Osmanlıİmparatorluğu

Sultan III. Ahmed, Patrona Halil İsyanı sonucunda 20 Eylül 1730 tarihinde tahttan indirildi. İsyanın nedeni, Damat İbrahim Paşa'nın açtığı zevk ve sefahat devrinden memnun olmayan ve yapılan harcamaları israf olarak gören bir kitlenin oluşmasıydı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun savaştaki rolü, geniş topraklara hakim olmasını sağlayan ve birçok savaşı kazanmasına yardımcı olan önemli bir askeri güce sahip olmasıdır. Osmanlı'nın savaşlardaki stratejileri ve başarıları şu şekilde özetlenebilir: Stratejik savaş yöntemleri: Kuşatma ve cephe savaşları gibi yöntemlerle düşman kalelerini ve şehirlerini ele geçirmeyi hedeflemiştir. Askeri teknolojik gelişmeler: Musket, top ve kale savunma sistemleri gibi teknolojik yenilikler kullanarak diğer devletlere karşı üstünlük sağlamıştır. Lojistik ve tedarik stratejileri: Ordunun malzeme ihtiyacını karşılamak için gelişmiş bir lojistik ağ kurmuş, bu sayede uzun süreli seferler ve savaşlar sırasında ayakta kalabilmiştir. Dini ve siyasi motivasyonlar: Gazilik kavramı ve İslam'ın koruyucuları olma inancı, Osmanlı askerlerine güçlü bir motivasyon kaynağı olmuştur. Ayrıca, Osmanlı'nın savaşlardaki rolü, diplomatik ilişkilerde de kendini göstermiş ve askeri itibarı, komşularını korku içinde tutarak çatışmalara girmeden tavizler almasını sağlamıştır.

Doğanhisar eskiden Osmanlı döneminde Akşehir'e bağlı bir nahiye (bucak) durumundaydı.

Kanuni Sultan Süleyman, 6 Eylül 1566 tarihinde Zigetvar Kuşatması sırasında beyin kanamasından dolayı hayatını kaybetti. Ölümü, askerlerde moral bozukluğu yaratmaması için 42 gün boyunca gizli tutuldu ve oğlu II. Selim Belgrad'a gelene kadar bu durum saklandı.

Şahi Topu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılmış ve kullanılmış olan devasa bir savaş topu olarak önemlidir. İşte bazı nedenleri: 1. İstanbul'un Fethinde Kullanımı: Şahi Topu, 1453 yılında İstanbul'un fethinde kullanılarak surları aşındırmış ve Osmanlı ordusunun şehre girmesini sağlamıştır. 2. Mühendislik Başarısı: Topun tasarımı, üretimi ve taşınması, o döneme göre büyük bir mühendislik başarısı olarak kabul edilir. 3. Topçuluğun Gelişimi: Şahi Topu'nun üretimi, Osmanlı'nın topçu birliklerini daha da güçlendirmesine ve savaş teknolojisinde topçuluğun önemini anlamasına yol açmıştır. 4. Günümüze Kalan Miras: Orijinal parçalarından bazıları, günümüzde Londra'daki Tower of London müzesinde sergilenmektedir.

Osmanlı Arşivi ve Türk Arşivi aynı değildir. Osmanlı Arşivi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk yıllarından yıkılışına kadar geçen sürede imparatorluğun imzaladığı anlaşmalar, tutulan defterler ve diğer belgelerin yer aldığı arşivdir. Türk Arşivi ise, Türkiye Cumhuriyeti'nin arşivlerini kapsayan genel bir terimdir ve bu arşivler arasında Cumhuriyet Arşivi de bulunmaktadır.

Vezir, tarih boyunca çeşitli devlet yönetimlerinde önemli görevler üstlenmiş bir makamdır. Osmanlı İmparatorluğu'nda vezirin başlıca işleri şunlardır: 1. Devlet Yönetimi: Padişahın en yakın yardımcısı olarak devlet işlerinin yürütülmesini organize eder. 2. Hukuk ve Adalet: Yasaların uygulanmasını sağlar ve adaletin tesis edilmesiyle ilgilenir. 3. Askeri İşler: Ordunun yönetimi ve askeri stratejilerin belirlenmesi konularında görev alır. 4. Finans Yönetimi: Devletin mali işlerini denetler, bütçeyi hazırlar ve ekonomik istikrarı sağlamakla yükümlüdür. 5. Dış İlişkiler: Yabancı devletlerle ilişkilerin yürütülmesinde önemli rol oynar. Ayrıca, vezirler halkın refahını gözetmek, idari reformlar gerçekleştirmek ve devlet sırlarını korumak gibi sorumluluklara da sahiptir.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Viyana'yı alamamasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Olumsuz Hava Şartları: Kuşatma, kış aylarında gerçekleştirilmiş ve şiddetli yağışlar nedeniyle Osmanlı ordusunun tedariklerinin gecikmesine yol açmıştır. 2. Hazırlık Eksikliği: Viyana'yı kuşatmak için yeterli hazırlık yapılmamış, gerekli malzeme ve yiyecek temin edilememiştir. 3. Kale Savunması: Kale komutanı Kont Salm, etkili savunma tedbirleri almış ve Osmanlı toplarının etkisini azaltmak için şehir duvarlarının önüne ikinci bir duvar inşa ettirmiştir. 4. Avrupa'nın Desteği: Avusturya'yı Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ve İspanya İmparatorluğu desteklemiş, bu da Osmanlıların işini zorlaştırmıştır.

