• Buradasın

    Mükellefiyet

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Basit usulde vergi mükellefi tekrar gerçek usulde vergilendirmeye tabi olabilir mi?

    Evet, basit usulde vergi mükellefi tekrar gerçek usulde vergilendirmeye tabi olabilir. Basit usulden gerçek usule geçiş, aşağıdaki durumlarda yapılabilir: Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birinin bir takvim yılı içinde kaybedilmesi; Basit usule tabi olmanın şartlarını taşısalar bile kendi istekleri ile vergi dairesine dilekçe ile başvurulması. Gerçek usulden basit usule geçiş ise, arka arkaya iki takvim döneminde basit usule tabi olma şartlarında belirtilen hadlerin altında kalınması durumunda yapılabilir. Gerçek usulden basit usule geçiş için, izleyen yılın ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar vergi dairesine başvurulması gerekir.

    Damga vergisini kim öder deftere işlenir?

    Damga vergisini, sözleşmeyi imzalayan taraflar veya resmi daireler öder. Sözleşmeleri imzalayan taraflar: İki kişi arasında yapılan sözleşmelerde damga vergisini her iki taraf da öder. Resmi daireler: Resmi dairelerle kişiler arasında yapılan işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişiler öder. Damga vergisi deftere şu şekilde işlenir: Şirketler, damga vergilerini beyanname düzenleme programından hazırlayıp e-beyanname sistemine yükleyerek beyan eder. Şirketlerin, yaptığı sözleşmeler üzerinden hesapladığı damga vergisi, damga vergisi defterine işlenir ve ay sonunda, yazılı olan tutarlar damga vergisi beyannamesi ile vergi dairesine ödenir.

    E deftere geçiş süresi neden uzatıldı?

    E-defter oluşturma, imzalama ve yükleme sürelerinin uzatılmasının nedeni, mükelleflerin iş yükünü hafifletmek ve gerekli işlemleri zamanında tamamlamalarını sağlamaktır. Bu uzatma, özellikle resmi tatiller veya teknik sistem kesintileri gibi durumlar nedeniyle Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan duyurularla gerçekleştirilmektedir. Örneğin, 2025 yılı için 10 Haziran ve 16 Haziran tarihleri arasında oluşturulması gereken e-defter ve berat dosyalarının sisteme yüklenme süresi, 23 Haziran olarak uzatılmıştır.

    İnsanın teklife muhatap olabilmesi için hangi şartları taşıması gerekir?

    İnsanın teklife muhatap olabilmesi için taşıması gereken iki temel şart şunlardır: 1. Akıl: İslam hukukuna göre, insanın teklife muhatap olabilmesi için akli melekelerinin sıhhati gereklidir. 2. Baliğ (Ergenlik): Kişi, çocukluk devresinden çıkıp erkeklik veya kadınlık çağına ermiş olmalıdır. Ayrıca, teklife muhatap olabilmek için kişinin din hakkında bilgi sahibi olabilmesi amacıyla şer'î nassların yaygınlaştırılması ve ulaşılabilir hale getirilmesi gerekir.

    Tam ve dar mükellefiyet arasındaki fark nedir?

    Tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet arasındaki temel fark, mükellefin Türkiye'deki yerleşikliği ve gelir kaynağının niteliğidir. Tam Mükellefiyet: Türkiye’de yerleşik olan (ikametgahı veya iş merkezi Türkiye’de bulunan) gerçek ve tüzel kişileri kapsar. Dünya genelindeki tüm gelirleri üzerinden Türkiye'de vergilendirilir. Dar Mükellefiyet: Türkiye’de yerleşik olmayan ancak Türkiye’den gelir elde eden gerçek ve tüzel kişileri kapsar. Yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergi öderler. Örnek: Bir yabancı danışman, Türkiye’de bir şirkete hizmet verip fatura kestiğinde, bu gelir üzerinden KDV ve stopaj vergisi ödenir; vergi sorumluluğu genellikle hizmeti alan kişi ya da kurumdadır.

    Sürekli damga vergisi mükellefiyeti nedir?

    Sürekli damga vergisi mükellefiyeti, 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu'na göre, bazı kişi ve kurumların damga vergisi beyannamesi vermek ve vergiyi belirli dönemlerde ödemekle yükümlü olmasıdır. Sürekli damga vergisi mükellefiyeti kapsamında olanlar: Anonim şirketler ve limited şirketler. Gelir İdaresi tarafından belirlenen diğer kurum ve kuruluşlar. Bu mükellefler, bir ay içinde düzenledikleri tüm vergiye tabi kağıtların vergisini, izleyen ayın 23. günü akşamına kadar beyan etmek ve 26. günü akşamına kadar ödemek zorundadır.

    Dar mükellef ne demek?

