KanHücreleri

Kanarlar (kan hücreleri) üç ana görevi yerine getirir: 1. Taşıma görevi: Akciğerlerden aldığı oksijeni ve sindirim sonucu oluşan besin monomerlerini hücrelere taşır. 2. Savunma görevi: Vücuda giren zararlı maddeleri etkisiz hale getirir; bu durum kanda bulunan akyuvarlar ve antikorlar ile sağlanır. 3. Koruma görevi: Yaralanma durumunda pıhtılaşarak hem kanamayı durdurur hem de yara açıklığından mikropların girmesini engeller.

Lökosit dağılımı, beş farklı türde olan beyaz kan hücrelerinin (lökositlerin) vücuttaki dağılımını ifade eder: 1. Nötrofiller: Enfeksiyonlarla savaşır, bakterileri ve mantarları yok eder. 2. Lenfositler: Yabancı maddelere karşı lenfokin salgılar, bağışıklık sistemini uyarır. 3. Monositler ve Makrofajlar: Mikroorganizmaları yok eder, ölü hücreleri temizler. 4. Eozinofiller: Parazitleri ve alerjik reaksiyonları kontrol eder. 5. Bazofiller: Alerjik reaksiyonlarda histamin salgılar.

Plevra sıvısında bol eritrosit ve 4-5 lökosit görülmesi, sıvıda kırmızı kan hücreleri (eritrosit) ve beyaz kan hücreleri (lökosit) bulunduğunu, ancak bakterinin tespit edilmediğini ifade eder. Bu durum, bağışıklık sisteminin enfeksiyonla mücadele ettiğini ve sıvının iltihaplı olduğunu gösterebilir. Ancak, bakterilerin yokluğu, enfeksiyonun viral veya diğer non-bakteriyel nedenlerden kaynaklanabileceğini de işaret eder. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Hemoglobin sentezi, eritropoiesis (kırmızı kan hücrelerinin üretimi) sırasında başlar. Bu süreçteki ilk basamak, proeritroblast aşamasında kök hücrelerin proeritroblast hücrelerine farklılaşmasıdır.

Eritb terimi tıpta iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Eritropoetin (EPO): Böbreklerde ve az miktarda karaciğerde üretilen, kırmızı kan hücrelerinin üretimini teşvik eden bir hormondur. 2. Eritem: Cildi tahriş eden bir yaralanma, iltihap veya inflamasyona bağlı oluşan deri kızarıklığıdır.

İlik kanalı, kemiklerin içinde bulunan silindir şeklindeki boşluktur. Görevleri: - Myeloid doku bakımından zengindir. - Alyuvar ve akyuvar üretir. - Trombositleri üretir. İlik kanalı, uzun kemiklerde bulunur.

Akyuvarlar, kemik iliğinde ve lenf bezlerinde üretilir.

Demir vücutta en çok kırmızı kan hücrelerinde (hemoglobin) ve kas hücrelerinde (miyoglobin) bulunur. Ayrıca, demirin bir kısmı ferritin adı verilen bir kan proteininde depolanır.

Kemik iliğinde kan hücresi üretimi, hematopoez adı verilen süreçle kontrol edilir. Üretimin kontrolü şu faktörlere bağlıdır: - Büyüme faktörleri ve sitokinler: Kök hücrelerin hangi kan hücresini oluşturacağını ve ne kadar hücre oluşturacağını belirler. - Kemik iliğindeki hücreler: Kök hücre ve ona ev sahipliği yapan hücreler, olgunlaşma sürecini kontrol eden mekanizmalardır. - Vücut ihtiyaçları: Hematopoez, vücudun ihtiyaçlarına göre hızlanabilir veya yavaşlayabilir. Ayrıca, tıbbi testler ve kemik iliği biyopsisi gibi yöntemlerle de kan hücresi üretimi izlenebilir ve değerlendirilebilir.

Megakariyosit yüksekliği, kan testinde monosit sayısının normalden fazla olması durumudur ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenler arasında: 1. Enfeksiyonlar: Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, bağışıklık sisteminin daha fazla monosit üretmesine neden olabilir. 2. Kronik inflamasyon ve otoimmün hastalıklar: Romatoid artrit gibi hastalıklar, vücudun iltihaplanma yanıtını tetikleyerek monosit seviyelerini artırabilir. 3. Kanser ve kemik iliği hastalıkları: Lösemi ve lenfoma gibi hastalıklar, kan hücrelerinin üretimini etkileyerek monosit yüksekliğine yol açabilir. 4. B12 veya folat eksikliği: Bu vitaminlerin eksikliği, kırmızı kan hücrelerinin normalden büyük olmasına ve dolayısıyla MCH yüksekliğine neden olabilir. Megakariyosit yüksekliğinin teşhisi ve tedavisi için bir doktora başvurulması önerilir.

Akyuvarlar, çekirdek ve organelleri olmadığı için bölünemezler. Ayrıca, akyuvarların yaşam süresi sınırlıdır ve ortalama 120 gün sonra ölürler.

Bazofili ve bazofilik noktalama farklı kavramlardır: 1. Bazofili: Kandaki bazofil (bir tür beyaz kan hücresi) sayısının normalden yüksek olması durumudur. 2. Bazofilik noktalama: Eritrositlerin (kırmızı kan hücreleri) sitoplazmasında çok sayıda bazofilik granülün bulunmasıdır.

Lökositoz, yani beyaz kan hücrelerinin sayısının normal değerlerin üzerine çıkması, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. Bu hastalıklar arasında: Enfeksiyonlar: Bakteriyel, viral veya fungal enfeksiyonlar. İltihabi hastalıklar: Romatoid artrit, lupus gibi kronik iltihabi hastalıklar. Stres: Fiziksel veya duygusal stres. Alerjik reaksiyonlar. Kan kanserleri: Lösemi ve lenfoma gibi maligniteler. Lökositoz teşhisi için tam kan sayımı (CBC) testi yapılır ve altta yatan nedenin belirlenmesi için ek testler gerekebilir.

Polimorfonuçek lökosit (PMN) — kemik iliğinden enfeksiyon veya iltihaplanmaya karşı ilk savunma hattı olarak salınan bir tür beyaz kan hücresidir. PMN'ler, nötrofiller, eozinofiller, bazofiller ve mast hücrelerini içeren granülositlerdir. Bu hücrelerin temel işlevleri: Nötrofiller — bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonlarına karşı ilk bağışıklık yanıtıdır. Eozinofiller — parazit hastalıklarıyla savaşır ve alerjik reaksiyonlara katılır. Bazofiller — alerjik tepkilerde rol oynar ve ayrıca iltihaplanmaya neden olan histamin ve diğer maddeleri salgılar. PMN'lerin sayısındaki anormallikler, enfeksiyon veya diğer durumların belirtisi olabilir.

Alyuvarlar (eritrositler) kan hücrelerinden oksijen taşıyan hücrelerdir.

Eritropoietin (EPO) böbreklerde üretilir.

Kırmızı kan hücreleri (eritrositler), oksijeni hücrelere taşır ve hücrelerde oluşan karbondioksiti akciğerlere geri getirir.

Hematopoez (kan hücrelerinin üretimi), kemik iliğinde yapılır.

Miyelodisplastik sendrom (MDS) tehlikeli bir hastalık olarak kabul edilir, çünkü kemik iliğinin yeterli sayıda sağlıklı kan hücresi üretememesine yol açar. MDS'nin bazı türleri hızla akut miyeloid lösemiye (AML) dönüşebilir. Hastalığın tedavisi, hastanın genel sağlık durumu ve hastalığın şiddetine bağlı olarak değişir ve uzman bir doktor tarafından belirlenmelidir.

Tıpta apoplektik kriz, genellikle felç veya başka bir beyin bozukluğunun neden olduğu ani ve şiddetli bir nöbet veya kriz anlamına gelir. Bu terim, daha geniş anlamda öfke nöbeti veya panik atak gibi herhangi bir ani ve yoğun patlamayı veya saldırıyı tanımlamak için de kullanılabilir. "Apoplektik" kelimesi, Yunanca "nöbet" veya "nöbet" anlamına gelen "apoklipsis" kelimesinden gelir.