Prut Savaşı, 1710-1711 yılları arasında sürmüştür.

Çilingir rakı sofrası deyimi, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanmaktadır.

Sultan II. Mahmud, Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden düzenlemek ve modernleştirmek amacıyla yenilikler yapmıştır. Bu yeniliklerin bazı nedenleri şunlardır: İmparatorluğun çöküşünü durdurma çabası. Batı teknolojisi ve kültüründen yararlanma. Devletin iç ve dış tehlikelerle karşı karşıya olması. Halkın durumunu iyileştirme hedefi. II. Mahmud'un yaptığı yeniliklere örnek olarak Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması, kıyafet düzenlemelerinin yapılması, ilk nüfus sayımının gerçekleştirilmesi ve ilk resmi gazete olan Takvim-i Vekayi'nin yayımlanması verilebilir.

Vezir ve sadrazam kavramları Osmanlı İmparatorluğu'nda farklı anlamlar taşır, ancak günümüzde aynı anlamda kullanılabilirler. Vezir, Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında kullanılan ve günümüzdeki bakanlara karşılık gelen bir unvandır. Sadrazam ise, vezirlerin en üst rütbesidir ve padişahın mutlak vekili olarak devletin en yüksek yöneticisi olarak kabul edilir.

II. Selim, haremdeki hamamda ayağının kayması sonucu düşerek yaralanmış ve tedaviye rağmen 15 Aralık 1574 tarihinde vefat etmiştir. Bazı kaynaklara göre ise içkiye tövbe edip aniden bırakması nedeniyle baş dönmesi sonucu hayatını kaybettiği belirtilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet (FSM), Osmanlı İmparatorluğu'nun II. Mehmed döneminde kurulmuştur.

Kayseri, 1476 yılından itibaren Karaman eyaletine bağlı bir sancak merkezi olarak bağlıydı.

İltizam sistemi, 2. Mahmut döneminde Tanzimat Fermanı ile 1839 yılında kaldırıldı. Bu sistemin kaldırılmasının nedenleri şunlardır: - Keyfi uygulamalar: Mültezimler, daha fazla para kazanabilmek için halktan zorla ve daha fazla vergi talep etmiş, bu da halkın zor duruma düşmesine ve topraklarını terk etmesine yol açmıştır. - Kontrolden çıkma: Sistemin ülke geneline yayılması ve kontrolünün zorlaşması. - Ekonominin bozulması: Uzun süren savaşlar ve ticaret yollarının değişmesi nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisinin kötüleşmesi ve hazinede nakit para açığının oluşması.

II. Mehmed'in önemli olmasının bazı nedenleri: İstanbul'un Fethi: 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fethederek Bizans İmparatorluğu'na son vermiş ve bu olay, Orta Çağ'ın sonu ve Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Osmanlı'nın Genişlemesi: Anadolu ve Balkanlar'da fetihler yaparak Osmanlı Devleti'nin sınırlarını genişletmiştir. Askeri ve Teknolojik Gelişmeler: Askeri teknoloji alanında yenilikler yapmış, ateşli silahları etkin bir şekilde kullanarak Osmanlı'nın askeri üstünlüğünü artırmıştır. Entelektüel Kişiliği: Felsefe, hadis, tefsir, fıkıh, kelâm, tarih, geometri ve matematik gibi alanlarda yetişmiş, aynı zamanda birçok dil bilmiştir. Kültürel ve Sosyal Reformlar: Adalet, yönetim, maliye ve hukuk alanlarında reformlar yapmış, Sahn-ı Seman Medresesi gibi eğitim kurumları kurmuştur.

2012 yapımı 11 Eylül 1683 (orijinal adı: 11 Settembre 1683) filmi, Osmanlı ordularının Viyana kuşatmasında bozguna uğramasını konu alır. İtalyan yönetmen Renzo Martinelli'nin yaptığı tarihi ve dini içerikli film, Viyana kuşatması sırasında Polonyalılarla işbirliği yaparak kentin düşmesini engelleyen, sonradan "aziz" payesi alan rahip Marco d'Aviano'nun yaşamını anlatır. Filmin adında 11 Eylül 2001 saldırılarına gönderme yapıldığı iddiası bulunsa da yönetmen Martinelli, bunun kasıtlı bir tercih olduğunu ve 11 Eylül 2001'in ABD'ye yapılan saldırılarla bir ilgisi olmadığını belirtmiştir. Martinelli'ye göre, film asla İslam karşıtı değildir ve tamamen tarihçilerin öngördüğü Viyana kuşatmasını yansıtan bir yapıtadır.

Mahsusa filmi, Osmanlı İmparatorluğu'nun gizli servisi olan Teşkilat-ı Mahsusa'yı konu almaktadır. Filmde, Binbaşı Enver'in İtalyan işgali altındaki Trablusgarp'a giderek direniş için bir askeri karargâh kurması ve bu süreçte yaşadığı hikayeler anlatılmaktadır.

Gaziantep'te telgrafın kuruluşu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerçekleşmiştir.