Felaket

Everest Dağı'nın gerçek hikayesi, insan azminin yanı sıra büyük trajedileri de içerir. Keşif ve İlk Tırmanış Denemeleri: 1841 yılında, Britanya Hindistanı’nda görevli olan Sir Andrew Waugh, dağın yüksekliğini belirlemek için ilk ölçümleri yapmış ve dağa Everest adını önermiştir. 1924 yılında, George Mallory ve Andrew Irvine, Everest’e tırmanmak için bir deneme yapmış, ancak zirveye ulaşamadan kaybolmuşlardır. Ölümler ve Zorluklar: Everest'e tırmanan her 10 kişiden 1'i hayatını kaybeder. Cesetlerin dağdan toplanamaması, bölgeyi ulaşılması zor bir yer haline getirir. Zirveye Ulaşan İlk Kişiler: 1953 yılında, Yeni Zelandalı dağcı Sir Edmund Hillary ve Nepalli Şerpa Tenzing Norgay, Everest’in zirvesine ulaşan ilk insanlar olmuşlardır. Günümüzde de Everest'e tırmanmak büyük bir meydan okuma ve prestij kaynağı olmaya devam etmektedir.

Evet, asit yağmuru büyük bir felaket olarak kabul edilebilir. Asit yağmurunun bazı olumsuz etkileri şunlardır: Ekosistemlere zarar verme. İnsan yapımı yapılara zarar verme. İnsan sağlığına zarar verme. Asit yağmurlarının etkilerini azaltmak için emisyonların azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi gibi önlemler alınmalıdır.

31 Temmuz 2025 itibarıyla, ABD'nin Teksas eyaletindeki sel felaketinde en az 111 kişi hayatını kaybetmiştir. Selde en çok can kaybının yaşandığı yerlerden biri, nehir kenarındaki Camp Mystic adlı çocuk yaz kampıdır; burada 27 çocuk ve kamp görevlisi hayatını kaybetmiştir. Arama kurtarma ekipleri, kayıp 161 kişiyi bulmaya çalışmaktadır.

Titanik'in bu kadar ünlü olmasının bazı nedenleri: Trajik batışı: 15 Nisan 1912'de ilk seferinde bir buzdağına çarparak batması ve bu olayda yaklaşık 1.500 kişinin hayatını kaybetmesi, onu tarihin en büyük deniz felaketlerinden biri haline getirdi. Lüks ve ihtişam: Birinci sınıf konaklama birimleri, konfor ve lüksün zirvesi olacak şekilde tasarlanmıştı. Teknik üstünlük: Su geçirmez bölmeler ve uzaktan kumandalı su geçirmez kapılarla donatılmış olması, "batmaz" olarak anılmasına yol açtı. Kültürel etki: Felaket sonrası deniz güvenliği düzenlemelerinde önemli değişikliklere yol açtı ve popüler kültürde (filmler, kitaplar, belgeseller) kalıcı bir mirasa ilham verdi.

Sığınak (Take Shelter) filminin sonunda, Curtis, ailesini korumak için inşa ettiği kasırga sığınağında, insanlığın tehdit altında olduğu bir fırtınayla yüzleşir. Son Sığınak (Greenland) filminin sonunda ise John Garrity, eşi Allison ve küçük oğulları Nathan ile birlikte, hükümetin belirlediği özel bir yeraltı sığınağına ulaşmayı başarır.

2023 yapımı Büyük Felaket: Asit Yağmuru (Acide) filmi, sıcak hava dalgasının ardından beliren uğursuz bir bulutun geçtiği yerleri asit yağmuruna maruz bırakmasıyla bu felaketten kaçmanın yollarını arayan bir aileyi merkezine alıyor. Dünya genelinde yaşanan yüksek sıcaklıklarla birlikte asit yağmurları da ölümcül bir seviyeye gelir.

"Yakamoz S-245" dizisi, gizemli bir kozmik olayın dünyayı felakete sürüklediği bir ortamda, bir denizaltıya sığınan bir grup insanın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Arman ve bilim ekibi, Güneş ışınlarının neden canlılara zarar verdiğini anlamaya çalışırken, bindikleri askeri denizaltının gerçek görevini araştırır. Dizi, insanoğlunun doğaya karşı acziyetini, güç mücadelelerini ve şartlar ne kadar kötü olursa olsun insanlığa olan inancı ve umudu kaybetmemeyi işliyor.

REC 4: Kıyamet Gecesi, zombi virüsünün yayıldığı bir binada yaşanan dehşet verici olayların ardından, muhabir Angela Vidal'ın özel bir tim tarafından kurtarılmasını ve ardından bir tankere sığınmasını konu alır. Angela, tankerde diğer hayatta kalanlarla birlikte, mutasyona uğramış zombi sürülerine karşı mücadele eder. Hikaye, aynı zamanda dini temalar ve şeytani varlıklar gibi unsurları da içerir.