    Dar mükellef, Türkiye'de yerleşik olmayan gerçek kişiler ya da merkezleri yurt dışında bulunan kurumların, sadece Türkiye kaynaklı gelirleri üzerinden vergilendirilmesini ifade eder. Dar mükelleflerin bazı özellikleri: Türkiye'de merkez veya iş yeri bulundurmazlar. Sadece Türkiye'de elde ettikleri gelirler için vergi öderler; yurtdışındaki gelirleri Türkiye'de vergiye tabi değildir. Türkiye'de daimi bir iş yeri veya temsilci yoksa, çoğu durumda gelirleri üzerinden stopaj yoluyla nihai vergilendirme yapılır. Dar mükellef olabilecek kişiler: Türkiye'de yaşamayan ve ikamet etmeyen ancak Türkiye kaynaklı gelire sahip olan bireyler. Türkiye'de merkez, şube veya iş yeri bulundurmayan yabancı şirketler ve diğer kuruluşlar. Uluslararası kuruluşlar. Türkiye'de yerleşik olmayan yatırımcılar.

    Hasılatta yüzde 20 fark olursa ne olur?

    Hasılat ile beyan arasındaki farkın %20'yi aşması durumunda mükellef izaha davet edilir. İzaha davet edilen işletmeler için: Pişmanlık hakkından yararlanılamaz. Ödenmeyen her ceza için gecikme zammı uygulanır. Mükellefin, davet yazısını aldıktan sonra 30 gün içinde izahta bulunması gerekir. Bu düzenleme, 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

    3181 sayılı kanun nedir?

    3181 sayılı kanun, farklı bağlamlarda farklı düzenlemelere işaret edebilir: 4/1/1961 Günlü ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun. Yürek Polimer Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne Yapılacak Yatırımın Desteklenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı. Türk Bayrağı Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi.

    Mükellefiyetsiz şube ne demek?

    Mükellefiyetsiz şube, bir şirketin ana merkezinden bağımsız bir şekilde faaliyet gösteren ve vergi mükellefiyeti olmayan bir şube veya işletme birimidir. Bu tür şubeler genellikle farklı ülkelerde veya vergi cenneti olarak bilinen bölgelerde kurulur. Mükellefiyetsiz şube açılışında uyulması gereken bazı prosedürler şunlardır: İşletmenin açılışından bir ay önce vergi dairesine mükellefiyetsiz şube açılış dilekçesi verilmelidir. Gelir beyannamesi (mükellefiyetsiz şube muhtasar beyanname) hazırlanmalıdır. Mükellefiyetsiz şubeler, vergi cenneti olarak bilinen bölgelerde faaliyet gösterdiklerinde bazı hukuki ve itibari risklerle karşı karşıya kalabilirler.

    Avukatların vergi numarası olur mu?

    Evet, avukatların vergi numarası olur. Avukatlar, serbest meslek kazancı elde ettikleri için vergi mükellefi olarak vergi kimlik numarası (VKN) almak zorundadır. Türkiye’de vergi kimlik numaraları bireyler için 11 hanelidir ve bu numara Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile aynıdır.

    Defter tutmayan mükellef nasıl tespit edilir?

    Defter tutmayan mükellefin nasıl tespit edilebileceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, basit usule tabi mükelleflerin bazı özellikleri şunlardır: Defter tutma zorunluluğu yoktur. Kazanç tespiti, Vergi Usul Kanunu’na göre alınması ve verilmesi zorunlu olan belgelere göre yapılır. Üç aylık dönemlerde, alış-gider ve satış-hasılat bilgilerini Defter-Beyan Sistemi'ne aktarmaları gerekir. Basit usule tabi mükellefler, birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunamazlar. Defter-Beyan Sistemi'ni kullanmak için, www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden veya gelir vergisi yönünden bağlı bulunulan vergi dairesi aracılığıyla başvuru yapmak gereklidir.

    E-Fatura mükellefi ile normal mükellef arasındaki fark nedir?

    E-fatura mükellefi ile normal mükellef arasındaki temel fark, fatura düzenleme ve iletim yöntemleridir. E-fatura mükellefi: Sadece elektronik ortamda fatura düzenler ve alır. Faturalar, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) sunucuları üzerinden alıcı ve satıcıya iletilir. E-fatura mükellefi olan işletmeler, birbirlerine kâğıt fatura yerine e-fatura kesmek zorundadır. Normal mükellef: Hem kağıt fatura düzenleyebilir ve alabilir, hem de e-fatura kullanabilir. E-fatura mükellefi olmayan vergi mükellefi tüzel ya da gerçek kişiler ile e-fatura kullanma zorunluluğu bulunan vergi mükellefi arasında e-arşiv fatura kullanılır. Özetle, e-fatura mükellefleri yalnızca dijital ortamda çalışırken, normal mükellefler hem kağıt hem de dijital fatura kullanabilir.

