• Buradasın

    Fenomenoloji

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Heyecanlar Üzerine Bir Kuram Taslağı ne anlatıyor?

    Jean-Paul Sartre'ın "Heyecanlar Üzerine Bir Kuram Taslağı" adlı kitabı, fenomenolojinin kurucusu sayılan Alman filozof Edmund Husserl’in etkisiyle geliştirdiği ruhbilim kuramının temel dayanaklarını saptıyor. Kitapta, heyecan kavramı üzerinden insanın olgulara indirgenemeyecek ruh dünyasının büyüsüne işaret ediliyor. Ayrıca, kitapta heyecanın klasik kuram, psikanalitik kuram ve fenomenolojik kuram gibi farklı açılardan ele alındığı üç ana başlık bulunuyor.

    Husserl'de noema ve noesis nedir?

    Husserl'de noema ve noesis kavramları şu şekilde açıklanabilir: Noema. Noema kavramı bağlamında iki farklı "nesne" kavramı arasında ayrım yapmak gerekir: İçerik olarak nesnenin kendi belirleniminin nasıllığı (noematik anlam); Nesnenin belirsiz fakat belirlenebilen bir tekillik olması. Noesis. Noema ve noesis arasındaki ilişki, öznel noetik çeşitlilik ile nesnel noematik birlik arasındaki ilişki olarak karakterize edilir.

    Dan Zahavinin temel tezi nedir?

    Dan Zahavi'nin temel tezi, fenomenolojinin felsefeyi günlük yaşama ve nesnelere daha yakın kıldığı ve nesnelerin "ne"liğinden çok "nasıl"lığıyla ilgilenmesinin bu disiplinin ayırıcı özelliği olduğu yönündedir. Zahavi'nin "Fenomenoloji: İlk Temeller" adlı kitabında ele aldığı temel sorular şunlardır: Fenomenolojik analiz nedir? Fenomenolojinin metodolojik temelleri nelerdir? Fenomenoloji, özneler-arasılık hakkında ne söylemelidir? Fenomenoloji, felsefedeki diğer alanlardan nasıl ayırt edilir ve bunlarla nasıl ilişkilidir? Klasik fenomenolojiden gelen düşünceler, psikolojide ve nitel araştırmalarda hâlâ devam eden tartışmalarla nasıl ilişkilidir?

    Merleau Ponty beden bilinç düalizmi problemini nasıl aşar?

    Merleau-Ponty, beden-bilinç düalizmi problemini algı fenomenolojisi temelinde geliştirdiği bedenlenme teorisiyle aşar. Bedenin ontolojik statüsü: Merleau-Ponty, bedeni üç kademeye ayırır: biyolojik beden, objektif beden ve yaşanan beden. Bilinç ve beden bütünlüğü: Merleau-Ponty'ye göre bilinç, dünyaya bedensel açıklıkla yönelen bir varlık tarzıdır. Geleneksel felsefeye eleştiri: Düşünür, geleneksel felsefenin epistemolojik ve ontolojik ayrımlarına, özne ve düşünme süreçlerine dair tanımlamalarına karşı çıkar. Merleau-Ponty'nin felsefesi, çağdaş psikanaliz, algı teorileri, dil felsefesi, estetik ve bilişsel bilimlerde de etkili olmuştur.

    Edmund Husserl neyi savunur?

    Edmund Husserl, fenomenoloji olarak bilinen felsefe akımının kurucusudur. Husserl'in savunduğu bazı görüşler şunlardır: Felsefenin bağımsız bir varlık alanı: Husserl, felsefenin, fenomenlerden oluşan bağımsız bir varlık alanına sahip olması gerektiğini savunur. Özlere dönüş: "Felsefe, felsefelerden değil, şeylerden, fenomenlerden hareket etmeli; şeylere, fenomenlere dönmelidir" sözüyle, felsefenin doğa bilimleri ve psikolojinin deneysel yöntemlerine öykünmeyi bırakıp kendine yeni bir rota çizmesi gerektiğini savunur. Yönelimsellik: Bilincin her zaman bir şeye yönelmiş olarak, yani bir şeyle ilişkili olarak veya bir şeyin bilincinde olarak var olduğunu savunur. Paranteze alma: Fenomenlerin özüne ulaşabilmek için, daha önce edinilmiş bilgilerden, ön yargılardan ve rastlantısal özelliklerden uzaklaşılması gerektiğini savunur. Mutlak varlık olarak bilinç: Husserl, indirgenmiş bilinci mutlak bir varlık olarak görür. Husserl'in düşünceleri, varoluşçu felsefe ve yeni ontoloji gibi akımların ortaya çıkmasını da sağlamıştır.

