Din

Huston Smith'in "The World's Religions (Dünyanın Dinleri)" adlı kitabı, dünya üzerindeki başlıca dinleri tarafsız bir şekilde ele alır ve bu dinlerin küresel dini okuryazarlığa katkılarını vurgular. Kitapta ele alınan bazı konular: Hinduizm: Manevi gerçekleşme yolunda farklı yolları (yoga) ve bu yolların varoluş anlayışını nasıl şekillendirdiğini inceler. Budizm: Budizm'in dünya zevklerinden vazgeçerek daha yüksek bir anlamı arayışını ele alır. Konfüçyüsçülük ve Taoizm: Bu dinleri kültürel arka planlarıyla ilişkilendirir. İslam: İslam'ın Tanrı'ya teslimiyet ve inançla bağlantılı derin etik boyutlarını inceler. Yahudilik: İnsan sorumluluğu ve ilahi ahit gibi temaları vurgular. Hıristiyanlık: İsa'nın dönüştürücü bakanlığını ve sevgi ile şefkatin temel yönlerini ele alır. İlkel Dinler: Bu dinlerin doğa ile olan derin bağını ve topluluk için önemini inceler. Smith, bu dinlerin kurumlarını değil, daha çok içsel işleyişlerini ve insan ruhu üzerindeki etkilerini araştırır.

Adriana Lima, Hristiyan olup, Roma Katolik inancına sahiptir. Ayrıca, Lima'nın manevi olarak spiritüel bir yaklaşıma sahip olduğu ve doğa, enerji ve ruhlara inandığı belirtilmiştir.

Münker ve Nekir, İslam inancına göre kabirde insanları sorguya çekecek olan iki meleğin isimleridir. Münker, "bilinmeyen" veya "inkar edilen" anlamına gelir. Nekir, "bilmeyen" veya "inkar eden" anlamına gelir. Bu melekler, kabirdeki kişiye rabbi, dini ve peygamberi ile ilgili sorular sorarlar.

Fenerbahçe'li bir komşuya yardım etmek, genel olarak yardım etmenin sevap kabul edildiği İslam inancına göre, sevap olarak değerlendirilebilir. Ancak, yardımın dini bir görev olarak yapılması, bazen yanlış anlamalara yol açabilir. Yardımın sevap olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, kişisel inanç ve değerlere göre değişebilir.

Ayet ve saat tablolarının ne işe yaradığına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, ayet yazılı tabloların ve dini tabloların genel olarak ne işe yaradığı hakkında bilgi verilebilir. Ayet yazılı tablolar, ev ve ofis dekorasyonunda maneviyatı ve estetiği bir araya getiren özel eserlerdir. Dini tablolar ise inanç ve estetik birleşimini temsil eden önemli bir sanat formudur. Ayet ve saat tablolarının ne işe yaradığına dair bilgi bulunamamıştır.

Günümüzde en yaygın olarak kullanılan iki mushaf türü şunlardır: 1. Hafs Rivâyeti: Türkiye ve birçok ülkede kullanılan mushaf türüdür. 2. Warsh Rivâyeti: Kuzey Afrika'da yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, Suudi Arabistan'da hem Hafs hem de Warsh rivâyetlerine göre basılmış mushaflar bulunur.

Prof. Dr. Muhittin Akgül'ün bazı kitapları: Kur'an İnsan ve Toplum; Ayetler ve Hadisler Işığında Hayatımız; Kur'an Okumanın Önemi; Kur'an'dan Hayata Yansımalar; The Qur'an in 99 Questions; 99 Soruda Efendimiz (sav); Kur'an Nasıl Korundu?; 99 Soruda Kur'an-ı Kerim & Kur'an İklimine Seyahat; Arşın Gölgesinde Yedi Zümre. Ayrıca, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Kur'an'ın Kaynağını İspat Yöntemi ve Kur'an-ı Kerim'de Hz. Peygamber adlı kitapları da bulunmaktadır. Prof. Dr. Muhittin Akgül'ün kitaplarına ulaşmak için kitapyurdu.com, idefix.com ve kitapavrupa.com gibi siteler ziyaret edilebilir.

