Mükellefiyet

Gerçek kişi tam mükellef olmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Gelir İdaresi Başkanlığı'na bağlı vergi dairesine başvuru yapmak. 2. Vergi levhası almak. 3. Vergi beyannamelerini düzenli olarak vermek ve vergileri zamanında ödemek. Tam mükellefiyet, Türkiye'de ikamet eden ve yılın büyük kısmını ülkede geçiren kişilerin tüm gelirleri üzerinden vergilendirildiği durumu ifade eder.

Defter Beyan Sistemi (DBS)'ye başvurabilecek olanlar şunlardır: 1. Serbest meslek sahipleri (doktorlar, avukatlar gibi). 2. Basit usulde vergi mükellefleri (küçük işletmeler). 3. İşletme hesabına göre defter tutanlar. Bu mükellef grupları, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanunu çerçevesinde DBS'yi kullanmak zorundadır.

Evet, vergi levhası aldıktan sonra beyanname vermek gerekmektedir. Vergi levhası, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin her yıl mayıs ayının son gününe kadar vermeleri gereken beyannamelere göre oluşturulur ve bu beyannamelerin verilmesi zorunludur.

Evet, vergi levhasına sahip olmak zorunludur. Bu zorunluluk, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükellefleri için geçerlidir.

Mükellefiyet durumunun aktif olması, bir kişinin veya kurumun vergi ödeme yükümlülüğünün geçerli ve yürürlükte olduğunu ifade eder.

Dar ve tam mükellefiyet durumları, vergi mükelleflerinin ikametgahı ve elde ettikleri gelirlere göre belirlenir. Tam mükellefiyet şu şekilde tespit edilir: - Şahıs bazlı: Türkiye'de yerleşik olan gerçek kişiler ve kurumlar, yurt içi ve yurt dışındaki tüm kazançları üzerinden vergilendirilir. - Kurum bazlı: Sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları ve iş ortaklıkları gibi tüzel kişiler tam mükellef olarak kabul edilir. Dar mükellefiyet ise şu şekilde belirlenir: - Şahıs bazlı: Türkiye'de yerleşik olmayan gerçek kişiler, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilir. - Kurum bazlı: Kanunî ve iş merkezleri her ikisi de Türkiye'de bulunmayan kurumlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilir.

Gib işe başlama yoklaması, mükellefiyetin tesis edildiği tarihten itibaren en geç 15 gün içinde yapılır.

5510 sayılı Kanunun 4/1-b bendi, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan kişileri kapsar. Bu kapsama giren kişiler şunlardır: Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar; Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortakları; Tarımsal faaliyette bulunanlar. 5510 sayılı Kanunun 4/1-b bendine göre sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılıkları nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.

Vergi muafiyeti olan bir firma, fatura düzenleyemez.

Resen terkin edilen mükellefiyetin açılması için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir: 1. Vergi Borçlarının Ödenmesi: Varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi gerekmektedir. 2. Teminat Verilmesi: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesinin birinci fıkrasında belirtilen türde ve asgari teminat tutarında teminat verilmesi gerekmektedir. Bu şartlar yerine getirildikten sonra, işe başlama bildiriminde bulunulması halinde mükellefiyet tesis edilebilir. Ayrıca, sahte belge düzenleme fiilinin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespit edilenlerin de işe başlama bildiriminde bulunmaları durumunda aynı şartlar geçerlidir.

VUK 177 maddesi, Vergi Usul Kanunu kapsamında yer alan ve mükelleflerin defter tutma ve sınıf değiştirme hadlerini belirleyen bir maddedir. Bu madde kapsamında belirlenen bazı hususlar şunlardır: - Bilanço esasına göre defter tutma: Yıllık alış tutarı 2.000.000 TL, satış tutarı 2.800.000 TL olan mükellefler bilanço esasına göre defter tutmak zorundadır. - İşletme hesabı esasına göre defter tutma: Yıllık gayrisafi iş hasılatı 3.200.000 TL olan mükellefler işletme hesabı esasına göre defter tutabilirler. - Sınıf değiştirme: İş hacmi büyüdüğünde veya küçüldüğünde mükelleflerin sınıf değiştirmeleri ve buna göre defter tutmaları gerekmektedir.

Potansiyel mükellef, fiili olarak ticari faaliyete başladığında veya vergiye tabi bir işlem gerçekleştirdiğinde vergi mükellefi olur. Bu süreçte, ilgili vergi dairesine başvurarak mükellefiyet açılış işlemlerini tamamlamak gerekmektedir.

