Nörobilim

Odaklanmak için beta frekansı önerilir.

"Plasebo Sensin" kitabı, Dr. Joe Dispenza tarafından yazılmış olup, plasebo etkisinin sağlık ve yaşam üzerindeki etkilerini anlatmaktadır. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: Plasebo etkisinin tarihi ve fizyolojisi: Plasebo etkisiyle iyileşen gerçek yaşam hikayeleri paylaşılmaktadır. Nörobilim, biyoloji, psikoloji ve kuantum fiziği: Bu alanlardaki son araştırmalar bir araya getirilerek plasebo etkisinin işleyişi açıklanmaktadır. Eski inanç ve algıların değiştirilmesi: Okuyucuya, düşüncelerini ve duygularını değiştirerek sağlığını ve yaşamını nasıl iyileştirebileceği gösterilmektedir. Görselleştirme ve meditasyon: Plasebo etkisinden yararlanmak için pratik stratejiler ve egzersizler sunulmaktadır.

Duyu reseptörlerinin ortak özellikleri şunlardır: 1. Duyusal uyaranlara karşı duyarlılık: Her bir duyu reseptörü, belirli bir tür uyarana karşı duyarlıdır. 2. Uyarıyı elektriksel sinyallere dönüştürme: Çevrelerindeki uyaranları algılayarak, bu uyaranların enerjisini elektriksel sinyallere dönüştürürler. 3. Sinir hücrelerine bağlılık: Duyu reseptörleri, duyu sinirleriyle beyine bağlıdır ve uyarıyı sinir hücrelerine iletirler. 4. Adaptasyon: Uyaranlara karşı bir süre kısmen veya tümüyle adapte olabilirler.

Beyin Enstitüsü'nde aşağıdaki bölümler bulunmaktadır: 1. Beyin Sağlığı: Nöropsikoloji ve nörobilim araştırmaları. 2. Beyin Eğitimi: Koçluk, mentorluk ve eğitim programları. 3. Mental Sağlık: Psikolojik danışmanlık ve terapi hizmetleri. 4. Araştırma ve Yayınlar: Akademik araştırmalar ve yayınlar. 5. Etkinlik ve Seminerler: Bilimsel etkinlikler ve kamplar. 6. Özel Projeler: Topluma fayda amaçlı nörobilim projeleri. Ayrıca, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde de beyin ve sinir cerrahisi bölümü bulunmaktadır.

Ergenlik döneminde beyinde şu değişiklikler meydana gelir: 1. Sinaptik Budama: Çocukluk döneminde fazla üretilen sinaptik yapılar (nöronlar arasındaki iletişim yolları) azalır. 2. Miyelinleşme: Miyelin, sinir sıkışmasının daha hızlı iletilmesini sağlayan koruyucu bir yağ katmanıdır. 3. Prefrontal Korteksin Gelişimi: Bu bölge, karar verme, tahrik kontrolü ve uzun vadeli planlama gibi işlevlerden sorumludur. 4. Limbik Sistemin Aktivasyonu: Duygusal tepkiler ve ödül-motivasyon ile ilgili olan limbik sistem, prefrontal kortekse kıyasla daha hızlı gelişir. 5. Dopamin Düzeylerindeki Değişimler: Dopamin, beynin değeri ve motivasyon ile ilgili kimyasalıdır. 6. Sosyal Beynin Gelişimi: Ayna nöronları ve sosyal beyin bölgeleri gelişir, bu da ergenlerin empati kurma ve sosyal yolları anlamalarını artırır. Bu süreç, hormonal değişiklikler ve çevresel faktörlerden de etkilenir.

Dış dünyayı algılamak mümkündür, ancak bu algı süreci oldukça karmaşıktır ve beynimiz tarafından gerçekleştirilen bir dizi işlemi içerir. Algılama süreci şu şekilde gerçekleşir: 1. Dış dünyadan gelen uyarılar, retinada ışık dalgalarına dönüştürülür ve görsel kortekste işlenir. 2. Görsel korteks, aldığı sinyalleri analiz eder ve anlamlı görüntülere dönüştürür. 3. Beynimiz, önceki deneyimlerimizden ve bilgilerimizden yararlanarak algılarımızı oluşturur. Ancak, algımız subjektiftir ve beynimizin sınırlılıklarından ve önyargılarımızdan etkilenir.

Kısa süreli çalışma belleği, beynin yürütücü işlevlerinin temelini oluşturan bir bilişsel sistemdir. Bu belleğin üç temel bileşeni şunlardır: 1. Merkezi yönetici: Dikkati yönlendiren ve bilgi akışını kontrol eden ana sistemdir. 2. Fonolojik döngü: Sözel bilgileri kısa süreli depolayan ve tekrar eden sistemdir. 3. Görsel-mekansal alan: Görsel bilgileri ve konumları geçici olarak tutan sistemdir. Bu sistem, prefrontal korteks ile de ilişkilidir ve burada yönetilir.

Beyin antenleri olarak adlandırılan dentritler, nöronların diğer hücrelerden gelen bilgileri yakalayıp kendi santrallerine (akson) iletmelerini sağlar. Bu çalışma mekanizması şu şekilde gerçekleşir: 1. Uyarının Alınması: Dış dünyadan veya vücudun içinden gelen bilgi, duyusal nöronlar aracılığıyla beyne iletilir. 2. Sinyalin İletimi: Dentritler, bu bilgiyi yakalayarak aksona gönderir. 3. Elektriksel ve Kimyasal Sinyaller: Akson, bilgiyi yayan kesecikler içerir ve bu kesecikler, elektriksel sinyali kimyasal sinyale çeviren nörotransmitterlerle doludur. 4. İletişim: İki nöron arasındaki sinaps boşluğu, bu kimyasal sinyalleri kullanarak bir hücreden diğer hücreye bilgi aktarımını sağlar.

