Evrim

Erik L. Peterson'un "Charles Darwin'i Anlamak" (Understanding Charles Darwin) adlı kitabı, evrim teorisinin kurucusu Charles Darwin'in hayatını, çalışmalarını ve fikirlerini kapsamlı bir şekilde ele alır. Kitapta, Darwin'in bilimsel keşiflerinin yanı sıra, o dönemin bilimsel ve sosyal atmosferi de göz önünde bulundurularak, evrim teorisinin ortaya çıkışı ve gelişimi detaylı bir şekilde anlatılır. Ayrıca, Darwin'in doğal seçilim teorisi, diğer bilim insanlarının fikirleriyle karşılaştırılarak ve o dönemdeki bilimsel tartışmalara değinilerek daha iyi anlaşılması sağlanır. Bunun yanı sıra, Darwin'in dini inançları, evrim teorisinin toplum üzerindeki etkileri ve günümüzdeki önemi gibi konular da ele alınır.

Bruce H. Lipton'un okunması önerilen bazı kitapları: İnancın Biyolojisi. Balayı Etkisi. İlişkilerde Cenneti Yaratmanın Bilimi. Kendiliğinden Evrim.

Kurbağaların pullu olmamasının nedeni, ektotermik hayvanlar olmaları ve vücut sıcaklıklarını çevreye bağlı olarak değiştirmeleridir. Fosil türler hariç, kurbağaların vücutları tamamen çıplaktır; pul, tüy veya kıl gibi deri türevleri bulunmaz. Kurbağaların nemli ve pürüzsüz derileri, nefes almalarına yardımcı olur.

Dünya tarihinde beş büyük kitlesel yok oluş meydana gelmiştir. Altıncı kitlesel yok oluş, şu anda insan faaliyetleri nedeniyle başlamakta olup, bilim insanları tarafından kabul edilmektedir. Dolayısıyla, toplamda altı kitlesel yok oluş bulunmaktadır.

Zubat, Pokémon Brilliant Diamond ve Shining Pearl'de seviye 22'ye ulaştığında Golbat'a evrimleşir. Golbat'ı Crobat'a evrimleştirmek için ise yüksek arkadaşlık (friendship) seviyesi gereklidir.

Süper evrim, Squad Busters oyununda ikinci evrim seviyesidir. Karakterlerin evrim seviyeleri şu şekildedir: Bebek. Klasik. Süper. Ultra. Ultimate. Bir sonraki evrim seviyesine geçmek için aynı seviyedeki karakterler birleştirilmelidir.

Evrimsel silahlanma yarışının en iyi örneklerinden biri, yaklaşık 517 milyon yıl önce Güney Avustralya'da gerçekleşen avcı-av etkileşimidir. Bu örnekte, Lapworthella fasciculata adlı kabuklu bir canlı, kendisini delmeye çalışan bir avcı karşısında kabuğunu daha kalın hale getirerek evrimleşmiştir. Evrimsel silahlanma yarışına verilebilecek diğer örnekler arasında, parazit ve konak ilişkisi ile bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanması sayılabilir.

Materyalist evrimci, "Tanrı'nın var olma ihtimalinin zaten yok denecek kadar az olduğunu (veya sıfır olduğunu)" savunan ve evrimi, modern bilim ve metotları ile açıklamaya çalışan kişidir. Materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç dahil olmak üzere tüm olguların maddi etkileşimler sonucu meydana geldiğini öne süren bir felsefi görüştür. Bu terim, Eugene C. Scott'ın "Yaratılış / Evrim Sürekliliği" adlı makalesinde kullanılmıştır.

Tekinsiz vadi fenomeninin evrimsel bir temeli olduğu düşünülmektedir. Bu durumun ortaya çıkmasının bazı nedenleri: Patojenden kaçınma ve sağlıklı eş seçimi. Ölüm ve hastalık korkusu. Bilinçaltı alarm mekanizması. Ancak, tekinsiz vadi fenomeninin kültürel açıklamaları da bulunmaktadır. Tekinsiz vadi, 1970 yılında Japon robotik uzmanı Masahiro Mori tarafından ortaya atılmıştır.

Jean-Baptiste Lamarck, evrim konusunda yaptığı kapsamlı çalışmalarla önemli bir bilim insanıdır. Lamarck'ın önemli yönleri şunlardır: İlk evrim teorisini ortaya atan kişi olması. Modern müze koleksiyonculuğu kavramını ortaya atması. Omurgasızların sistematiği ile ilgilenmesi. Çevre ile canlılar arasındaki ilişkiye vurgu yapması. Ancak, Lamarck'ın teorisi günümüzde büyük ölçüde geçersiz sayılmaktadır.

Fillerin büyük sperme sahip olmasının nedeni, evrim sürecinde spermlerin, büyük cinsel birleşmelerde kaybolma riskinin daha yüksek olmasıdır. Bu durumda, erkeğin mümkün olduğunca çok sperm aktarmak için daha küçük spermler üretmesi seleksiyon baskısı altında kalır.

Filin beyninin büyük olmasının birkaç nedeni vardır: Nöron sayısı: Filin beyni, yaklaşık 250 milyar nöron içerir ve bu, insan beyninden üç kat daha fazladır. Serebral korteks: Fillerin serebral korteksi, insan beyniyle benzerlik gösterir ve fillerde primat türlerinden daha fazla nöron bulunur. Bilişsel yetenekler: Filler, problem çözme, alet kullanımı, empati, öz farkındalık ve uzun süreli konumsal hafıza gibi yüksek zihinsel yeteneklere sahiptir. Hayatta kalma ve sosyal ihtiyaçlar: Filler, geniş alanları hatırlamak, sosyal hafızaya sahip olmak ve karmaşık sosyal bağlar kurmak zorundadır. Ancak, filin beyninin büyük olmasının tek nedeni bu faktörler değildir; beyin büyüklüğü ile vücut büyüklüğü oranı da önemlidir.

