İslamTarihi

Enfâl Suresi 39. ayet, Medine’de hicretin ikinci senesinde inmiştir. Ayetin iniş sebebi olarak, Bedir Savaşı sırasında ortaya çıkan bazı olaylar gösterilmiştir: Ganimetin paylaşımı konusunda çıkan ihtilaflar; Kardeşini şehid veren Sa‘d b. Ebû Vakkås’ın, müşriklerden Saîd b. Âsî’yi öldürmesi ve maktulün kılıcını istemesi. Ayet, fitne (baskı ve zulüm) tamamen ortadan kalkıncaya ve din yalnızca Allah için oluncaya kadar savaşmayı emretmektedir.

Abbâsîler'in ikinci dönemi, 846-945 yılları arasında gerçekleşmiştir. İkinci Abbâsîler dönemi, aşağıdaki halifeleri kapsar: Vasık (227-232); Mütevekkil (232-247); Muntasır (247-248); Mustain (248-252); Mu’tezz (252-255); Muhtedi (255-256); Mutemed (256-279).

Cevzak-ül Hakani, (''Hakan Kederi'') Bağdad, Samerra'da Hakan Urtuc tarafından yaptırılan saraydır. 836 yılında, Türkmen Beyi Aşnas'ın konağı üzerine inşa edilmiştir. Samerra'nın terk edilmesinden sonra harap olan saraydan sadece eyvan şeklinde üç kemerli giriş bölümü kalmıştır.

"Deveye hendek atlatmak" deyimi, İslam tarihindeki Hendek Savaşı'ndan gelmektedir. Bu savaşta, Yahudiler ve diğer bazı kabileler, Mekkelilerle birlikte büyük bir ordu hazırlayıp Medine'ye saldırmıştır. Deyim, genellikle yapılması çok zor veya imkansız olan işleri ifade etmek için kullanılır.

Fâtımî Devleti'nin kurucusu Ubeydullah el-Mehdî'dir. Ubeydullah el-Mehdî, 909 yılında Fâtımî halifeliğini kurmuş ve 934 yılına kadar devleti yönetmiştir.

Abbasi döneminde var olan bazı devletler şunlardır: Endülüs Emevîleri. Fâtımîler. Büveyhîler. Tâhiroğulları. Sâmanoğulları. Ağlebiler. Hamdânîler. Saffârîler.

Hayır, fetih ve zafer aynı şey değildir. Fetih, sadece toprakların değil, daha da önemlisi kalplerin ve gönüllerin fethidir. Zafer, ise güç kullanarak ele geçirme anlamına gelir.

Huneyn Savaşı'nın nedenleri şunlardır: Mekke'nin fethi: İslam Peygamberi Muhammed'in Mekke'yi fethetmesi, Hevâzin ve Sakif kabilelerinin, sıranın kendilerine geldiğini düşünmelerine yol açtı. İttifak: Hevâzin kabilesi, Taifli Sakifoğulları ve diğer müşrik Arap kabileleriyle ittifak kurarak 20 bin kişilik bir ordu hazırladı. Putların yıkılması: Hevâzin kabilesi, Mekke'deki putların yıkılmasını hazmedemedi. Ganimet arzusu: Müşrikler, galibiyet halinde ganimetten pay almak istedi.

Rukiye ismi, Arapça kökenli olup "yükselen", "yüksek", "yüce" anlamlarına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre ise Rukiye isminin üç anlamı vardır: 1. Büyük. 2. Sihir. 3. Efsun. Rukiye ismi, İslam kültüründe önemli bir yere sahiptir çünkü Hz. Muhammed'in kızlarından birinin adıdır.

Işık Süvarileri, Harun Tokak tarafından kaleme alınmış bir kitap olup, iyiliğe ve güzelliğe adanmış insanların hikayelerini anlatır. Kitapta yer alan bazı temalar: Fedakarlık: Öğretmen, iş insanı, anne, baba gibi farklı rollerdeki kahramanların, yeni nesiller yetiştirmek için yaptıkları fedakarlıklar. Gönüllülük: Işık Süvarilerinin, gittikleri yerlerde ışık olma, eğitim verme ve insanlara yardım etme çabaları. İman ve inanç: İyilik için mücadele etmenin, iman ve inançla ilişkisi. Kitap, aynı zamanda karanlık hesapları ve Genelkurmay'da hazırlanan projeleri de ele alır.

Osman ismi, Arapça kökenli olup "bilge, en güçlü, yılan, ejderha yavrusu" gibi anlamlara gelir. Tarihsel olarak, Osman ismi şu anlamlara da sahiptir: Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu: Osmanlı Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarı Osman Gazi'nin adıdır. Önemli şahsiyetler: Hz. Osman (Osman bin Affan), İslam'ın üçüncü halifesidir ve Kur'an-ı Kerim'in çoğaltılmasını sağlamıştır. Bu nedenle, Osman ismi hem dini hem de tarihi bağlamda büyük bir öneme sahiptir.

Uhud'un intikamı, Uhud Savaşı'dır. Uhud Savaşı, 23 Mart 625 tarihinde (Hicri: 3 Şevval 7) İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusu ile Mekkeli Ebu Süfyan'ın ordusu arasında, Medine yakınlarındaki Uhud Dağı'nda gerçekleşmiştir. Bedir Savaşı’nda ağır bir yenilgiye uğrayan Kureyşliler, intikam hisleriyle 3000 kişilik bir orduyla bir yıl sonra Medine’ye yürümüşlerdir.

Düstûrnâme-i Enverî, XV. yüzyılda yazılmış, Eski Anadolu Türkçesi özellikleri gösteren bir tarih metnidir. Eserin bazı özellikleri: Mesnevî tarzında yazılmıştır ve 3730 beyitten ibarettir. İki ana nüsha mevcuttur: Paris Bibliothèque Nationale'de kayıtlı nüsha 2644 beyit, İzmir nüshası ise 3696 beyit içerir. Kaynakları arasında Beyzâvî'nin "Niẓâmü’t-tevârîḫ" adlı eseri ve Umur Bey'in ümerâsından Hâce Selmân'ın destansı bir eseri bulunur. İlk Osmanlı tarihlerinden biri olması ve kaynağının günümüze ulaşmaması, esere kaynak değeri kazandırır.

Abbâsîlerin çöküş sürecinde vezir İbnü'l-Furât, 855-924 yılları arasında yaşamış ve üç kez vezirlik yapmış bir devlet adamıdır. Önemli özellikleri: Kâtiplik dönemi: Kâtiplik döneminde devlet gelirlerini hesaplamada başarılı olmuştur. Vezirliğe atanması: İlk vezirliği 908 yılında olmuş, ancak 912'de azledilmiştir. Yolsuzluk ve iktidar kavgaları: Mali sistemde açıklardan kaynaklanan yolsuzluk teşebbüsleri ve vezir aileleri arasındaki iktidar kavgalarına karışmıştır. İbnü'l-Furât'ın hayatı ve dönemi, "Abbâsîlerin Çöküş Sürecinde Vezir İbnü'l-Furât" başlıklı doktora tezinde detaylı olarak incelenmiştir.

Ramazan ayında yıkılan bazı putlar şunlardır: 1. Uzza: Halid Bin Velid tarafından Hicri 8. yıl Ramazan ayında yıkılmıştır. 2. Lat: Mekke'nin fethi sırasında Hz. Ali tarafından yıkılmıştır. 3. Menat: Sa'd bin Zeyd el-Eşhelî komutasındaki birlik tarafından yıkılmıştır.

Kadın su atan ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Sosyal Medya Virali Olan Kadın: Sakarya'nın Serdivan ilçesinde, Mavi Durak bölgesinde gürültü yapan insanlara camdan su atan yaşlı kadın sosyal medyada viral olmuştur. 2. Peygamberimizin Üvey Kızı: İslam tarihinde, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (asm) üvey kızı olan ve su atan kişi olarak bilinen kadın, Hz. Ali'nin eşi Hz. Fatıma'dır.

Bedir'de esir alınanların serbest bırakılması karşılığında fidye veya okuma yazma öğretme istenmiştir. Fidye: Esirlerin fidye ödeyebilmeleri için mali durumlarına göre farklı miktarlar belirlenmiştir. Okuma yazma öğretme: Okuma yazma bilen esirler, on Müslüman çocuğa okuma yazma öğretmekle görevlendirilmiştir. Ayrıca, bazı esirler teminat veya söz karşılığında da serbest bırakılmıştır.

Abbâsîler'in 508 yıl sürmesinin bazı nedenleri: Bilimsel ve sanatsal gelişmeler: Bu dönemde birçok İslami eser basılmış ve Antik Çağ'ın bilimsel ve felsefi metinleri Arapça'ya çevrilmiştir. Geniş sınırlar: Abbâsîler, Endülüs'ten Orta Asya içlerine kadar geniş bir alana hakim olmuştur. Hoşgörülü politika: Emeviler'in Arap milliyetçiliğine dayalı politikası terk edilerek daha hoşgörülü bir siyaset izlenmiştir. Türklerin etkisi: Abbâsîler'de Türkler yönetimde önemli görevler üstlenmiş, hatta Abbasi İmparatoru Mutasım sadece Türklerden oluşan özel bir askeri teşkilat kurmuştur. Ancak, 11. yüzyıldan itibaren çıkan silahlı isyanlar Abbasi Devleti'nin yıkılmasında etkili olmuştur.

Kehf Suresi 17. ayette üç soru sorulmasının nedeni, Mekke'li müşriklerin Hz. Peygamber'i imtihan etmek istemeleridir. Sorular şunlardır: 1. "Mağarada uyuyanlar" kimlerdir? 2. Hızır'ın gerçek hikayesi nedir? 3. Zü'l Karneyn hakkında ne biliyorsun? Bu sorular, Hz. Peygamber'in gayb bilgisine sahip olup olmadığını test etmek amacıyla sorulmuştur.

Diyarbakır'ın fethi, 27 Mayıs 639 tarihinde gerçekleşmiştir. Diyarbakır'ın 639 yılında fethedilmesinin nedeni, İslam ordularının Bizans işgali altındaki şehri ele geçirmek istemesidir.