Kortikal plastisite, beynin çevresel koşullara ve yeni deneyimlere bağlı olarak kendini yeniden organize etme yeteneğidir. Bu süreç iki temel durumda meydana gelebilir: 1. Öğrenme ve hafıza plastisitesi (gelişim plastisitesi): Normal beyin gelişimi sırasında, immatür beyin dokusunun erişkinliğe kadar geçen süreçte duyusal verilere uyum sağlaması. 2. Adaptif plastisite: Yaralanma sonrası fonksiyon kayıplarının kompansasyonu, beynin kaybedilen davranışları yeniden öğrenmesi. Kortikal plastisite, kullan ya da yok et ilkesine dayanır; yani aktif olarak kullanılmayan sinirsel devreler zamanla bozulur.

Dinlenme potansiyeli, bir sinir hücresinin (nöron) dinlenme halindeyken içi ve dışı arasındaki voltaj farkıdır. Bu durumda, nöronun zar potansiyeli yaklaşık -70 mV civarındadır ve hücre içi negatif, hücre dışı ise pozitif yüklüdür.

Uykuda bilinç tamamen kapalı değildir, aksine farklı bir bilinç durumu yaşanır.

Ayna nöron, bir canlının herhangi bir hareketi kendisi yaptığında ve aynı hareketi yapan birini gözlemlediği durumların her ikisinde de ateşlenen nöronlardır. Bu nöronlar, gözlemcinin sanki karşısındakinin hareketini kendisi yapıyormuş gibi aktifleşirler. Ayna nöronlar ilk olarak, 1980'lerden başlayarak 1990'lara kadar bu konuda araştırma yapan Giacomo Rizzolatti ve ekibi tarafından bulunmuştur. Ayna nöronların bulunduğu bazı beyin bölgeleri şunlardır: premotor korteks; yardımcı motor alan; birincil somatosensoriyel korteks; alt parietal korteks.

Bisiklet sürmek, beynin frontal lob, parietal lob ve serebellum loblarını çalıştırır. - Frontal lob: Planlama, karar verme ve dikkat gibi bilişsel fonksiyonları kontrol eder. - Parietal lob: Denge ve uzaysal algı gibi becerileri yönetir. - Serebellum: Koordinasyon, denge ve hareketlerin düzgün bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.

Godelian, bilgisayar bilimci, sinirbilimci ve içerik üreticisi olarak çalışmaktadır. Ayrıca, Youtube kanalında nörobilim ve psikoloji araştırmalarıyla ilgili içerikler yayınlamaktadır.

Aktivasyon-Sentez Modeli, rüyaların oluşum sürecini açıklayan bir teoridir ve Allan Hobson ve Robert McCarley tarafından geliştirilmiştir. Bu modele göre, rüyalar beynin rastgele sinirsel aktivitelerinin bir sonucudur. Bu teoriye göre, rüya içeriğinin mutlaka anlamlı olması gerekmez; daha ziyade beynin tutarlı bir hikaye yaratma girişiminin bir ürünüdür.

Bilişsel sinirbilim laboratuvarında yapılan çalışmalar, beynin karmaşık işlevlerini anlamak ve açıklamak amacıyla bilgisayar bilimleri, matematik ve nörobilimi bir araya getirir. Bazı araştırma alanları ve yöntemler: Ürünlerin beyin üzerindeki etkilerinin araştırılması. Elektrofizyolojik işaret işleme. Kognitif skorlama. ERP ölçümleri. Makine öğrenmesi uygulamaları. Ayrıca, manyetik rezonans görüntüleme (MR), elektroensefalografi (EEG) ve transkraniyal manyetik stimülasyon gibi yöntemler de bilişsel sinirbilim araştırmalarında sıkça kullanılır.

Translasyonel tıp, çeşitli hastalıklara bakar ve bu hastalıklar arasında: Kanser; Moleküler biyoloji hastalıkları; Nörobilim hastalıkları; Kardiyovasküler hastalıklar; İlaç taşıma ve hücre kültürü hastalıkları. Ayrıca, translasyonel tıp, genel insan sağlığı ve uzun ömür ile ilgili hastalıklara da odaklanır.

Ölülerin gözyaşı dökmemesi, ölüm sonrası beyin ve diğer vücut fonksiyonlarının tamamen sona ermesi nedeniyle mümkündür.

Beyin sembolü (🧠) genellikle şu anlamlara gelir: Zeka ve düşünme: Beyin emojisi, zekâ, düşünme, yaratıcılık veya problem çözme gibi kavramları ifade etmek için kullanılır. Psikoloji ve nörobilim: Sosyal medyada, psikoloji veya nörobilim çalışmalarını tartışan öğrenciler arasında popülerdir. Uyarı: Kahve falında beyin görmek, fal sahibi için bir uyarı mahiyetinde olup, daha temkinli kararlar vermesi gerektiğini simgeler. Ayrıca, beyin sembolü eski Mısır yazıtlarında, kafalarından yaralanan ve vücutlarında felç ortaya çıkan insanların durumlarını tartışmak için kullanılmıştır.

Kötü anılar, beyinde limbik sistem içinde yer alan hipokampüs ve amigdala gibi yapılarda saklanır. Bu bölgeler, duygusal yoğunluklu anıların işlenmesinde ve beyinde daha kalıcı hale gelmesinde önemli rol oynar.