Pidgey'i Pidgeotto'ya evrimleştirmek için 12 Pidgey Candy, Pidgeotto'yu Pidgeot'a evrimleştirmek için ise 50 Pidgey Candy gereklidir. Evrim için şu adımlar izlenebilir: 1. Pidgey Yakalama: Evrim için en az bir Pidgey yakalamak gereklidir. 2. Candy Biriktirme: Pidgey Candy'leri toplamak amacıyla daha fazla Pidgey yakalanabilir. 3. Evrim: Yeterli Candy biriktiğinde, Pidgey'i Pidgeotto'ya, ardından Pidgeotto'yu Pidgeot'a evrimleştirmek için Candy'ler kullanılabilir. Candy ve Stardust elde etmek için: Pokemon yakalamak; Yakalanan pokemonu profesöre vermek. Pidgey ve Pidgeotto, normal ve uçan tip oldukları için, kısmen bulutlu ve rüzgarlı havalarda daha sık görülebilirler.

Dinozorları kimin yürüttüğüne dair bilgi bulunamadı. Ancak, dinozorların evrimsel tarihi hakkında bazı bilgiler mevcuttur. Dinozorlar, yaklaşık 245 milyon yıl önce Mezozoik Çağ’da ortaya çıkmış ve yaklaşık 66 milyon yıl önce Kretase Dönemi’nin sonlarına doğru yok olmuşlardır. Dinozorların ilk bilimsel sınıflandırmasını 1841 yılında İngiliz paleontolog Richard Owen yapmıştır. Dinozorların yok oluşuna dair yaygın bir teori, 65 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşıdır.

Kuruvazorların neden bu kadar büyük olduğuna dair bazı teoriler şunlardır: Yüksek oksijen seviyesi: İlk dönemlerde atmosferdeki yüksek oksijen seviyesi, dinozorların daha iri vücutlar geliştirmesine olanak tanımıştır. Dik duruş: Dinozorların düz ve dik duruşları, ağırlıklarını daha iyi desteklemelerini ve hareket etmek için daha az enerji kullanmalarını sağlamıştır. Uzun boyunlar ve bacaklar: Sauropodlar gibi dinozorların uzun boyunları, yüksek bitkilerle beslenmelerine olanak tanırken, geniş ve güçlü bacakları ağırlıklarını yaymalarına yardımcı olmuştur. Hava keseleri: Dinozorların kemiklerindeki hava keseleri, akciğerlerine destek olarak daha verimli nefes almalarını ve büyük vücutlarını daha kolay beslemelerini sağlamıştır. Soğukkanlılık: Büyük dinozorların soğukkanlı olması, iç sıcaklıklarını daha iyi düzenlemelerine ve büyük boyutlarını korumalarına olanak tanımıştır. Bu teoriler, dinozorların büyük boyutlarını açıklamaya çalışsa da, tam nedeni kesin olarak belirlenememiştir.

Karaciğer, canlıların fizyolojik işlevlerini düzenlemeleri ve hayatta kalmaları için gerekli olan görevleri yerine getirmek amacıyla evrimleşmiştir. Karaciğerin evrimleşmesinin bazı nedenleri: Metabolizmayı düzenleme. Toksinleri temizleme. Enerji üretimine yardımcı olma. Besin maddelerini üretme. Çevresel değişikliklere uyum sağlama. Evrim sürecinde, karaciğerin yapısı ve fonksiyonları çevresel faktörlere bağlı olarak değişmiş ve bu adaptasyonlar, organizmaların hayatta kalma ve üreme şansını artırmıştır.

Adaptasyon ve fiziksel uyarlama arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Adaptasyon, bir organizmanın çevresel koşullara uyum sağlamak için geliştirdiği özellikler veya davranışlar bütünüdür. Fiziksel uyarlama ise, organizmaların çevresel şartlara uyum sağlamak için vücutlarında gerçekleştirdikleri değişikliklerin genel adıdır. Dolayısıyla, adaptasyon daha geniş bir kavram olup, fiziksel uyarlama da bunun bir parçasıdır.

Memeliler, sinapsid adı verilen sürüngen benzeri atalardan evrimleşmiştir. Evrim süreci şu şekilde özetlenebilir: 1. Pelycosaurlar: Memeliler gibi iskelete, omurgaya ve omuriliğe sahip, ancak sürüngenler gibi yumurta ile yavrulayan türler. 2. Therapsidler: Memeliler ve memelilerin atalarını kapsayan grup. 3. Cynodontlar: Modern memeliler ve soyu tükenmiş atalarına ait olan grup. İlk memeliler, Jura Devri'nin başlarında ortaya çıkmıştır.

Maymunlar Cehennemi serisinde maymunların insan olmasının nedeni, bir şirketin Alzheimer hastalığına çözüm bulmak amacıyla maymunlar üzerinde yaptığı genetik deneylerdir. Ayrıca, insandan maymunlara konuşma yeteneği de geçtiği varsayılır.

Karıncayiyenin burnu, koku alma duyusunu kullanarak yiyecek bulmasını sağlar. Karıncayiyenlerin görme yetileri oldukça zayıftır.