• Buradasın

    HMK

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Zamanaşımı ve cevap dilekçesinde savunma genişletilmesi yasağı HMK 141 kapsamında mıdır?

    Zamanaşımı ve cevap dilekçesinde savunma genişletilmesi yasağı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 141 kapsamında yer almaktadır. Zamanaşımı, bir borcun dava edilebilme özelliğini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır ve HMK madde 141'e göre, cevap dilekçesinde zamanaşımı def'i ileri sürülmemiş olsa bile ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürülebilir. Savunma genişletilmesi yasağı ise, tarafların dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunmalarını genişletememelerini veya değiştirememelerini öngörür.

    HMK 195 karşı tarafa tebliğ şart mı?

    HMK 195. madde uyarınca, başka yerden getirtilecek delillerin karşı tarafa tebliğ edilmesi zorunludur. Bu, mahkemenin ilgili resmi makam ve mercilerle üçüncü kişilere bu hususu bildirmesi gerektiği anlamına gelir.

    HMK kesinlik sınırı nedir?

    HMK'da kesinlik sınırı, bir mahkeme kararı hakkında istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulabilmesi için kanunla öngörülmüş olan parasal sınırlardır. 2025 yılı için belirlenen kesinlik sınırları şunlardır: - İstinaf sınırı: 40.000 TL. - Temyiz sınırı: 544.000 TL. Bu sınırlar, her yıl yeniden değerleme oranına göre güncellenmektedir.

    Yetki itirazının ileri sürülmesi HMK madde 19 2 nedir?

    HMK madde 19/2 uyarınca, yetki itirazının ileri sürülmesi, yetkinin kesin olmadığı davalarda cevap dilekçesinde yapılmalıdır. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi ve birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmelidir.

    HMK 114 nedir?

    HMK 114, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesi anlamına gelir ve dava şartlarını düzenler. Bu maddeye göre, bir davanın esasa girilerek incelenebilmesi için aşağıdaki şartların mevcut olması gereklidir: 1. Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. 2. Yargı yolunun caiz olması (doğru yargı yolunda açılması). 3. Mahkemenin görevli olması (ilgili mahkemeye açılması). 4. Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması. 5. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları. 6. Dava takip yetkisine sahip olunması. 7. Gider avansının yatırılmış olması. 8. Teminat gösterme kararının yerine getirilmesi. 9. Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. 10. Aynı davanın, daha önceden açılmış veya kesin hükme bağlanmamış olması. Mahkeme, bu şartları re'sen inceleyerek, eksiklik varsa davayı usulden reddedebilir.

    HMK 202 maddesi nedir?

    HMK 202 maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Delil Başlangıcı başlıklı maddesidir. Bu maddenin içeriği şu şekildedir: 1. Fıkra: Senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. 2. Fıkra: Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.

    Hangi kararlar temyiz edilemez HMK?

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca aşağıdaki kararlar temyiz edilemez: 1. Miktar veya değeri belirli bir sınırı geçmeyen davalar (2024 yılı için 378.290 TL). 2. Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar. 3. Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar. 4. Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin kararlar. 5. İlk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar. 6. Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemesi hakimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar.

    HMK 317 nedir?

    HMK 317, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317. maddesini ifade eder. Bu madde, dilekçelerin verilmesi ile ilgilidir ve şu hükümleri içerir: 1. Dava açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur. 2. Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. 3. Mahkeme, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının zor olduğu durumlarda, bir defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek süre verebilir. 4. Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler. 5. Dava ve cevap dilekçeleri, yönetmelikte belirlenecek formun doldurulması suretiyle de verilebilir.

    Hmk'da yer alan parasal sınırlar her yıl yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenir mi?

    Evet, HMK'da yer alan parasal sınırlar her yıl yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenir.

    Vekil duruşmaya katılmazsa ne olur HMK?

    HMK'ya göre, vekil duruşmaya katılmazsa aşağıdaki sonuçlar doğar: 1. Dosyanın İşlemden Kaldırılması: Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri takdirde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. 2. Yargılamaya Devam Edilmesi: Vekilin katılmaması durumunda, gelen tarafın talebi üzerine yargılamaya yokluğunda devam edilir. 3. Avukatın Sorumluluğu: Vekil, geçerli bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmezse, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. 4. Ceza Soruşturması: Avukatın duruşmaya mazeretsiz katılmaması, görevi kötüye kullanma suçundan soruşturma açılmasına neden olabilir.

