• Buradasın

    MedeniHukuk

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kentsel Dönüşüm Uzmanı Emrehan İnal nerede çalışıyor?

    Emrehan İnal, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde özel hukuk bölümünde medeni hukuk ana bilim dalında çalışmaktadır.

    Medeni hukuk ve Türk Medeni Kanunu arasındaki fark nedir?

    Medeni hukuk ve Türk Medeni Kanunu arasındaki fark şu şekildedir: - Medeni hukuk, bireyler arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen geniş kapsamlı bir hukuk dalıdır. - Türk Medeni Kanunu, medeni hukukun temel kaynağını oluşturan ve bu alandaki kuralları yazılı hale getiren yasadır.

    Yüze karşı boşanma ne demek?

    Yüze karşı boşanma, Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesine göre, eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi durumunda diğer eşin açabileceği boşanma davasıdır. Bu durumda boşanma davası açılabilmesi için gereken şartlar şunlardır: - İşlenen suçun toplum tarafından şiddetle tepki çekilen ve ahlaki açıdan kabul edilemez olarak nitelendirilen suçlardan biri olması; - Suçun işlenmesi nedeniyle diğer eşin birlikte yaşamanın imkansız hale gelmesi; - Bu durumun evlilik birliğini temelden sarsması. Boşanma davası açma süresi sınırsızdır, yani suç ne zaman işlenmiş olursa olsun dava açılabilir.

    İsim ve soyisim değiştirme davası hangi kanuna göre açılır?

    İsim ve soyisim değiştirme davası, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre açılır.

    Medeni Hukukta kaç soru var?

    Medeni Hukuk alanında, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'nda 15 soru sorulmaktadır.

    Prof. Dr. Haluk Nomer hangi hukuk dalında?

    Prof. Dr. Haluk Nomer, medeni hukuk dalında uzmanlaşmıştır.

    Mimk 183 ne anlatıyor?

    Türk Medeni Kanunu'nun 183. maddesi, ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde, hâkimin re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri almasını düzenler.

    Türk Medeni Kanunu 166. madde 3. fıkra anlaşmalı boşanma nedir?

    Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin 3. fıkrasına göre anlaşmalı boşanma, evlilik en az bir yıl sürmüşse ve aşağıdaki koşullar sağlanırsa mümkündür: 1. Eşlerin birlikte başvurusu veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi. 2. Hâkimin tarafları dinlemesi ve boşanma iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi. 3. Boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında tarafların yaptığı anlaşmanın hâkim tarafından uygun bulunması. 4. Tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamaması, yani hâkimin delilleri serbestçe takdir etmesi. Bu koşulların sağlanması halinde hâkim boşanmaya karar verir.

    İspat yükü kime ait?

    İspat yükü, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kural, Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde düzenlenmiştir.

    Hukuk daireleri hangi davalara bakar?

    Hukuk daireleri, farklı hukuk alanlarında uzmanlaşmış olarak çeşitli dava türlerine bakar. İşte bazı örnekler: 1. Ceza Daireleri: Suç ve ceza konularında uzmanlaşmıştır, ceza davalarına bakar. 2. Hukuk Daireleri: Medeni hukuk ve ticaret hukuku gibi alanlarda karar verir, boşanma, miras ve sözleşme davalarını inceler. 3. İdare Daireleri: Kamu kurumları ile bireyler arasındaki uyuşmazlıkları ele alır, idari işlemlere karşı açılan iptal davalarına bakar. 4. İcra ve İflas Daireleri: Borçların tahsili ve iflas davalarına bakar. 5. Gayrimenkul Daireleri: Taşınmaz mülkiyetiyle ilgili davaları inceler.

    Evlilikte şiddetli geçimsizlik ve sürekli tartışma boşanma sebebi midir?

    Evet, evlilikte şiddetli geçimsizlik ve sürekli tartışma boşanma sebebi olabilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma sebebidir ve bu durum, eşler arasında şiddetli geçimsizlik ve sürekli tartışmalarla ortaya çıkabilir. Yargıtay içtihatlarına göre, şiddetli geçimsizlik; duygusal, ekonomik, cinsel, fiziksel ve sosyal şiddet gibi davranışları kapsar ve bu tür durumlar evliliğin çekilmez hale gelmesine yol açar.

    Tasfiye sözleşmesi mal rejimi sözleşmesi yerine geçer mi?

    Tasfiye sözleşmesi, mal rejimi sözleşmesi yerine geçebilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, eşler mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer mal rejimlerinden birini kabul edebilirler. Bu nedenle, tasfiye sözleşmesi de eşlerin mal varlıklarını yönetme ve paylaşma konusunda yapacakları bir mal rejimi sözleşmesi olarak geçerli olabilir. Mal rejimi sözleşmesinin noter huzurunda yapılması gerekmektedir.

