• Buradasın

    DivanEdebiyatı

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Fatih Sultan Mehmet'in veziri Ahmet Paşa kimdir?

    Ahmet Paşa, 15. yüzyılda yaşamış, Fatih Sultan Mehmet'in hocası ve veziri olan bir Divan Edebiyatı şairidir. Hayatı: Doğum Yeri ve Tarihi: Doğum yeri ve tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Edirne veya Bursa'da doğmuş olabileceği düşünülmektedir. Eğitimi: II. Murat döneminde Edirne'de eğitim almış ve Arapça, Farsça öğrenmiştir. Görevleri: Kazaskerlik, vezirlik, sancak beyliği ve kadılık gibi yüksek görevlerde bulunmuştur. Ünü: Kendi çağında "şairlerin sultanı" olarak anılmıştır. Eserleri: Gazel, kaside, şarkı ve murabba türlerinde yetkin örnekler vermiştir. Önemli Olaylar: Hapis Olayı: Fatih Sultan Mehmet'in bir cariyeye ilgi duyması nedeniyle hapse atılmış, ancak "Kerem Kasidesi"ni yazarak affedilmiştir. Son Yılları: Fatih'in ölümünden sonra II. Bayezid döneminde yeniden itibar kazanmış ve Bursa'da sancak beyliği yapmıştır.

    Yarin ile hoş musun kime ait?

    "Yarin ile hoş musun" dizesi, Kul Nesimi'ye aittir. Kul Nesimi, 17. yüzyılda Anadolu'da yaşamış, Safevi yanlısı bir Bektaşi ozanıdır. Bu dize, "Haydar Haydar" olarak da bilinen "Ben Melamet Hırkasını" adlı türkünün bir dörtlüğüdür.

    Divan edebiyatında münşeat ne demek?

    Divan edebiyatında münşeat, nesir yazarlarının yazdığı yazıların ve bu yazıların toplandığı mecmuaların (dergilerin) adıdır. Münşeat türleri: Bir kişiye ait yazılar: Tek bir yazar veya şaire ait yazı ve mektuplardan oluşur. Farklı kişilere ait yazılar: Farklı şair veya yazarlara ait yazı veya mektuplardan oluşur. Resmi yazılar: Farklı resmi yazıları bir araya getirir. Münşeat özellikleri: Defter veya benzer kalıplarda derlenir. Belirli bir konuda olması gerekmez. Öğretici, bilgilendirici ve yeni nesillere yön verici unsurlar içerir. Bazı münşeat örnekleri: Nabi'nin "Münşeat-ı Nabi"si; Mercimek Ahmet'in "Kabusname"si; Veysi ve Nergisi'nin eserleri.

    Kul Mesut hangi dönem şairidir?

    Kul Mesud, 14. yüzyıl şairidir.

    Divan edebiyatında şikeste nedir?

    Divan edebiyatında "şikeste" kelimesi, Farsça kökenli olup "kırık, kırılmış, yenilmiş, mağlup olmuş" anlamlarına gelir. Şikeste kelimesi, Divan edebiyatında nazım birimi olarak da kullanılır; "mısra-ı şikeste" ifadesi, bir beytin anlam bütünlüğü olmayan veya kendi içinde tamamlanmamış mısralarını tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, Tevfik Fikret'in "Rubab-ı Şikeste" adlı bir şiiri bulunmaktadır.

    Tahmis nedir?

    Tahmis, "beşleme" anlamına gelir ve Divan Edebiyatında bir gazelin her beytinin başına, birinci mısranın kafiyesine uygun bir biçimde ve anlam bütünlüğünü koruyarak üç dize daha eklenmesi ile oluşturulan eserdir. Yapılan ekleme ile beş dizelik bir musammat elde edilir. Tahmis yapan şair de son bentte mahlasını verir. Tahmis, aynı zamanda kahve vb. şeyleri kavurma ve kavrulmuş ve öğütülmüş kahve satan yer anlamlarına da gelir.

    Divan edebiyatında kaç çeşit nazım birimi vardır?

    Divan edebiyatında birçok nazım birimi bulunmaktadır. Başlıca nazım birimleri şunlardır: Beyitlerle kurulan nazım birimleri: Gazel, kaside, mesnevi, kıt’a, müstezat. Bentlerle kurulan nazım birimleri: Murabba, şarkı, muhammes, müseddes, müsebba, müsemmen, mütessa, terkib-i bent, terci-i bent. Ayrıca, musammatlar adı altında, dört dizeden oluşan murabba ve şarkı gibi biçimlerin; beş dizeden oluşan tahmis, taştir, tardiyye gibi biçimlerin ya da altı veya daha çok dizeden oluşan biçimlerin tümü de bu kategoriye dahildir. Toplamda, divan edebiyatında birçok nazım biçimi bulunmaktadır, ancak en yaygın olanlar beyitlerle ve bentlerle kurulan nazım birimleridir.

    Ok şiiri hangi akıma aittir?

    Yahya Kemal Beyatlı'nın "Ok" şiiri, epik (destansı) şiir türüne örnektir. Ayrıca, şiirde milliyetçi ve tarihî romantizm etkileri de gözlemlenebilir. Şiir, klasik Türk edebiyatı etkisi altında yazılmış olup, divan edebiyatının biçim ve dil özelliklerini taşır.

    Osmanlı edebiyatı kaça ayrılır?

    Osmanlı edebiyatı, üç ana kola ayrılır: 1. Divan Edebiyatı: Saray ve medreselerde yetişen ulemanın oluşturduğu, aruz vezni ile yazılan edebiyattır. 2. Halk Edebiyatı: Ozanlar ve şairler tarafından, daha çok halk arasında rağbet gören sade ve anlaşılır bir dille yazılan eserlerden oluşur. 3. Tasavvuf Edebiyatı: Tekke, zaviye, tarikat ve dergahlarda gelişen, dini içerikli edebiyattır.

    Hayati İnanç'ın yorumla hayatı ne anlatıyor?

    Hayati İnanç'ın yorumla hayatının ne anlattığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, Hayati İnanç'ın hayatı hakkında şu bilgiler verilebilir: 1961 yılında Denizli'de doğmuştur. 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. Avukatlığın dışında yayıncılık, yöneticilik, denetçilik, öğretmenlik ve sunuculuk yapmıştır. "Can Veren Pervaneler" adlı TRT programını sunmaktadır. Klasik eserlerden edindiği heyecanı, her yaştaki gençlerle paylaşmayı hayat tarzı haline getirmiştir. "Can Veren Pervaneler", "Fabrika Ayarı", "Sevgi Yukarıdan Gelir" gibi kitapların yazarıdır.

    Şeyh galip hangi döneme aittir?

    Şeyh Galip, 18. yüzyıl Türk divan edebiyatı dönemine aittir. Klasik Türk edebiyatının son büyük şairi olarak kabul edilir.

    Şarkı nazım biçimi nedir ve örnekleri?

    Şarkı nazım biçimi, Divan şiirinde bestelenmek için yazılan, dörtlüklerle ve aruz ölçüsüyle oluşturulan bir nazım birimidir. Şarkı nazım biçiminin özellikleri: Dörtlük sayısı: Genellikle 3 ile 5 arasında değişir. Kafiye düzeni: abab, cccb, dddb... şeklindedir. Konu: Aşk, sevgili, ayrılık, içki, eğlence gibi temalar işlenir. Dil: Sade bir dil kullanılır, günlük söyleyişler ve halk deyişleri yer alır. Nakarat: Dörtlüklerin sonunda tekrar eden dizeye nakarat denir. Şarkı nazım biçimi örnekleri: Nedim: > Sevdigüm bir hûb sadâdur > Mâ'il-i zevk u safâdur > Kârı uşşâka vefâdur > Meşrebümce dilrübâdur. Enderunlu Vasıf: > Sevdigüm bir hûb sadâdur > Mâ’il-i zevk u safâdur > Kârı uşşâka vefâdur > Meşrebümce dilrübâdur > Firkati kesdi amânum > Göklere çıkdı figânum > Nola sevdümse a cânum > Çeşm-i mahmûrı elâdur > Sen gücenme dilpesendüm > Ben seni gayet begendüm. Yahya Kemal Beyatlı: > Kalbim yine üzgün seni andım da derinden, > Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!. Ayrıca, İmamzâde Mehmed Çelebi’nin hazırladığı Hâfız Post Güfte Mecmuası, ilk şarkı örnekleri arasında yer alır.

    Divan edebiyatı yazar eser tablosu nedir?

    Divan edebiyatı yazar eser tablosu, bu edebiyat döneminde eser vermiş önemli sanatçılar ve onların bazı eserlerini içerir. İşte bazı örnekler: Hoca Dehhani: Selçuklu Şehnamesi. Mevlana: Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fihi Ma-Fih, Mektubat. Ahmet Fakih: Çarhname. Aşık Paşa: Garipname. Ahmedi: Cemşid ü Hurşit, İskendername. Şeyhi: Harname, Hüsrev ü Şirin. Ali Şir Nevai: Mecalisü’n-Nefais, Muhakemet-ül Lugateyn. Fuzuli: Leyla ile Mecnun, Şikâyetname, Su Kasidesi. Baki: Kanuni Mersiyesi, Fezail-i Mekke. Nabi: Hayriyye, Hayrabad. Daha fazla bilgi için edebiyatfatihi.com ve edebiyatokulu.com gibi kaynaklar kullanılabilir.

    En güzel divan şiiri hangisi?

    En güzel divan şiiri olarak değerlendirilebilecek bir şiir yoktur, çünkü divan edebiyatı, farklı temalar ve üsluplarla zengin bir şiir geleneği sunar. Ancak, bazı divan şairlerinin ve eserlerinin öne çıkan beyitleri şunlardır: Fuzûlî: "Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabîb / Kılma derman kim helakim zehri dermânındadır". Baki: "Âvâzeyi bu âleme Davûd gibi sal / Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş". Nabi: "Hayrâtü’l-Hisâl" adlı mesnevisi, hikmet dolu söylemiyle dikkat çeker. Nedim: İstanbul güzellemeleri ve şarkıları, Divan edebiyatının sanatlı dilinin güzel örneklerindendir. Divan şiirlerinin güzelliğini değerlendirmek kişisel zevklere göre değişebilir.