"Manyak manyak işler" sözü, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'ye aittir. Bu ifade, Cübbeli Ahmet Hoca'nın bir vaazından alınmış ve daha sonra remix yapılarak şarkı haline getirilmiştir.

En'âm suresinde 6 hayvanın yer almasının nedeni, surenin ismini bu hayvanlardan almasından kaynaklanmaktadır. En'âm, koyun, keçi, deve, sığır ve manda cinsi evcil hayvanları ifade eden bir kelimedir ve surede bu hayvanların altı türü geçmektedir.

4 yaş, Kur'an eğitimine başlamak için uygun bir yaş olarak kabul edilir. İslam âlimleri ve eğitimciler, Kur'an öğretiminin 4 ila 7 yaşları arasında başlayabileceğini ifade eder. Ancak, çocuğa Kur'an öğretimi sırasında sevgi, sabır ve şefkat esas alınmalıdır. Kur'an eğitimine başlama yaşı, çocuğun fiziksel, zihinsel ve manevi gelişimi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. En doğru karar için bir uzmana danışılması önerilir.

9 köşeli yıldız, "enneagram" olarak adlandırılır ve "tamamlanma" veya "hikmet" anlamına gelir. Ayrıca, Bahailer tarafından genellikle imanlarının bir sembolü olarak kullanılır. Astrolojik bağlamda, 9 derecesi ile İkizler burcundaki Aldebaran yıldızını temsil edebilir. 9 köşeli yıldızın diğer anlamları ve kullanımları hakkında bilgi bulunamamıştır.

Levh ve kalem olayı, İslam inancına göre Allah'ın âlemleri yaratmadan önce yazdığı kaderlerin kaydedildiği bir levh ve bu levhayı yazan kalemle ilgilidir. Levh-i Mahfuz: Üzerine insan kaderinin, olmuş ve olacakların yazılı olduğuna inanılan tanrısal levhadır. Levh-i Kalem: Levh-i Mahfuz'u yazan kalemdir. Hadislerde, Allah'ın ilk yarattığı şeyin kalem olduğu ve kalemin, kıyamete kadar olacak her şeyi Levh-i Mahfuz'a yazmakla görevlendirildiği belirtilir.

Taberistan'ın önemi birkaç noktada toplanabilir: Coğrafi konum: Taberistan, Hazar Denizi'nin güney kıyıları boyunca uzanan yüksek dağ sıralarına sahip olup, engebeli yapısı nedeniyle tarih boyunca hanedanların uzun süre hüküm sürmesine olanak tanımıştır. Tarihî olaylar: Bölge, özellikle Babek (816-837) isyanının merkezi olmasıyla ün kazanmıştır. Ekonomik ve ticari önem: Taberistan, özellikle ipek ve orman ürünleri ihracatıyla önemli bir ekonomik merkezdi. Dini ve kültürel çeşitlilik: Bölgede İslam'ın yanı sıra, bazı topluluklar putperestlik ve Mecûsîlik gibi dinleri uygulamıştır.

"Enayiliğin İnşası" ifadesi, toplumsal normlar ve algılar çerçevesinde enayiliğin nasıl şekillendiğini anlatır. Bu kavram, enayiliğin sadece bireysel bir özellik değil, aynı zamanda toplumsal bir inşa sürecinin sonucu olduğunu vurgular. Örneğin, bazı yerlerde sahipsiz bir malın kimse tarafından alınmaması enayilik olarak görülürken, bazı yerlerde ise güçlü bir norm olarak kabul edilebilir. Bu ifade, aynı zamanda bireyin kendi eliyle başına açtığı işler anlamında da kullanılabilir; bir işte başarısız olmak çoğu kez enayilik olarak değerlendirilir.

