Din

İbibik (Hüdhüd) kuşunun hikayesi, İslam ve tasavvuf kültüründe önemli bir yere sahiptir. Özeti şu şekildedir: - Hz. Süleyman'ın Ordusunda Görev: İbibik kuşu, Hz. Süleyman'ın ordusunda haberci olarak görev yapar ve Sebe Melikesi Belkıs'tan haber getirir. - Keskin Gözlem Yeteneği: Kuş, Melike'nin güneşe taptığını fark eder ve bu bilgiyi Süleyman Peygamber'e ileterek iki taraf arasında bir bağ kurulmasını sağlar. - Sadakat ve Rehberlik: Bu olay, İbibüd'ün sadakatini ve ilahi aşk yolunda rehberliğini ön plana çıkarır. Kur'an-ı Kerim'de de Neml Suresi'nde İbibik kuşundan bahsedilir ve kuş dilini bildiği belirtilen bu kuş, oldukça zeki bir canlı olarak kabul edilir.

İmsakın başlangıcı ve sonu, Ramazan ayında oruç tutacak Müslümanlar için şu şekilde belirlenir: 1. İmsakın Başlangıcı: İmsakın başlangıcı, tan yerinin ağarması ile başlar. 2. İmsakın Sonu: İmsakın sonu, akşam ezanı ile birlikte iftar vaktinin başlamasıdır. Ayrıca, günümüzde birçok insan akıllı telefon uygulamalarını ve internet sitelerini kullanarak imsaki öğrenebilir.

Buluğ ve hüsl terimleri farklı anlamlara sahiptir: 1. Buluğ: Dinî bir terim olup, belli bir çağa yetişmek ve belli bir takım vasıflara sahip olmak anlamına gelir. 2. Hüsl: Bu terim, dinî literatürde yer almaz ve anlamı hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Evet, Ebubekir ve Sıddık aynı kişiyi ifade eder. Ebubekir, İslam peygamberi Muhammed'in en yakın arkadaşlarından biri olup, lakabı Sıddık'tır.

İrem Şehri, Kur'an'da geçtiği üzere, ilahi cezaya uğrayarak yok olmuştur. Şehrin yok olma sebebi olarak, Âd Kavmi'nin kibirlenmesi, yabancılara eziyet etmesi ve tanrılarına karşı büyüklenmesi gösterilmektedir.

Keramet sahibi insan, tasavvuf anlayışına göre, Allah'ın salih, takvâ sahibi ve velî kullarından zuhur eden olağanüstü haller sergiler. Bu haller, genellikle şu şekillerde kendini gösterir: Maddi kerametler: Cansız varlıklar ve hayvanlarla konuşmak, ölüleri diriltmek, nesnelerin mahiyetini değiştirmek, insanların düşüncelerine muttali olmak gibi olaylar. Manevi kerametler: Günahlardan kaçınıp ilâhî emirlere itaat etmekte başarıya ulaşmak, duaların kabul edilmesi ve sebepsiz ilim verilmesi. Keramet, Allah'ın bir lütfu olarak kabul edilir ve keramet sahibi kişi, bu halleri ifşa etmez ve insanların gösterdiği teveccühün nefsini şımartabileceğini düşünür.

Zekât, toplumsal adaleti şu şekillerde sağlar: 1. Gelir dağılımındaki dengesizliği giderir. 2. Sosyal güvenlik ve içtimaî sigorta işlevi görür. 3. Sınıflar arası mesafeyi yaklaştırır. 4. Dayanışma ve yardımlaşma duygularını güçlendirir.

Küfrün çeşitleri genel olarak şu şekilde sınıflandırılır: 1. Küfr-i İnkâr: Allah'ın varlığını, birliğini, peygamberleri veya Kur'an'ı inkâr etmek. 2. Küfr-i Cühhud: Allah'ı kalben bildiği hâlde inkâr etmek, bu İblis ve Firavun'un küfrüdür. 3. Küfr-i İnâd: Kalbiyle Allah'ı bilmek, diliyle ikrâr etmek, ancak hasedi ve sapıklığı sebebiyle İslam'ı dîn olarak kabul etmemek. 4. Küfr-i Nifâk: Diliyle inandığını söylediği hâlde kalbiyle inanmayan münâfığın küfrü. 5. Küfr-i Cehl: Küfür olduğunu bilmeden küfür sözü söyleyen kişinin küfrü. 6. Küfr-i Hükmî: Allah'ın ve Resûlünün yalanlama alâmetleri olarak bildirdiği sözleri söylemek ve hareketleri yapmak suretiyle İslam'dan çıkmak.

Tavafa 7 kez dönülmesinin nedeni, İslam inancında bu sayının özel bir anlam taşımasıdır. Bu uygulama, aşağıdaki hikmetlere dayanır: - Kozmik düzen: İslam'da 7 sayısı, gök katlarının ve haftanın günleri gibi kozmik düzeni simgeler. - Peygamber geleneği: Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in Kâbe'yi inşa ederken belirlediği ibadet şekline uymak ve Peygamber Efendimiz'in sünnetine riayet etmek için 7 kez tavaf edilir. - Manevi yükseliş: Her dönüşte bir merhale aşılarak, maddî âlemin üstüne yükselmek ve iç dünyada nefsin en aşağı basamağından en üst basamağına çıkmak amaçlanır.