    Divan edebiyatında konu anlatımı nasıl yapılır?

    Divan edebiyatında konu anlatımı şu özelliklerle karakterize edilir: Konuların Sınırlılığı: İslam mitolojisi, klasik aşk öyküleri, kadın, şarap, din ve tasavvufla ilgili konular ile bazı felsefi düşünceler en çok işlenen konulardır. Parça Bütünlüğü: Her beyit ayrı bir konuyu işler, bu nedenle şiirde konu bütünlüğü aranmaz. Soyutluk: Düşünce ve duygular gerçekte olduğundan farklı biçimde, soyut bir dille anlatılır. Sanatsal Anlatım: Ne söylendiği değil, nasıl söylendiği önemlidir; sanat yapmak amaçtır. Nazım Biçimleri: Gazel, kaside, mesnevi, rubai gibi nazım biçimleri kullanılır. Mazmunlar: Klişeleşmiş, kalıplaşmış sözler (mazmunlar) kullanılır. Dil: Arapça, Farsça ve Türkçenin birleşiminden oluşan Osmanlıca kullanılır. Kafiye: Göz için kafiye anlayışı vardır, genellikle tam ve zengin kafiye kullanılır.

    Seyl ne demek mazmun?

    Seyl, Arapça kökenli bir kelime olup "sel, şiddetle gelen şey, su taşkını, akıntı" anlamlarına gelir. Mazmun ise, edebiyatta bazı kavramları dolaylı anlatmak için kullanılan nükteli ve sanatlı sözdür. Bu iki kelimenin birleşimi olan "seyl-i mazmun" ifadesi, mevcut kaynaklarda doğrudan bir anlama rastlanmayan bir terimdir. Ancak, seyl'in su taşkını ve mazmun'un dolaylı anlatım anlamı göz önüne alındığında, bu ifadenin "dolaylı anlatılan su taşkını" veya "şiddetle gelen anlam" gibi bir anlama gelebileceği düşünülebilir. Daha fazla bilgi için ilgili kaynakların detaylı incelenmesi önerilir.

    Tam Kafiye hangi şiirde kullanılır?

    Tam kafiye, tüm manzum eserlerde, özellikle beyit veya kıta nazım birimleriyle yazılmış şiirlerde kullanılır. Örnekler: Yahya Kemal Beyatlı'nın bir şiiri: >Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum, Kimdir o, nasıldır diye rüzgarlara sordum, Hülyamı tutan bir büyü var onda diyordum. Karacaoğlan'ın bir şiiri: >Hörü melek var mı senin soyunda Kız nazarım kaldı usul boyunda. Tam kafiye, Türk edebiyatında hem halk hem de divan edebiyatında sıkça kullanılan bir uyak türüdür.

    Lügaz nedir dia?

    Lügaz, Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında kullanılan bir söz sanatıdır. Lügazın özellikleri: Anlamı: "Lafız veya mahiyet özellikleri belirtilerek bir nesnenin adının bulunması istenen, genellikle manzum bir söz sanatı"dır. Başlama şekli: "Nedir ol, nedir ol kim, ol ne isim, ne acep isim" gibi soru cümlecikleriyle başlar. İpuçları: Lügazlarda çözüme ilişkin ipuçları bulunur. Kullanım: Divan edebiyatında sıklıkla kullanılır ve genellikle divanların son bölümlerinde yer alır. Çeşitleri: Lügazlar, lafız ve mana lügazları olarak ikiye ayrılır. Lügaz, halk edebiyatındaki bilmece söz sanatıyla benzerlik gösterir, ancak lügazda şairin adı anonim değil, bellidir.

    Şecaatname kimin eseri divan edebiyatı?

    Şecâatnâme, Âsafî Dal Mehmed Çelebi tarafından kaleme alınmış bir eserdir. Divan edebiyatı kapsamında değerlendirilen bu eser, gazavatnâme türünde olup, mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. Şecâatnâme, 1578-1585 yılları arasındaki Osmanlı Şark seferlerini ve özellikle Özdemiroğlu Osman Paşa'nın faaliyetlerini konu alır.

    Şehrengiz ve surname arasındaki fark nedir?

    Şehrengiz ve surname arasındaki temel fark, konu ve içerikleridir: Şehrengiz: Bir şehrin güzellikleri ve güzelleri hakkında yazılan manzum eserlerdir. Surname: Osmanlı saray düğünleri, şenlikleri, şehzadelerin sünnet düğünleri veya hanım sultanların doğum ya da evlilik törenleri hakkında yazılan eserlerdir. Dolayısıyla, şehrengiz daha çok şehrin sosyal hayatını ve güzelliklerini anlatırken, surname daha çok şenlik ve törenlerin detaylarını işler.