Nörobilim

Odaklanmayı artırmak için beta ve düşük gamma frekansları önerilir. Beta frekansları (12-30 Hz). Düşük gamma frekansları. Odaklanmayı artıran diğer frekanslar arasında 40 Hz (derin odaklanma ve meditasyon) ve 14-30 Hz (beta dalgaları) bulunur. Ses frekanslarının etkisi kişiden kişiye değişebilir. Frekansların etkisini deneyimlemek için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: YouTube. iknasanati.com. Ses frekanslarını kullanmadan önce bir uzmana danışılması önerilir.

Multipolar, unipolar, bipolar ve pyramidal terimleri, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşır: Nöron tipleri: Multipolar nöronlar. Unipolar nöronlar. Bipolar nöronlar. Pseudounipolar nöronlar. Ruh sağlığı: Unipolar depresyon (majör depresif bozukluk). Bipolar depresyon. Beyin yapısı: Pyramidal nöronlar.

Duyu reseptörlerinin ortak özellikleri şunlardır: Uyarılara tepki verme: Işık, ısı gibi harici uyarılara tepki gösterebilirler ve duyu sinirlerine sinyal gönderirler. İşlevlerine göre sınıflandırma: Kemoreseptörler, termoreseptörler, mekanoreseptörler, fotoreseptörler ve nosiseptörler olarak beş ana gruba ayrılırlar. Dağılım: Vücutta yaygın olarak bulunurlar, ancak dağılımları homojen değildir. Adaptasyon: Sürekli aynı düzeydeki bir uyarana giderek daha az yanıt oluştururlar, bu durum adaptasyon mekanizması ile sağlanır. Yerleşimlerine göre sınıflandırma: Eksteroreseptörler (deride), interoreseptörler (iç organlarda), propriyoreseptörler (kas, tendon ve eklemlerde) ve teloreseptörler (göz ve kulak) olarak sınıflandırılırlar.

"Plasebo" kitabı farklı anlamlarda farklı içerikler sunmaktadır: Serhat Ahmet Tan'ın "Plasebo" kitabı, kader ve insanın kaderi değiştirme olasılığı üzerine bir bakış açısı sunar. N. Ahmet Erözenci'nin "Plasebo - Bir Yalancı Mutluluk Romanı", ütopik bir adada geçen ve tek adam yönetimi temasını işleyen bir hikayedir. Joe Dispenza'nın "Plasebo Sensin - Değişim Zihinde Başlar", zihnin sağlık ve yaşam üzerindeki etkisini ve bu etkiyi nasıl kullanabileceğimizi ele alır.

Beyin Enstitüsü'nde bulunan bazı bölümler ve alanlar: Beyin Sağlığı: Nöropsikoloji. Beyin Eğitimi: Beyin antrenörlüğü, nöro liderlik, nöro koçluk, nöro wellness, akıl ve zeka oyunları. Mental Sağlık: Duygusal zeka, stres yönetimi. Araştırma ve Yayınlar: Nörobilim alanında akademik araştırmalar ve yayınlar. Özel Projeler: Topluma fayda amaçlı nörobilim temelli projeler. Ayrıca, Beyin Enstitüsü'nde eğitim, danışmanlık, koçluk, terapi, oyun ve envanter gibi hizmetler de sunulmaktadır. Paris'teki Beyin Enstitüsü (ICM) ise beyin, nörolojik ve psikiyatrik hastalıklar üzerine temel ve klinik araştırmalar yapan bir araştırma merkezidir.

Ergenlik döneminde beyinde şu değişiklikler meydana gelir: Gri madde değişiklikleri: Prefrontal korteks ve limbik sistemde gri madde miktarı artar ve azalır. Beyaz madde değişiklikleri: Beyaz madde hacminde artışlar ve yeniden düzenlemeler olur. Hormon etkisi: Hormonlar, beynin organizasyonunu ve durumlara tepki verme şeklini değiştirir. Budama: Kullanılmayan bazı hücreler arası bağlantılar budanır, kullanılan bağlantılar ise daha hızlı ve etkili iletişim kurar. Uzmanlaşma: Beyin, ilgi alanlarını belirlemeye başlar ve seçilen alanda uzmanlaşmaya yönelir. Bu değişiklikler, gençlerin risk alma, öfke kontrolü ile ilgili güçlük yaşama ve duygusal dalgalanmalar yaşamasına neden olabilir.