A'râf Suresi 178. ayet, Allah'ın doğru yola ilettiği kişilerin hidayete ereceğini, saptırdıklarının ise kaybedenler olacağını ifade eder. 179. ayet ise, insanların ve cinlerin çoğunun cehennem için yaratıldığını, çünkü bu kişilerin kalplerinin olduğunu ancak düşünmediklerini, gözlerinin olduğunu ancak görmediklerini, kulaklarının olduğunu ancak duymadıklarını belirtir. Bu ayetler, insanların sahip oldukları yetenekleri kötü kullanmaları durumunda nasıl bir sonla karşılaşacaklarını ve doğru yolun Allah'a yönelmek olduğunu vurgular.

Merhum kelimesi, "ölmüş Müslüman erkek" anlamına gelir. Ayrıca, "Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş" anlamında da kullanılır.

Bab'ın kurucusu, Seyyid Ali Muhammed Şirazi'dir ve takma adı Bab olarak bilinir.

Kardeşe para vermek, belirli koşullar altında doğru olabilir. İslam'a göre, fakir olan kardeşe zekât ve sadaka verilebilir. Ayrıca, kardeşler arasında yapılan maddi yardımlar, karşılıklı saygı ve dürüstlük çerçevesinde yapılmalıdır.

Nasihatin amacı, İslam'ın pratik hayata aktarılması ve ahlâkî prensiplerin yaşanmasıdır. Nasihat, şu hedefleri içerir: 1. Allah'a iman ve ibadet: Allah'ın varlığı ve birliğine samimi olarak inanmak, O'na en üstün nitelikleri layık görmek. 2. Peygamberin sünnetine uymak: Hz. Muhammed'in peygamberliğine inanmak, emir ve yasaklarına uymak. 3. Kur'an'ı doğru anlamak: Kur'an-ı Kerim'i layık olduğu şekilde okumak, ihtiva ettiği hükümleri öğrenmek ve başkalarına öğretmek. 4. İyiliği yaymak: Müslümanlara ve tüm insanlığa faydalı olan işleri yapmak, zararlı olan şeylerden kaçınmak. 5. Yöneticilere destek olmak: Allah'ın hükümlerine aykırı olmayan emirler veren idarecilere itaat etmek.

Nasihatin amacı, İslam'ın pratik hayata aktarılması ve ahlâkî prensiplerin yaşanmasıdır. Nasihat, şu hedefleri içerir: 1. Allah'a iman ve ibadet: Allah'ın varlığı ve birliğine samimi olarak inanmak, O'na en üstün nitelikleri layık görmek. 2. Peygamberin sünnetine uymak: Hz. Muhammed'in peygamberliğine inanmak, emir ve yasaklarına uymak. 3. Kur'an'ı doğru anlamak: Kur'an-ı Kerim'i layık olduğu şekilde okumak, ihtiva ettiği hükümleri öğrenmek ve başkalarına öğretmek. 4. İyiliği yaymak: Müslümanlara ve tüm insanlığa faydalı olan işleri yapmak, zararlı olan şeylerden kaçınmak. 5. Yöneticilere destek olmak: Allah'ın hükümlerine aykırı olmayan emirler veren idarecilere itaat etmek.

42 sayısı farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşır: Matematik ve Fizik: Toitent fonksiyonunun ilk 11 sayısının toplamı ve heptadekagonal sayıların üçüncüsüdür. Kültür ve Mitoloji: Eski Mısır'da ruhların yargılanmasında ölüler, 42 yargıç karşısında 42 günahtan masum olduklarını kanıtlamak zorundaydı. Edebiyat: Douglas Adams'ın "Otostopçunun Galaksi Rehberi" kitabında, bir süper bilgisayarın 7,5 milyon yıl süren hesaplamanın ardından "hayatın, evrenin ve her şeyin anlamı" olarak bulduğu cevap 42'dir. Numeroloji: Değişim, büyük kararlar, risk alma ve fırsatları değerlendirme ile ilişkilendirilir. Mistisizm: Bazı kültürlerde 42 sayısı ruhani bir öneme sahiptir ve denge, uyum, ilerleme gibi kavramları sembolize eder. Diğer: Molibden'in atom numarasıdır ve suyun kırılma açısıdır.

İnzivaya çekilen kişiye "münzevi" denir.

Coşkulu günahkarlar ifadesi, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Dini bağlamda, "Günahkar Psikolojisi" adlı yazıda, günah işledikten sonra insanların yaşadığı psikolojik durumlar ele alınmıştır. 2. Popüler kültür bağlamında, "Günahkârlar" (Sinners) adlı bir korku filminden bahsedilebilir.

Piskopos (bishop), birçok Hristiyan mezhebinde yüksek rütbeli bir din adamıdır ve çeşitli görevleri vardır: 1. Manevi Liderlik: Piskoposlar, kendi piskoposluklarındaki din adamları ve laikler için manevi rehberlik sağlarlar. 2. İdari Görevler: Kilise yönetimini ve genel sağlığını korumak, bütçeleme ve planlama yapmak gibi idari sorumlulukları vardır. 3. Pastoral Bakım: Cemaatlere, din adamlarına ve topluluk üyelerine pastoral destek ve danışmanlık sunarlar. 4. Ekümenik İlişkiler: Farklı mezhepler arasında diyaloğu sürdürmek ve Hristiyan birliğini teşvik etmek gibi ekümenik faaliyetlerde bulunurlar. Ayrıca, piskoposlar rahip ve diyakozların atanması gibi kutsal törenleri de yönetirler.

Hz. Yusuf'un kuyudan kurtulması, bir yolcu kafilesinin sukçusunu su almak için kuyuya göndermesi ve kovada Hz. Yusuf'u görmesi sayesinde olmuştur. Kafiledekiler, Hz. Yusuf'u ticaret malı olarak görmüş ve onu kuyudan çıkararak yanlarına almışlardır.