    HMK bilgi sahibi tanık zorla getirilebilir mi?

    Evet, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca bilgi sahibi tanık zorla getirilebilir. Usulüne uygun olarak çağrıldığı halde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beşyüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına çarptırılarak zorla mahkemeye getirilir.

    HMK yetki kuralları nelerdir?

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca yetki kuralları şunlardır: 1. Yetki Sözleşmesi: Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. 2. Kesin Yetki: Kanunlarda mahkemenin kesin yetkili olarak belirlendiği hallerde, davalar sadece kanunda belirtilen yer veya yerlerle sınırlı olarak açılabilir. 3. Genel Yetkili Mahkeme: Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. 4. Diğer Özel Yetki Halleri: Taşınmazın aynından doğan davalar, şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalar gibi durumlarda da özel yetki kuralları geçerlidir.

    Hak düşürücü sürede dava açılmazsa ne olur Yargıtay kararı?

    Hak düşürücü sürede dava açılmazsa, Yargıtay kararlarına göre, dava usulden reddedilir. Bu durum, HMK'nın 115. maddesi kapsamında değerlendirilir ve dava şartı niteliğindedir.

    Bedel artırımı ıslahtan sonra yapılabilir mi?

    Evet, bedel artırımı ıslahtan sonra yapılabilir. Belirsiz alacak davalarında, davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra hem HMK'nın 107. maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir hem de HMK'nın 176. ve devamı maddelerine göre bir kez ıslah yapabilir.

    HMK 392 nedir?

    HMK 392 maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun İhtiyati Tedbir başlıklı bölümünde yer alır ve ihtiyati tedbirde teminat gösterilmesi ile ilgilidir. Bu maddeye göre: 1. Teminat Yükümlülüğü: İhtiyati tedbir talep eden kişi, haksız çıkması durumunda karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayacağı muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. 2. İstisna: Talep, resmî belgeye veya kesin bir delile dayanıyorsa ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına karar verebilir. 3. Teminatın İadesi: Asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmaması üzerine teminat iade edilir.

    Maddi hatada düzeltme nasıl yapılır?

    Maddi hatalarda düzeltme iki şekilde yapılabilir: 1. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 183 uyarınca, taraflar veya mahkeme dava dosyasında yer alan açık yazı ve hesap hatalarını karar verilinceye kadar düzeltebilir. 2. Islah yoluyla, yani açılan davada usule ilişkin ve maddi hataların düzeltilmesi için başvurulan bir hukuk yolu ile de maddi hatalar düzeltilebilir.

    HMK'nın 363 maddesi nedir?

    HMK'nın 363. maddesi, kanun yararına temyiz ile ilgilidir ve şu şekildedir: > (1) İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. > (2) Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz. > (3) Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazetede yayımlanır.

    Hmk'nın geçici hukuki korumalar başlıklı ikinci bölümünde hangi geçici hukuki koruma tedbirleri düzenlenmiştir?

    HMK'nın geçici hukuki korumalar başlıklı ikinci bölümünde düzenlenen geçici hukuki koruma tedbirleri şunlardır: 1. İhtiyati Tedbir (HMK md. 389-399). 2. Delil Tespiti (HMK md. 400-405). 3. Diğer Geçici Hukuki Korumalar (HMK md. 406).

    Dava şartları nelerdir HMK?

    Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında dava şartları şunlardır: 1. Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. 2. Yargı yolunun caiz olması. 3. Mahkemenin görevli olması. 4. Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. 5. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları. 6. Dava takip yetkisine sahip olunması. 7. Gider avansının yatırılmış olması. 8. Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. 9. Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. 10. Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.

    Belirsiz alacak davasında dava değeri artırılabilir mi HMK 107?

    Evet, belirsiz alacak davasında dava değeri artırılabilir HMK Madde 107 uyarınca. Buna göre, karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, davacı iki haftalık kesin süre içinde iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak artırabilir.