    Sartre heyecanlar kitabı ne anlatıyor?

    Jean-Paul Sartre'ın "Heyecanlar Üzerine Bir Kuram Taslağı" kitabı, fenomenolojinin kurucusu sayılan Alman filozof Edmund Husserl'in etkisiyle geliştirdiği ruhbilim kuramının temel dayanaklarını saptar. Sartre, bu kitapta heyecan kavramı üzerinden insanın olgulara indirgenemeyecek ruh dünyasının büyüsüne işaret eder. Heyecanı birçok farklı açıdan ele alan Sartre, aslında okuyucunun zihninde yeni pencereler açar. Kitapta ayrıca, heyecanın bir kaçış olarak kullanıldığı ancak bir kurtuluş sağlamadığı düşüncesi de ortaya konur. Sartre'a göre heyecan, ne özneden ne de onu oluşturan nesneden bağımsızdır; dünyayı belli bir şekilde algılayarak anlamamıza neden olan bir olgudur.

    Husserl ve Frege'de anlam kitabı ne anlatıyor?

    Diler Ezgi Tarhan'ın "Husserl ve Frege'de 'Anlam'" kitabı, Husserl ve Frege felsefeleri üzerinden fenomenoloji ile analitik felsefe geleneğini karşılaştırmalı olarak ele almaktadır. Kitapta ele alınan bazı konular: Her iki filozofun da felsefi metodolojisi ve ontolojisi; Nesnellikle ilişkileri ve sayı kuramları; Dil, mantık, bilinç ve düşünce anlayışları. Husserl'de anlam, şeylerin eidetik özlerinin transandantal bilinç zemininde "görü-leme" (anschauen) imkânı ile tartışılırken, Frege'de dilin mantıksal analizi üzerinden soruşturulmaktadır.

    Fenomen ve fenomenoloji arasındaki fark nedir?

    Fenomen ve fenomenoloji arasındaki temel fark, fenomenolojinin fenomenleri inceleme biçimidir. Fenomen, somut ve algılanabilir olan nesnel gerçekliklere tekabül eder. Özetle: - Fenomen: Gözlemlenebilen, somut gerçeklik. - Fenomenoloji: Bu fenomenlerin anlamını ve özünü inceleme yöntemi.

    Fenomenoloji ve fenomenolojik hareket arasındaki fark nedir?

    Fenomenoloji ve fenomenolojik hareket arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Fenomenoloji, olayların varlığını inceleme ve tanımlama yöntemidir. Fenomenolojik hareket hakkında ise bilgi bulunmamaktadır. Özetle, fenomenoloji daha geniş bir felsefi akım iken, fenomenolojik hareket bu akımın bir parçası veya belirli bir uygulaması olabilir.

    Husserl'in bilinç kavramı nedir?

    Husserl'in bilinç kavramı şu şekilde özetlenebilir: Yönelimsel deneyim: Bilinç, önce fenomenolojik bir varoluşa, sonra içsel farkındalığa ve en sonunda yönelimsel deneyime sahiptir. Akışkan yapı: Husserl'e göre bilinç, sürekli bir akış halindedir ve boşlukları ya da kesintileri yoktur. Niyetlilik: Her bilinç eylemi, kendisine yönelen bir içeriğe sahiptir. Evrensel yapılar: Bilinç, evrensel yapılarla ilgilenir ve bu yapılar, rastlantısal olgulardan değil, zorunlu ve evrensel bilinç yapılarından oluşur. Zamansallık: Bilinç, zamanı doğrusal bir şekilde yaşamaz; şimdiki zaman, geçmişin yankıları ve geleceğin beklentileri ile iç içedir. Husserl'in bilinç kavramıyla ilgili daha detaylı bilgiye aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: "Husserl ve Dilthey'da Bilinç ve Anlam Sorunu" başlıklı makale; "Edmund Husserl ve Fenomenolojik Yöntem" başlıklı makale; "Edmund Husserl – Fenomenolojinin Kuruluşu ve Bilincin Yapısı" başlıklı makale.

    Algılanan dünya ne anlatıyor?

    Algılanan Dünya, Maurice Merleau-Ponty'nin 1948'de Fransız Ulusal Radyosu'nda yayımlanan yedi sohbetinden oluşur. Eserde ele alınan bazı konular: Bilim ve diğer bilme biçimleri arasındaki ilişki. Modern resim ve bilimdeki gelişmelerin koşutluğu. Kartezyen ikici bilim modelinin iflası. İnsanın vücutsuz bir zihin olarak tasarlanması ve vücut sahibi bir varlık olarak keşfi. İnsanlığın, hayvanlık, çocukluk, delilik ve ilkellikle hesaplaşması. Algının, duyuların ve vücudun önemi. Doğal ve kültürel dünyaya algı üzerinden bağlılık. Sanat, sanat yapıtları ve algılanan dünya içindeki anlamı. Merleau-Ponty, bu eserde akılcılığa karşı çıkarak insan deneyiminin tüm öğelerine, özellikle algıya hak vermeye çalışır.

    Sv holl ne anlatıyor?

    Steven Holl, mimar ve sanatçı olarak, tasarımlarında ışık, mekan ve materyal uyumunu ön planda tutar. Holl'un anlattıkları arasında şunlar yer alır: - Fenomenolojik yaklaşım: İnsan deneyimini merkeze alarak, duyusal ve mekansal deneyimleri vurgulayan mimari tasarımlar oluşturur. - Bütüncül entegrasyon: Topografya, vegetation ve su özellikleri gibi site-spesifik unsurları mimariye dahil eder. - Yenilikçi malzemeler ve teknikler: Geleneksel zanaatkarlığı modern teknolojiyle birleştirerek dayanıklı ve estetik açıdan etkileyici yapılar yaratır. - Sürdürülebilirlik: Çevre dostu uygulamalar ve ekolojik bağlamlara duyarlılık gösterir. Önemli projeleri arasında Kiasma Müzesi, Nelson-Atkins Müzesi Genişlemesi ve MIT Simmons Hall bulunur.

    Fenomenoloji ve yorumlayıcı fenomenolojik analiz arasındaki fark nedir?

    Fenomenoloji ve yorumlayıcı fenomenolojik analiz (YFA) arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Fenomenoloji: Genel olarak olayların varlığını inceleme ve tanımlama yöntemidir. 2. Yorumlayıcı Fenomenolojik Analiz (YFA): Katılımcıların herhangi bir deneyime ilişkin nasıl bir anlam yüklediklerini keşfetmeyi amaçlayan nitel bir araştırma desenidir. Özetle, fenomenoloji daha genel bir kavramken, YFA fenomenolojinin bir uygulama alanıdır ve daha spesifik bir analiz yöntemi sunar.

    Fenomolojik araştırma yöntemi hangi felsefi yaklaşıma dayanır?

    Fenomolojik araştırma yöntemi, fenomenoloji adı verilen felsefi yaklaşıma dayanır.

    Nicolai hartmann'ın estetik anlayışı nedir?

    Nicolai Hartmann'ın estetik anlayışı, kapsamlı bir güzellik kuramı ortaya koymaya dayanır. Hartmann'ın estetik düşüncelerinin bazı temel unsurları şunlardır: - Estetik nesnelerin tabakalaşma teorisi: Bir sanat eseri, farklı katmanlardan oluşur ve ilk bakışta fark edilmeyen bu katmanların en derin noktasında sanatçının dehası saklıdır. - Fenomenolojik yaklaşım: Shakespeare, Rembrandt ve Antik Çağ sanatı gibi örnekler üzerinden özgün bir fenomenolojik çözümleme geliştirir. - Sanat ve ahlak ilişkisi: Sanattaki hakikat, sanatın değeri ve sanat ile ahlak arasındaki ilişkiyi sorgular.

