Engellilik

%20 işitme kaybı, engelli raporu için %0-10 arasında bir orana denk gelir. Engelli sağlık raporlarında işitme kaybı oranı, "Saf Ses Odyometrisi" ve "Konuşma Odyometrisi" testlerine göre belirlenir. Engelli raporu alabilmek için işitme kaybı oranının %40 ve üzeri olması gerekmektedir. Rapor oranı, kişiden kişiye farklılık gösterebileceği için, kesin oran için yetkili bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Engelli raporunun süresi dolduğunda yapılması gerekenler: Rapor yenileme başvurusu: Süreli engelli raporu olan kişilerin, rapor süresi dolmadan yeni bir engelli sağlık raporu alması gereklidir. Gerekli belgeler: Başvuru sırasında, kişinin kimlik bilgileri ve son üç ay içinde çekilmiş beş adet vesikalık fotoğraf teslim edilmelidir. Randevu ve süreç: Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden "Rapor Yenileme Kliniği" için randevu alınmalıdır. Rapor yenileme işlemi için herhangi bir ücret alınmaz.

Hayır, engelli raporu ile iş gücü kaybı aynı şey değildir. Engellilik, engelli olma durumunu ifade eder. İş gücü kaybı, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerde çeşitli düzeyde kayıpları ifade eder. Çalışma gücü kaybı raporu ile diğer haklardan faydalanılmaz, ancak engelli raporu alınması gerekir.

Yetersizlik türleri genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir: Bedensel yetersizlik. Zihinsel yetersizlik. İşitme yetersizliği. Görme yetersizliği. Dil ve konuşma güçlüğü. Öğrenme güçlüğü. Yaygın gelişimsel bozukluklar. Süreğen hastalıklar. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu. Bu sınıflandırmalar, yetersizliklerin türüne ve derecesine göre değişiklik gösterebilir.

İşitme kaybında kurul doktorunun kaç puan verdiği bilgisine ulaşılamadı. Ancak, işitme kaybı engel oranının hesaplanmasında kullanılan bazı yöntemler şunlardır: Fowler Sabit Formülü. Balthazar Formülü. İşitme kaybı engel oranı, kişinin her iki kulağının duyma kapasitesine bakılarak hesaplanır. İşitme kaybı engel oranı hesaplamak için yetkili bir hastaneye başvurulmalı ve Kulak Burun Boğaz (KBB) doktoruna muayene olunmalıdır.

Yüzde 90 altı engel raporu ile hangi hastalıkların rapor alabileceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, engelli raporu alınabilecek bazı hastalıklar şunlardır: sindirim sistemi hastalıkları; sinir sistemi hastalıkları; zihinsel ve ruhsal hastalıklar; onkoloji kapsamındaki hastalıklar; kulak, burun, boğaz hastalıkları; kas ve iskelet sistemini etkileyen hastalıklar; görme ve işitme engeli; yanıklar; solunum yolu sistemi hastalıkları; idrar yolu hastalıkları. Engelli raporu almak için bakanlık tarafından yetkilendirilmiş sağlık kuruluşlarına başvurmak gereklidir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 87. maddesi, 15 Ocak 2025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7538 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır.

4. evre akciğer kanseri için engelli raporu oranı, %80 olarak belirlenmiştir. Ancak, engellilik oranı kişinin genel sağlık durumu, tedavinin yan etkileri ve hastalığın günlük yaşam aktivitelerindeki kısıtlılıklar gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Nihai karar, tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu tarafından verilecek heyet raporuna göre belirlenir.

Psikoz hastalığının engelli oranı, hastalığın türüne ve tedavi ile işlevselliğin ne kadar düzeldiğine bağlı olarak değişir: Şizofreni: Tedaviyle işlevselliği düzelen hastalar için oran %45'tir. Tedaviyle işlevselliği kısmi düzelen hastalar için oran %65'tir. Tedaviyle işlevselliği düzelmeyen hastalar için oran %80'dir. Atipik veya başka türlü adlandırılamayan psikozlar: Tedaviyle işlevselliği düzelen hastalar için oran %0'dır. Tedaviyle işlevselliği kısmi düzelen hastalar için oran %40'tır. Tedaviyle işlevselliği düzelmeyen hastalar için oran %80'dir. Engelli oranı, sağlık kurulu değerlendirmesi sonucu belirlenir ve %40 ve üzeri oran alan hastalar engelli kabul edilir.

Esansiyel tremor hastalığı, her iki elde ve iş görmeyi engelliyorsa %40 engelli raporu alınabilir. Engelli raporu oranı, hastalığın kişinin yaşamsal faaliyetlerine etkisi ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Kesin oran için sağlık kurulu raporu gereklidir. Engelli raporu alabilmek için bakanlık tarafından yetkilendirilmiş sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.

"Ben sakatım" ifadesi, kişinin vücudunda hasta veya eksik bir yanı olduğunu, engelli ya da özürlü olduğunu belirtir. Ayrıca, "sakat olmak" deyimi TDK'ye göre "sakatlanmak" anlamına gelir.

