Hadis

"Tebdilimekânda ferahlık vardır" sözü, bir atasözüdür. Bu sözün kime ait olduğu bilgisine ulaşılamamıştır.

Evet, el-Câmiu’s-Sahîh güvenilir bir eser olarak kabul edilir. Buhârî'nin el-Câmiu’s-Sahîh adlı eseri, sahih hadisleri toplaması ve titiz yazım süreciyle bütün ümmetin icmaya yakın bir ittifakla tam güvenini kazanmış, "Kur'ân'dan sonra ikinci kitap" olma şerefini elde etmiştir. Eser, birçok hadis alimi tarafından yüksek bir makama yerleştirilmiş, örneğin Zehebî, el-Câmiu’s-Sahîh'i, Kur'an-ı Kerim’den sonra müslümanların elindeki kitapların en üstünü olarak nitelendirmiştir. Ancak, her eserde olduğu gibi el-Câmiu’s-Sahîh de bazı eleştirilerle karşılaşmıştır.

Müellif ve müdevvin arasındaki temel fark, görev ve işlevlerindedir: - Müellif, herhangi bir edebi eseri ortaya koyan, yazar kimsedir. - Müdevvin ise, tarihsel olayları kaydeden, yazıya döken veya belgelerle günümüze ulaştıran kişidir. Bu bağlamda, müellif daha genel bir terim olup, çeşitli yazılı eserler üreten kişileri kapsarken; müdevvin özellikle tarih yazımı ve belgeleme ile ilgilenen kişiler için kullanılır.

"Kişi sevdiği ile beraberdir" hadisi, iyilik-kötülük ayrımı yapmaksızın, bir kişinin dünyada sevdiği kimselerle ahirette de birlikte olacağını ifade eder. Bu hadis, müminleri hem Allah rızası doğrultusunda yaşamaya hem de Allah rızası dairesinde yaşayanları sevmeye teşvik eder. Ancak, bu sevgi Allah için olmalıdır; imansız kimseye beslenen sevgi, hadisin kapsamına girmez. Ayrıca, bir kişinin sevdiği kimselerle birlikte olabilmesi için onların yaptıklarını tam olarak yapması gerekmez; önemli olan gerçek bir sevgi beslemesidir.

"Güçlün kimse güreşte rakibini yenen değil öfkelendiği zaman öfkesine hakim olandır" hadisi, öfkelendiğinde nefsine hakim olmanın faziletine ve güzel ahlaka vurgu yapar. Bu hadis, aynı zamanda güçlü olmanın dinen makbul sayıldığını, ancak öfkesini yenebilmenin bundan daha üstün kabul edildiğini ifade eder.

İsnad, bir düşünceyi belli bir temele dayandırmak anlamına gelir. İsnad zinciri ise, hadislerin kaynağına ulaşmak için kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca, isnat grubu da vardır.

"Devemi bağlayıp mı tevekkül edeyim yoksa bağlamadan mı?" ifadesi, Hz. Peygamber'e (s.a.s.) yöneltilen bir soruya ait bir cümledir. Bu soru, Tirmizî'nin "Sıfatü'l-Kıyame" adlı eserinde geçmektedir. Hz. Peygamber bu soruya "Önce deveni bağla, sonra Allah'a tevekkül et!" şeklinde cevap vermiştir. Bu hadis, tevekkülün, önce gerekli tedbirlerin alınıp sonra Allah'a güvenilmesi gerektiğini ifade eder.

Nass'ın kaynakları, İslam hukukunun temel kaynaklarıdır: Kur'an-ı Kerim. Hadisler. İcma. Ayrıca, önceki imâm veya dâ'î tarafından gelecekte görevi devralacak bir imâm veya dâ'î el-mutlak'ın aday gösterilmesi anlamında da nass terimi kullanılır.

Fasad kelimesi, Fransızca kökenli olup, "yüz" anlamına gelir. Fiten ise, "fitne" kelimesinin çoğuludur ve "değerli madenleri saf olup olmadıklarını tespit etmek amacıyla ateşte eritmek" anlamındaki "fetn" kökünden türemiştir. Fitne, masdar olarak "sınamak, nimet veya sıkıntı ile denemek", isim olarak ise "tutkunluk, sapıklık, kargaşa" anlamlarına gelir. Hadis literatüründe fiten, İslam toplumunda çeşitli dini ve siyasi sebeplerle ortaya çıkan sosyal kargaşa, anarşi ve iç savaş gibi ümmet bütünlüğünü bozan her türlü yıkıcı faaliyeti ifade etmek için kullanılmıştır.

Evet, hadis arama motoru bulunmaktadır. Bazı hadis arama motorları şunlardır: hadisveritabani.info. hadiskitaplari.com. el-Mektebetü’ş-Şâmile. Cevâmi‘u’l-kelim. hadis.ihya.org.

Kim uykusundan uyanırken bu dört sözü söylerse, Allah-u Teala o kişiyi korumak üzere dört melek görevlendirir. Bu dört söz şunlardır: 1. "Bismillahirrahmanirrahim; 'Maşaallah lâ kuvvete illâ billâh'". 2. "Bismillahirrahmanirrahim; 'Maşaallah küllü nÎmetin minellâh'". 3. "Bismillahirrahmanirrahim; 'Maşaallah el-hayru külluhÛ biyedillâh'". 4. "Bismillahirrahmanirrahim; 'Maşaallah Lâ yasrifusÛ'e illallâh'". Bu sözlerin her birine bir melek görevlidir ve bu melekler kişiyi güneş batana kadar her türlü felaketten, düşmandan, zalimden ve hasetçiden korur.

Sunan an-Nasa'i is considered to be one of the six most important collections of hadiths (Kutub al-Sittah). However, it is known that Imam an-Nasa'i included weak hadiths in his collection, which he clearly marked.

Kullarımın bana en sevimli olanları ile ilgili farklı hadisler bulunmaktadır: Zünnûn-i Mısrî'nin sözü: "Allah'a kullarının en sevimli olanı, onların en akıllı olanıdır. Kişinin aklının kemâli ve bu akla rağmen tevazu sahibi oluşu, bildiği bir şeyi anlatsa bile konuşan kimseyi güzelce dinlemesi, kendinden aşağı birisinden gelse bile, hak ve hakikati hemen kabul etmesi, hata yaptığı zaman hatasını itiraf etmesi ile anlaşılır". Hz. Muhammed'in sözü: "Kullarım içerisinde bana en sevimli olanlar, oruçlarını açmakta acele edenlerdir". Ebu'd-Derdâ'nın sözü: "Kulları içerisinde Allah Teâlâ'ya en sevimli olanı, Allah'ı sevmekle kalmayıp O'nu diğer insanlara da sevdirendir".

Mecmeu'z-Zevaid, Nûreddin el-Heysemî'nin beş farklı zevâid kitabını bir araya getirdiği bir eserdir. Eserin içeriği: Kırk dört kitap, 3642 bab ve 18.776 hadis. Rivayetler mevkuf, maktû, zayıf veya mevzû olabilir. Heysemî, rivayetlerin kaynaklarda geçtiği şekliyle aktarmış, ancak sahâbî dışındaki râviler hakkında cerh ve ta‘dîl açısından bilgi vererek sağlamlık derecelerini ortaya koymuştur. Eserin amacı: Kütüb-i Sitte’de yer almayan hadisleri bir arada görmek. Birbirine benzer rivayetleri ayıklamak ve birbirini açıklayıcı, tamamlayıcı ayrıntıları muhafaza etmek. Eserin önemi: Kettânî tarafından hadis kitaplarının en faydalısı olarak değerlendirilmiştir. İbn Hacer el-Askalânî, bu eseri eleştirmiş, ancak Heysemî'nin üzüldüğünü görünce çalışmalarını bırakmıştır.

"Hayrunnâs men yenfa’unnâs" (İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır) sözü, Hz. Muhammed'e ait bir hadis-i şeriftir.

İmam Zehebi, Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat akidesine sahiptir. Zehebi'nin akaiddeki yolu, hadise dayalı Selef yoludur. Zehebi, Mu'tezile'yi bid'at üzere olmakla eleştirmiş ve Yunan filozofları hakkında ağır ifadeler kullanmıştır.

Adalet ve zabt ıstılahları şu şekilde açıklanabilir: Adalet. Zabt. Zabt, iki kısma ayrılır: Göğüs zabtı. Yazı zabtı. Adalet ve zabt ıstılahlarının hadis usulündeki önemi şu şekildedir: Bir rivayetin, hadisin sahih olabilmesi için, hadisin senedinde bulunan tüm ravilerin adaletli ve zabıt sahibi olması gerekir. İlk dönemlerden itibaren adalet sıfatı ile birlikte rivayetin kabulünde aranan bir şart olmuştur.

35 bab ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Arapça dilbilgisi terimi: Arapçada fiillerin sınıflandırılmasını ifade eder. 2. Hadis başlığı: "Kitâbuz-Zekât" adlı eserde geçen bir hadis başlığıdır.

Develerin rızkının nasıl geldiğine dair doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, genel olarak canlıların rızkının Allah tarafından verildiği ve bu rızkın bereketlenmesi için bazı tavsiyelerin olduğu bilinmektedir. Rızkın bereketlenmesi için bazı tavsiyeler: Nimetin kıymetini bilmek ve israf etmemek. İman ve İslam esaslarını anlatan eserleri okumak ve aile içinde sohbetler etmek. Namazı tadili erkan ile kılmak. Sabah erken kalkmak. Sadaka vermek ve sıla-i rahim etmek. Ayrıca, develerin uzun süre susuzluğa dayanabilmesinin, hörgüçlerinde yağ depolayabilmeleri sayesinde olduğu belirtilmektedir.

"Karış karış, adım adım" hadisi, Hz. Muhammed'e (s.a.v.) aittir. Bu hadis, Ebu Said el-Hudri'nin aktarımına göre, şöyle buyurmuştur: > "Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz/onların inançları ve yaşayışlarını ölçü edineceksiniz. İnsanın giremeyeceği küçük bir keler / kertenkele deliğine girecek olsalar, siz de onları takib edeceksiniz." Diğer bir rivayete göre ise şöyle demiştir: > "Ümmetim kendisinden önceki ümmet topluluklarının bir kısmını karış karış, arşın arşın izlemedikçe kıyamet kopmayacaktır."