2025 yılı için Erdal Bakkal imsakiyelerinin çıktığı ve erdalbakkalimsakiyeleri.com sitesinden indirilebileceği belirtilmiştir. İmsakiyelerin, gelir elde etme amacıyla satışı, pazarlanması ve ticari faaliyetlerde kullanılması yasaktır; sadece kişisel kullanım için ücretsiz olarak indirilebilir.

Dövme yaptırmanın yasak olduğu bazı kültürler ve ülkeler şunlardır: İslam kültürü: Birçok Müslüman ülkede dövme yaptırmak dinen yasaktır. Malezya: Dindar bir insan olunmasa bile, Malezya'da dövme yaptırırken dikkatli olunması gerekir. Güney Kore: 2016 yılına kadar dövme yapmak yasal değildi, yalnızca tıbbi amaçlar veya estetik cerrahi işlemler için kullanılabiliyordu. Bazı yerli kabileler ve etnik gruplar: Dövmeyi ritüel dışı bir uygulama olarak görürler ve yasaklarlar. Bazı mafya grupları: Üyelerinin belirli dövmelerle işaretlenmesi, suçla ilişkilendirildiği için dövme yaptırmayı yasaklar. Ayrıca, bazı ülkelerde sağlık riskleri, mesleki kısıtlamalar veya toplum baskısı nedeniyle de dövme yaptırma yasakları bulunabilir.

Kötülüğün devam edip etmeyeceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır: Olumsuz Görüş: Mira Arık'ın Evrim Ağacı'ndaki sorusuna verdiği cevaba göre, kötülük ölümsüzlükle ortadan kalkmaz. Belirsiz Görüş: Melike Karakartal'ın Hürriyet'teki yazısına göre, kötülüğün nereye kadar varabileceği ve ne zaman duracağı belirsizdir. Olumlu Görüş: Sorularla İslamiyet'teki bilgiye göre, kötülük er ya da geç karşılığını bulur ve cezalandırılır. Sonuç olarak, kötülüğün varlığı ve devamı, kişisel ve felsefi yorumlara göre değişiklik gösterebilir.

Hz. Eyyub'un hastalığı, Kur'an-ı Kerim'de adı belirtilmeyen ağır bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.

Minah kitabı, tasavvuf terbiyesinin esaslarını, edeplerini, ölçülerini ve temel ahlaklarını konu alır. Kitapta yer alan bazı konular şunlardır: Manevi terbiye: Manevi keşif, müşahede ve melekût âlemini seyir hali. Sorgusuz sualsiz itaat: Müridin şeyhine sorgusuz sualsiz itaat etmesi gerektiği mesajı. Rabıta: Şeyhe ibadet yöntemi olarak rabıtanın önemi ve gerekliliği. Ayrıca, kitapta puta secde etmek ve namazı terk etmek gibi İslam'a aykırı öğretiler de bulunmaktadır. Minah kitabı, Seyyid Sıbgatullah Arvasi tarafından yazılmış olup, 1996 yılında Menzil Yayınları tarafından basılmıştır.

Aydınlanmacı düşünürler, Orta Çağ'ın Tanrı/din merkezli evren, toplum ve insan anlayışına karşı çıkmışlardır. Bu düşünürler, "her şey insan için olmalıdır" düşüncesiyle, insanın kul olarak görüldüğü toplum düzeni yerine, bireyin birey olarak kabul edildiği bir düzen savunmuşlardır. Aydınlanmacıların karşı çıktığı bazı unsurlar şunlardır: Kilise ve iktidarlar. Metafizik ve mitos. Hoşgörüsüzlük. Bilgisizlik ve boş inançlar. Aydınlanma Çağı'nın ana fikri, akıl aracılığıyla doğru bilgilere ulaşılabileceği ve bu doğru bilgi ile toplumsal yaşamın düzenlenebileceğidir.