Devinimsel yetersizlik, psikolojide üç ana bozukluğu ifade eder: 1. Gelişimsel Eşgüdüm Bozukluğu: Kişinin, koordine motor becerileri edinme ve kullanma düzeyinin, kronolojik yaşı ve bu becerileri öğrenme, kullanma olanağı göz önünde bulundurulduğunda, beklenenin önemli ölçüde altında olması. 2. Basmakalıp (Stereotipik) Devinim Bozukluğu: Erken gelişim evresinde başlayan, yineleyici, görünüşte bir amaca yönelik, açıkça anlamsız motor davranışların varlığı. 3. İstençdışı Devinim (Tik) Bozuklukları: Birden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici, düzensiz devinimler ve ses çıkarmalar. Bu bozukluklar, sakarlık, yavaşlık ve motor becerilerde yetersizlik gibi belirtilerle kendini gösterir.

İncellik, Hollanda hükûmeti ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından engellilik olarak kabul edilmiştir. Ancak, incelliğin bir hastalık olup olmadığına dair kesin bir yanıt vermek zordur. Bu durum, genellikle düşük özgüven, reddedilme travmaları ve toplumsal normlara karşı katı görüşler gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkar. Psikolojik destek ve terapi, incellik belirtileri gösteren bireyler için etkili olabilir.

Eski raporla engelli emekli olunamaz. 15 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe giren kanuna göre, 2008 Ekim öncesi çalışmaya başlayan SSK’lıların engellilik oranı artık SGK sağlık kurullarınca düzenlenen raporlara göre tespit edilecektir. Engelli emeklilik hakkından yararlanmak isteyen sigortalılar, SGK’nın sağlık kurullarından çalışma gücü kaybı raporu almak zorundadır.

Kronik Hepatit B hastaları için engelli raporu oranı, karaciğerin durumuna göre değişiklik göstermektedir: Sınıf 1. Sınıf 2. Sınıf 4. Tek başına yeterli olmasa da, diğer hastalıklardan alınabilecek oranlarla engellilik durumu yükseltilebilir. Engelli raporu oranı, doktorun değerlendirmesine ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.

Felsefe ve engelli çocuklar arasındaki ilişki, engelliliğin toplumsal ve etik boyutlarını ele alan felsefi bakış açıları ile şekillenir. Bu bağlamda, felsefenin engelli çocuklar üzerindeki etkileri şu şekilde incelenebilir: Erişilebilirlik ve fırsat eşitliği: Felsefe, engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını ve eşit fırsatlara sahip olmasını destekler. Etik perspektif: Engelliliğin etik boyutu, bireylerin erişim haklarının sadece fiziksel alanlarla sınırlı kalmayıp, eğitim ve istihdamda da eşit fırsatlar sunulmasını gerektirdiğini vurgular. Aile içi dinamikler: Engelli çocuk sahibi ailelerin yaşadığı stres, kaygı ve psikolojik sorunlar, felsefi açıdan toplumun bu ailelere nasıl destek olması gerektiği sorusunu gündeme getirir. Ayrıca, engellilik ve felsefe arasındaki etkileşim, toplumun genel yapısını anlamak için kritik öneme sahiptir ve bu etkileşim, daha kapsayıcı ve adil bir toplum yolunda önemli bir adımdır.

Metin Sabancı, doğumundan itibaren spastik felç (serebral palsi) hastalığı ile dünyaya gelmiştir. Bu rahatsızlık, kas kontrolünün kaybına ve motor becerilerin kısıtlanmasına yol açar.

Şeker hastalığında engellilik oranı, hastalığın türüne, şiddetine, tedavi gereksinimlerine ve hastanın günlük yaşamını nasıl etkilediğine bağlı olarak hesaplanır. Tip 1 diyabet hastaları için: Açlık kan şekeri 200 mg’ın altında tutulabiliyor, ketoz ve hipoglisemi görülmüyorsa engellilik oranı %30'dur. Açlık kan şekeri 200 mg’ın üzerindeyse ve bu değer altına düşürülemiyorsa, komplikasyon yapmış ketoz varsa engellilik oranı %40'tır. Engellilik oranı, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirme sonucunda belirlenir. Engellilik oranı hesaplaması için tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna başvurulması ve uzman hekimin kararına göre hareket edilmesi önerilir.

Kalp yetmezliği Class 2 için engelli raporu oranı %30'dur. Bu oran, "Erişkinler için Engellilik Sağlık Raporu Yönetmeliği"ne göre, fizik muayene ve ekokardiyografi ile kalp yetmezliği tanısı konulmuş, ejeksiyon fraksiyonu %50-60 olan ve tedaviye rağmen NYHA sınıf II hastalar için geçerlidir. Engelli raporu oranı, hastalığın evresi, geçmişi ve diğer faktörler nedeniyle değişiklik gösterebilir.

Körlerin iç dünyası, görme yetisine sahip kişilerin iç dünyasından farklı değildir. Körler de aşık olabilir, seks yapabilir, rüya görebilir ve renklerle ilgilenebilir. Körlerin bazı özellikleri: Bağımsız hareket: Beyaz baston kullanarak istedikleri yere gidebilirler. Teknoloji kullanımı: Bilgisayar ve akıllı telefon gibi cihazları rahatça kullanabilirler. Duyusal algı: Görmek yerine dokunma ve duyma gibi duyularını kullanırlar. Toplumsal cinsiyet rolleri: Toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak farklı zorluklarla karşılaşabilirler. Körlük, kişilerin kim olduklarının veya neye benzediklerinin bir parçası haline gelir; körler her gün kör olduklarını düşünmezler.