Solar Impact (2019), güneş yüzeyindeki patlamaların dünyaya ulaşıp yıkım ve radyasyon yayması sonucu genetik mutasyonların hızla yayılmasını konu alır. Filmin özeti şu şekilde: Güneşten kopan bir parça dünyaya doğru gelir ve dünyaya çarpar. Radyasyondan etkilenenler mutasyon geçirmeye başlarken, diğerleri hayatta kalmaya çalışır. Mutasyonlar hızla yayılmaktadır.

Poseidon filmi, batmakta olan büyük bir transatlantik yolcu gemisinden kaçış hikayesini anlatıyor. Yılbaşı gecesi, gemi ana salonunda partiye katılan yolcular, ufukta görünen dev bir dalganın gemiye yaklaşmasıyla büyük bir felakete doğru ilerlediklerini fark ederler. Ancak, suya dayanıklı ana salonda bulunan birkaç kişi hayatta kalmayı başarır. Film, azmin, kararlılığın ve inancın gücünden bahsediyor. Ayrıca, 2006 yapımı Poseidon filmi, 1972 tarihli Poseidon Macerası'nın yeniden yapımı olarak da nitelendirilebilir.

En korkunç felaket filmi olarak değerlendirilebilecek bazı yapımlar şunlardır: "Kıyamet Günü" (The Impossible). "Armageddon". "Volcano". "Dalga" (Bølgen). "28 Gün Sonra" (28 Days Later). En korkunç felaket filmi, kişisel zevklere göre değişiklik gösterebilir.

The Wave (Dalga) filmi, Norveç’in küçük bir kasabasının büyük bir çığ ve ardından gelecek tsunami tehlikesiyle karşı karşıya kalmasını ve bir jeologun ailesini kurtarma çabasını anlatır. Filmin bazı konuları: Doğal afet tehlikesi: Kasaba, büyük bir çığ tehdidi altındadır. Uyarı ve tahliye: Jeolog Kristian, tehlikeyi fark edip kasabanın tahliye edilmesi gerektiğini söyler, ancak kimse ona inanmaz. Aile mücadelesi: Kristian, eşi ve çocuğuyla kasabadan kaçmaya çalışırken, Sondre’nin kaybolmasıyla her şey daha da kötüleşir. Filmin türü: Aksiyon, dram, gerilim. IMDb puanı: 6,6.

Atomic Twister, bir nükleer enerji santraline vuran hortumların, santralin soğutma sistemine ciddi şekilde zarar vermesinin ardından ortaya çıkabilecek felaketleri konu alır. Özeti: Bir dizi hortum, Batı Tennessee'deki küçük bir kasabadaki nükleer enerji santralini vurarak bir güç transformatörüne ve jeneratöre zarar verir ve güvenlik görevlisi Stu'nun ölümüne neden olur. Santralin vardiya amiri Corrine Maguire, Nükleer Düzenleme Komisyonu ile iletişime geçmeye çalışırken, bir operatör olan Neville, gücü azaltmak için gereksiz sistemleri yanlışlıkla kapatır. İkinci bir hortum santrali vurur, dizel pompalarına zarar verir ve neredeyse tüm kontrolleri kaybeder. Bu arada, santralin 12 yaşındaki vardiya amiri Campbell, hortumlara yakalanır. Dizel pompaları arızalanınca, personel elektrik pompalarını yeniden çalıştırmaya çalışır ancak başarılı olamaz. Personel, reaktörü kapatmak için SCRAM prosedürlerini uygulamaya çalışır, ancak bilgisayar yanıt vermez. İletişim sorunları nedeniyle, Neville reaktörü manuel olarak kapatmayı ve soğutkanı atık havuzuna yönlendirmeyi kendi üzerine alır ve bunun için tam sorumluluk alır. Mere dakikalar kala erime gerçekleşmeden önce, Jake itfaiyecilere yardım eder ve Corrine yakıt deposunu bağlayarak jeneratörü çalıştırır ve atık havuzunun yeniden doldurulmasını sağlar. Santral hasar görmesine rağmen, nükleer erime önlenir.

Katastrofik, kelime anlamı olarak "çok kötü bir olay" anlamına gelir ve bilhassa felaket etkisine neden olacak bir durumu anlatır. Psikolojide ise katastrofik, bireyin durumları ya da olayları değerlendirirken aşırı olumsuz ve yıkıcı şekilde düşünmesini ifade eder. Katastrofik düşünce, günlük yaşamda herhangi bir olay karşısında bu olayın felaket boyutunu anlatmak için de kullanılabilir.