    Beden bilincin dünyayla kurduğu anlamlı ilişkinin aracıdır ne demek?

    "Beden, bilincin dünyayla kurduğu anlamlı ilişkinin aracıdır" ifadesi, Merleau-Ponty'nin fenomenolojik yaklaşımına göre, bedenin algının ve deneyimin merkezi olması anlamına gelir. Bu yaklaşıma göre, beden, dış dünyayı doğrudan ve dolaysız bir şekilde deneyimleme ve anlama imkanı sunar.

    Fenomenolojiye göre veri toplama yöntemi nedir?

    Fenomenolojiye göre veri toplama yöntemi, derinlemesine görüşmeler ve yazılı dokümanlar üzerinden gerçekleştirilir. Diğer veri toplama yöntemleri ise şunlardır: - Gözlem: Katılımcıların davranışlarını ve deneyimlerini doğal ortamlarında kaydetmek için kullanılır. - Odak gruplar: Röportaj, anket ve gözlemin bir birleşimi olup, ortak noktaları olan birkaç kişiyle yapılan çalışmaları içerir. - Sözlü tarih: Olaylara dahil olan kişilerin görüşlerine ve kişisel deneyimlerine dayalı veri toplama yöntemidir.

    Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe ne anlatıyor?

    Edmund Husserl'in "Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe" kitabı, Avrupa kültürünün ve bilimlerinin yaşadığı krizi ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: Krizin nedenleri: Husserl'e göre kriz, Avrupa'nın tinsel ereğinden uzaklaşması ve hayatın akılcı anlamına yabancılaşması nedeniyle ortaya çıkmıştır. Felsefenin rolü: Felsefe, Avrupa'nın temelindeki hümanist proje olarak, krizi aşmada merkezi bir konuma sahiptir. Bilimsel emperyalizm: Doğa ve insan bilimlerinin, öznellik kaynaklarını unutarak nesnel bilgiye odaklanması, krize yol açmıştır. Çözüm önerileri: Husserl, doğalcılık ve tarihselciliğin sınırlarını belirleyerek felsefeyi yeniden temellendirmeyi önerir. Husserl, felsefenin Avrupa insanlığı için evrensel bir makam olarak işlevini sürdürmesi gerektiğini savunur.

    Jean Paul Sartre hangi sırayla okunmalı?

    Jean-Paul Sartre'ın eserlerini okuma sırası, yazarın düşünsel güzergâhına göre üç ana döneme ayrılabilir: 1. Husserl Fenomenolojisi Dönemi: Bu dönemde Sartre, "Yönelimsellik: Husserl Fenomenolojisinin Temel Bir Fikri" gibi yazılarla fenomenolojik yaklaşımını geliştirir. 2. "Varlık ve Hiçlik" Dönemi: Sartre'ın en kapsamlı eseri olan "Varlık ve Hiçlik", fenomenolojik bir varlıkbilim sunar ve özgürlük ile olgusallık ilişkisini temellendirir. 3. Diyalektik Aklın Eleştirisi Dönemi: Bu dönemde Sartre, fenomenoloji ile Marx'ın sentezini yaparak, özgürlük ve olgusallık sorununu tarihsel ve politik bir yaklaşımla ele alır. Bu sıraya göre, "Varlık ve Hiçlik" eserini okumadan önce Sartre'ın erken dönem yazılarını incelemek faydalı olabilir.

    Wittgenstein'ın fenomenolojisi nedir?

    Ludwig Wittgenstein'ın fenomenolojisi, dil ve gerçeklik arasındaki ilişkiye dair görüşleri üzerinden şekillenir. Erken Dönem Wittgenstein için fenomenoloji, "dil-resim kuramı" olarak adlandırılır. Geç Dönem Wittgenstein ise dilin daha geniş işlevlerini ve pratik bağlamını ele alır.