Duyular

Taoist ustası, Taoizm'in temel prensiplerini anlatarak takipçilerine şu konularda rehberlik eder: 1. Simplicity (Sadelik): Aşırılık ve yapay arzuları reddederek hayatın esaslarına odaklanmayı öğütler. 2. Flexibility (Esneklik): Adaptabiliteyi ve akışa uymayı vurgular, böylece daha fazla dayanıklılık kazanılır. 3. Non-attachment (Bağsızlık): Sabit kimliklere, possessions ve sonuçlara aşırı bağlanmamayı, her anı taze bir şekilde karşılamayı tavsiye eder. 4. Effortless action (Çabasız eylem): Doğanın akışına uygun hareket etmeyi, gereksiz yere enerji harcamayı önlemeyi öğretir. 5. Harmonizing opposites (Zıtlıkları dengeleme): Yin ve yang'ın tamamlayıcılığını kabul ederek karşıt güçleri dengede tutmayı önerir. 6. Dwelling in the present (Şu anda yaşama): Geçmiş ve gelecekle ilgili endişelerden kurtulup, şimdiki anın değerini bilmeyi öğütler. Taoist öğretiler, modern dünyada da huzur ve denge bulma arayışında olanlara ilham vermeye devam etmektedir.

Duyular arası aktarma, beş duyu organımıza ait duyuların anlatımı güçlendirmesi ve daha iyi tasvir etmesi için başka duyular yerine kullanılmasıdır. Bu aktarmada bazen benzetmeden, bazen de kelimelerin yakın anlamlılığından yararlanılır. Örnek cümleler: - "Eminönü'ne girdiğinizde keskin bir balık kokusu etrafınızı kuşatır" (dokunma duyusu, koklama duyusuna aktarılmıştır). - "Onun sıcak gülümsemesi hepimize güven verirdi" (dokunma duyusu, görme duyusuna aktarılmıştır).

Karanlıkta işitme duyusunun artması, işitmenin görme ve koklama duyularından daha hızlı olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, kulak kepçesinin yüksek frekanslı sesleri kuvvetlendirme özelliği de karanlıkta işitme duyusunun daha iyi olmasına katkıda bulunur.

Görme duyusu, fotoreseptörler adı verilen özelleşmiş reseptörler ile çalışır.

Gırtlağın alınması (total larenjektomi) sonrası tat ve koku alma duyuları azalabilir veya tamamen kaybolabilir. Bu durum, ameliyat sırasında burun yoluyla hava akışının engellenmesinden kaynaklanır ve koku alma fonksiyonlarını olumsuz etkiler.

Köstebeklerin kör olmasının nedeni, göz merceklerinin gelişimindeki genetik bir kusurdur. Sağır oldukları ise doğru bir ifade değildir; köstebeklerin işitme duyuları oldukça gelişmiştir.

Koku alma duyusunun kaç günde düzeleceği, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı durumlarda 1-3 gün içinde normale döner. Ancak, bazı kişilerde koku bozukluğu 4-6. dekatlarda devam edebilir ve bu durum daha çok kadınlarda görülür.

Memede tat alma duyusu yoktur. Tat alma duyusu, dil üzerindeki tat tomurcukları aracılığıyla gerçekleşir.

Dilin ve burnun uyarılması, kemoreseptörler aracılığıyla tat alma ve koku alma duyuları ile ilgilidir.

Karanlıkta Diyalog etkinliğine karanlık ortamının yaratılmasının nedeni, görme engelli bireylerin günlük yaşamlarını ve deneyimlerini daha iyi anlamak için katılımcıların görme duyularını kullanmadan diğer duyularını keşfetmelerini sağlamaktır.

Stop duyusunun bozuk olması durumunda, bu durumun çeşitli olumsuz etkileri olabilir: 1. Yaşam Kalitesi Düşer: Koku alma duyusunun kaybı, yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltır ve depresyon bulgularını artırabilir. 2. Güvenlik Riskleri: Koku duyusunun yetersizliği, gaz kaçağı veya zehirli maddelere maruziyet gibi tehlikeleri erken fark etmeyi engeller. 3. Beslenme Sorunları: Bozulmuş yiyecekleri fark edememek, besin zehirlenmesine yol açabilir. 4. Günlük Aktivitelerde Zorluk: Kişisel hijyen ayarlanamaz, bu da günlük rutinlerde sorunlara neden olur. 5. Araç Arızaları: Krank sensörü gibi stop duyularıyla ilgili arızalar, aracın ani şekilde stop etmesine veya motorun düzgün çalışmamasına yol açabilir.

Olf tıpta "koku alma duyusu" veya "koklama hissi ile muayene" anlamına gelir.

Karıncayiyenin burnu, yiyecek bulmak için koku alma duyusunu kullanmak amacıyla evrimleşmiştir. Ayrıca, karıncayiyenin uzun ve boru şeklindeki burnu, yiyecekleri yakalamak ve tüketmek için de önemlidir.

Sinestezi (sinezyoloji değil) — duyuların birbirine karışması durumudur. Sinestezi türleri arasında şunlar bulunur: - Grafem-renk sinestezi. - Kromestezi. - Leksikogustatif sinestezi. - Sayı-uzay sinestezi. Sinestezinin nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik ve beyin yapısıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Durugörü, beş duyunun dışında, eşyaları, olayları ve düşünceleri algılama ve görme yeteneğine verilen addır. Bu yetenek, duyular dışı algılamalar içinde üzerinde en fazla araştırma yapılan konulardan biridir.

Sinestezi, bir duyunun, diğer bir duyunun deneyimlerini tetiklediği nörolojik bir durumdur. Sinestezinin bazı özellikleri: - Doğuştan gelen bir durumdur ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. - Yaygın türleri arasında grafem-renk sinestezisi (harf ve sayıların renklerle ilişkilendirilmesi), ses-renk sinestezisi ve koku-tat sinestezisi bulunur. - Nedenleri tam olarak anlaşılmamış olsa da, genetik, beyin kimyası ve nörolojik yapılar gibi faktörler rol oynayabilir. Sinestezi, tedaviye ihtiyaç duyulan bir durum değildir ve genellikle özel bir testi yoktur.

Duyu aktarımı, bir duyuyla algılanabilen kavram ya da varlığın başka bir duyuya aktarılarak algılanması durumudur. Örnekler: - "Tatlı bir rüzgâr esiyordu sahilde" (tatma duyusu dokunmaya). - "Bize çok soğuk davrandı" (dokunma duyusu görmeye). - "Keskin bir koku kapladı ortalığı" (görme/dokunma duyusu koklamaya).

Tat kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Duyu ve fizyoloji terimi: Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyumdur. 2. Tarih terimi: Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar için kullanılan bir isimdir.

Tat alma duyusu, yiyeceklerin ve içeceklerin tadını hissetmemizi sağlayarak beslenme işlevini yerine getirir. Ayrıca, tat alma duyusu: Koku alma duyusuyla birlikte yiyeceklerin lezzetini belirler; Zararlı ve yararlı maddeleri ayırt etmeye yardımcı olur, örneğin acı tat toksisitenin bir uyarı işareti olarak işlev görür; Metabolik ihtiyaçların karşılanmasında ve besin seçiminde belirleyici bir rol oynar.

Devinim duyusu veya kinestezi, devinmekten ve özellikle kasların kasılmasından canlının edindiği duyum anlamına gelir.