KişilikBozuklukları

Üşengeçlik, doğrudan bir kişilik bozukluğu olarak kabul edilmez. Ancak, bazı kişilik bozukluklarının belirtileri arasında motivasyon eksikliği, isteksizlik ve erteleme gibi durumlar yer alabilir. Örneğin, sınırda (borderline) kişilik bozukluğu olan kişiler, duygusal dengesizlik ve dürtüsel davranışlar nedeniyle harekete geçmekte zorlanabilirler.

Varoluşsal terapi, çeşitli kişilik bozukluklarının tedavisinde etkili olabilir. Bu bozukluklar arasında: Depresyon: Yaşamın anlamını kaybetme ve amaçsızlık hissiyle ilişkili depresyon vakalarında, varoluşsal terapi bireyin kendi anlamını yeniden keşfetmesine yardımcı olabilir. Anksiyete bozuklukları: Varoluşsal kaygılar, anksiyete bozukluklarının temelinde yer alabilir ve varoluşsal terapi, bu kaygılarla başa çıkma stratejileri geliştirmede etkilidir. Travma ve stres bozuklukları: Travmatik deneyimler, bireyin yaşamının anlamını sorgulamasına ve derin bir varoluşsal kaygı yaşamasına neden olabilir; varoluşsal terapi, bu süreçte destek sağlar. Ayrıca, kimlik sorunları ve yalnızlık duygusu gibi durumlarda da varoluşsal terapi rehberlik edebilir.

Sosyopatı anlamak için aşağıdaki kitaplar önerilir: 1. "İşyerinde Sosyopatın Öne Geçme Rehberi" - Elliott. 2. "Yanı Başınızdaki Sosyopat" - Dr. Martha Stout. 3. "Bir Sosyopatın İtirafları" - M. E. Thomas.

Morbid kişilik bozukluğu ifadesi, spesifik bir kişilik bozukluğu türünü belirtmemektedir. Ancak, kişilik bozuklukları genel olarak, kişinin düşünce, duygu ve davranışlarında anormallikler gösteren ve yaşam işlevselliğini olumsuz etkileyen durumlar olarak tanımlanır. Kişilik bozuklukları üç ana kümeye ayrılır: 1. A Kümesi (Eksantrik): Paranoid, şizoid ve şizotipal kişilik bozukluklarını içerir. 2. B Kümesi (Dramatik): Antisosyal, sınır (borderline), histrionik ve narsistik kişilik bozukluklarını kapsar. 3. C Kümesi (Endişeli): Çekingen, bağımlı ve obsesif kompulsif kişilik bozukluklarını içerir. Kişilik bozukluğu şüphesi varsa, bir psikiyatrist veya psikologdan destek almak önemlidir.

Agresif kişilik bozukluğunun nedenleri genetik, çevresel etmenler ve kişisel deneyimlerin bir kombinasyonu olarak açıklanabilir. Genetik faktörler: Ailede daha önce antisosyal kişilik bozukluğu veya benzeri psikolojik rahatsızlıkları olan bireylerin varlığı, bir kişinin agresif kişilik bozukluğu geliştirme olasılığını artırabilir. Çevresel faktörler: Aile içindeki şiddet, istismar veya ihmal gibi olumsuz durumlar, bireylerin saldırgan davranışlar geliştirmelerine neden olabilir. Travmatik yaşam olayları ve çocukluk dönemi: Erken yaşta yaşanan travmatik yaşam olayları, bireylerin duygusal ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Agresif kişilik bozukluğu tanısı koyarken, profesyonel bir psikolojik değerlendirme yapılması oldukça önemlidir.

Histrionik kişilik bozukluğu olan bireyler dürtüsel davranışlar sergileyebilirler.

Narsistik kişilik bozukluğu genellikle erken yetişkinlik döneminde, yani 18-25 yaşları arasında belirginleşmeye başlar.

"Ayak bağımlısı" ifadesi, tıbbi bir terim değildir ve belirli bir bağımlılığı ifade etmez. Ancak, bağımlılık genel olarak bir maddenin veya davranışın ruhsal, fiziksel ya da sosyal sorunlara yol açmasına rağmen kullanımın sürdürülmesi durumu olarak tanımlanır. Bağımlılık, biyolojik, psikolojik, sosyal ve davranışsal boyutları olan bir rahatsızlıktır ve tedavi edilebilir, ancak nedenler ortadan kaldırılmadıkça nüks edebilir. Eğer bu ifade bir bağlam içinde kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

Kompülsif kişilik bozukluğu, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB) olarak da bilinir ve bireyin mükemmeliyetçi olmasına ve kendisi ile başkaları üzerinde kontrol gereksinimi hissetmesine neden olan bir psikolojik bozukluktur. OKKB'nin bazı belirtileri şunlardır: - Kurallara uymanın yanı sıra ahlaki ve etik kurallara uyma konusunda takıntılı düşünceler; - Aşırı tutumlu veya cimri olarak tanımlanma; - Eşyaları atmayı reddederek biriktirmek ile ilgili sorunlar yaşama; - Birlikte çalıştığı kişiler istediğini yapmayı kabul etmedikçe görevleri devretmekten veya paylaşmaktan çekinme. Bu tür bir bozukluğa sahip kişiler, nadiren kendilerinde bir sorun olduğunu anlarlar. Tedavi için psikoterapi ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanabilir.

T-Bag karakterinde görülen hastalıklar şunlardır: 1. Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Toplum kurallarına ve başkalarının haklarına karşı saygısızlık ve ihlal gösterme. 2. Narsistik Kişilik Bozukluğu: Kendini üstün görme, başkalarından hayranlık bekleme ve empati eksikliği. 3. Borderline Kişilik Bozukluğu: Duygusal istikrarsızlık, güçlü öfke patlamaları ve ilişki sorunları. 4. Paranoid Kişilik Bozukluğu: Çevresine karşı sürekli güvensizlik ve paranoya eğilimleri. 5. Travma Sonrası Stres Bozukluğu: Çocukluk dönemindeki travmalar ve şiddet tecrübeleri. 6. Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Sosyal ortamlarda rahat olmama ve kendini sürekli tehdit altında hissetme. 7. Sadistik Kişilik Bozukluğu: Başkalarına acı çektirmekten zevk alma eğilimleri.

Her şeyi kafaya takmak ve aşırı tepki göstermek, borderline (sınırda) kişilik bozukluğu ile ilişkilendirilebilir.

Anne babasından ayrılan çocuklarda görülebilecek bazı kişilik bozuklukları şunlardır: Özgüven problemleri ve düşük benlik saygısı. Davranış problemleri: Agresiflik, içe kapanma, okula gitmek istememe, alt ıslatma gibi durumlar. Suçluluk hissi: Çocuklar, ayrılıktan kendilerini sorumlu tutabilir. Sosyal ilişkilerde zayıflama: Çekingenlik ve arkadaşlık ilişkilerinde güçlük yaşama. Cinsel kimlik bunalımları: Özellikle erkek çocuklarda cinsiyet özdeşiminde bozukluklar görülebilir. Bu tür durumlarla karşılaşan çocukların psikolojik destek alması önemlidir.

Histriyonik ve narsist kişilik bozuklukları farklı kişilik bozukluklarıdır. Histriyonik kişilik bozukluğu, aşırı duygusallık ve ilgi çekme arayışı ile karakterizedir. Narsist kişilik bozukluğu ise beğenilme, büyüklenme, empati kuramama gibi durumlarla karakterizedir.

Anormal kişilikler, kişilik bozuklukları olarak adlandırılır ve DSM-5'e göre üç ana kategoride incelenir: 1. A Kümesi (Eksantrik) Kişilik Bozuklukları: Paranoid Kişilik Bozukluğu: Güvensizlik ve şüphe duyma. Şizoid Kişilik Bozukluğu: Sosyal izolasyon ve duygusal mesafe. Şizotipal Kişilik Bozukluğu: Tuhaf davranışlar ve düşük gerçeklik algısı. 2. B Kümesi (Dramatik) Kişilik Bozuklukları: Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Sosyal normlara uymama ve yasa dışı davranışlar. Borderline Kişilik Bozukluğu: Duygusal dengesizlik ve ilişki sorunları. Histrionik Kişilik Bozukluğu: Aşırı duygusallık ve dikkat çekme arzusu. Narsistik Kişilik Bozukluğu: Üstünlük kompleksi ve empati eksikliği. 3. C Kümesi (Endişeli) Kişilik Bozuklukları: Çekingen Kişilik Bozukluğu: Reddedilme korkusu ve sosyal aktivitelerden kaçınma. Bağımlı Kişilik Bozukluğu: Karar vermede zorluk ve ayrılma korkusu. Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu: Mükemmeliyetçilik ve kontrol takıntısı. Kişilik bozuklukları, genetik, çevresel ve gelişimsel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar.

Kişilik yarılması, psikoloji literatüründe "Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu" olarak adlandırılır ve genellikle travmatik deneyimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Kişilik yarılmasının diğer nedenleri arasında şunlar yer alabilir: Çocuklukta yaşanan fiziksel, cinsel veya duygusal istismar; Aile içinde yaşanan ciddi çatışmalar veya kayıplar; Uzun süreli stres veya travma; Genetik yatkınlık. Bu durum, bireyin günlük yaşamını zorlaştırabilir ve sosyal ilişkilerde sorunlara yol açabilir.

Issız adamın hastalığı olarak genellikle "şizoid kişilik bozukluğu" ifade edilir. Bu bozukluğa sahip olan kişiler, sosyallik ve sosyal ilişkilere karşı istek duymazlar, duygusal olarak soğuk ve mesafeli davranırlar.

Pazartesi sendromu, klinik bir kişilik bozukluğu olarak kabul edilmez. Ancak, pazartesi sendromunun belirtileri, depresyon gibi daha ciddi psikolojik rahatsızlıkların habercisi olabilir.

Disosiyatif kişilik bozukluğu genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar.

Bağımlı kişilik bozukluğu olan biri, başkalarına aşırı derecede bağlı ve karar verme konusunda zorlanan davranışlar sergiler. Bu durumun bazı belirtileri şunlardır: Kendi başına sorumluluk almaktan kaçınma ve sürekli olarak başkalarının desteğini arama. Eleştirilere aşırı duyarlı olma ve bu nedenle başkalarıyla çatışmadan kaçınma. Terk edilme korkusu yaşama ve yalnız kalmaktan büyük kaygı duyma. Başkalarının onayını almadan kararlar verme ve hareket etmede güçlük çekme. Bağımlı olunan kişiyi memnun etmek için aşırı fedakarlıklar yapma. Bağımlı kişilik bozukluğu teşhisi ve tedavisi için bir uzmana danışılması önerilir.

Borderline nesne ilişkileri, borderline kişilik bozukluğunda (BKB) görülen, başkalarının algılanmasında yaşanan dengesizlikleri ifade eder. Bu durumda, kişi başkalarını ya tamamen iyi ya da tamamen kötü olarak görür ve bu nedenle ya aşırı derecede yüceltir ya da değersizleştirir.