Kısa süreli çalışma belleği, beynin farklı bölgelerinde bulunan nöroanatomik süreçlerle ilişkilidir. Baddeley ve arkadaşlarının 1974 yılında ortaya attığı çok bileşenli çalışma belleği modeline göre, çalışma belleği üç bileşenden oluşur: 1. Merkezi yönetici: Bilgi akışını düzenler ve dikkati kontrol eder. 2. Fonolojik döngü (seslendirme döngüsü): İşitsel/sözel bilginin kısa süreli depolanmasını sağlar. 3. Görsel-uzamsal kopyalama: Görsel ve uzamsal bilginin çalışma belleğine dahil edilmesini sağlar. Epizodik tampon ise 2000 yılında Baddeley tarafından modele eklenmiş olup, çalışma belleği ile uzun süreli bellek arasındaki bağlantıyı sağlar. Beyindeki fiziksel bir konumun tek başına çalışma belleğinden sorumlu olmadığı düşünülmektedir.

Beyin antenleri, yani dendritler, diğer sinir hücrelerinden gelen sinyalleri algılar. Çalışma prensibi: 1. Elektrik sinyalleri: Dendritler, bir hücreden gelen bilgileri yakalar ve bunları akson adı verilen santrale iletir. 2. Nörotransmitterler: Aksonun ucunda, elektrik sinyalinin kimyasal sinyale dönüştüğü keseler bulunur. 3. Sinaps boşluğu: Nöronlar, sinaps boşluğu ile ayrılır. 4. Alıcılar: Alıcı hücre yüzeyinde, moleküllerin geçişine izin veren alıcı kapılar bulunur. Bu sayede, beyin bir sinyali çok kısa sürede vücudun istenen yerine ulaştırır.

Dış dünyayı algılamak mümkündür, ancak bu algı, beynin duyusal verileri yorumlaması ve içsel modellerle şekillenmesi nedeniyle tam anlamıyla gerçekçi bir yansıma olmayabilir. Algılama süreci şu şekilde gerçekleşir: Dış dünyadan gelen ışıklar gözlere çarpar. Beyin, bu verileri işleyerek anlamlı bir "gerçeklik" oluşturur. Bu gerçeklik, geçmiş deneyimler, inançlar ve anlık duygulardan etkilenir. Bazı felsefi ve bilimsel görüşler dış dünyanın algılanabilirliği hakkında farklı bakış açıları sunar: Platon'un Mağara Alegorisi: İnsanlar sadece gölgeleri görür, gerçek dünya ise duvarın ötesindedir. David Hume: Dış dünyaya ve nesnelere olan inanç, hayal gücünün bir ürünüdür. Sonuç olarak, dış dünya algısı, hem biyolojik hem de manevi niteliklerle şekillenir ve bu algı, kişisel ve öznel bir deneyimdir.

Kortikal plastisite, beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneğidir. Bu terim, aynı zamanda nöroplastisite olarak da bilinir ve beynin, yeni deneyimlere ve çevre koşullarına bağlı olarak nöral yolların yeniden organize olma yeteneğini ifade eder. Kortikal plastisite, iki temel durumda meydana gelebilir: Normal beyin gelişimi sırasında: İmmatür beyin dokusunun, duyusal verilere maruz kalarak erişkinliğe kadar geçirdiği süreç. Adaptif plastisite: Yaralanma sonrası fonksiyon kayıplarının telafi edilmesi.

Uyku sırasında bilinç tamamen kapalı değildir. Uyku, bilincin değiştiği ve duyusal etkinliğin azaldığı bir haldir. Uyku sırasında bilinç, farklı uyku aşamalarına göre değişiklik gösterir. Uyku sırasında bilincin durumu, kişinin sağlık durumu ve uyku kalitesi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Dinlenme potansiyeli, uyarılmamış bir nörondaki voltaj farkıdır. Dinlenme potansiyelinin oluşmasında rol oynayan iyonlar arasında tek değerlikli K+, Na+ ve Cl- iyonları bulunur. Dinlenme potansiyeli, iki ana faktöre bağlıdır: Membranın seçici geçirgenliği. Hücre içindeki iyon konsantrasyonundaki farklılıklar.

Bisiklet sürmek, beynin hipokampus gibi bölgelerinde yeni beyin hücrelerinin gelişimini teşvik edebilir, bu da hafıza ve öğrenme ile ilişkilidir. Ancak, bisiklet sürmenin beynin belirli bir lobunu doğrudan çalıştırdığına dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır. Bisiklet sürmek, genel olarak beyin fonksiyonlarını iyileştiren kan akışını ve beyne giden oksijen miktarını artırır.