Everest Dağı'nın gerçek hikayesi, insan azminin yanı sıra büyük trajedileri de içerir. Keşif ve İlk Tırmanış Denemeleri: 1841 yılında, Britanya Hindistanı’nda görevli olan Sir Andrew Waugh, dağın yüksekliğini belirlemek için ilk ölçümleri yapmış ve dağa Everest adını önermiştir. 1924 yılında, George Mallory ve Andrew Irvine, Everest’e tırmanmak için bir deneme yapmış, ancak zirveye ulaşamadan kaybolmuşlardır. Ölümler ve Zorluklar: Everest'e tırmanan her 10 kişiden 1'i hayatını kaybeder. Cesetlerin dağdan toplanamaması, bölgeyi ulaşılması zor bir yer haline getirir. Zirveye Ulaşan İlk Kişiler: 1953 yılında, Yeni Zelandalı dağcı Sir Edmund Hillary ve Nepalli Şerpa Tenzing Norgay, Everest’in zirvesine ulaşan ilk insanlar olmuşlardır. Günümüzde de Everest'e tırmanmak büyük bir meydan okuma ve prestij kaynağı olmaya devam etmektedir.

2025 yılı itibarıyla EF5 kasırgaları nedeniyle kesin olarak doğrulanmış ölüm sayısı bulunmamaktadır. Ancak, EF5 olarak sınıflandırılan bazı kasırgaların yol açtığı ölümler bilinmektedir. Örneğin, 22 Mayıs 2011'de Joplin, Missouri'de meydana gelen EF5 kasırgası 158 kişinin ölümüne neden olmuştur. EF5 kasırgaları, saatte 323 kilometre veya daha fazla rüzgar hızına sahip olup, genellikle büyük yıkım ve can kaybına yol açar.

2009 yapımı "Tsunamiden Kaçış" (Haeundae) filmi, Kore Yarımadası'ndaki bir tatil beldesi olan Haeundae'de yaşanan bir mega tsunamiyi konu alır. Filmin hikayesi özetle şu şekildedir: Haeundae'nin yerlisi olan Man-sik, dört yıl önce bir iş arkadaşını tsunamide kaybetmiştir ve o günden beri denize açılmamaktadır. Küçük bir deniz ürünleri restoranı işleterek basit bir hayat sürmekte ve uzun süredir çıktığı kız arkadaşı Yeon-hee'ye evlilik teklifi yapmaya hazırlanmaktadır. Jeolog Kim Hwi, Doğu Denizi'nden 2004 yılında Hint Okyanusu'nda oluşan tsunamiye benzer faaliyet sinyalleri geldiğini fark eder. Uyarılara rağmen, Afet Önleme Dairesi bunun Kore'yi hedef almadığını ileri sürer. Kim, Kore Yarımadası'na doğru ilerleyen mega tsunamiyi keşfettiğinde hızla Haeundae'ye doğru hareket eder. Orada, yedi yıldır görüşmediği eski karısıyla ve onun babası olduğundan habersiz genç kızıyla karşılaşır. Sonunda, Kim kaçmak için on dakikalarının olduğu ölümcül bir dalganın geldiğini haber eder. Tatilciler ve Busan sakinleri, sıcak yaz güneşinin tadını çıkarırken, bir mega tsunami Haeundae'ye doğru saatte 800 km hızla gelmektedir.

Unstoppable (Durdurulamaz) filmi, Denzel Washington'ın canlandırdığı Frank Barnes adlı deneyimli bir demiryolu mühendisinin, Pennsylvania'da kontrolden çıkan ve içinde yanıcı maddeler bulunan bir yük trenini durdurma çabasını anlatır. Film, gerçek olaylara dayanır ve 2001 yılında Ohio'da meydana gelen ve 66 mil yol kat eden CSX 8888 adlı trenin hikayesinden esinlenmiştir.

"Acide" (Büyük Felaket: Asit Yağmuru), sıcak hava dalgasının ardından beliren uğursuz bir bulutun geçtiği yerleri asit yağmuruna maruz bırakmasıyla bu felaketten kaçmanın yollarını arayan bir aileyi merkezine alır. Filmde, ayrı yerlerde bulunan bir aile, bir araya gelmek ve hayatta kalmanın yollarını bulmak zorundadır.

Dünyaya çarpan cisimlerin konu alındığı bazı filmler ve hikayeleri: Melancholia (2011). Greenland (2020). Deep Impact ve Armageddon. Ayrıca, "2012", "Oblivion", "Rampage: Büyük Yıkım" gibi filmlerde de dünyaya çarpan cisimler veya bunların yarattığı yıkımlar işlenmektedir.