi patolojik durumlarla ilişkilidir. Bu tür durumlar, beyin dokusunda hasar, beyin ödemi, kanama ve diğer lezyonların belirtisi olabilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir. Difüzyonu kısıtlı alanların teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önemlidir.

Meme kanserinde "iyi huylu patoloji", memedeki hastalığın kanserli (kötü huylu) değil, zararsız (iyi huylu) olduğunu ifade eder. İyi huylu meme hastalıkları, genellikle yavaş büyüyen, diğer dokulara yayılmayan ve kanser riski taşımayan tümör ve lezyonları kapsar.

Patofizyo terimi, patoloji bölümüyle ilişkilidir. Patoloji, hastalıkların nedenlerini, gelişim süreçlerini ve sonuçlarını inceleyen bir tıp dalıdır.

Skuamöz metaplazi genellikle tehlikeli olarak kabul edilmez, çünkü bu, bir normal yetişkin hücre tipinin başka bir normal yetişkin hücre tipine dönüşmesi sürecidir. Ancak, bazı durumlarda skuamöz metaplazi kanserli (kötü huylu) hale gelebilir ve bu durum kanser riskini artırabilir. Bu nedenle, skuamöz metaplazi tespit edildiğinde, düzenli tıbbi kontroller ve gerekli tedavilerin uygulanması önemlidir.

Papiller tiroid karsinomu kuşkulu ifadesi, tiroid bezinde papiller kanser varlığının ince iğne biyopsisi gibi yöntemlerle şüpheli bulunması anlamına gelir. Bu durum, ultrasonda tiroid nodülünde şüpheli bulgular görülmesi veya ameliyatla çıkarılan tiroid dokusunda küçük papiller kanser odaklarının saptanması gibi durumlarda ortaya çıkabilir.

Bloklamada aşağıdaki bölümler bulunmaktadır: 1. Parafin Serilerinin Hazırlanması: Doku örneklerinin parafin ile kaplanması işlemi. 2. Parafin Kalıplarının Hazırlanması: Parafinin sıvı halde tutulduğu hazne, sıcak ve soğuk plakalar gibi bölümlerin ayarlanması. 3. Doku Gömme Cihazı: Bloklama için gerekli bileşenleri bünyesinde bulunduran cihaz. 4. Bloklama Teknikleri: Islak bloklama, buhar bloklama ve sprey bloklama gibi yöntemler. 5. Bloklama Araçları: Bloklama matları, pimler, metre ve sprey şişesi gibi gereçler.

CK 5/6 antikorları, aşağıdaki kanser türlerinde pozitif sonuç verebilir: Epitelioid mezotelyoma. Meme adenokarsinomu. Pankreas adenokarsinomu. Yumurtalık adenokarsinomu. Ancak, CK 5/6'nın pozitif olduğu kanser türleri bunlarla sınırlı değildir ve her durumda bir patologla görüşmek önemlidir.

T2 ağırlıklı diz MR, dizdeki su içeriğini ve patolojik süreçleri daha iyi görselleştirmek için çekilir. Bu görüntüleme yöntemi, özellikle aşağıdaki durumların teşhisinde kullanılır: Eklem sıvısı: Eklemdeki sıvı birikimlerini ve iltihaplanmaları değerlendirmek için. Yumuşak doku lezyonları: Menisküs yırtıkları, bağ dokusu hasarları gibi yumuşak doku yaralanmalarını tespit etmek. Tümörler: Yüksek su içeriğine sahip tümörler, T2 görüntülemede parlak (hiperintens) görünür. Ayrıca, T2 ağırlıklı MR, omurilik ve beyin gibi diğer bölgelerde de ödem ve inflamasyonu belirlemek için yaygın olarak kullanılır.