    Ön alım hakkını kullanan davalı yargılama giderlerini öder mi?

    Evet, ön alım hakkını kullanan davalı, yargılama giderlerini öder. Türk Medeni Kanunu'nun 734. maddesine göre, ön alım hakkı davasında davalı, önalım hakkının kullanılması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet vermiş sayılır ve bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumludur.

    Tapu iptali ve tescil davalarında hangi kanun uygulanır?

    Tapu iptali ve tescil davalarında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu gibi temel mevzuat hükümleri uygulanır. Ayrıca, bu davalarda Tapu Kanunu (No. 2644) ve ilgili yönetmelikler de dikkate alınır.

    Medeni hukukta atıf nasıl yapılır?

    Medeni hukukta atıf yapmak, belirli bir kaynağa, kanuna veya içtihada yapılan referansları içerir. İşte bazı atıf yapma yöntemleri: 1. Doğrudan Atıf: Bir kanunun doğrudan başka bir kanun veya maddeye referans vermesi. 2. Yasal Atıf: Bir yasanın başka bir yasaya referans vererek uygulama alanını belirlemesi. 3. Sözleşmelerde Atıf: Sözleşmelerde, belirli bir yasa maddesine veya başka bir sözleşmeye atıfta bulunarak taraflar arasındaki yükümlülüklerin netleştirilmesi. Atıf yaparken, kaynağın güvenilirliği, doğru bilgi ve format kurallarına uyum önemlidir.

    TMK 691 maddesi emredici mi?

    Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 691. maddesi emredici bir hükümdür, çünkü bu madde uyarınca işletme usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adi kiraya veya ürün kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesi zorunludur.

    Hititlerde adalet güneşle sembolleştirilmiş mülkiyet hakkı güvenceye alınmış ve medeni hukuk sistemi oluşturulmuştur. Hukuksal yapı diğer doğu kanunlarına göre daha insancıl olmuş pek çok suçun cezası tazminat olarak ödenmiş ölüm cezası ise çok az uygulanmıştır.

    Hititlerde adalet, güneşle sembolleştirilmiş ve mülkiyet hakkı güvenceye alınmıştır. Diğer doğu kanunlarına göre daha insancıl olan Hitit hukukunun özellikleri: - Cezalar: Kısasa kısas yerine fidye yöntemi uygulanmış, en ağır suç devlete başkaldırmak olup ölümle cezalandırılmıştır. - Tazminat: Birçok suçun cezası tazminat olarak ödenebilmiştir. - Köleler: Kölelere mülkiyet hakkı tanınmış, bedel ödeyerek hür sınıfına geçebilmişlerdir. Yazılı kanunlar 500 yıla yakın bir süre kullanılmış ve Hititlerin yıkılmasından sonra bile etkileri devam etmiştir.

    Sulh ceza ve sulh hukuk arasındaki fark nedir?

    Sulh ceza ve sulh hukuk kavramları farklı hukuki alanlarda kullanılan terimlerdir ve farklı amaçlarla ilişkilidir. Sulh ceza, ceza hukuku alanında, suç işleyen kişi ile mağdur arasında yapılan uzlaşmayı ifade eder. Sulh hukuk ise, medeni hukuk alanında, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların mahkeme kararı olmadan çözümlenmesini sağlar.

    Hukukun kapsamına giren konular nelerdir?

    Hukukun kapsamına giren konular şunlardır: 1. Medeni Hukuk: Bireylerin medeni durumlarını düzenler, evlilik, boşanma, miras gibi konuları içerir. 2. Ceza Hukuku: Suç işleyen kişilere uygulanacak cezaları ve suç tiplerini düzenler. 3. Anayasa Hukuku: Devletin anayasasını ve temel yapılarını düzenler, devletin organları ve işleyişi gibi konuları içerir. 4. İdare Hukuku: Yönetim organlarının faaliyetlerini ve vatandaşlarla olan ilişkilerini düzenler. 5. Ticaret Hukuku: Ticari işlemleri ve şirketlerin faaliyetlerini düzenler. 6. İş Hukuku: İş ilişkilerini düzenler, işçi hakları ve iş sözleşmeleri gibi konuları içerir. 7. Uluslararası Hukuk: Devletler arasındaki ilişkileri düzenler, insan hakları ve uluslararası ticaret gibi konuları kapsar.

    Türk Medeni Kanunu madde 203 nedir?

    Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi, mal rejimi sözleşmesinin içeriği ile ilgilidir ve şu şekildedir: Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir.