Organlar

Uzviyet kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Organizma. Canlı bir varlığı meydana getiren organların bütünü. 2. Çeşitli organlardan meydana gelmiş bütün. Örneğin, bir mecmuanın müdürü veya bir mahallenin kendisi.

Vaskülitte çeşitli organlar etkilenebilir, bunlar arasında: Böbrekler; Kalp; Akciğerler; Beyin; Sindirim sistemi organları (mide, bağırsaklar). Ayrıca, vaskülit ekstremiteleri (kollar ve bacaklar) da etkileyebilir. Vaskülitin etkilediği organlar, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişebilir.

Preeklampsi durumunda birçok organ etkilenebilir: 1. Böbrekler: İdrarda protein kaçağı nedeniyle böbrek fonksiyonları bozulur. 2. Karaciğer: Karaciğer enzimlerinde artış ve trombosit sayısında azalma görülebilir. 3. Beyin: Şiddetli baş ağrıları ve görme bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıkabilir. 4. Plasenta: Plasentanın erken ayrılması veya bebeğe giden kan akımının azalması gibi sorunlar oluşabilir. 5. Rahim: Uteroplasental yetmezlik nedeniyle bebekte gelişme geriliği olabilir. Bu organların etkilenmesi, preeklampsinin anne ve bebek için ciddi sağlık sorunlarına yol açmasına neden olabilir.

Çoklu organ yetmezliğinde etkilenebilecek organlar şunlardır: Karaciğer; Böbrekler; Kalp; Beyin; Akciğerler; İnce bağırsak.

Kübik epitel, aşağıdaki yerlerde bulunur: 1. Böbrek tübüllerinin iç yüzeyi. 2. Tükürük bezlerinin kanalları. 3. Tiroid bezi. 4. Küçük safra kanalları. 5. Koroit pleksus. 6. Göz merceği kapsülü. 7. Pankreas ve karaciğerin salgı kanalları. 8. Retina.

Sistem, belirli işlevleri yerine getirmek üzere bir araya gelmiş organlar topluluğudur.

Ses oluşumu için kullanılan organlar şunlardır: 1. Diyafram: Göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran ve soluk alıp vermede görev alan kas. 2. Akciğerler: Soluk alma esnasında hava ile dolar ve konuşma için gerekli havayı sağlar. 3. Gırtlak ve Ses Telleri: Havanın yukarı itilerek ses telleri ile buluşması ve titreşmeye başlaması burada gerçekleşir. 4. Ağız, Burun ve Boğaz Boşlukları: Ses, bu boşluklardan geçerek boğumlandırma organlarının (dil, diş, damak, dudak) biçimlendirmeleri ile ayrı seslere dönüşür. 5. Sinüsler, Yumuşak ve Sert Damak, Çene, Dil ve Dudaklar: Sesin şekillenmesinde ve tınlamasında rol oynar.

İnterstityum, tüm vücuda yayılmış bir organ olup, aşağıdaki yerlerde bulunur: Derinin üst tabakasının altında. Bağırsakları, akciğerleri, kan damarlarını ve kasları kaplayan doku katmanlarında.

Sağ göğüste çeşitli yapılar ve organlar bulunmaktadır: 1. Kaslar: Göğüs duvarını oluşturan kaslar, aşırı zorlanma veya travma sonucu ağrıya neden olabilir. 2. Kaburga Kıkırdağı: Kostokondrit, kaburgaları göğüs kemiğine bağlayan kıkırdağın iltihaplanmasıdır ve sağ göğüste ağrıya yol açabilir. 3. Akciğerler: Plörezi (plevrit) gibi akciğer zarının iltihaplanması, sağ göğüste keskin ve batıcı ağrıya neden olabilir. 4. Sindirim Sistemi: Reflü gibi sindirim sistemi sorunları, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu sağ göğüste ağrıya yol açabilir. 5. Kalp: Nadiren de olsa, kalp sorunları sağ göğüste ağrıya neden olabilir. Sağ göğüste ağrı durumunda kesin teşhis için bir doktora başvurulması önerilir.

İnsan vücudunun en karmaşık organı beyindir. Beyin, düşünme, öğrenme, anımsama, konuşma, hareket etme, çevresel algılama ve duyu işlevleri gibi alanlarda çok sayıda fonksiyonu çalıştırabilir. Ayrıca, beynin %90’ı glia hücrelerinden, %10’u da nöronlardan oluşur. Beyin, aynı zamanda vücudun her bir kısmına kimyasal ve elektriksel sinyaller gönderen ve bu sinyalleri alan bir organ olarak da işlev görür.

Bebeklerde bazı organlar, gelişimlerinin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle daha az çalışır. Bu organlar arasında şunlar yer alır: 1. Sindirim Sistemi: Bebeklerin mideleri küçüktür ve sindirim salgılarının miktarı sınırlıdır, bu nedenle sık sık beslenmeleri gerekir. 2. Böbrekler: Bebeklerin böbrekleri ve idrar yolları düzensiz çalışır, idrar yapma sıklıkları fazladır. 3. Beyin ve Sinir Sistemi: Yeni doğmuş bebeklerde merkezi sinir sistemi gelişimi hızlıdır, ancak tam olgunlaşmamıştır ve refleks hareketler yaygındır. 4. Solunum Sistemi: Bebeklerin solunum yolları dar ve kısadır, solunumları hızlı ve yüzeyseldir. Bu organların işlevleri, bebek büyüdükçe ve geliştikçe zamanla iyileşir.

Solunum yetmezliğinde ilk etkilenen organlar, durumun altında yatan nedene bağlıdır. Solunum yetmezliği ilerledikçe ve şiddetlendikçe, kalp, beyin ve böbrekler dahil olmak üzere birden fazla organ daha fazla etkilenebilir.

Karaciğer, insan vücudundaki en büyük iç organdır.

Pelvik bölgede bulunan organlar şunlardır: Kadın üreme organları: rahim (uterus); yumurtalıklar (overler); fallop tüpleri; vajina. İdrar sistemi organları: idrar kesesi (mesane); üretra. Sindirim sistemi organları: rektum; anüs. Damarlar, sinirler ve lenf bezleri. Pelvik bölge, ayrıca pelvik taban kasları, sinirler ve bağ dokuları da içerir.

Çene altında bulunan organlar şunlardır: 1. Mandibula (Alt Çene): Çenenin hareket kabiliyetini sağlayan kemiktir. 2. Submandibuler Tükürük Bezi: Çene altında yer alan ve tükürük üreten bir bezdir. 3. Mastikasyon Kasları: Çiğneme ve konuşma işlevlerinde rol oynayan kaslardır (örneğin, masseter, temporalis). 4. Sinir ve Damar Ağı: Çene bölgesinin beslenmesi ve sinirsel iletileri için önemlidir.

Nöroendokrin tümörler genellikle vücudun çeşitli organlarında ortaya çıkar, bunlar arasında: Gastrointestinal sistem: ince bağırsaklar, mide, rektum. Akciğerler. Pankreas. Ayrıca, feokromositoma, paraganglioma, tiroid medüller kanseri ve hipofiz adenomları da nöroendokrin tümör kapsamında yer alır.

Fistül çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Anatomik bölgeye göre: Anal (perianal) fistül. İdrar yolu fistülleri. Enteroenteral fistül. Enterokutan fistül. Rektovajinal fistül. Trakeoözofageal fistül. Yapısal özelliklerine göre: Tam fistül. Yarım (inkomplet) fistül. Basit fistül. Kompleks fistül. Oluşum nedenine göre: Travmatik fistül. Enfeksiyöz fistül. Neoplastik fistül. İatrojenik fistül. Konjenital (doğuştan) fistül.

Alkol ve sigara en çok karaciğere zarar verir. Alkolün zarar verdiği organlardan bazıları: Sindirim sistemi: Gastrit, ülser, pankreatit, karaciğer yağlanması, hepatit, siroz. Kalp ve damar sistemi: Hipertansiyon, ritim bozuklukları, kalp kası hasarı, damar tıkanıklıkları. Sinir sistemi: Beyin hasarı, demans, periferik nöropati, epileptik nöbetler. Sigaranın zarar verdiği organlardan bazıları: Akciğerler: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), amfizem, akciğer kanseri. Kalp ve damarlar: Kalp hastalıkları, koroner arter hastalığı, felç. Cilt: Erken yaşlanma, cilt kanseri.

İntramural terimi, "bir organın duvarları içinde bulunan" anlamına gelir. Dolayısıyla, "intramural seyir" ifadesi, bir organın duvarlarının içinde gerçekleşen bir hareketi veya olayı ifade edebilir.

Organlarla ilgili iki hikaye örneği: 1. Gece Konuşan Organlar Hikayesi: Ahmet adında bir çocuk, yemekten sonra uykuya daldığında organlarının konuştuğunu hayal eder. 2. Duyu Organları Hikayesi: Bir gün beş duyu organı kendi aralarında üstünlük mücadelesi vermek için tartışmaya girer.