• Buradasın

    Laiklik

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Cumhuriyet döneminde laiklik ilkesinin yerleşmesi için hangi inkılap yapılmıştır?

    Cumhuriyet döneminde laiklik ilkesinin yerleşmesi için yapılan inkılaplardan bazıları şunlardır: 3 Mart 1924 tarihli inkılaplar. 429 sayılı kanun. 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu. 431 sayılı kanun. 1926'da Medeni Kanun'un kabulü. 1928'de Anayasa'da yapılan değişiklik. Laiklik ilkesi, 5 Şubat 1937 tarihinde Türk Anayasası'na dahil edilerek anayasal gelişimini tamamlamıştır.

    Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun eğitim politikalarına etkileri nelerdir?

    Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun eğitim politikalarına bazı etkileri: Eğitimde birlik: Farklı eğitim kurumları (medrese, mektep, rüştiye gibi) birleştirilerek eğitimde standart sağlanmıştır. Laik eğitim sistemi: Eğitim, dini etkilerden arındırılarak laik bir temel üzerine oturtulmuştur. Öğretim dili: Eğitimde Türkçe ana dil olarak belirlenmiştir. Modern eğitim yaklaşımı: Bilimsel ve teknolojik gelişmelere uyum sağlama çabaları desteklenmiştir. Kız çocuklarının eğitimi: Eğitimde eşitlik sağlanarak kız çocuklarının da eğitim hakkı güvence altına alınmıştır. Din eğitimi: Din eğitimi, modern Türk eğitim sisteminde daha kontrollü bir şekilde ele alınmıştır. Teftiş ve denetim: Eğitim süreci daha etkin bir şekilde teftiş ve denetime tabi tutulmuştur.

    Sevan nişanyan'ın yanlış cumhuriyet kitabı ne anlatıyor?

    Sevan Nişanyan'ın "Yanlış Cumhuriyet" kitabı, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi tarihine ilişkin bir eleştiri denemesidir. Kitapta ele alınan bazı konular: Dil devrimi. Kemalist rejim. Milli egemenlik. Tek parti rejimi. Kitap, 1993 yılında yazılmış olup, yayımlanması için 2007 kışını beklemiştir.

    Seküler ne demek?

    Seküler, Latince "saeculum" kelimesinden türemiş olup, dünya, çağ veya zaman anlamlarına gelir. Sekülerizm, dini inançlardan ve kurumlardan bağımsız bir hayat tarzını veya bakış açısını benimsemek anlamına gelir. Seküler bir yaşam tarzını benimseyen kişiler, genellikle dini inançlarını özel hayatlarına ait tutarlar ve bu inançları kamu hayatında veya siyasi karar alma süreçlerinde etkili olmak için kullanmazlar. Seküler, aynı zamanda dini değerlere önem vermeyen, onlara ilgili duymayan kişi anlamında da kullanılır.

    Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti'nin anayasası hangi ilkeye dayanır?

    Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti'nin anayasası, Wilson Prensipleri'nin 12. maddesi olan "her millete kendi kaderini tâyin hakkı" ilkesine dayanır. Ayrıca, anayasa hukuku profesörü Bülent Tanör'ün ifadelerine göre, bu anayasa, 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye (Anayasa) Kanunu'na da isim babalığı yapmıştır.

    Türk'ün 3 temel özelliği nedir?

    Türk'ün üç temel özelliği şunlardır: 1. Cesur ve Gözüpek Olmak: Türkler, tarih boyunca cesur ve gözüpek bir millet olarak tanınmıştır. 2. Aile ve Topluluk Bağlarına Önem Vermek: Türk kültüründe aile yapısı son derece önemlidir ve bireyler arasındaki yardımlaşma, dayanışma ve sevgi bağları toplumun temel taşıdır. 3. Doğaya ve Hayvanlara Saygılı Olmak: Türk kültürü, doğaya ve hayvanlara saygıyı öğretir; sokak hayvanları için su ve yiyecek bırakma, doğayı temiz ve düzenli tutma gibi unsurlar bu anlayışın örneklerindendir.

    Ahmet Necdet Sezer'in siyasi görüşü nedir?

    Ahmet Necdet Sezer'in siyasi görüşü hakkında farklı yorumlar bulunmaktadır. Bazı kaynaklara göre Sezer'in siyasi görüşü şu şekilde özetlenebilir: Laiklik ve hukuk devleti. Tarafsız ve ilkeli tutum. Demokratik değerler. Diğer bir görüşe göre ise Sezer'in siyasi duruşu şu şekilde değerlendirilebilir: Siyasi atmosferin ürünü. Belirleyici tavır eksikliği. Ahmet Necdet Sezer, herhangi bir siyasi partiye üye olmamıştır.

    Paris komünü neyi savunur?

    Paris Komünü, sosyalist ve devrimci ilkeleri savunmuştur. Bu ilkeler arasında şunlar yer alır: Kilise ve devletin ayrılması. Fabrikaların işçi kontrolü altına alınması. Öz denetim. Kiraların hafifletilmesi. Çocuk işçiliğinin kaldırılması. Sahipleri tarafından terk edilen işletmelerin işçiler tarafından devralınabilmesi. Ayrıca, Komün sırasında ücretsiz devlet okulları sistemi oluşturulmuş ve eğitim herkese ücretsiz hale getirilmiştir.

    8. sınıf inkılap tarihi ders kitabı sayfa 119'da ne var?

    8. sınıf inkılap tarihi ders kitabı sayfa 119'da genellikle Lozan Barış Antlaşması ile ilgili konular yer alır. Bu sayfada, Lozan Konferansı'nın önemi, Türkiye'nin egemenlik hakları ve antlaşmanın sonuçları gibi konular işlenir. Bazı sorular ve cevapları: İngilizler, Boğazlar ve İstanbul'u neden bırakmak istememiştir? - Stratejik ve ekonomik öneme sahip olmaları nedeniyle. Mudanya Konferansı öncesinde İngilizlerin diplomasi masasına oturmalarında hangi gelişmeler etkili olmuştur? - Türk ordusunun Büyük Taarruz'daki zaferi ve Yunan ordusunun ağır yenilgisi. Bu bilgiler, MEB yayınlarına ait ders kitaplarında yer alan tipik içeriklerdir.

    Anayasa'nın 45 ve 46. maddeleri hangi ilkeye dayanır?

    Anayasa'nın 45. ve 46. maddeleri, tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması ile kamulaştırma ilkelerine dayanır. - Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması ilkesi, devletin tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını önleme, tarımsal üretimi artırma ve çiftçilere gerekli destekleri sağlama görevlerini içerir. - Kamulaştırma ilkesi ise, devletin özel mülkiyetteki işletme ve varlıkları belirli esas ve usullere göre kamulaştırma yetkisini düzenler. Bu ilkeler, Anayasa'nın genel esasları ve devletin temel görevleri arasında yer alır.

    Cumhuriyet dönemi hukuk inkılabı hangi ilkeye dayanır?

    Cumhuriyet dönemi hukuk inkılabı, laiklik ve milli egemenlik ilkelerine dayanır. Laiklik: 1928 yılında Anayasa'da yapılan değişiklikle "Devletin dini İslam'dır" ve "Din işlerini TBMM yerine getirir" hükümleri kaldırılmış, milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının yeminlerinde dini ifadeler yerine laik ifadeler kullanılmaya başlanmıştır. Milli egemenlik: 1921 Anayasası'nda hakimiyetin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu ilkesi yer almış, 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırıldığının açıklanmasıyla milli egemenliğin tek geçerli güç olduğu vurgulanmıştır.

    Şeyhülislamlık ne zaman kaldırıldı?

    Şeyhülislamlık makamı, 1924 yılında laiklik ilkesinin kabul edilmesiyle kaldırılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından kısa bir süre sonra, Ankara'da kurulan TBMM, bu makamı Şer'iye ve Evkaf Vekâleti adıyla "bakanlık" olarak sürdürmüş, ancak 1922'de Mehmet Nuri Medeni Efendi'nin istifasıyla makam sona ermiştir.

    Atatürk'ün 3. cildi ne anlatıyor?

    Atatürk'ün "Söylev ve Demeçleri" adlı eserin üçüncü cildi, 1925-1938 yılları arasındaki söz ve yazıları içerir. Bu ciltte, Kurtuluş Savaşı'nın sonundan Atatürk'ün ölümüne kadar olan dönem ele alınır. Atatürk'ün Cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleştirdiği devrimler ve modernleşme çabaları bu ciltte yer alan başlıca konulardır.

    Laikliğin ilk adımı nedir?

    Laikliğin ilk adımı, 1050 yılında Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nda, Selçuklu Hakanı Tuğrul Bey'in, Abbasi Halifesi Kaim'in politik yetkisini tanımayarak dinî görünüme sahip bir siyasal erkin otoritesine son vermesidir. Laikliğin resmi anlamda ilk uygulaması ise Büyük Selçuklu İmparatorluğu'ndan yaklaşık 1000 yıl sonra, 1789 Fransız Devrimi ile gerçekleşmiştir. Türkiye'de ise laiklik ilkesi, 1924 Anayasası'nda "Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır" hükmünün çıkarılmasıyla ilk adımını atmıştır.

    Türk Kanunu Medenisi neden kabul edildi?

    Türk Kanunu Medenisi'nin kabul edilmesinin bazı nedenleri: Toplumsal ve ekonomik ihtiyaçlar: Osmanlı Devleti'nde Tanzimat Dönemi'nden itibaren toplumsal ve ekonomik hayatta oluşan hukuki boşlukları doldurmak. Batılı devletlerin baskıları: Gayrimüslim tebaanın haklarının yazılı olarak tespit edilmesi için Batılı devletlerin baskıları. Laik hukuk anlayışı: Kişiler hukuku, aile, miras ve eşya hukuku ilişkilerinde dini hukuk yerine laik hukuk anlayışının kabul edilmesi. Kadın hakları: Kadınlara eşit ve özgür bireyler olarak toplumsal ve kamusal yaşamda yer açma. Türk Kanunu Medenisi, 17 Şubat 1926'da kabul edilmiş ve 4 Ekim 1926'da yürürlüğe girmiştir.

    Niyazi Berkes neyi savunur?

    Niyazi Berkes'in savunduğu bazı görüşler şunlardır: Çağdaşlaşma: Berkes, çağdaşlaşmayı toplumun laikleşmesi olarak anlar. Tanzimat ve sekülerleşme: Berkes, sekülerleşmenin birinci adımı olarak Tanzimat'ı görür. Ekonomik başarısızlık ve hukuki başarısızlık: Ekonomik başarısızlığın hukuki başarısızlığa neden olduğunu belirtir. Köylerin modernleşmesi: Köylerin şehirlere benzemesinin, öncelikle köyün ekonomik yaşamında yapılacak değişikliklerle ve eğitimin bu doğrultuda geliştirilmesiyle mümkün olduğunu savunur. Türk modernleşmesi: Berkes, Türk toplumunu çağdaş uygarlık yörüngesine oturtma girişiminin, gelenekçilik tutumunu yok etmek ve yerine bu yönelime uygun kuralları ve örgütleri yerleştirmek olduğunu düşünür. Ayrıca, Berkes 1960'ların etkili sol yayını Yön dergisinde Rumlara karşı ayrımcı yazılar yazmıştır.

    Anglo-Sakson tipi laiklik nedir?

    Anglo-Sakson tipi laiklik, din ve devletin ayrı olduğu, devletin tüm dinlere eşit mesafede durduğu ve tüm inançların koruyucusu olduğu bir sistemdir. Bu anlayışta: Devlet, ibadethane yapmaz ve cemaate karışmaz. Din görevlilerine maaş bağlamaz. Dindar nesil yetiştirme gibi politikalar gütmez. Anglo-Sakson laiklik, ABD ve İngiltere gibi ülkelerde uygulanır.

    Karma ve laik eğitim ne zaman başladı?

    Karma eğitim, Türkiye'de ilk kez 1927-1928 öğretim yılında uygulamaya başlanmıştır. Laik eğitim ise, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun hemen ardından, 3 Mart 1924'te çıkarılan yasalarla birlikte hayata geçirilmiştir.

    Çalışan sen hangi siyasi görüş?

    Çalışanın siyasi görüşü hakkında bilgi almak yasal değildir. Türkiye'de çalışanların siyasi görüşleri nedeniyle işten çıkarılmaları yasaktır; bu durum hem Anayasa'nın 26. maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkı hem de 4857 sayılı İş Kanunu'ndaki eşitlik ilkesi kapsamında korunmaktadır. Ancak, çalışanın siyasi görüşü işyeri düzenini veya işverenin saygınlığını zedeleyecek şekilde ifade edilirse, işveren haklı nedenle fesih yoluna başvurabilir.

    Abdi İpekçi hangi siyasi görüşü savunur?

    Abdi İpekçi, demokratik sosyalizm siyasi görüşünü savunmuştur. Yazılarında Atatürkçülüğü, barışı, düşünce özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlık ve bütünlüğünü savunan İpekçi, 1970'li yıllardaki iç huzursuzluk ve terörün önlenmesi için iktidar ile muhalefetteki siyasi liderler arasında yapıcı bir uzlaşı sağlanmasından yana olmuştur. Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile kuzen olan Abdi İpekçi, Türkiye’de sosyalizmle sosyal demokrasi arasındaki köprüyü kuran bir gazeteci olarak da kabul edilir.