HMK

HMK'da (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) kesin süreler şunlardır: Kanunun belirlediği süreler. Hakim tarafından belirlenen ve kesin olduğu belirtilen süreler. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.

HMK 46, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesini ifade eder. HMK 46'ya göre tazminat davası açılabilecek durumlar: Kayırma veya taraf tutma ya da taraflardan birine kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı hüküm veya karar verilmesi; Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat karşılığında kanuna aykırı hüküm veya karar verilmesi; Açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar verilmesi; Duruşma tutanağında olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi; Duruşma tutanakları veya kararların değiştirilmesi, tahrif edilmesi ya da söylenmeyen bir sözün etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilip buna dayanarak hüküm verilmesi; Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması. Tazminat davasının açılması, hakime karşı bir ceza soruşturmasının yapılmasına veya mahkumiyete bağlanamaz.

HMK 124 ve 125 numaralı maddelere ilişkin dilekçe örnekleri aşağıdaki sitelerden temin edilebilir: avevrak.com. kilinc.av.tr. Ayrıca, bir avukattan veya hukuk bürolarından da bu maddelere ilişkin dilekçe örnekleri talep edilebilir.

HMK 109/2 maddesi, 11 Nisan 2015 tarihinde ve 29323 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6644 sayılı "Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu maddenin içeriği şu şekildeydi: > "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz". Bu değişiklikle, talep konusunun taraflar arasında tartışmasız olması veya açıkça belirli olması durumunda da kısmi dava açılabilmesi mümkün hale gelmiştir.

HMK'nın 120. maddesi, hukuk yargılamasında dava açılırken davacının ödemesi gereken harçlar ve gider avansını düzenler. Maddede yer alan temel unsurlar: Yargılama harçları. Gider avansı. Maddeye göre: Davacı, bu tutarları dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Harç ve gider avansının ödenmesi, davanın açılması için bir dava şartıdır; bu şartın yerine getirilmemesi durumunda dava usulden reddedilebilir.

HMK 387, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Kararlara Karşı Başvuru Yolları" başlıklı maddesidir. Maddeye göre, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, özel kanuni düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilirler.

Ek cevap süresi, HMK m. 128 değil, HMK m. 129 kapsamında değerlendirilir. HMK m. 129, cevap dilekçesinin içeriğini düzenler ve bu dilekçede savunmanın dayanağı olan vakıaların hangi delillerle ispat edileceği gibi unsurların yer alması gerektiğini belirtir. HMK m. 128 ise, süresi içinde cevap dilekçesi vermeyen davalının, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılacağını düzenler.

HMK 330'da "tarafta hata" kavramına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, HMK Madde 330 şu şekildedir: > "Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir". Bu madde, davayı kazanan taraf kendisini vekille temsil ettirmiş ise, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan vekâlet ücretine karar verilmesini ifade eder. "Tarafta hata" ile ilgili olabilecek bazı bilgiler ise şu şekildedir: Tarafta iradî değişiklik maddesi (HMK Madde 124), bir davada taraf değişikliğinin, karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğunu belirtir. Tarafta maddi hatanın düzeltilmesi maddesi (HMK Madde 183), tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hatalarının, karar verilinceye kadar düzeltilebileceğini ifade eder.

HMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) kapsamında dahili dava dilekçesi, dava açılması ve davaya cevap verilmesi gibi işlemler dava dilekçesi ile gerçekleştirilir. Dava dilekçesi verme süresi: Davacı için: Dava dilekçesi, dava açıldıktan sonra davalıya tebliğ edilir ve davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir. Davalı için: Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır.

HMK 20, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20. maddesini ifade eder. HMK 20. maddenin içeriği şu şekildedir: Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan biri, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelidir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkeme bu konuda resen karar verir. Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.

Zamanaşımı def’i, dava dilekçesinde şu şekillerde belirtilebilir: Cevap dilekçesinde. Islah yoluyla. Zamanaşımı def’i, karşı tarafın açık muvafakati olmadan mahkemece dikkate alınmaz.

Yanıt, 18 yaşından küçükler için uygun olmayan cinsel içerik barındırabilir. MIMK-186, "Utangaç Bir Kızın Hikayesi: Vajinasını Kullanmasına İzin Verilen Bir Remake" anlamına gelir.

HMK'nın 308. maddesi, "Davayı Kabul" başlığını taşır ve şu şekilde açıklanır: Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. Bu madde, 1086 sayılı Kanundaki hatalı düzenlemeyi düzelterek, davayı kabulün sadece kendisine karşı bir talepte bulunulan davalı tarafından yapılabilecek bir işlem olduğunu belirtir ve kısmen kabulün de mümkün olduğunu vurgular.

Bilirkişi raporuna itiraz süresi, HMK madde 281'de düzenlenmiştir. HMK madde 281'e göre, taraflar, bilirkişi raporunun kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Dolayısıyla, HMK madde 287'de değil, HMK madde 281'de bilirkişi raporuna itiraz süresine dair bir düzenleme bulunmaktadır.

HMK'ya göre, duruşmalara katılmayan taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez ifadesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesinde yer alan bir hükmü ifade eder. Bu hükme göre, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Bu hüküm, davaların tarafların ilgisizliği nedeniyle uzun süre devam etmesini önlemek amacıyla geliştirilmiştir.

HMK'ye göre hakimi reddedebilecek kişiler: davanın her bir tarafı; zorunlu dava arkadaşları birlikte; ihtiyari dava arkadaşları ise tek başına. Ayrıca, Cumhuriyet savcısı; şüpheli, sanık veya bunların avukatı; katılan veya vekili de hâkimin reddi isteminde bulunabilir. Hâkimin reddi nedenini bilen tarafın, ret istemini en geç ilk duruşmada ileri sürmesi gerekir.

HMK 355, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İncelemenin Kapsamı" başlıklı maddesidir. Madde içeriği: İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Bölge adliye mahkemesi, kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Bu madde, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını denetlediği istinaf sürecinde, tarafların ileri sürdüğü hususlarla sınırlı kalmasını, ancak kamu düzenine ilişkin durumlarda resen inceleme yapabilmesini düzenler.

HMK'nın 53. maddesi gereğince, dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir ve bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir. HMK'nın 54. maddesi gereğince ise, kanuni temsilciler, davanın açılıp yürütülmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hallerde izin belgelerini, tüzel kişilerin organları ise temsil belgelerini, dava veya cevap dilekçesiyle mahkemeye vermek zorundadırlar; aksi takdirde dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamazlar. Ayrıca, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mahkeme, kanuni temsilcilerin veya tüzel kişilerin organlarının, belirtilen eksikliği gidermeleri şartıyla dava açmalarına yahut davayla ilgili işlem yapmalarına izin verebilir.

HMK'nın 313. maddesi, "Sulh" başlığını taşır ve şu şekildedir: > "Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. > 2. Ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. > 3. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. > 4. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. HMK'nın 314. maddesi ise bulunmamaktadır.

HMK madde 320, basit yargılama usulünde ön inceleme ve tahkikat işlemlerini düzenler. Maddeye göre: Dosya üzerinden karar verme: Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilir. İlk duruşma: Daha önce karar verilemeyen hallerde, ilk duruşmada dava şartları, ilk itirazlar, hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında taraflar dinlenir. Uyuşmazlık konularının tespiti: Tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tek tek tespit edilir. Sulhe teşvik: Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tahkikat: Tahkikat, tarafların sulh olup olmadıkları ve anlaşamadıkları hususların tespit edildiği tutanak esas alınarak yürütülür. Basit yargılama usulü, daha çabuk sonuçlandırılması gereken davalar için kabul edilmiş daha basit ve seri bir yargılama usulüdür.