    Vergi dairesinde resen terk ne demek?

    Vergi dairesinde resen terk, mükellefin ticari, zirai veya mesleki faaliyetlerini fiilen sona erdirmesine rağmen bu durumu vergi dairesine bildirmemesi veya yapılan yoklama ve incelemeler sonucunda faaliyetinin bulunmadığının tespit edilmesi durumunda, mükellefiyet kaydının idare tarafından resen sona erdirilmesi anlamına gelir. Resen terk işleminin uygulanabilmesi için gereken bazı kriterler: Uzun süre beyanname verilmemesi. Faaliyet yokluğu. Tebligatların alınmaması. Sahte veya yanıltıcı işlem şüphesi. Mükellef, resen terk işlemine karşı Vergi Mahkemesi'ne başvurarak itiraz edebilir.

    Ek1 formuna kimler imza atar?

    Ek-1 formuna imza atacak kişiler, formun içeriğine göre değişiklik gösterebilir: Şirketler ve diğer tüzel kişiler için: Form, kurum kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası ile tamamlanır. Öğrenci ailesinin maddi durumunu gösteren beyanname için: Formu, öğrencinin velisi imzalar. Görev belgesi için: Ek-1'de örneği sunulan görev belgesi formu, çalışan ve işyeri/firma yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle düzenlenir.

    Vergi hukukunda ehliyet nedir?

    Vergi hukukunda ehliyet, bir kişinin vergi mükellefiyetine sahip olabilme ve vergiyle ilgili yükümlülüklere ve haklara tabi olabilme yeteneğini ifade eder. Vergi ehliyeti, bireylerin ve kuruluşların yasalar tarafından belirlenen vergi yükümlülüklerini yerine getirebilme ve vergi haklarını kullanabilme kabiliyetini içerir. Vergi hukukunda iki tür ehliyet vardır: 1. Hak ehliyeti. 2. Fiil ehliyeti. Vergi Usul Kanunu'nun 9. maddesine göre, "Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir".

    Vergi levhamı kaybettim ne yapmalıyım?

    Vergi levhasını kaybetmek durumunda yapılması gerekenler: Kayıp ilanı vermek: Vergi levhasının kaybolması durumunda kayıp ilanı verilmesi önerilir. Vergi dairesine başvurmak: Kayıp ilanı ile birlikte vergi dairesine gidilerek yeni vergi levhası başvurusu yapılmalıdır. Gerekli belgeleri hazırlamak: Başvuru sırasında iş yeri adresinin yer aldığı kira sözleşmesi veya tapusunun fotokopisi, muhasebe işlemlerinin yürütülmesi için noter onaylı vekaletname ve imza beyannamesi gibi belgelerin hazırlanması gerekebilir. Vergi levhası başvurusu, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın İnternet Vergi Dairesi sistemi üzerinden veya e-Devlet aracılığıyla çevrimiçi olarak da yapılabilir. Vergi levhası kaybı durumunda usulsüzlük cezası uygulanmaz.

    7326 aftan kimler yararlanabilir?

    7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'dan yararlanabilecek kişiler şunlardır: Sigortalılar: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan prim borcu olanlar. Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri: İlgili yıl için matrah artırımında bulunan ve artırılan matrah üzerinden %18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunanlar. Adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklar: Ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunması gerekenler. Ayrıca, terör suçundan hüküm giyenler ve belirli soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi devam edenler bu kanundan yararlanamaz.

    Kaç çeşit faal mükellef vardır?

    Faal mükellefler, aktif olarak ticari faaliyetlerde bulunan ve düzenli olarak vergi beyannamesi veren mükelleflerdir. Faal mükellefler iki ana kategoriye ayrılır: 1. Gerçek kişiler: Çalışanlar, serbest meslek sahipleri, emekliler gibi bireylerden oluşur. 2. Tüzel kişiler: Şirket, dernek, vakıf, kooperatif gibi kuruluşlardır. Pasif mükellefler ise ticari faaliyetlerini geçici olarak durduran veya tamamen sona erdiren mükelleflerdir. Dolayısıyla, iki çeşit faal mükellef bulunmaktadır.

    Gelir vergisi kanununun 23/14 maddesi nedir?

    Gelir Vergisi Kanunu'nun 23/14. maddesi, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edildiğini belirtir. Bu istisnanın uygulanabilmesi için aşağıdaki şartlar gereklidir: Türkiye'de hizmet arz eden gerçek kişinin bağlı bulunduğu işverenin dar mükellef kurum olması ve bu kurumun Türkiye'de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması; Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin ücret niteliğinde olması; Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapacağı ödemenin, bu kurumun yurtdışı kazançlarından karşılanması; Ücretin döviz olarak ödenmesi; Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi.