• Buradasın

    Küreselleşme

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kontrolden çıkmış dünya ne anlatıyor?

    Zbigniew Brzezinski'nin "Kontrolden Çıkmış Dünya" kitabı, 21. yüzyılın eşiğinde dünya çapında karmaşık ve birbiriyle bağlantılı sorunları ele alır. Kitabın ele aldığı bazı konular: Yirminci yüzyılda totaliterizmin ve özellikle komünizmin "büyük çöküşünün" tarihi anlamı. Yirmi birinci yüzyıla girerken dünyanın jeopolitik görünümü. Amerika'nın rolü ve Amerikan toplumunun geleceği. Ayrıca, "kontrolden çıkmış dünya" ifadesi, güncel dünya durumunun bir tanımı olarak da kullanılır.

    Kuresellesmenin ekonomik etkileri nasıl ölçülür?

    Küreselleşmenin ekonomik etkileri çeşitli göstergelerle ölçülür: 1. Ticaret Hacmi: Küreselleşme, ülkeler arasındaki sınırların kalkmasıyla ticaretin artmasını sağlar. 2. Sermaye Hareketleri: Doğrudan ve dolaylı yabancı yatırımlar, küreselleşmenin ekonomik yansımalarından biridir. 3. Ekonomik Büyüme: Küreselleşmenin olumlu etkileri arasında ekonomik büyüme ve gelişme yer alır ve büyüme oranları gibi ekonomik göstergelerle değerlendirilir [6]. 4. Gelir Dağılımı: Küreselleşme, gelir eşitsizliğine de yol açabilir. Bu durum, gelir dağılımı endeksleri ve yoksulluk oranları ile analiz edilir [7]. Ayrıca, küreselleşmenin ekonomik etkilerini ölçmek için KOF Küreselleşme Endeksi gibi bileşik endeksler de kullanılır.

    Yeni dünya düzeni neyi anlatıyor?

    Yeni Dünya Düzeni, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Komplo teorisi: Monarşileri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak totaliter bir tek dünya devleti kurmayı planladığı öne sürülen bir komplo teorisidir. Uluslararası politika: 1990'larda, ABD'nin öncülüğündeki Batılı büyük güçlerin hegemonyası altında, uluslararası anlaşmazlıkların askeri çatışmalar yerine "düşük yoğunluklu çatışmalar" ile çözülmesini öngören bir kavramdır. Genel kullanım: Globalleşme, ekonomik küreselleşme, bilgi, iletişim ve teknolojide küreselleşme gibi anlamları ifade edebilir.

    Kozmopolitanizm ve küreselleşme aynı şey mi?

    Kozmopolitanizm ve küreselleşme aynı şeyler değildir, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. Kozmopolitanizm, tüm insanların tek bir toplum (insanlık camiası) olduğu ve ulusal sınırların ötesinde bir dünya vatandaşlığına sahip oldukları fikrine dayanan sosyo-politik bir tahayyül ve moral bir idealdir. Küreselleşme ise, toplumlar arasında karşılıklı bağımlılığı artırarak dünya insanlığını fizikî, ekonomik ve entelektüel olarak birbirine yaklaştıran bir süreçtir.

    Akıllı Küreselleşme neden önemli?

    Akıllı Küreselleşme, küresel işbirliği ve ekonomik küreselleşmenin sınırları hakkında önemli bir tartışma başlatır. Dani Rodrik'in "Akıllı Küreselleşme" kitabı, şu açılardan önem taşır: Demokrasi ve kendi kaderini tayin hakkı: Kitap, demokrasi, kendi kaderini tayin etme ve ekonomik küreselleşmenin eş zamanlı olarak gerçekleştirilemeyeceğini savunur. Ekonomik kalkınmanın ülkeye özgü yolları: Ekonomik kalkınmanın ülkeye özgü yollarını ve büyümenin daha sürdürülebilir formlarını ortaya koyar. Finansal krizlerin önlenmesi: Açık piyasalara karşı tepkileri, finansal krizleri ve adaletsiz ticaret uygulamalarını önlemeye yönelik bir bakış açısı sunar. Küreselleşme, ekonomik kalkınma, teknolojik ilerleme ve bilginin daha hızlı yayılması gibi faydalar sağlasa da, zenginle fakir arasındaki gelir uçurumunu artırabileceği ve bazı ülkeleri dışlayabileceği eleştirileriyle de karşılaşmaktadır.

    Küreselleşmenin kadın üzerindeki etkileri nelerdir?

    Küreselleşmenin kadın üzerindeki etkileri şunlardır: 1. İşgücü Katılımı ve İstihdam: Küreselleşme, kadın işgücü arzını artırarak istihdam oranlarını yükseltmiştir. 2. Eğitim ve Nitelik: Küreselleşme ile birlikte eğitim imkanlarının iyileşmesi, kadınların daha nitelikli işlerde çalışmasına olanak tanımıştır. 3. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Küreselleşme, geleneksel cinsiyet rollerini kısmen aşındırmış, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin şiddetini azaltmıştır. 4. Güvencesiz Çalışma: Küreselleşme, kadınları genellikle ucuz ve güvencesiz işlerde çalışmaya itmiştir. 5. İletişim ve Farkındalık: Küresel medya, kadınları daha geniş kitlelere ulaştırarak haklarını savunma ve farkındalık yaratma imkanı sağlamıştır.

    Manuel Castells enformasyon çağı cilt 3 neyi anlatıyor?

    Manuel Castells'in "Enformasyon Çağı: Ekonomi, Toplum ve Kültür" adlı üç ciltlik serisinin üçüncü kitabı "Binyılın Sonu", 20. yüzyılın son çeyreğinde dünya üzerinde yaşanan yapısal değişim süreçlerini ele alır. Bu kitapta Castells, küreselleşme, ağlar oluşturma, kimlik kurma, ataerkillik ve ulus-devletin krizi arasındaki etkileşimi inceleyerek, bu süreçlerin enformasyon çağına damgasını vurduğunu öne sürer. Ayrıca, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü, devletçiliğin enformasyon çağına geçişi becerememesi olarak değerlendirirken, Çin komünizminin küresel kapitalizme hızla uyum sağlamasını, yeni bir tür kapitalizmin dünya üzerinde tek başına kalmasına neden olması açısından analiz eder.

    Uluslararası politikayı anlamak ulus devletten küreselleşmeye kimin eseri?

    "Uluslararası Politikayı Anlamak: Ulus-Devlet'ten Küreselleşmeye" eseri, Zeynep Dağı tarafından derlenmiştir.

    Yakın çağın özellikleri nelerdir?

    Yakın Çağ'ın özellikleri şunlardır: 1. Sanayi Devrimi: 18. yüzyılın sonlarında başlayan bu devrim, üretim süreçlerini kökten değiştirdi ve makineleşme, fabrikaların ortaya çıkışı ile kitlesel üretimi getirdi. 2. Teknolojik İlerlemeler: Buhar gücünün kullanımı, elektrik enerjisinin keşfi ve daha sonra bilgisayar ve internetin icadı gibi birçok teknolojik yenilik yaşandı. 3. Sosyal ve Politik Devrimler: Fransız Devrimi (1789) ve Amerikan Devrimi gibi olaylar, demokratik düşüncenin yayılmasını ve monarşik düzenlerin yıkılmasını sağladı. 4. Küreselleşme: Ulaşım ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle dünya daha küresel bir hale geldi, mal, insan ve fikirlerin hareketi hızlandı. 5. Bilimsel Gelişmeler: Tıp, fizik, kimya gibi alanlarda önemli keşifler yapıldı, bu da yaşam standartlarının artmasını ve yeni hastalıklarla başa çıkılmasını sağladı. 6. Kültürel Değişimler: Modern sanat akımları, müzik ve edebiyatta büyük değişiklikler yaşandı.

    Sosyal güvenlik sistemlerinin dönüşümünde küreselleşmenin rolü nedir?

    Küreselleşme, sosyal güvenlik sistemlerinin dönüşümünde önemli bir rol oynamaktadır. Küreselleşme süreci, sosyal güvenlik sistemlerini şu şekillerde etkilemektedir: 1. Finansman Sorunları: Küreselleşme, sosyal güvenlik sistemlerinin finansman sorunlarını artırmaktadır. 2. Sosyal Korumanın Zayıflaması: Liberalleşme eğilimleri, sosyal korumada olumsuz gelişmelere yol açmakta ve sosyal dışlanma tehlikesini doğurmaktadır. 3. Kapsamın Daralması: Sosyal güvenlik sistemlerinin kapsamı daraltılmakta, emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi uygulamalarla yardımlara erişim zorlaştırılmaktadır. 4. Yeni Yaklaşımlar: Küreselleşme, sosyal güvenlik sistemlerinde aileyi güçlendirme ve meslek kazandırma gibi yeni yaklaşımları teşvik etmektedir. Ayrıca, küresel rekabet ve uluslararası sermaye hareketleri, sosyal güvenlik politikalarının uluslararasılaşmasına da katkıda bulunmaktadır.

    Bütün zamanlar ne anlatıyor?

    "Bütün Zamanlar" romanı, Burhan Günel tarafından yazılmış olup, küreselleşme, ulusal-evrensel değerlerdeki yabancılaşma, yerel renklerin yitirilmesi ve insanın özünden kopması gibi konuları eleştirel bir bakışla ele almaktadır. Romanda ayrıca, tarih boyunca iktidar hırsıyla kardeşlerini ve oğullarını katleden sultanlar ile 12 Eylül 1980 darbesi sonrası yaşananlar da işlenmektedir.

    Enformasyon toplumu ekonomi ve kültür nedir?

    Enformasyon toplumu, ekonominin ve kültürün önemli dönüşümler geçirdiği bir yapıdır. Ekonomi açısından, enformasyon toplumunda bilginin a ağırlığı artar ve bilgi temelli işler yaygınlaşır. Kültür açısından, enformasyon toplumu, küreselleşmenin etkisiyle evrensel değerlerin yaygınlaştığı bir ortam sunar.

    Çelik, Abdülhalim: Küreselleşme sürecinde sosyal güvenlik sistemlerinin dönüşümü ve Türkiye, Ankara, Kamu-İş Sendikası yayını, 2002.

    Abdülhalim Çelik'in "Küreselleşme Sürecinde Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Dönüşümü ve Türkiye" adlı kitabı, 2002 yılında Ankara'da Kamu-İş Sendikası tarafından yayımlanmıştır. Kitapta ele alınan konular: - Sosyal güvenlik sistemlerinin küreselleşme sürecindeki dönüşümü. - Sosyal güvenliğin Türkiye'deki durumu ve yaşadığı finansman sorunları. Kitap özellikleri: - 183 sayfa, grafik ve tablolarla desteklenmiş. - ISBN: 9756505036.

    Kamu özel ortaklığı neden küreselleşme ile ilgilidir?

    Kamu özel ortaklığı (KÖO), küreselleşme ile ilgilidir çünkü bu süreç, ulusal ekonomilerin dünya ekonomileri ile bütünleşmesini sağlamış ve ekonomik kararların dünyadaki sermaye birikimine dayalı olarak alınmasını hızlandırmıştır. KÖO'nun küreselleşme ile bağlantılı diğer yönleri: - Altyapı yatırımlarının finansmanı: Küreselleşme, büyük altyapı projelerinin gerektirdiği büyük ölçekli sermaye yatırımlarının yerel ve uluslararası sermayenin katılımıyla finanse edilmesini kolaylaştırmıştır. - Kamu hizmetlerinin sunumu: Küreselleşme, kamu hizmetlerinin özel sektör katkısı ile gerçekleştirilebildiği bir alan olan KÖO'nun yaygınlaşmasına yol açmıştır. - Uluslararası uygulamalar: KÖO modelleri, birçok ülkede uygulanmakta olup, bu model ihraç edilebilir bir kavram olarak kabul edilmektedir.

    Bilgi ve toplum ilişkisi sosyoloji açısından nasıl ele alınır?

    Bilgi ve toplum ilişkisi sosyoloji açısından şu şekilde ele alınır: 1. Bilgi Üretimi ve Dağılımı: Sosyoloji, bilginin toplum içinde nasıl üretildiğini, işlendiğini ve dağıtıldığını inceler. 2. Toplumsal Yapı ve Güç İlişkileri: Bilgi toplumunda, bilgiye sahip olan bireyler ve kurumlar toplumsal yapıda güçlü bir konuma sahiptir. 3. Kimlik ve Bireysellik: Dijitalleşme, bireylerin kendilerini dijital ortamda ifade etmelerini sağlar ve bu da kimlik kavramını yeniden şekillendirir. 4. Eğitim ve Erişilebilirlik: Sosyoloji, eğitim sistemlerinin bilgiye erişimi nasıl sağladığını ve bilgi toplumuna nasıl uyum sağladığını araştırır. 5. Küreselleşme ve Kültürel Etkileşim: Bilgi toplumu, farklı kültürler arasındaki etkileşimi artırır ve kültürel çeşitliliği destekler.

    Sömürgecilikten küresel kapitalizme geçiş nedir?

    Sömürgecilikten küresel kapitalizme geçiş, 19. yüzyılın sonlarına doğru sömürgecilik sisteminin zayıflaması ve modern kapitalizmin yükselişiyle birlikte dünya ekonomik düzeninde yaşanan değişimi ifade eder. Bu süreçte yaşanan temel gelişmeler şunlardır: 1. Endüstri Devrimi ve Teknolojik Gelişmeler: Üretim yöntemlerinin değişmesi ve fabrikaların yaygınlaşması, hammadde ihtiyacını artırdı ve yeni pazarlar arayışına yol açtı. 2. Sömürgecilik Karşıtı Hareketler: Sömürge altındaki ülkelerde bağımsızlık mücadeleleri başladı ve sömürgeci güçlerin hakimiyeti zayıfladı. 3. Küresel Ticaretin Gelişmesi: Sermaye ve iş gücünün ulusal sınırları aşarak dünya genelinde daha serbest hareket etmesi, küresel ticaretin büyümesine olanak tanıdı. 4. Çok Uluslu Şirketlerin Yükselişi: Küresel pazarlarda faaliyet gösteren çok uluslu şirketler, ekonomik etkinliklerin ulusal sınırları aşmasını sağladı. 5. Finansal Küreselleşme: Bankalar ve finansal kuruluşlar aracılığıyla sermayenin sınır ötesi hareketi hızlandı, bu da kapitalizmin dünya genelinde egemen olmasına yol açtı.

    Küreselleşme Türkiye'yi nasıl olumsuz etkiler?

    Küreselleşme, Türkiye'yi olumsuz yönde şu şekillerde etkileyebilir: 1. Ekonomik Eşitsizlik: Sermayenin daha ucuz iş gücüne sahip bölgelere yönelmesi, zengin ülkelerin daha da zenginleşmesine, yoksul ülkelerin ise daha da yoksullaşmasına neden olabilir. 2. Dışa Bağımlılık: Türkiye'nin ithalata bağımlı olması, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan olumsuz etkilenmesine yol açar. 3. Siyasi Etkiler: Küresel siyaset alanının oluşması, ulusal politikaların uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenmesi ve devletlerin egemenliğinin kısıtlanması gibi sonuçlar doğurabilir. 4. Terörizmin Yayılması: Küreselleşme, terörün ulus ötesi nitelik kazanmasını ve iç sorunların uluslararası alana taşınmasını kolaylaştırabilir. 5. Sosyal ve Kültürel Dengesizlikler: Yerel kültürlerin yok olma riski ve küresel eşitsizliklerin derinleşmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

    Ülkeler arası siyasal süreçler nelerdir?

    Ülkeler arası siyasal süreçler, uluslararası ilişkileri ve devletlerin arasındaki etkileşimleri kapsar. Bu süreçler şunlardır: 1. Diplomasi: Devletler arasındaki sorunların barışçıl yollarla çözülmesi için yapılan müzakereler ve görüşmeler. 2. Ekonomik Yöntemler: Boykot, ambargo ve abluka gibi ekonomik yaptırımlar. 3. Uluslararası Örgütler: BM, NATO, AB gibi örgütlerin faaliyetleri ve kararları. 4. İki Kutuplu Sistemler: Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi, devletlerin iki blok etrafında toplanması. 5. Küreselleşme: Ekonomik, kültürel ve siyasal ilişkilerin dünya ölçeğinde artması. Ayrıca, her devletin kendi iç siyasal süreçleri de vardır, bunlar arasında seçimler, hükümetin oluşturulması, yasama ve yürütme süreçleri yer alır.

    Türkiye'de küreselleşmenin ekonomik etkileri nelerdir?

    Türkiye'de küreselleşmenin ekonomik etkileri hem olumlu hem de olumsuz yönler içermektedir: Olumlu Etkiler: 1. Ticaret ve Yatırım Artışı: Küreselleşme, Türkiye'nin ihracatını ve ithalatını çeşitlendirerek ekonomik büyümeyi desteklemiştir. 2. Teknoloji Transferi: Uluslararası iş birlikleri sayesinde yeni teknolojilerin transfer edilmesi, sanayinin modernizasyonunu sağlamıştır. 3. İstihdam: Küresel şirketlerin Türkiye'de yatırım yapması istihdamı artırmış ve iş gücü piyasasında rekabeti yükseltmiştir. 4. Turizm: Küreselleşme, turizm gelirlerinin artmasını ve hizmet sektörlerinin gelişmesini sağlamıştır. Olumsuz Etkiler: 1. Dışa Bağımlılık: Türkiye'nin ithalata bağımlı olması, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. 2. Gelir Eşitsizliği: Küreselleşme süreci, bazı bölgelerde ekonomik büyümeyi hızlandırırken, diğer bölgelerde sosyal ve ekonomik dengesizlikleri artırmıştır. 3. Küresel Ekonomik Krizler: 2008 finansal krizi gibi küresel ekonomik dalgalanmalar, Türkiye'yi de derinden etkilemiş, büyüme hızının düşmesine neden olmuştur.

    Denizli Belediyesi'nin logosu neden değişti?

    Denizli Belediyesi'nin logosunun değişmesinin iki ana nedeni vardır: 1. Küreselleşme ve Rekabet: Logodaki değişim, küreselleşme süreci ve kentler arasındaki rekabetin bir sonucu olarak gerçekleşmiştir. 2. Siyasi Nedenler: Ayrıca, siyasi erkin ideolojik öncelikleri de logo değişiminde etkili olmuştur.