Ayna nöron, bir canlının herhangi bir hareketi kendisi yaptığında ve aynı hareketi yapan birini gözlemlediği durumların her ikisinde de ateşlenen nöronlardır. Bu nöronlar, gözlemcinin sanki karşısındakinin hareketini kendisi yapıyormuş gibi aktifleşirler. Ayna nöronlar ilk olarak, 1980'lerden başlayarak 1990'lara kadar bu konuda araştırma yapan Giacomo Rizzolatti ve ekibi tarafından bulunmuştur. Ayna nöronların bulunduğu bazı beyin bölgeleri şunlardır: premotor korteks; yardımcı motor alan; birincil somatosensoriyel korteks; alt parietal korteks.

Rüyaların aktivasyon-sentez modeli, rüyaların beynin uyku sırasında meydana gelen nöral aktiviteyi anlamlandırma girişimi olduğunu savunan bir teoridir. Bu modele göre: Beyin sapında yüksek düzeyde aktivite gereklidir ve bu aktivite REM uykusu ve rüyasıyla sonuçlanır. Ön beyin, beyin sapının aktivasyonundan kaynaklanan rastgele sinyallere anlam vermeye çalışır ve bu da tutarlı rüyalarla sonuçlanır. Bu teori, rüyaların anlamsız olduğunu ima etmez; aksine, bilişsel öğelerin kaotik ve kendiliğinden yeniden birleşmesiyle yeni bilgi konfigürasyonları, yani fikirler üretildiğini öne sürer.

Godelian, sinirdilbilimci ve psikanalist olarak çalışmaktadır. Ayrıca, popüler kültür öğeleriyle ilgili psikoanaliz yaptığı bir YouTube kanalı bulunmaktadır. Godelian, özellikle psikolog diplomalı sahtekarları ifşa etmesiyle tanınmaktadır.

Translasyonel tıp, temel biyomedikal bilimlerin klinik uygulamalara dönüştürülmesini amaçlar ve çeşitli hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisini hedefler. Bazı hastalık grupları: Kronik hastalıklar. Kanser. Translasyonel tıp, laboratuvar ve klinik arasındaki bilgi akışını artırarak, yeni tanı araçları ve tedavi yöntemlerinin keşfedilmesini ve geliştirilmesini destekler.

Ölüler gözyaşı dökmez çünkü ölüm, yaşam fonksiyonlarının tamamen sona ermesiyle karakterize olan bir durumdur. Bazı kültürel inançlarda ise ölülerin ağladığını göstermek için sembolik anlamlar kullanılabilir.

Bilişsel sinirbilim laboratuvarında yapılan bazı çalışmalar şunlardır: Farklı eğitim yöntemlerinin veya materyallerinin öğrenciler üzerindeki etkisinin araştırılması. Beyindeki aktivasyonlara göre konunun ne ölçüde katılımcılar tarafından öğrenilebileceğinin tahmin edilmesi. Verilen eğitimlerin beyinde gerçekten bir değişime neden olup olmadığının incelenmesi. Bilişsel yetilerin incelenmesi için çeşitli teknik ve yazılımların kullanılması. Göz takip cihazı ile katılımcıların göz hareketlerinin kaydedilmesi. fNIRS ve EEG cihazları ile bilişsel faaliyetlere ilişkin beyin aktivitelerinin izlenmesi. MR ve fMRI verilerinin analiz edildiği güçlü bilgisayarların kullanılması. tDCS yöntemiyle yapay lezyonlar oluşturularak beyin işleyişinin şekillendirilmesi. Klinik gruplarla yapılan çalışmalar için bilişsel yetileri ölçen testlerin geliştirilmesi.

Beyin sembolü, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Genel anlam: Beyin sembolü, zihinsel faaliyetlerin merkezi olan bu organla ilişkili olarak "beyin" veya "zeka" anlamına gelir. Eski Mısır: MÖ 17. yüzyılda yazılan bir yazıtta, beyin sembolü, kafalarından yaralanan ve sonrasında vücutlarında felç ortaya çıkan insanların durumlarının tartışılmasında kullanılmıştır. Akademik ve yaratıcı kullanım: Akademik zekayı vurgulama, yaratıcı fikir üretimi ve nörobilim ilgisi gibi anlamlarda kullanılır. Sosyal medya: Özellikle öğrenciler arasında popülerdir, ancak TikTok gibi platformlarda NSFW (cinsel içerikli) anlamda kullanımına dikkat edilmelidir.