Matrah artırımından yararlanabilecek kişiler şunlardır: Gelir vergisi mükellefleri. Kurumlar vergisi mükellefleri. Muhtasar (stopaj) vergisi mükellefleri. Katma değer vergisi (KDV) mükellefleri. Ayrıca, matrah artırımından yararlanamayacak kişiler de vardır, bunlar arasında vergi kaçakçılığı veya usulsüzlük gibi konularda hakkında soruşturma yürütülen kişiler ve işletmeler de yer alır.

Özelgede yer alan konular şunlardır: 1. Mükelleflerin vergi durumları ve vergi uygulamaları ile ilgili açık olmayan veya tereddüt ettikleri hususlar. 2. Kanunlar, tebliğler, genelgeler ve iç genelgeler çerçevesinde verilen bilgiler. 3. Yargıya intikal etmiş olaylar ve hakkında vergi incelemesi yapılan konularla ilgili talepler özelge kapsamında değerlendirilmez. 4. Somut bir olaya dayanmayan, teorik hususlara ilişkin bilgi ve izahat talepleri de özelgenin dışında kalır. Özelge talepleri, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan "Özelge Talep Formu" kullanılarak yapılır.

Kimler vergi mükellefi sayılır sorusuna ilişkin genel kategoriler şunlardır: 1. Gerçek Kişi Mükellefler: Bireysel olarak gelir elde eden ve vergiye tabi olan kişilerdir. 2. Tüzel Kişi Mükellefler: Şirketler, dernekler, vakıflar gibi tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır. Ayrıca, yabancı yatırımcılar ve uluslararası ticaret yapan kuruluşlar da vergi mükellefi olarak kabul edilir. Vergi mükellefi olabilmek için gelir elde etmek, yasal sınırları aşan kazanca sahip olmak ve vergi dairesine kayıt yaptırmak gereklidir.

Gelir stopaj mükellefiyet açılışı için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Vergi Dairesine Başvuru: Bağlı olunan vergi dairesine bizzat başvurularak veya Gelir İdaresi Başkanlığı'nın (GİB) internet sitesi üzerinden İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden başvuru yapılabilir. 2. Gerekli Belgeler: Başvuru sırasında noter onaylı imza sirküleri, onaylı nüfus cüzdanı örneği ve ikametgah belgesi gibi belgeler sunulmalıdır. 3. Online Başvuru Süreci: - İnteraktif Vergi Dairesi'ne kullanıcı kodu, vergi kimlik numarası, T.C. kimlik numarası ve şifre ile giriş yapılır. - "İşlem Başlat" menüsünden "Mükellefiyet İşlemleri" ve ardından "Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Gelir Stopaj Mükellefiyeti Açılış Dilekçesi" seçilir. - Açılan ekranda merkez ve şube bilgileri ile hangi dönem itibariyle mükellefiyet açılışı istenildiği seçilir ve gerekli belgeler eklenir. - Bilgiler kontrol edilip "Onayla" butonuna basılarak işlem tamamlanır. Mükellefler, beyannamenin verileceği ay içerisinde mükellefiyetlerini kontrol ederek dönem tipini "aylık" olarak değiştirebilirler.

Mukim vergi mükellefi, bir kişinin tüm dünya gelirlerini vergileme yetkisine sahip olan ülkede yerleşik olması anlamına gelir. Bu terim, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması kapsamında, bir ülkede gelir elde eden kişinin, o ülkede de vergi mükellefi olduğunu gösteren bir belge olan mukimlik belgesi ile de ilişkilidir.

"TC kimlik numaralı mükellef için beyanname/bildirim gönderme yetkiniz bulunmamaktadır" ifadesi, mükellefin elektronik beyanname ve bildirimleri gönderme yetkisinin olmadığı anlamına gelir. Bu durum, genellikle sözleşme iptali yapılmış veya yetkili kişi olarak belirlenmiş bir meslek mensubu ile aracılık sözleşmesi bulunmayan mükellefler için geçerlidir.

Vergilendirme hatası, vergi ile ilgili hesaplarda veya vergilendirme sürecinde yapılan hatalar nedeniyle haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması durumudur. Vergilendirme hataları dört ana başlıkta incelenir: 1. Mükellefin şahsında hata: Verginin gerçek borçlusundan değil, başka bir kişiden istenmesi. 2. Mükellefiyette hata: Vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi. 3. Mevzuda hata: Vergi konusuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, evrak üzerinden vergi istenmesi. 4. Vergilendirme ve muafiyet döneminde hata: Aranan vergi ile ilgili vergilendirme döneminin yanlış gösterilmesi veya süre itibariyle eksik ya da fazla hesaplanması.

KDV'de "H" ve "D" ifadeleri farklı bağlamlarda kullanılabilir: 1. "H" ifadesi, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1/3-h maddesine atıfta bulunabilir ve bu madde, isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetleri kapsar. 2. "D" ifadesi, KDV'de "hizmet" kavramını tanımlamak için kullanılır ve hizmetler, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlanır.