• Buradasın

    Hükümsüzlük ve hükümden düşme arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hükümsüzlük ve hükümden düşme kavramları farklı anlamlar taşır:
    1. Hükümsüzlük: Bir sözleşmenin veya hukuki işlemin kurucu unsurlarının eksik olması veya geçerlilik şartlarını yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar 12. Hükümsüzlük, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğu ve hiçbir hukuki sonuç doğurmadığı anlamına gelir 4.
    2. Hükümden Düşme: Bir davanın veya hukuki sürecin, belirli sebeplerin varlığı halinde esasa girmeden sonlandırılması anlamına gelir 5. Bu durumda, dava konusu olay incelenmeden karar verilir ve yargılama sürdürülemez 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hükümsüzlük ve hükümsüzdür aynı şey mi?

    Evet, "hükümsüzlük" ve "hükümsüzdür" aynı şeyi ifade eder. "Hükümsüzlük", bir hukuki işlemin geçersiz olduğunu, yani hukuki sonuç doğurmadığını belirtir.

    Kesin hükümsüzlük nedir?

    Kesin hükümsüzlük (mutlak butlan), bir hukuki işlemin kurucu unsurları tamam olmakla beraber, genel geçerlilik şartlarından kamu düzenini ilgilendirecek önemdeki şartların eksik olması durumunda ortaya çıkar. Kesin hükümsüzlüğü gerektiren sebepler şunlardır: - İrade beyanı sahibinin tam ehliyetsizliği; - İşlemin muvazaalı olması; - İşlem konusunun emredici hukuk kuralları, genel ahlak, kişilik hakları ve imkansız olması; - Geçerli şekil şartına uyulmaması; - Tasarruf işlemlerinde tasarruf yetkisinin olmaması. Kesin hükümsüzlük, her zaman ve herkes tarafından ileri sürülebilir ve hakim tarafından re'sen dikkate alınır.

    Hüküm vermek ne demek hukukta?

    Hukukta "hüküm vermek" ifadesi iki ana anlamda kullanılır: 1. Hukuki norm olarak hüküm: Bir kanunun veya düzenlemenin belirli bir durumu nasıl yöneteceğini ifade eden bağlayıcı kural. 2. Yargı kararı olarak hüküm: Bir mahkemenin, önüne gelen davayı çözmek için verdiği nihai karar.

    Hükümsüzlük neden olur?

    Hükümsüzlük çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, bunlar arasında: 1. Tarafların ehliyetsizliği: Tarafların hukuki ehliyetinin olmaması, örneğin 18 yaş altı bireylerin yaptığı anlaşmalar. 2. Yasaya aykırılık: Sözleşmenin yasalarla çelişmesi, örneğin uyuşturucu ticareti gibi yasadışı konuları içeren sözleşmeler. 3. Rıza eksikliği: Aldatma veya tehdit altında yapılan anlaşmaların geçersiz olması. 4. Belirli şartların sağlanmaması: Teminat sağlanmadığı takdirde sözleşmenin kurulamaması gibi. Ayrıca, markaların hükümsüzlüğü de aşağıdaki durumlarda gerçekleşebilir: - Markanın ayırt edici olmaması. - Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olması. - Daha önce tescil edilmiş veya tanınmış bir markayla aynı veya çok benzer olması.

    Hükümsüz ne anlama gelir?

    Hükümsüz kelimesi, "yürürlükten çıkarılmış", "geçersiz", "hükmü kalmamış" anlamlarına gelir.

    Menfi tespit davasında hükümsüzlük hangi hallerde olur?

    Menfi tespit davasında hükümsüzlük, aşağıdaki hallerde ortaya çıkabilir: 1. Senedin bedelsiz olması: Senedin düzenlenmesine temel oluşturan borç ilişkisi baştan itibaren geçerli değilse veya borç ilişkisi hiç doğmamışsa, senet bedelsiz kabul edilir ve hükümsüzlüğüne karar verilebilir. 2. Sahtelik veya tahrifat: Senetteki imzanın sahte olduğu, vade veya miktar kısmında tahrifat bulunduğu ileri sürülerek menfi tespit davası açılabilir. 3. İradeyi ortadan kaldıran nedenler: Hata, hile, tehdit veya gabin sonucu düzenlenen senetler hükümsüz sayılır. 4. Yasanın öngördüğü biçimde düzenlenmeme: Bir kambiyo senedinde Türk Ticaret Kanunu'nun aradığı zorunlu unsurlar bulunmuyorsa, senet hükümsüz kabul edilir. 5. Temel alacağın sona ermesi: Temel alacağın ödeme, takas gibi bir nedenle sona ermesi de senedin bedelsizliği sonucunu doğurur.

    Kesin hükümsüz sözleşmeler nelerdir?

    Kesin hükümsüz sözleşmeler, aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar: 1. Hukuki işlem yeteneğinin (fiil ehliyeti) yokluğu: Gerçek kişiler ve tüzel kişilerin hukuki işlem yapabilme yeteneklerinin olmaması. 2. Hukuka ve ahlaka aykırılık: Sözleşmenin konusu, hukukun emredici kurallarına, kamu düzenine veya kişilik haklarına aykırı ise. 3. Şekle aykırılık: Sözleşmenin geçerliliği için aranan şekle uyulmaması. 4. İmkânsızlık: Sözleşmenin yapıldığı anda konusunun imkânsız olması. 5. Muvazaa: Tarafların gerçekte arzu etmedikleri bir sözleşmeyi yapmış gibi görünmeleri. Bu hallerde, sözleşme baştan itibaren geçersizdir ve taraflar arasında herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz.