ÇocukHakları

Yaşar Kemal'in "Allah'ın Askerleri" kitabı, İstanbul'da Basın Sitesi'nde oturduğu dönemlerde, çevredeki ve şehrin çeşitli semtlerinde yaşayan çocuklarla yaptığı röportajları anlatır. Bu röportajlarda yer alan çocuklar, sokaklarda yatıp kalkıyor olmalarına, kimsesizliklerine, hor görülmelerine ve açlığa rağmen hayata tutunmaya çalışmaktadırlar. Ayrıca, röportaj yapılan çocuklardan birinin kendisini ve kendi gibi sokaklarda yaşayan çocukları "Allah'ın Askerleri" olarak tanımlaması, kitaba bu ismin verilmesine ilham olmuştur.

Çocuk işçiliğine karşı mücadele eden bazı önemli örgütler şunlardır: 1. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO): Çocuk işçiliğinin önlenmesi konusunda uluslararası programlar yürütür ve ülkelere teknik destek sağlar. 2. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS): Çocukların sömürüye karşı korunmasını garanti altına alır ve bu konuda ulusal politikaların oluşturulmasını teşvik eder. 3. UNICEF: Çocukların eğitime kazandırılması ve çocuk işçiliğinin önlenmesi için farkındalık çalışmaları yapar. 4. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB): Türkiye'de çocuk işçiliği ile mücadelede ana sorumlu kurum olup, çeşitli projeler ve politikalar geliştirir. 5. Diyanet İşleri Başkanlığı: Toplumsal duyarlılığın artırılması ve en kötü biçimdeki çocuk işçiliğinin önlenmesi için çalışmalar yürütür. Ayrıca, sivil toplum kuruluşları ve işçi-işveren sendikaları da çocuk işçiliği ile mücadelede önemli rol oynar.

23 Nisan'da makama oturan çocuk, genellikle çocukların haklarını ve eğitim olanaklarını geliştirmek üzerine projeler başlatır. Bu kapsamda yapabileceği bazı faaliyetler şunlardır: Eğitimde eşitlik: Tüm çocukların eşit eğitim imkanlarına ulaşmasını sağlamak için genelgeler yayınlar ve kaynakları ihtiyaç olan bölgelere ayırır. Çocuk hakları koruma: Çocukların haklarına dair farkındalık yaratacak projeler başlatır ve yeni yasalar önerir. Sanat ve spor imkanlarının artırılması: Çocukların sanat, spor ve kişisel gelişim alanlarında daha fazla fırsata sahip olacağı programlar oluşturur. Doğru ve güvenli dijital eğitim: Teknolojiye erişimi olmayan çocuklar için ücretsiz cihaz ve internet erişim olanakları sağlar. Çevre ile ilgili adımlar: Gelecek nesillere temiz çevre bırakmak adına çocuklar için ağaç dikme etkinlikleri düzenler ve sürdürülebilir projelere kaynak sağlar. Sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi: Dezavantajlı bölgelerde çocuk sağlığı merkezleri açarak çocukların tıbbi hizmetlere erişimini kolaylaştırır.

Çocuk hakları ihlalleri çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir ve başlıca olanlar şunlardır: 1. Çocuk İşçiliği: Çocukların tehlikeli koşullarda çalıştırılması ve istismar edilmesi. 2. Fiziksel, Cinsel ve Duygusal Şiddet: Çocukların her türlü istismar ve kötü muameleye maruz kalması. 3. Erken Yaşta Evlilik ve Kadın Sünneti: Çocukların zorla evlendirilmesi veya zararlı uygulamalara tabi tutulması. 4. Eğitim Hakkı İhlali: Çocukların eğitime erişiminin engellenmesi veya uygun olmayan koşullarda eğitim alması. 5. Mülteci Çocukların Durumu: Çatışma bölgelerinde yaşayan çocukların temel haklarından mahrum kalması. Bu ihlallerin önlenmesi için uluslararası ve ulusal düzeyde çocuk haklarını koruyan yasaların uygulanması ve denetim mekanizmalarının çalıştırılması gerekmektedir.

Çocuk hakları açısından problem çözme, çocukların karşılaştığı sorunları tespit edip, bu sorunlara yönelik çözümler üretme sürecini ifade eder. Bu süreçte dikkate alınması gereken bazı temel ilkeler şunlardır: 1. Çocuğun Üstün Yararı: Her karar ve işlem, çocuğun üstün yararına öncelik tanımalıdır. 2. Katılım: Çocuklar, kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini ifade etme hakkına sahiptir ve bu görüşlere değer verilmelidir. 3. Ayrımcılığa Karşı Korunma: Çocuklar, cinsiyet, ırk, dil, din veya engellilik gibi nedenlerle ayrımcılığa karşı korunmalıdır. Problem çözme yöntemleri arasında şunlar yer alabilir: Yasal Düzenlemeler: Çocuk istismarını ve ihmalini önlemek için yasal mevzuatın gözden geçirilmesi ve adli kolluk kuvvetlerine gerekli eğitimin verilmesi. Eğitim ve Farkındalık: Çocukların ve toplumun çocuk hakları konusunda bilinçlendirilmesi, eğitim sistemlerinin bu hakları koruyacak şekilde düzenlenmesi. Sosyal Hizmetler: Çocukların sosyal, duygusal ve psikolojik olarak desteklenmesi, sosyal hizmet uzmanlarının okullarda görevlendirilmesi.

"Sosyal haklar ve kazanımlar rapor dikkate alınarak ilgili kurumlarca ayrıca belirlenir" ifadesi, çocukların özel gereksinim raporlarının, onların elde edeceği sosyal haklar, hizmetler veya kazanımların belirlenmesinde temel alındığını ifade eder. Bu, raporların tek başına hakların verilmesi için dayanak teşkil etmediği, ilgili mevzuata göre diğer şartların da ayrıca sağlanması gerektiği anlamına gelir.

Heybe Derneği farklı alanlarda faaliyet gösteren iki farklı kuruluşa atıfta bulunabilir: 1. Heybe İnsani Yardım Derneği: Bu dernek, insani yardım projeleri yürütmektedir. 2. Heybe Dayanışma ve Eğitim Derneği: Bu dernek ise toplumsal adalet, kadın hakları, çocuk hakları, eğitim ve çevre konularında çalışmalar yapmaktadır.

Evet, okul öncesi eğitim programlarında çocuk hakları dersi bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yeniden düzenlenen okul öncesi eğitim programında, çocuklara Çocuk Hakları Sözleşmesi temelinde çeşitli etkinliklerle çocuk hakları öğretilmektedir.

20 Kasım tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1989 yılında Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kabul edilmiştir.

16 yaşındakiler, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında aşağıdaki haklara sahiptir: 1. Yaşama ve gelişme hakkı: Temel ihtiyaçlara erişim ve sağlıklı bir yaşam sürdürme hakkı. 2. Eğitim hakkı: Nitelikli ve ücretsiz eğitim alma hakkı. 3. Sağlık hakkı: Sağlık hizmetlerine erişim ve sağlıklarının korunması hakkı. 4. Korunma hakkı: İstismar, şiddet ve sömürüye karşı korunma hakkı. 5. Katılım hakkı: Görüşlerini ifade etme ve kendilerini ilgilendiren konularda karar süreçlerine katılma hakkı. Ayrıca, genel insan hakları kapsamında da eşitlik, özgürlük ve kişisel gizlilik gibi haklara sahiptirler.

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, çocukların haklarının korunması ve tanıtılması amacıyla çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Bu faaliyetler arasında: İhmal ve istismara uğramış çocukların desteklenmesi: Merkez, bu tür çocuklara hukuki yardım ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) ile işbirliği: Çocukların ifadelerinin en zararsız şekilde alınması için ÇİM'lerle iletişim halinde olup, adli süreçlerde çocukların savunmasını üstlenmektedir. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları: Çocuklarla ilgili alanlarda çalışan insanları ve talep doğrultusunda genel halkı bilinçlendirme eğitimleri vermektedir. Kanun değişikliği çalışmaları: Diğer barolarla birleşerek kanun değişiklikleri hakkında projeler oluşturmakta ve fikir alışverişinde bulunmaktadır. Merkez, tüm bu hizmetleri gönüllü avukatların desteğiyle ücretsiz olarak sunmaktadır.

Dünya Çocuk Günü, çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak ve çocukların refahını artırmak amacıyla kutlanır. Bu özel gün, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1989 yılında kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin imzalanmasının yıl dönümü olan 20 Kasım'da kutlanmaktadır.

Çocuğun yüksek yararı ilkesinin temel unsurları şunlardır: 1. Fiziksel Güvenlik: Çocuğun yaşamının her alanında güvende olması sağlanmalıdır. 2. Eğitim: Çocuğun bilişsel ve sosyal gelişimi için gereken koşulların hazırlanması. 3. Psikolojik Sağlık: Çocuğun duygusal ihtiyaçlarına duyarlı yaklaşım sergilenmelidir. 4. Sosyal İlişkiler: Çocuğun akranlarıyla ve toplumla sağlıklı ilişkiler kurabilmesi desteklenmelidir. Ayrıca, bu ilke kapsamında çocuğun sağlık hizmetlerine erişim hakkı, ikametgâh seçimi ve disiplin yöntemleri gibi konularda da en iyi menfaatinin gözetilmesi gerekmektedir.

Dünya Çocuk Hakları Günü Raporu, çocukların yaşadığı hak ihlallerini ve mevcut durumlarını ele alan belgelerdir. Bu raporlar genellikle aşağıdaki konuları içerir: 1. Eğitim Hakları: Çocukların eğitime erişimindeki eşitsizlikler, okul terkleri ve zorunlu eğitimden kopuşlar. 2. Sağlık Hakları: Çocukların sağlık hizmetlerine ulaşamaması ve yetersiz beslenme gibi sorunlar. 3. Güvenlik Hakları: Çocuk işçiliği, fiziksel ve psikolojik şiddet, çocuk istismarı ve çocuk evlilikleri gibi konular. 4. Katılım Hakları: Çocukların karar alma süreçlerine dahil edilmemesi ve özgür bireyler olarak yetişmelerinin engellenmesi. Bu raporlar, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf olan ülkelerde, sivil toplum örgütleri ve ilgili kurumlar tarafından hazırlanmaktadır.

Çocuk evlerinde kalanlar genellikle korunmaya muhtaç çocuklardır. Bu çocuklar arasında şunlar bulunabilir: Aile içi şiddet veya istismara maruz kalan çocuklar. Ailesiz veya terk edilmiş çocuklar. Maddi veya sosyal sebeplerle korunmaya ihtiyacı olan çocuklar. Ayrıca, gönüllü aileler yanına izinli verilen çocuklar da çocuk evlerinde kalabilirler.

Anayasa'nın 41. maddesi, "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlığını taşır ve şu hükümleri içerir: 1. Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. 2. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 3. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma hakkına sahiptir ve yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. 4. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.

Çocuğun beyanı, somut bir delilin bulunması halinde esas alınmaz. Ayrıca, çocuğun beyanının geçerli sayılmayacağı durumlar şunlardır: - Baskı veya yönlendirme altında verilmişse. - Çocuğun menfaatine aykırı ise. Çocuğun beyanı, adil yargılamada önemli bir delil olarak kabul edilir ve bu nedenle titizlikle değerlendirilir.

TMK 324, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesi anlamına gelir ve bu madde, ana ve babanın çocuk ile kişisel ilişkisini düzenleyen hükümleri içerir. Özetle, TMK 324 şu şekildedir: "Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür". Bu madde ayrıca, kişisel ilişki kurma hakkının reddedilebileceği veya alınabileceği durumları da belirler.

"USHAŞ" ve "USAQ" farklı anlamlara sahiptir: 1. USHAŞ: Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ, 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla kurulan ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir kamu şirketidir. 2. USAQ: Bu terim, "çocuk" anlamına gelir ve işe yarar ifadesi bağlamında doğrudan bir işlevi yoktur. Ancak, çocukların sağlık, eğitim ve yaşam hakları gibi çeşitli alanlarda önemli rolleri vardır.

Boşanma davasında müşterek çocuğun tanıklığı, çocuğun 8 yaşını doldurmuş olması durumunda değerlendirilir. Çocuğa sorulan sorular genellikle şunlardır: - Olayları ne zaman ve nerede gördüğü; - Olaylara nasıl şahit olduğu; - Anne veya babasıyla kalmak isteyip istemediği; - Kaç yaşında olduğu ve hangi okula gittiği. Hakim, çocuğun tanıklığını çocuğun yararını gözeterek ve diğer delillerle birlikte değerlendirir.